CHP'den Diyanet İşlerine tepki
CHP Bartın Teşkilatınca Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla düzenlenen alternatif çelenk koyma töreninde konuşan CHP İl Başkanı Selim Karakaş, Cuma hutbesinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşlarından bahsetmediği gerekçesiyle Diyanet İşleri Başkanlığına tepki gösterdi. Karakaş Diyanet için 'Yazıklar olsun!' derken CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu da vatandaşlara sorumluluğunu hatırlatarak cumhuriyeti savunmaya devam edeceklerini söyledi.
CHP Bartın Teşkilatı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla alternatif çelenk sunma töreni düzenledi. Cumhuriyet Meydanındaki törene CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu ve İl Başkanı Selim Karakaş başta olmak üzere teşkilat mensupları, Atatürkçü Düşünce Derneği Bartın Şubesi ve Eğitim-İş Sendikası Bartın Şubesi temsilcileri katıldı. Törende meydandaki Atatürk Anıtına CHP'nin çelengini Milletvekili Bankoğlu ve Başkan Karakaş birlikte sunarken ADD Bartın Şubesi Başkanı Yavuz Alpay ve Eğitim-İş Sendikası da çelenk sundu.
Bankoğlu: “Sorumluluğumuz büyük”
CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu törende vatandaşlara ve partililere sorumluluklarını hatırlatarak şöyle konuştu:
“Sorumluluğumuz büyük, evet gün bugün. 29 Ekim Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün büyük çabalarla, silah arkadaşlarıyla bizlerin bugün burada var olmamız için verdiği mücadelenin günüdür. Bağımsız, özgür bir Türkiye için mücadelenin günüdür. O yüzden hepimizin sorumluluğu var. Çünkü bizler ulu önderimizi bizlere unutturamaya çalışanlara inat, cumhuriyeti ve cumhuriyetin değerlerini bizlere unutturmaya çalışanlara inat, hukukun üstünlüğünü değil üstünlerin hukukunu getirmeye çalışanlara cumhuriyeti savunmaya devam edeceğiz.
“Cumhuriyeti savunmaya devam edeceğiz”
Kadınıyla, genciyle tüm yurttaşlar olarak cumhuriyeti savunmaya devam edeceğiz. Çünkü bizler cumhuriyetin emanetçileriyiz. Hiç kimse ama hiç kimse bunu unutmasın. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü unutturmaya çalışanlara mesajımız şu, başaramayacaksınız. Çünkü biz kadınıyla genciyle, Cumhuriyet Halk Partili olsun ya da olmasın bu ülkede, bağımsız bir ülkede, özgür bir ülkede yaşamak isteyen tüm yurttaşlar olarak bu sorumluluğun bilincindeyiz. Asla ve asla Mustafa Kemal Atatürk'ü size unutturmayacağız, bize unutturamayacaksınız. Kendisini saygı ve rahmetle anıyorum. Hepinize iyi bayramlar diliyor yaşasın cumhuriyet diyorum.”
Karakaş: “29 Ekim devletimizin kurulduğu gündür”
CHP İl Başkanı Selim Karakaş da törende şu ifadelerde bulundu:
“29 Ekim 1923 Ulu önderimiz Atatürk'ün Önderliğinde Türk Halkı adına tam bağımsız Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuna ilişkin önergenin Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulduğu ve bu önergenin Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edildiği, büyük Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurulduğu gündür. 19 Mayıs 1919 günü Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkarak başlattığı Ulusal Kurtuluş Savaşımız 9 Eylül 1922 de destan gibi bir zaferle sonuçlandı. Bir yanda padişah, bir yanda işgal güçleri, bir yanda isyancılar tam üç cephede savaş verilmişti. Bu savaş emperyalist dünya devletleri ve yerli işbirlikçilerine karşı Türk halkının topyekun verdiği anti-emperyalist bir savaştır.
“Cumhuriyetin ilanı başlı başına bir devrimdir”
Zaferden çok kısa bir süre sonra millet meclisi padişahlık idaresine son verdi. Bu karardan birkaç ay sonra l. TBMM, yani Kuvayı Milliye Meclisi aldığı bir kararla kendisini feshetti ve milli iradenin yeni bir seçimle oluşmasının yolunu açtı. Dünyanın süper güçlerine karşı mücadele eden bir ihtilal Meclisi'nin böylesine özverili davranarak aldığı bir kararla kendisini feshettiği başka bir örnek dünya tarihinde yoktur. Yapılan seçimler sonrası oluşan 2.TBMM, açılışından 88 gün sonra 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyeti ilan etti. Cumhuriyetin ilanı başlı başına bir devrimdir. Cumhuriyetin ilanından hemen sonra Gazi Mustafa Kemal mecliste oybirliği ile Cumhurbaşkanı seçildi. Cumhuriyetin ilânı ile "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir" kuralı, artık devlet yönetiminde, en belirgin şekliyle yerini almış, Yürütme ve yasama yetkisi milletin gerçek temsilcisi olan millet meclisinde toplanmıştır.
“AK Parti iktidarında halka tek adam rejimi dayatıldı”
Demokrat Partinin iktidara gelişinden bu günkü AK Parti iktidarının 17. Yılına kadar tam 69 yıl geçti. Cumhuriyetin Kuruluşundan Atatürk'ün ölümüne kadar geçen 15 yılda Atatürk önderliğinde Türk Milletinin yaptıklarını yıkmaya çalışan 69 koca yıl ve kazanımımız koskoca bir sıfır. AK Parti iktidarında geçen 17 yıl sonunda elimizde kalan özelleştirme adı altında satılan fabrikalar, madenler, kapatılan üretim alanları ve satılan vatan toprakları. Siyasal iktidardan emir alan hukuk sistemi, tarikatlara ve cemaatlere bırakılan eğitim sistemi, çökertilmiş bir sağlık sistemi, yetkilen elinden alınmış TBMM ve halka dayatılan tek adam rejimi.
