GMİS TEMSİLCİLER KURULU TOPLANDI

'TTK'nin özelleştirilmesine izin vermeyeceğiz'

Haber merkezi

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Türkiye Kömür İşletmeleri'nin (TKİ) uhdesinde bulunan maden sahalarının parçalara ayrılarak ruhsatlarıyla birlikte satılmasının önünü açan Torba Yasa Tasarısı'nın 58. Maddesi'nin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilmesine tepki büyüyor.

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS), gelişmeler üzerine Genişletilmiş Başkanlar Kurulu'nu olağanüstü olarak toplamış ve eylem kararı almıştı. Bu doğrultuda üretim bölgelerindeki maden işçilerine ziyaretlere başlayan ve maden işçilerini süreç ile ilgili bilgilendiren GMİS, sendika genel merkezinde Genişletilmiş Temsilciler Kurulu'nu topladı. Temsilciler Kurulu'na GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Genel Sekreter Satılmış Uludağ, Genel Mali Sekreter Adnan Tıska, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Kahraman Kabasakal, GMİS'e bağlı Karadon, Kozlu, Armutçuk, Üzülmez, Merkez Servisleri, Amasra ve MTA Şubelerinin başkanları ve yöneticileri ile bu şubelere bağlı işyeri temsilcileri katıldı.

DEMİRCİ: “TOPLU İŞ CİNAYETLERİNİN ÖNÜ AÇILACAK”

Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun bir çakıl taşının dahi özelleştirilmesine izin vermeyeceklerini belirten GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, Torba Yasa Tasarısı'nın ilgili maddesinin yasalaşmasının sakıncalarına dikkat çekerek, “Ruhsat sahibi iken sahaları yeterince denetleyemeyen devlet tamamen devre dışı kalacak. Cenazelerimiz hastane kapılarına ve elektrik direklerinin dibine bırakılacak. Soma'da, Ermenek'te ve diğer bölgelerde olduğu gibi Zonguldak'ta da toplu iş cinayetlerinin önü açılacak. Biz buna izin vermeyeceğiz” dedi.

“TTK'NİN CİDDİ SORUNLARI VAR”

TTK'nin ciddi sorunları olduğunu kaydeden Demirci şöyle devam etti:

“Örgütlü bulunduğumuz Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun ciddi sorunları var. Sizler işyeri temsilcileri olarak bunları yakından biliyorsunuz. Yine örgütlü bulunduğumuz bir kamu kuruluşu olan Maden Tetkik Aramada ve özel sektör işyerlerinde önemli sorunlarımız var. Ege Bölgesinde örgütlenmeye çalıştığımız işyerlerinde arkadaşlarımız işten atılıyor. Genel Merkez ve Şubeler Yönetim Kurulları olarak sorunlarımızın çözümü için tüm gücümüzle çalışıyoruz.

“ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLARIMIZ VAR”

Yılbaşından itibaren yoğun bir gündemimiz oldu. TTK'de, MTA'da ve Hattat Madencilikte toplu iş sözleşmelerimizi, ancak grev aşamasında imzalayabildik. İstediğimiz kadar olmasa da başarılı sözleşmeler yaptığımıza inanıyoruz. Bu yoğun gündem içerisinde Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda ve Maden Tetkik Arama Kurumu'nda işçi açıklarının giderilmesi için girişimlerimizi sürdürdük. Zaman zaman işyerlerimize gelerek gündem hakkında arkadaşlarımıza bilgi verdik. Sorunlarımızı birlik ve beraberlik içinde çözdük, çözmeye devam ediyoruz. İşyerlerimizde ortak sorunlarımız olduğu gibi farklı sorunlarımız da var. Müesseseler bazında ve Genel Müdürlük nezdinde sorunlarımızı çözebiliyoruz, ancak daha büyük sorunlarımız var. Bakanlık nezdinde ve Hükümet düzeyinde çözülmesi gereken sorunlarımız var.

“TTK KÜÇÜLDÜKÇE, ZONGULDAK DA KÜÇÜLDÜ”

2002 yılı sonunda TTK'de 15 bin 119 işçi çalışıyordu. 2006 yılında 1208 işçi alındı. 2009 yılında 3 bin 67 işçi toplu olarak işe alındı. 2002-2017 yılları arasında KPSS dahil toplam 5 bin 851 işçi alındı. Ancak bugün TTK'de çalışan işçi sayısı 7 bin 625. Yani 2002 ile 2017 arasında 15 bin 625 arkadaşımız emekli olmuş. Aynı dönemde Zonguldak nüfusu, özellikle 2009'dan sonra gerilemeye başladı ve Zonguldak göç veriyor. Aynı dönemde TTK'de satılabilir üretim 2 milyon 244 bin 372 tondan 900 bin tonlara geriledi.

“TTK KÜÇÜLDÜ, İTHALAT ARTTI”

Taşkömürü ithalatı yılda 20 milyon tonlardan 34 milyon tonlara çıktı ve her yıl 4-5 milyar dolarımız dışarıya gidiyor. TTK küçüldü, Zonguldak göç verdi. Özel sektör boşluğu dolduramadı. TTK küçüldü, ithalat arttı. 2003 yılında 135 milyar dolar olan dış borcumuz 2017 yılında 400 milyar doları geçti. Her alanda kamu küçültüldü ve özel sektör teşvik edildi. Üretim ekonomisinden uzaklaşıldı. Türkiye'de sadece taşkömürü ithalatı artmadı. Saman ithalatı ve et ithalatı bile arttı.

