CHP'DEN YAŞAR DEMİR HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

CHP İl Başkanı İlknur Erkan, 21 Şubat'ta Ulus İlçesi'nde Ulus Müftülüğü tarafından İmam Hatip Lisesi düzenlenen aylık imamlar toplantısında söylediği iddia edilen 'Bizler Köy Enstitüsü Mezunları öğretmenler olarak köylerde dinimize hakaret ettik, eğer 120 bin cami kadrosu bizim elimizde olsaydı kendi iktidarımızı kurardık' ve 'Bizim elimizde 120 bin cami kadrosu var ama bu imkânlar Atatürkçülerin elinde olsaydı eli silahlı terörist yetiştirirlerdi' sözlerden dolayı İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Demir hakkında alenen hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve alenen aşağılama Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret, görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma suçlarından Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Gerekçe “Atatürk'ün hatırasına hakaret”

CHP İl Başkanı İlknur Erkan, 21 Şubat'ta Ulus İlçesi'nde Ulus Müftülüğü tarafından İmam Hatip Lisesi düzenlenen aylık imamlar toplantısında söylediği iddia edilen “Bizler Köy Enstitüsü Mezunları öğretmenler olarak köylerde dinimize hakaret ettik, eğer 120 bin cami kadrosu bizim elimizde olsaydı kendi iktidarımızı kurardık” ve “Bizim elimizde 120 bin cami kadrosu var ama bu imkânlar Atatürkçülerin elinde olsaydı eli silahlı terörist yetiştirirlerdi” sözlerden dolayı İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Demir Hakkında Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Başkan Erkan suç duyurusunda şu ifadelere yer verdi:

İşte Atatürk'le ilgili iddia edilen o sözler!

“21/02/2018 tarihinde Ulus İlçesi, İmam Hatip Lisesi toplantı salonunda Ulus Müftülüğünün düzenlediği Ulus Müftülüğü aylık imamlar toplantısı gerçekleştirilmiştir. Söz konusu toplantıya Ulus Müftüsü Murat Okuyar, Bartın İl Müftüsü Mahmut Gündüz, Bartın İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Demir, Ulus İlçe Milli Eğitim Müdürü Levent Ok ve Ulus İmam Hatip Lisesi Müdürü Adem Aslan katılmıştır.

Toplantıda Bartın İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Demir söz alarak;

“Beni ziyarete gelen bir arkadaşım, “Bizler Köy Enstitüsü Mezunları öğretmenler olarak köylerde dinimize hakaret ettik, eğer 120.000 cami kadrosu bizim elimizde olsaydı kendi iktidarımızı kurardık.” dedi.”

“Bizim elimizde 120.000 cami kadrosu var ama bu imkânlar Atatürkçülerin elinde olsaydı eli silahlı terörist yetiştirirlerdi.”

İfadelerini kullanmış ve sözlerinin devamında;

Okulları ziyaret ettiğinde başı açık öğrencileri gördüğünde sinirlendiğini ve bu öğrencilerin başlarının kapatılması konusunda okul müdürlerini fırçaladığını,

4 – 6 yaş gurubu çocukların Kuran kurslarında yetiştirilmesi ve örgütlendirilmesi gerektiğinden bahsetmiştir.

Öncelikle Sayın Savcılık makamından söz konusu toplantının Ulus Kaymakamlığından izin alınmak suretiyle yapılıp yapılmadığının ve ayrıca Bartın İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Demir ve Ulus İlçe Milli Eğitim Müdürü Levent OK ile İmam Hatip Lisesi Müdürü Adem Aslan'ın bu toplantıya Bartın Valiliği ve Ulus Kaymakamlığından izin alarak katılıp katılmadıklarının araştırılmasını talep ediyoruz. Böyle bir iznin bulunmaması halinde ve toplantının saatinin 10:00 olduğu göz önünde bulundurulduğunda bu şahıslar kamu görevlisi olmakla mesai saatleri içerisinde makamlarında bulunmamaları nedeniyle o gün ve saatlerdeki aksayan işler bakımından adı geçen şahıslarca disiplin suçu işlenmiş, bununla beraber meydana gelmiş mağduriyetler yahut kamu zararı bakımından görevi ihmal suçları meydana gelmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 257.maddesinin 2.fıkrasında “Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” denilmek suretiyle işbu fıkra kapsamında düzenlenen suçun gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun Savcılık Makamınca re'sen araştırılmasını talep ediyoruz.

