Eğitim Sen'den proje okulu atamalarına tepki

Eğitim Sen Bartın Şubesi, 2025 yılı proje okullarına yapılan öğretmen atamalarının şeffaflıktan uzak ve liyakat ilkesine aykırı şekilde gerçekleştirildiğini belirterek tepki gösterdi. Atamalarda objektif kriterlerin göz ardı edildiğini savunan sendika, atamaları Bartın Fatih Sultan Mehmet Anadolu Lisesi önünde düzenlediği basın açıklaması ile protesto etti.

Eğitim Sen Bartın Şube Başkanı İsmet İpci yaptığı açıklamada, proje okullarına yapılan öğretmen ve yönetici atamalarında iktidara yakın sendikaların hazırladığı listelerin esas alındığını söyledi.

Atama süreçlerinin herhangi bir kıdem, hizmet puanı veya mesleki yeterlilik gibi nesnel kriterlere dayanmadığını ifade eden İpci, bu durumun eğitimde adalet duygusunu ciddi biçimde zedelediğini belirtti.

2025 yılı atamalarının da önceki yıllardaki uygulamalardan farklı olmadığını dile getiren Şube Başkanı İpçi, mülakat gibi denetime kapalı yöntemlerle yapılan atamaların, siyasi sadakatin ve sendikal aidiyetin belirleyici hale geldiğini vurguladı.

İpçi açıklamasında yapılan atamaların iptal edilmesini talep ederken, konuya ilişkin hukuki süreci kararlılıkla sürdüreceklerini de açıkladı.

“Tamamen siyasi ve idari takdirle şekillenmekte”

Tüm eğitim emekçilerini haksızlığa karşı birlikte mücadele etmeye davet eden Eğitim Sen Bartın Şube Başkanı İsmet İpçi açıklamasında şunları söyledi, “2025 yılı atamaları tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi yine şeffaflıktan uzak ve liyakat ilkesini hiçe sayan bir anlayışla gerçekleştirilmiştir. Proje okullarına yapılan atamalarda süreç; somut, ölçülebilir ve nesnel hiçbir kritere dayanmamakta; tamamen siyasi ve idari takdirle şekillenmektedir.

Bakanlık; herhangi bir kriter ilanı yapmadan, kıdem, hizmet puanı ya da mesleki yeterlilik gibi objektif göstergelere bakmadan, istediği öğretmeni ya da eğitim yöneticisini proje okullarına atayabilmektedir. Bu uygulama, eğitimde adalet ve hakkaniyet duygusunu ciddi anlamda zedelemekte; emek, birikim ve mesleki yetkinlik yok sayılmaktadır.

“Siyasi kadrolaşma aracına dönüştürmüştür”

Proje okullarında öğretmen ve yönetici atamaları uzun süredir siyasi sadakatin belirleyici olduğu bilinmektedir. Mülakat gibi denetime kapalı uygulamalar, yandaş sendikalara mensup olanlara sağlanan ayrıcalıklar ve hakkaniyetsizlik, öğretmen atamalarını ve eğitim yöneticiliği görevlendirmelerini proje okullarına yönelik açık bir siyasi kadrolaşma aracına dönüştürmüştür. 2025 yılı atamaları da bu tabloyu değiştirmemiştir. Yüzlerce nitelikli ve deneyimli öğretmen ve eğitim yöneticisi hak ettikleri halde “Bakanlık takdiri” sonucunda proje okullarına atanmamıştır.

Bu durum, sadece kişisel mağduriyetler yaratmakla kalmamakta; aynı zamanda eğitimin niteliğini doğrudan etkilemektedir. Atama yetkilerinin tamamen Bakanlık onayına bağlandığı mevcut sistem, liyakati tamamen ortadan kaldırmış; öğretmen ve yönetici atamalarını siyasal ve sendikal yakınlık zeminine indirgemiştir.

“Eğitimin geleceği açısından hayati önemde”

Öğretmen atamalarının ve yönetici görevlendirme süreçlerinin şeffaf, denetlenebilir ve liyakat esaslı hale getirilmesi, kamusal eğitimin geleceği açısından hayati önemdedir. Eğitim kurumlarını, siyasal iktidarın arka bahçesine dönüştürmeyi hedefleyen atama politikalarından derhal vazgeçilmelidir. Eğitimde eşitlik, adalet ve bilimsellik esas alınmalıdır. Bunun için atılması gereken adımlar bellidir.

Eğitim Sen taleplerini sıraladı

Öncelikli olarak proje okullarının statüsü keyfiyetten kurtarılmalıdır. Hangi okulların proje okulu olacağı, illerde kurulacak bağımsız ve liyakat temelli komisyonlarca belirlenmelidir. Öğretmen atamaları, yönetici atama ve görev uzatma kriterleri liyakata dayalı olmalıdır. Görevlendirmeler, somut ölçütlere bağlanmalı; mesleki deneyim, hizmet puanı gibi kriterler esas alınmalıdır.

Proje okullarına yapılacak atamalarda tüm yetkinin Bakan'a bırakılmasının, eğitim sisteminde eşitsizliği ve adaletsizliği derinleştirdiği açıktır. Milli Eğitim Bakanı'na tanınan ve keyfiyete neden olan bu yetkiler sınırlandırılmalıdır. Proje okullarına atanan öğretmenlerin yer değiştirme hakları sadece proje okulları ile sınırlandırılmamalı, genel tayin sistemi içinde değerlendirilmelidir.

Eğitim kurumlarının, iktidarın siyaseten müdahale ettiği birer arka bahçe haline getirilmesine seyirci kalmamız mümkün değildir. Eğitim Sen olarak bu adaletsizliğe karşı hukuki süreci sonuna kadar sürdüreceğimiz bilinmelidir. Tüm eğitim emekçilerini bu haksız ve hukuksuz uygulamaya karşı birlikte mücadeleye davet ediyoruz."

Haber: Erkan Hızoğlu

Bakmadan Geçme