“BÜYÜK MADEN KAZALARININ HEPSİ ÖZEL SEKTÖRDE OLDU”

Madencilik sektöründe TTK ve TKİ'de 1990 yılından itibaren başlayan rödövans ve taşeron uygulamaları 2004 yılından sonra hızlandırıldı. Türkiye Kömür İşletmeleri özelleştirme ile kâra geçti diye bize örnek gösterip, TTK için Sendikamız üzerinde baskı kuruyorlardı. Biz Genel Maden İşçileri Sendikası olarak karşı çıktık ve her fırsatta uyardık. 2004 yılında TTK'de taşeron uygulamasını engellemek için eylem yaptık. 17 Mayıs 2010 ve 7 Ocak 2013 tarihlerinde Karadon ve Kozlu'da 38 arkadaşımızı hayatını kaybetti. Büyük bir miting yaparak hükümeti uyardık. Ama kısa süre sonra 13 Mayıs 2014 tarihinde Soma'da 301 madenci hayatını kaybetti. Sonra Ermenek faciası yaşandı. Son olarak Şırnak'ta 17 Ekim'de 8 madenci hayatını kaybetti. 2004'ten sonra büyük kazaların hepsi özel sektörde meydana geldi.

“KRİZİN FATURASINI BİZE ÖDETMEK İSTİYORLAR”

Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Komşularımızda savaş var. Türk ordusu sınır ötesi harekat yapıyor. Terör örgütleri fırsat kolluyor. ABD ve AB ülkeleriyle sorunlar yaşıyoruz. Ekonomik kriz beklentisiyle Torba Yasa hazırlanıyor ve yeni vergiler getiriliyor. Özel sektöre yeni teşvikler verilerek istihdam yaratılmaya çalışılıyor. Bizi de söz konusu bu Torba Yasa Tasarısı'nın içine koydular. Krizin faturasını bize ödetmek istiyorlar.

“ZONGULDAK'TA DA TOPLU İŞ CİNAYETLERİNİN ÖNÜ AÇILACAK”

Eğer TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda geçen bu madde TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilirse TTK Genel Müdürlüğü, kendi elindeki maden sahalarının ruhsatlarını parçalayıp özel sektöre satabilecek. Müessese olarak ya da işletme olarak özelleştirme yapılabilecek. Böylece TTK'nin rödövanslı sahalarda ya da taşerona verilen işlerdeki sorumluluğu tamamen ortadan kalkacak. Yani o sahalardaki denetim daha da zorlaşacak ve yeni iş cinayetlerinin önü açılacak. Yani sendikasız, sigortasız, iş güvencesiz ve kaçak çalışma artacak. Ruhsat sahibi iken sahaları yeterince denetleyemeyen devlet tamamen devre dışı kalacak. Cenazelerimiz hastane kapılarına ve elektrik direklerinin dibine bırakılacak. Soma'da, Ermenek'te ve diğer bölgelerde olduğu gibi Zonguldak'ta da toplu iş cinayetlerinin önü açılacak. Biz buna izin vermeyeceğiz. Tasarı TBMM Gündemine geldiğinde farklı eylemlerimiz olacak. Arkadaşlarımızdan çok güzel eylem önerileri geliyor. Gelişmelere göre eylemlerimizi çeşitlendireceğiz. Gözünüz, kulağınız her zaman olduğu gibi Sendikamızda olacak. Dedikoduya ve tahriklere meydan vermeyeceğiz.

MADEN OCAKLARIMIZA, İŞİMİZE, AŞIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Sizler temsilciler olarak bizim gözümüz, kulağımız, elimiz, kolumuz olacaksınız. Madenci kardeşlerimizle birlikte tek yürek, tek ses olacak, atalarımızın bize emaneti olan maden ocaklarımıza, işimize, aşımıza sahip çıkacağız. Sizler buradan aldığınız ve Sendikanızdan alacağınız bilgileri madenci kardeşlerimize taşıyacaksınız. Demokratik kitle örgütlerimizin, sivil toplum örgütlerimizin, meslek odalarımızın, sendikalarımızın, muhtarlarımızın, Zonguldak-Bartın-Karabük halkının bu mücadeleye sahip çıkacağına yürekten inanıyoruz. Bartın'ı il yapmak, Karabük'ü il yapmak, madencileri emekli etmek ve bölgemizi göçe zorlamak ve emekli kentine dönüştürmek isteyenlere izin vermeyeceğiz.

“TTK'NIN ÇAKIL TAŞININ DAHİ ÖZELLEŞTİRİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ”

Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun bir çakıl taşının dahi özelleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Çünkü özelleştirme ölüm demektir. Bu yasa tasarısı derhal geri çekilmelidir. Türkiye Taşkömürü Kurumu'na acilen işçi alınarak, Bülent Ecevit Üniversitesi'nin hazırladığı rapor doğrultusunda, üretimi artıracak önlemler alınmalıdır.”

“MADENCİ FENERİ SÖNMEYECEK”

Demirci'nin konuşmasının ardından sırasıyla Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Genel Sekreter Satılmış Uludağ, Genel Mali Sekreter Adnan Tıska ile Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Kahraman Kabasakal Temsilciler Kurulu'na süreç ile ilgili bilgi verdi. Ardından temsilciler söz alarak görüşlerini açıkladılar. Toplantıda yapılan konuşmalar sırasında “İşte madenci işte sendika”, “Madenci feneri sönmeyecek”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Emeğin Başkenti şanlı Zonguldak” sloganları atıldı.

Bakmadan Geçme