Şüpheli Yaşar Demir yukarıda belirttiğimiz konuşmasında alıntı yapmak suretiyle Köy Enstitüsü mezunu öğretmenlerin dine hakaret ettiklerini iddia ederek Köy Enstitüsü mezunu öğretmenlere karşı alenen hakaret etmiştir. Devamla “Bizim elimizde 120.000 cami kadrosu var ama bu imkânlar Atatürkçülerin elinde olsaydı eli silahlı terörist yetiştirirlerdi.” sözlerini kullanarak tüm Atatürkçüleri terörist olarak göstermiştir. Bu yönüyle de tüm Atatürkçülere ve bir Atatürkçü olmam hasebiyle dolayısı ile şahsıma söz konusu hakaret alenen işlenmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Hakaret suçunu düzenleyen 125.maddesinin ilgili fıkralarında:

“(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (...) (1) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir. “

(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.

(3) Hakaret suçunun;

b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,

(4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.

(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.” denilmektedir.

Yine bu sözler dolayısıyla Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK'e de dolaylı olarak alenen hakaret edilmiştir. Şöyle ki; Türk Dil Kurumunca Atatürkçülük şu şekilde tanımlanmıştır: 1.Atatürk'ün düşünce ve uygulamalarından kaynaklanan, Türk Devleti'nin bağımsızlık ve bütünlüğünü, millî egemenliğini, kişi özgürlüğünü, çağdaş olmayı amaçlayan, akla, bilime ve gerçeğe dayanan, evrensel ağırlıklı, geleceğe yönelik, birbiri ile uyumlu amaçlar, uygulamalar ve ilkeler bütünü, Kemalizm. 2. Bu ilkeye bağlılık.

5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunun 1.maddesinde “Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır”, 2.maddesinde “Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumi veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasiyle işlenirse hükmolunacak ceza yarı nispetinde artırılır.” ve 3.maddesinde “Bu kanunda yazılı suçlardan dolayı Cumhuriyet savcılıklarınca re'sen takibat yapılır.” denilmektedir. Söz konusu suç duyurumuz ve bahsi geçen ilgili yasal mevzuatlar gereği Sayın Savcılık Makamınca şüpheli hakkında re'sen takibat yapılmasını talep ederiz.

Şüpheli yine Atatürkçüleri terörist ve eli silahlı terörist yetiştiren terör örgütü gibi göstermek suretiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 216.maddesi uyarınca Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik ve Alenen Aşağılama suçu işlemiştir. Şöyle ki; anılan suçun 1. ve 2. fıkralarında : (1)Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. denilmektedir.

Suç tanımında belirtilen sosyal sınıf tanımı kapsamına Atatürkçülük ilkesini savunan insanlar da girmektedir. Şöyle ki; Sosyal Sınıf; toplumun yapısındaki yeri ve özelliği ile varlık kazanmış, aynı toplumsal düzeydeki bireylerin toplamından oluşan grupları kapsadığı öğreti ve içtihatlarda kabul edilmektedir. Kendiliğinden oluşmuş ancak devamlılığı bulunan ve kendi içinde organize olmamış büyük insan kategorileri de genel anlamda sosyal sınıf olarak kabul edilir. (YCGK 2007/8-244E., 2008/92K.) Dolayısıyla görüleceği üzere şüpheli yaptığı konuşmasında açık bir şekilde Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik ve Alenen Aşağılama suçu işlemiştir.

Şüphelinin “okulları ziyaret ettiğinde başı açık öğrencileri gördüğünde sinirlendiğini ve bu öğrencilerin başlarının kapatılması konusunda okul müdürlerini fırçaladığı” beyanları ile şüpheli Yaşar DEMİR'in kamu görevlisi olmak suretiyle görevini kötüye kullandığı anlaşılmaktadır. Bu hususta Savcılık Makamınca gerekli soruşturmanın yapılmasını talep ederiz.

Yukarıda açıkladığım ve Sayın Savcılık Makamınca ayrıca re'sen tespit edilecek suçları işleyen Bartın İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Demir'den şikayetçi olmakla hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak 5237 sayılı TCK'nın ilgili maddeleri gereğince cezalandırılmasını talep ederim.”

Bakmadan Geçme