Diyanet vahşete sessiz kalamadı

Hayvanlara işkence yapmayın'

Nurdan Eroğlu

Bartın'da 6 kişinin bir ayıyı yağını almak için av tüfeğiyle vurarak balta ve bıçakla parçalaması sadece Bartın'da değil ülke gündeminde de yer aldı. Kimlikleri jandarma tarafından tespit edilen 6 kişiye Kara Avcılığı Kanunu ve Havyaları Koruma Kanunu kapsamında idari para cezası uygulanırken Diyanet İşleri Başkanlığı, hayvanlara işkence yapılmaması uyarısında bulundu. Diyanet, merhamet göstermede insan ile hayvan arasında bir fark gözetilemeyeceği vurgulandı.

Bartın'da 6 kişinin bir ayıyı yağını almak için av tüfeğiyle vurarak balta ve bıçakla parçalamıştı. 6 avcı, ayının iç organlarındaki yağı alırken cep telefonu ile video çekmişti. Video, bir süre sonra jandarmanın eline geçmiş, Jandarma, durumu Doğa Koruma ve Milli Parklar Şubesi'ne bildirmişti. Milli Parklar Şubesi'nin isteği üzerine jandarma ekipleri, görüntüye yansıyan 6 kişinin kimliklerini tespit etmişti. Çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan ayının yağını satmak için aldıkları belirtilen ve kimlikleri açıklanmayan 6 kişi hakkında, 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu ve 5199 sayılı Havyaları Koruma Kanunu kapsamında idari para cezası uygulanmıştı.

Bartın'da yaşanan bu vahşi olay sadece Bartın'ın değil aynı zamanda ülkenin de gündemine oturdu. Olay, ulusal yazılı basında da yer alırken Diyanet İşleri Başkanlığı, hayvanlara işkence yapılmaması uyarısında bulundu. Diyanet basında ve sosyal medyada son günlerde hayvanlara yönelik vicdanları yaralayan görüntüler yer aldığı belirterek merhamet göstermede insan ile hayvan arasında bir fark gözetilemeyeceği vurgulandı.

İNSANLIĞA AYKIRI BİR DAVRANIŞ

En küçüğünden en büyüğüne kadar her hayvanın, Allah'ın eseri olarak kıymetli olduğuna ve Allah tarafından insana emanet edildiğine işaret eden Diyanet hayvana eziyetin, Hazreti Muhammet'in hayatında asla karşılığı bulunmayan, İslam ahlakına sığmayan, insanlığa aykırı bir davranış olduğunu söyledi. Kainatın, kendisini oluşturan canlı cansız bütün parçalarıyla değerli ve muhteşem bir dengeye sahip olduğunu belirten Diyanet şu açıklamalarda bulundu:

"Bu değer, kainatın Allah Teala tarafından yaratılmış ve tasarlanmış olmasından kaynaklanır. Yaratılmışların en değerlisi olan insan ise yeryüzünün şerefli halifesi olarak kainatın dengesini ve düzenini korumakla yükümlü olan varlıktır. Yüce Yaratıcı, insandan, değerine uygun davranmasını, kendisine verilen nimetlerin değerini bilmesini ve değerleri yaşatmasını ister. İslam dinine göre, hayvan haklarının çok daha derin bir anlamı, hayvanlara iyi davranmanın çok daha hassas bir temeli vardır. O da hayvanların, diğer bütün canlılar gibi, varlığıyla Yüce Yaratıcı'nın varlığına delil olan ve öz değer taşıyan nitelikleridir. En küçüğünden en büyüğüne kadar her hayvan, Allah'ın eseri olarak kıymetlidir ve O'nun tarafından insana emanet edilmiştir. Dolayısıyla insanın hayvanlarla sürdürdüğü ilişkiyi faydacı bir anlayıştan daha zengin ve daha olgun bir bakışla ele almak şarttır. Nahl Suresi'ndeki "Rabbin, bal arısına şöyle ilham etti: 'Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan (kovanlardan) kendine evler edin. Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir.' Onların karınlarından çeşitli renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen için ibret vardır.”

