Hangişi: 'Enflasyon maaşları eritiyor, çalışanı rahatlatacak tek unsur refah payıdır'
Türkiye Kamu-Sen Bartın Şube Başkanı Sezai Hangişi, Temmuz ayı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmede bulundu. 'Yüksek enflasyon ülke içinde paranın değerinin düşmesi ve alım gücünün azalması nedeniyle özellikle dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızı zorlamaktadır.' diyen Hangişi, 'Her zaman ifade ettiğimiz gibi maaşlara ek zam verilmesi, refah payı eklenmesi, enflasyon farkının ortaya çıktığı ay itibarı ile maaşlara yansıtılması ve vergi dilimlerinin yeniden düzenlenmesi yönündeki taleplerimizin karşılık bulması bu süreçte hayatı bir önem taşımaktadır.' İfadelerini kullandı.
Erkan Hızoğlu
Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türk Kamu-Sen) Bartın Şube Başkanı Sezai Hangişi, geçtiğimiz günlerde açıklanan Temmuz ayı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirme yaptı.
Temmuz ayı enflasyonuyla birlikte memur ve emeklilerin yüzde 10 zamla bu dönemi atlatamayacağının görüldüğünü söyleyen Hangişi, bu nedenle çarşı, pazarda fiyatlar sürekli yükselirken alım gücünü koruyacak, memur ve emekliye nefes aldıracak uygulamalara ihtiyaç olduğunu belirtti.
Yüksek enflasyonun ülke içinde paranın değerinin düşmesi ve alım gücünün azalması nedeniyle özellikle dar ve sabit gelirli vatandaşları zorladığına dikkat çeken Türk Kamu-Sen Bartın Şube Başkanı Hangişi, yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:
“Gerçek erimenin çok daha yüksek olduğu görülüyor”
“TÜİK‘in temmuz ayına ilişkin enflasyon verileri açıklandı. Buna göre temmuz ayında mal ve hizmet fiyatları ortalama yüzde 3,23 oranında artarken yıllık enflasyon da yüzde 61,78 olarak belirlendi. Geçtiğimiz ay memur ve emekli maaşlarına yılın ikinci yarısı için yüzde 10 oranında artış yapılmıştı. Temmuz enflasyonu ile birlikte altı ay için verilen zammın üçte biri daha il ayda erimiş oldu. Mutfak masrafları, doğalgaza, elektriğe gelen zamlar ve kiralar dikkate alındığında memurların cebine yansıyan gerçek erimenin çok daha yüksek olduğu görülüyor.
Yüksek enflasyon; ülke içinde paranın değerinin düşmesi ve alım gücünün azalması nedeniyle özellikle dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızı zorlamaktadır. Enflasyonist dönemlerde yaşanan ekonomik gelişmelere bağlı olarak daha yüksek oranlı maaş zammı yapılsa da maaşlardaki artışlar enflasyon dolayında kaldığı sürece emeği ile geçinen kesimin hayat standardının düşmesine neden olmaktadır.
“Memur ve emekliye nefes aldıracak uygulamalara ihtiyaç var”
Bu tür durumlarda çalışanların alım gücünün korunması ve artırılması her zamankinden daha fazla önem kazanmaktadır. Aksi halde ekonomideki bütün olumsuz gelişmeler dar ve sabit gelirlilerin yapacağı fedakarlığa bağlı olarak aşılmakta, her dönemde zengin daha zengin fakir daha fakir hale gelmektedir. Bu nedenle artık memur ve emeklilerimizin üzerindeki ekonomik yükü hafifletmenin vakti gelmiştir. Memur ve emeklilerin üzerindeki bu yükü hafifletmenin yolu önce maaşları açlık ve yoksulluk sınırından kurtarmak sonra maaşlara enflasyonun üzerinde bir artış yapmaktan geçmektedir. Alım gücünü korumanın ve yükseltmenin yolu ise refah payı ödemesidir. Bu nedenle artık maaşlara ek zam yapılması da bu ekonomik şartlar altında zorunlu hale gelmiştir.
Dolayısıyla her zaman ifade ettiğimiz gibi maaşlara ek zam verilmesi, refah payı eklenmesi, enflasyon farkının ortaya çıktığı ay itibarı ile maaşlara yansıtılması ve vergi dilimlerinin yeniden düzenlenmesi yönündeki taleplerimizin karşılık bulması bu süreçte hayatı bir önem taşımaktadır.
Temmuz ayı enflasyonuyla birlikte memur ve emeklilerimizin yüzde 10 zamla bu dönemi atlatamayacağı görülmelidir. Bu nedenle çarşı, pazarda fiyatlar sürekli yükselirken alım gücünü koruyacak, memur ve emekliye nefes aldıracak uygulamalara ihtiyaç vardır.”