GMİS, KOZLU'DA MADENCİLERİ BİLGİLENDİRDİ
Demirci: 'Maden ocaklarımıza sahip çıkacağız'
Haber merkezi
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS), madencileri Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Türkiye Kömür İşletmeleri'nin (TKİ) özelleştirilmesinin önünü açacak olan Torba Yasa Tasarısı'nın 58. Maddesiyle ilgili bilgilendirmeye devam ediyor. GMİS yönetimi bu kapsamda Kozlu Müessesinde madencileri bilgilendirdi. Bilgilendirmede GMİS Karadon, Üzülmez, Armutçuk ve Amasra Şube Başkanları da yer aldı.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS), madencileri Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Türkiye Kömür İşletmeleri'nin (TKİ) özelleştirilmesinin önünü açacak olan Torba Yasa Tasarısı'nın 58. Maddesiyle ilgili bilgilendirmeye devam ediyor. GMİS yönetimi bu kapsamda Kozlu Müessesinde madencileri bilgilendirdi. Bilgilendirmede GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci ile Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Genel Sekreter Satılmış Uludağ, Genel Mali Sekreter Adnan Tıska, GMİS'e bağlı Karadon, Kozlu, Üzülmez, Armutçuk, Merkez Servisleri, Amasra, MTA Şubelerinin başkanları ve yönetim kurulu üyeleri yer aldı. Bilgilendirme esnasında madenciler, “Madenler bizimdir bizim kalacak”, “Madenci feneri sönmeyecek”, “Madenlere uzanan eller kırılsın” gibi sloganlar atarken Genel Başkanı Ahmet Demirci, şunları söyledi:
DEMİRCİ: “MADEN OCAKLARINA, İŞİMİZE, AŞIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ”
“Genel Maden İşçileri Sendikası olarak 2009 yılından bu yana Türkiye Taşkömürü Kurumu'na işçi alınması için mücadele veriyoruz. 8 yıldır KPSS ile küçük gruplar halinde işçi alınırken emeklilikler tüm hızıyla sürdü. Zonguldak göç verdi ve nüfusumuz geriledi. 2009 yılında 11 bin 67 işçi varken bugün işçi sayımız 7 bin 625'e geriledi. Üretim 1 milyon tonun altına düştü. Doğal olarak kurumun zararı da arttı. TTK küçüldü ama Hükümetin beklediğinin aksine özel sektör bu boşluğu dolduramadı. Bize Soma Modeli'ni dayattılar. Biz bunu kabul etmedik ve işçi alınması için mücadelemizi sürdürdük. Son olarak 21 Haziran 2016'da Taşkömürü, Demir-Çelik ve Zonguldak Paneli düzenledik. 14 Temmuz 2016 tarihinde ise Madenci Anıtı'nda kitlesel basın açıklaması yaparak TTK'ya acilen işçi alınmasını istedik. Ancak 15 Temmuz günü hain darbe girişimi oldu ve devamında gelen olağanüstü hal uygulamasıyla bu mücadelemiz kesintiye uğradı.
“FATURAYI BİZLERE KESMEK İSTİYORLAR”
Şimdi ekonomik kriz beklentisiyle Torba Yasa çıkartarak çeşitli vergilerle faturayı bizlere kesmek istiyorlar. Bu Torba Yasa Tasarısı içerisine TTK ve TKİ'yi yani madenlerimizi de koydular. Türkiye Taşkömürü Kurumu'nu, müesseselerini, hatta işletmelerini parçalayarak ruhsatı ile birlikte özelleştirmenin yolunu açıyorlar. Ve bu yetkiyi TTK ve TKİ Genel Müdürlüklerine bırakmak istiyorlar. Bizi birbirimizle kavga ettirmeye çalışıyorlar. Ekonomik krizin bedelini bize canımızla ödetmek istiyorlar. Çeşitli baskılarla kabul ettiremedikleri Soma Modelini bunca faciadan sonra göz göre göre bize dayatıyorlar. Soma Modeli, Soma Faciasıyla birlikte çökmüştür.
“FARKLI EYLEMLERİMİZ OLACAK”
Bu yasa tasarısı Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi. Madde TBMM Genel Kurulu'na geldiğinde farklı eylemlerimiz olacak. Gözünüz, kulağınız Sendikanızda ve temsilci arkadaşlarımızda olsun. Birlik ve beraberlik içerisinde mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun bir çakıl taşının dahi özelleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Çünkü özelleştirme ölüm demektir. Bu yasa tasarısı derhal geri çekilmelidir. Eğer Hükümet bu sese kulak vermezse 1990-1991 ve 1994 yıllarında olduğu gibi madenciler ve bölge halkı olarak tek yürek, tek ses meydanlarda olacağız. Atalarımızın bize emaneti olan maden ocaklarımıza, işimize, aşımıza, ülkemizin ve milletimizin geleceğine sahip çıkacağız”.
MUTLU: “KOMİSYONDA TASARININ 58. MADDESİNİ İZAH EDEMEDİLER”
Mücadelelerinin TBMM'de ve masada sonuna kadar devam ettiğini kaydeden Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu da şu ifadelerde bulundu:
“Bizler sizler adına, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Torba Yasa Tasarısı'nın 58. Maddesinin Zonguldak'a ve ülkemize neler getireceğini ve neler kaybettireceğini, ne bedeller ödeteceğini geçmişte yaşadığımız örneklerle beraber anlattık. Ama ne acıdır ki bu yasa tasarısını hazırlayanların söyleyecek birkaç kelimesi bile yoktu. Bu yasa tasarısını hazırlayanların orada anlatacak hiçbir gerekçesi yoktu. Çünkü geçmişte çıkardıkları rödövans sistemi Zonguldak'a çok ağır bedeller ödetti. Rödövans sistemi sayesinde kaçak ocakçılığın nasıl büyüdüğünü, nasıl 15 yaşındaki gençlerimizin nasıl hastane önlerine bırakıldığını, cesetlerin nasıl yol kenarlara atıldığını orada anlattık. Komisyonda, bunu izah edebilecek, bunu anlatabilecek bir bürokrat çıkmadı. Bizim mücadelemiz TBMM'de ve masada sonuna kadar devam etti. Hep şunu istedik Zonguldak'ta yaşayan tarafları, sendika, TTK yönetimi, bakanlık yetkilileri ve sivil toplum örgütlerini bir araya getirip hep beraber Zonguldak'ın gerçeklerini masaya yatıralım.
“OY ÇOKLUĞU İLE KABUL EDİLDİ”
TTK'nın tabii ki bir yapılanmaya ihtiyacı var. Ama bu yapılanmayı Ankara'dan doğru yapamazsınız. Bunu beraber, bir araya gelerek yapmak zorunda olduğumuzu ifade ettik. Ama ne acıdır ki bütün gerçeklere rağmen oy çokluğu ile kabul edildi. Şimdi sıra sizde. Şimdi sıra Zonguldak halkında. Şimdi sıra Zonguldak'ta kaçak ocaklarda çalışmak zorunda bırakılan 15 yaşındaki genç delikanlılarda. Şimdi sıra sizlerden aldığı para sayesinde ekonomisini döndüren, dükkanını yürüten esnaf kardeşimde. Şimdi sıra buradan emekli olan, buranın ekmeğiyle, alın teriyle büyümüş siyasetçilerimizde. Tabii biz sesimiz çıktığı kadar haykırıyoruz, haykırmaya devam edeceğiz. Ama bizim gücümüz sizsiniz. Burada bu işin ilk muhatabı sizlersiniz, yani maden işçileri. Zonguldak halkına ve Ankara'ya Zonguldak'ın bu işten rahatsız olduğunu göstermek zorundayız.”