Gelecek Partisi, iftarda buluştu

Gelecek Partisi Bartın İl Başkanlığı, Ramazan dolayısıyla iftar düzenledi. İftara katılan Parti Genel Başkan Yardımcısı Feramuz Üstün, son zamanlarda Türkiye'de yaşan ekonomik sıkıntılara değindi. Genel Başkan Yardımcısı Üstün, 'Ülkenin hangi iline, ilçesine gidersek gidelim konu ekonomi. Herkesin canı burnuna gelmiş' derken Bartın İl Başkanı Yasemin Dora Kurtkaya da Bartın'daki sorunlara değindi.

Gelecek Partisi İl Başkanlığı tarafından iftar programı düzenlendi. İftara, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Feramuz Üstün, Gelecek Partisi İl Başkanı Yasemin Dora Kurtkaya, CHP İl Başkanı Selim Karakaş, Memleket Partisi İl Başkanı Mustafa Çelik ve Merkez İlçe Başkanı Hacı Gölbucaklı, esnaf odası başkanları, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda konuşan Gelecek Partisi İl Başkanı Yasemin Dora Kurtkaya, "Bizi Ramazana erdiren yüce rabbimize hamdolsun. Rabbim bu ayda yaptığımız duaları, tuttuğumuz oruçları ve yine yaptığımız hayırları kabul etsin inşallah. Bu mübarek Ramazan ayında yüce Rabbimizinde Bakara suresinin 185'inci ayetinde emrettiği gibi, ey inananlar, ey iman edenler Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincine varasınız diye, oruç sizden öncekilere nasıl farz kılındıysa sizlere de farz kılınmıştır buyurmuştur. Yani Ramazan ayı nefsimizi terbiye ayıdır. Rabbim inşallah bizi nefsimizi terbiye edenlerden eylesin." Dedi.

Kurtkaya:“Ayrıştırmaya karşıyız”

Ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Kurtkaya şöyle konuştu:

"Milletimiz sefalet içerisindeyken, milletin refaha kavuşturmadan, huzurunu sağlamadan, Harun olmaya gelip de Karun olsan ne yazar? Bugün vatandaşlarımız ve insanlarımız pazara çıkmaya korkar olmuş. Aracına mazot almaya korkar olmuş. Elektriğini yakmaya korkar olmuş. Isınmaya korkar olmuş markete gitmeye korkar olmuş. Yani diyeceğim öncelikle toplumunu, halkın refaha kavuşturacaksın ki senin de refah seviyen yüksek olsun. Zaten toplumun refah düzeyi yüksek olursa sen de istediğin gibi huzur içerisinde gelecek planlaması yapabilirsin. Kadim devletimiz hiçbir zaman ayrılarak, ayrıştırarak, bölerek, parçalayarak, yok ederek ayakta kalmamıştır. Her zaman önce göğüs göğüse mücadele etmiştir, çarpışmıştır. Devlet olmuştur. Sonra her kesimden insanı kucaklayarak işte o zaman cihan devleti olmuştur. Tabii ki bizlerde el birliğiyle birlik beraberlik içerisinde bizi aşamayacağımız hiçbir sorun yoktur.

“Sorunlarımız bulunuyor”

Bartın ilimizin sorunları yok mudur? Tabii ki elbette sorunlarımız vardır. Belki de Bartın ili en çok yatırıma ihtiyacı olan seksen bir il içerisinde en çok projeye ihtiyacı olan illerden birisidir. Özellikle biliyorsunuz on beş yirmi yıldan beri önümüze Bartın çevre yolu projesi vardır. Ve sürekli olarak önümüze her seçimde önümüze geçirilir. Ancak Bartın çevre yolu yine memur kardeşlerimizin üç bin altı yüz ek göstergesini istemesi gibi hayal olmuştu. Yine on beş yirmi yıldan beri Bartın'ımızın istediği, Bartın'ımızda projesi gündeme gelmektedir. Tecrit pilavı gibi her seçimde bunu bize vaat etmektedirler. Ancak EYT'li kardeşlerimizin istekleri gibi yine sözleşmeli işçilerimizin kadroya girmek istemesi gibi bu da hayal olmuştur. Bartın'ımızın bir trafik sorunu vardır. İşte o trafik sorunu da çözüm önerileri kağıt üzerinde bize sunulmakta. Ancak icraata dökülmek istenildiğinde ve çözüm önerisi sunulduğunda o öneriler reddedilmektedir. Bartın, kasaba olarak kalması için, Bartın'ı bir mahalle olmasını istediği için Amasra'mızın Kurucaşile'mizin turizm kenti olmaması için Ulusumuzun, Hasankadı'mızın, Kumluca'mızın, Abdipaşa'mızın bir orman üretim merkezi olmaması, bir tarım denetim merkezi olmaması için gerekeni yaptılar.

“Yatırımların destekçisi olduk”

Ve aynı zamanda Bartın'ın markası marka şehri olması için artırmak için koşturan odalara da, STK'lara da, tepeden baktılar. Evet, Bartınlı hemşehrilerim, bugün Bartın bir fırsat yakaladı. Bartınspor üçüncü lige çıkma yolunda büyük bir adım attı. Bartınspor'da emeği geçen herkesi tebrik ediyor. Ve Bartınlı hemşehrilerime de Bartınspor'a destek için desteklerinizi rica ediyorum. Ve özellikle turizm alanında turizme yönelik işlerde çalışan vatandaşlarımızdan esnaflarımızdan büyük bir destek bekliyoruz. İnşallah Allah'ın izniyle Bartınspor önce üçüncü lig, sonra ikinci lig, inşallah birinci ligde de göreceğiz. Bartın'ımıza büyük bir katma değer sağladığını da hep beraber gözlemleyeceğiz. Bakın değerli vatandaşlarım, bizler hiçbir zaman kimsenin karşısında olmadık. Yapılan yatırımların da karşısında olmadık. Milletimize yol yaptılar, baraj yaptılar, tünel yaptılar. Her zaman destek olduk. Şeffaf olmadıkları için karşılarındayız. Ancak şeffaf olamadıkları için karşısındayız. Bir buçuk milyar dolara mal edilebilecek on üç milyar dolara yaptıkları için birkaç müteahhit de rant kapısı ve zenginleştirdikleri için biz bunların karşısındayız.

“Bizim derdimiz sadece milletin olan bir hükümet kurmaktır”

O yolları o barajları bizler yapıyoruz. Bizlerin bizim birilerini Haliç'e indirip de Omo'yla, Tursil'le yıkama gibi bir derdimiz de yok. Bizim derdimiz, esnafımızın, vatandaşımızın, memurumuzun işçimizin son gelecek ayı rahat bir şekilde geçirmesi derdini düşünmemesi, akşam yastığa başını koyduğunda rahat uyuyabilmesidir. Bizim derdimiz, gençliğimizi gelecek kaygısı olmamasıdır. Bizim derdimiz eğer gencimiz iş aradığında Ankara'da bir dayı aramamasıdır. Ekonomik olarak güçlü olmasıdır. Dış politikada güçlü olmasıdır. Yine Ethem Sancak'ın dediği gibi Amerika'nın kurduğu bir hükümet değil, meclisin güçlü mü güçlü, sadece milletin olan bir hükümet kurmaktır.”

Üstün: “ülkemizin dünyada güçlü olması için var gücümüzle çalışmalıyız”

Son zamanlarda Türkiye'de yaşanan ekonomik sorunlara değinen Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Feramuz Üstün ise şu ifadelerde bulundu:

“Memleketimizin dertlerinin dermanı, birbirimizi anlayabilmek, birbirimizi ötekileştirmeden, 85 milyonun bu memlekette eşit hissesi olduğunu anlayabilmektir. Devleti yönetenler buna inanıp, bunu kavrayabilirse memleketimizin tüm meseleleri çözülmüş olur. Birlikteliği yakalayabilirsek başka bir sıkıntımız olmayacaktır. Bütün partilerle farklı düşünebiliriz, farklı görüşlerimiz olabilir ama tek hedefimiz olması lazım insanımızın maddi ve manevi huzuru ve ülkemizin dünyada güçlü olması için var gücümüzle çalışmak. Bunun yolu da sadece slogan atarak olmuyor. İhale mevzuatını, rant meselelerini milletin tamamına hizmet haline getirmek için siyaseti zenginleşme aracı olarak görmeyen bir yapı kurmak için mücadele etmeliyiz.

“Birkaç kişinin şahsi hırslarında memleketin bu hale gelmesine sebep oldular”

Düzgün, açık ve şeffaf bir sistem kuramazsak kim gelirse gelsin sadece çalanlar değişir. Biz sisteme güvenmek zorundayız. Sistemi düzgün kurarsanız kimsede çalamaz. Batıda yolsuzluğa karışan siyasetçinin devam etme şansı yoktur. Bizde de tam tersi oluyor. Yolsuzluğa karışan siyasetçi, siyasete devam ediyor. Gençlerimizin yüzde 60'ı, 70'i yurt dışına gidip orada çalışabilmek için çabalıyor. Biz 6'lı masada olan ve olmayan siyasilerin hiçbirisiyle düşman değiliz. Biz ülke menfaatine olan her konuda herkesle konuşmaya açığız ve hazırız. Genel Başkanımızın başbakan olduğu dönemden Tüketici Fiyat Enflasyonu yüzde 3, Üretici Fiyat Enflasyonu yüzde 6'ydı. Faizler yüzde 5'lerdeydi. İşler rayına girmişken sadece birkaç kişinin şahsi hırslarında memleketin bu hale gelmesine sebep oldular.

“Ülkenin hangi iline, ilçesine gidersek gidelim konu ekonomi”

Ülkenin hangi iline, ilçesine gidersek gidelim konu ekonomi. Herkesin canı burnuna gelmiş. Ekonomi toplumuz yüzde 99'unu etkiliyor. Toplumunda son zamanlardaki serzenişler her geçen gün artmaktadır. Bu en zor geçirdiğimiz Ramazanlardan birisi. Bunun için hepimizin birbirimizi anlaması gerekiyor. 85 milyonun tamamının kardeş olduğunu bilmemiz gerekiyor. Bu memleketi inşallah ilk seçimde bu zor durumdan çıkaracağız. Toplumda son zamanlarda ümidini insanlar kaybetmeye başladı. El ele verirsek bu ümidi yeniden insanlarımıza kazandıracağız.”

Bakmadan Geçme