"HAYVANA EZİYET, İSLAM AHLAKINA SIĞMAZ"

"Hayvanlara işkence etmeyin." şeklindeki dini uyarıları anımsatan Diyanet, Hazreti Muhammed'in eğlence amacıyla hayvanların dövüştürülmesini ve onların hedef tahtası gibi kullanılarak atış yapılmasını yasakladığı belirtildi. Peygamberin, sebepsiz yere öldürülen bir serçenin bile kıyamet günü Aziz ve Celil olan Allah'a halini arz ederek davacı olacağına yönelik sözleri hatırlatıldı. Hayvana karşı tavrından dolayı insanın hesaba çekildiği düşünüldüğünde, hayvanın sahip olduğu varlık değerinin daha rahat anlaşılacağını belirtilen Diyanet, "Hepimiz Peygamberimizin anlattığı çölde bir kuyuya inip de ayakkabısına doldurduğu su ile susuzluktan toprağı yalayan bir köpeği sulayan adam hikayesini biliriz. Allah, bu davranışı sebebiyle o adamdan razı olmuş ve onu bağışlamıştır. Yine hepimiz Peygamberimizin anlattığı kedisine kızıp da onu hapseden ve açlıktan ölmesine göz yuman kadın hikayesini de biliriz. Zalim kadın, bu davranışı sebebiyle Allah'ın azabını hak etmiştir. Köpeğe su veren adam onun var olma hakkına duyduğu saygıdan dolayı ödüllendirilirken, kediyi hapseden kadın onun var olma hakkını elinden aldığı için cezalandırılmıştır. Şu halde, insan, hayatın devamı için çaba sarf etmek ve sadece kendi varlığını değil, bütün varlıkların hayata tutunma hakkını desteklemek zorundadır” dedi.

“O BİR CANDIR VE CANLARIN SAHİBİ ALLAH'TIR"

Kainattaki her varlığın, bir hikmeti, bir bereketi, bir iyi niyeti temsil edeceğine işaret eden Diyanet "Bir hayvan, sadece insanın beslenme, giyinme, korunma, hamaliye gibi fiziksel ihtiyaçlarını giderme amacıyla yaratılmamıştır. Bir hayvan, insana ait gelişigüzel bir nesne, ağızsız dilsiz zavallı bir menfaat aracı değildir. Bilakis Cenab-ı Hak tarafından insanın faydasına sunulmuş bir emanettir. O bir candır ve canların sahibi Allah'tır" ifadeleri kullandı.

“İSLAM'A GÖRE İŞKENCE ETMEYE ASLA MÜSAADE EDİLEMEZ”

İnsanların, hiçbir hayvan üzerinde dilediğince tasarrufta bulunma hakkına sahip olmadığının altı çizen Diyaneti İslam dininin ilkelerine göre, bir hayvanı yaralamaya, suistimal etmeye, işkence etmeye asla müsaade edilemeyeceğini söyledi. Hayvanlara karşı insafsız, bencil ve merhametsiz davrananlar için İslam Peygamberinin "Bu dilsiz hayvanlar hakkında Allah'tan korkun." uyarısına yer veren Diyanet, insan olmanın, hukuku ve ahlakı yeryüzünde bütün canlılar için hakim kılmayı gerektireceği üzerinde durdu.

“HAYVANLAR ALLAH'IN VARLIĞINA DELİLDİR”

Allah'ın varlığına delil oldukları için bütün hayvanları sevmek ve onlara merhamet etmek gerektiği kaydeden Diyanet "Canlılara yapılan kötülüklerden dolayı üzülmek bir merhamet göstergesidir. Merhamet göstermede insan ile hayvan arasında bir fark gözetilmemelidir. İnsana yakışan merhameti merkeze koyup tüm canlılara karşı merhametli davranmaktır. Çünkü köpeğe acımayan, ceylana da acımaz. Ceylana acımayan serçeye de acımaz. Serçeye acımayan çocuğa da merhamet etmez” şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme