CHP'DEN MÜFTÜLÜKLERE NİKAH KIYMA YETKİSİ VERİLMESİNE TEPKİ

ÖZCAN: 'Bu düzenlemeyi derhal geri çekin!'

Nurdan Eroğlu

CHP Bartın Kadın Kolları Başkanı Fatma Özcan müftülüklere nikah kıyma yetkisi verilmesine yönelik düzenlemenin sosyal hayata dini tahakkümün dayatılması olduğunu ifade ederek düzenlemenin derhal geri çekilmesini istedi.

CHP Bartın Kadın Kolları Başkanı Fatma Özcan yazılı açıklama yağarak mevcut şartlarda, Türkiye'de evlendirme memuru sayısında bir sorun olmadığını buna rağmen müftülüklere de bu yetkinin verilmesinin sosyal hayata dini tahakkümün dayatılması için olduğunu söyledi. Türkiye'de evlendirme memuru sayısında bir sorun olmadığını ifade eden Özcan, “Biz kadınlar sormak istiyoruz; kadınlar her gün öldürülüyor iken, her gün tacize, tecavüze, şiddete uğruyor iken, yoksulluk içinde iken, çalışma hakları ellerinden alınıyor iken, özgürlükleri gasp ediliyor iken tek sorunumuz, evlenme akdinin müftü aracılığıyla çözüme kavuşturulması mıdır? Türkiye'de evlendirme memuru sayısında bir sorun yoktur. Buna rağmen müftülüklere de bu yetkinin verilmesi sosyal hayata dini tahakkümün dayatılması içindir. Türkiye'de çocuk istismarlarının ve tecavüzlerin büyük çoğunluğunun dini nikah kisvesi altında yapıldığı düşünüldüğünde bu tasarının nasıl bir gaflet olduğu daha rahat görülecektir. 12 yaşında imam nikahına, 6 yıl sonra imamın kıydığı resmi nikaha, çocuk gelinlere izin vermeyeceğiz” dedi.

“LAİKLİK İLKESİNE AYKIRIDIR”

Resmi nikahın müftülerce kıyılabilmesinin önünün açılmasının Türkiye'deki aile yapısına dini bir dayatma olduğunu söyleyen Özcan, “Bu topraklar dinine sahip çıkan, geleneklerine ve göreneklerine bağlı olan insanların evidir. Bu insanların yüzde 90'dan fazlası zaten Müslüman'dır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti bir Hukuk Devleti'dir. Hukuk Devleti olmakla, kadınlar evlenirken Medeni Kanunla hakları güvence altına alınmıştır. Evlilik akdinin müftülerce yapılmasının önünün açılması din ve devlet işlerinin birbirine karıştırılmasıdır. Bu da Laiklik ilkesine aykırıdır. Bir arada yaşamamızı sağlayan laikliğe açılan her gedik, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirecektir” şeklinde konuştu.

“DÜZENLEMEYİ DERHAL GERİ ÇEKİN!”

Türkiye'de kadınların sosyal statüsünün 1926 medeni kanunu ile resmen tanımlandığını kaydeden Özcan, “Bizlere düşen, bu medeni kanunu daha ileriye taşımaktır. Biz Atatürk devrimlerinin uygulayıcısı kadınlar olarak, kadını toplumdan dışlayan her tür uygulamanın karşısında olduğumuzu ve mücadelemize devam edeceğimizi bir kez daha duyuruyoruz. Bu düzenlemeyi derhal geri çekin! Yaşasın tam bağımsız, laik, sosyal hukuk devleti. Yaşasın kadınlar. Yaşasın hak, hukuk, adalet” ifadelerinde bulundu.

Bakmadan Geçme