Karakaş'tan Diyanet'e tepki
Ne yazık ki Atatürk'ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı geçtiğimiz Cuma günü yayınladığı ve tüm camilerde okuttuğu Cuma hutbesinde; 96. Yılında Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetten, Türk Milletinin tarih yazdığı Kurtuluş Savaşından, O zor günlerde vatan için şehit olan Mehmetçiklerimizden, Ebediyete intikal eden gazilerimizden tek kelime etmiyor. Yazıklar olsun! Atatürk'ün deyimi ile Efendiler; 'Cumhuriyet Bilhassa kimsesizlerin kimsesidir.' Unutmayın ki Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet olmasaydı; Sayın Cumhurbaşkanımız yoktu, Sayın Valimiz yoktu, Sayın Milletvekilimiz, Belediye Başkanlarımız ve hatta geçtiğimiz Cuma günü onu anmayan Diyanet işleri başkanı da yoktu. Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet olmasaydı hiç biriniz ve hiç birimiz yoktuk. Bunu hiçbir zaman unutmayınız.
“Cumhuriyet yönetiminde söz milletindir”
Bizler Mustafa Kemal Atatürk'ün Önderliğinde Ülkemizi Kurtaran, Türkiye Cumhuriyetini kuran Kurtuluşun ve Kuruluşun partisi; 96 yıllık Cumhuriyet Halk Partisinin üyeleri olarak Türkiye Cumhuriyetimin kuruluşunun 96'ıncı yıldönümünü kutlamanın mutluluğunu ve haklı gururunu yaşıyoruz. Ulusumuz 96 yıl önce olduğu gibi bugün de, demokratik, laik, modern sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ne sahip çıkmakta; bütün bu engellemelere rağmen aydınlık yarınlara emin adımlarla yürümektedir. Cumhuriyet yurttaşların seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yönetim biçimidir. Ulus temsilcilerinin kabul ettiği yasalarla ülkenin yönetilmesidir. Cumhuriyet yönetiminde söz milletindir.
“Cumhuriyeti korumak her yurttaşın görevidir”
Cumhuriyeti korumak, kollamak, yaşatmak her Türkiye Cumhuriyeti yurttaşın görevidir. Bizler ülkemizde yaşanan her türlü olumsuzluklara rağmen; Büyük Türk Milletinin Şanlı Tarihindeki en parlak başarılarından biri olan Cumhuriyetimizin kuruluşunun 96. yılını kutlamanın sevinci içerisindeyiz. Bugün, bizim bağımsız ve özgür bir devlet olarak yeniden ayağa kalktığımız ve Cumhuriyeti kurduğumuz , Atatürk'ün ifadesi ile 'En Büyük Bayram' günüdür. Türk Ulusu her ne koşul altında olursa olsun özgürlük bağımsızlığından ödün vermeyeceğini tarih önünde defalarca kanıtlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olarak hepimiz görevimizin farkındayız. Cumhuriyeti yüceltmek, adil, çağdaş ve ilerici bir toplum yaratma sorumluluğu hepimizin üzerindedir.
“Devrimci bir ruhla daha da ileriye taşıyacağız”
Bu doğrultuda bir millet olarak en önemli görevimiz; Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimlerine, ilkelerine, inancına, sonsuza kadar sahip çıkarak Türkiye Cumhuriyeti'ni her zaman korumak ve devrimci bir ruhla daha da ileriye taşımaktır. Cumhuriyetimizin 96. yılını kutladığımız bu anlamlı günde başta Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ü, kahraman silah arkadaşlarını, Cumhuriyetimizin kurucu meclisi üyelerini, başlangıçtan bugüne kadar bu toprakları bizlere vatan yapmak için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi rahmetle, yaşayan kahraman gazilerimizi şükran , minnet ve saygıyla anıyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle hemşerilerimin ve ulusumuzun 29 ekim Cumhuriyet Bayramını ve Cumhuriyetimizin 96. yılını kutluyor ,sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”
Alpay: “İç ve dış tehlikelere karşı duyarlı olacağız”
Cumhuriyetin öneminden bahseden ADD Bartın Şubesi Başkanı Yavuz Alpay ise şöyle konuştu:
“Bugün; imkansız gibi görünen çetin bir mücadelenin ardından kazanılmış ve millete armağan edilen en büyük hediyelerden birisi olan Cumhuriyetin ilan edilişinin 96. Yıldönümünü milletçe gurur ve coşku içerisinde kutluyoruz. Devletimiz ve ülkemiz, Cumhuriyetin bizlere verdiği güç sayesindedir ki uluslararası camiada önemli bir yere sahip olmuş ve yine ülkemiz Atatürk'ün koymuş olduğu ilkelerle de en dünyanın saygın ülkelerinden biri haline gelmiştir. Bu nedenle bizlere ve gelecek nesillere düşen olan en önemli görev; Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve millerle bölünmez bütünlüğünü korumak, Atatürk ilke ve inkılaplarını koruyup kollamak, iç ve dış tehlikelere karşı duyarlı olmaktır.
“Herkesin vazgeçilmez ortak sorumluluğu”
Bu nedenle de, büyük bir imparatorluktan Cumhuriyet'e doğru giden yolu çok iyi bilmek, anlamak, kavramak ve her zaman hatırlarımızda her daim canlı tutmak zorundayız. Çünkü bu süreç yüce devletimizin bekası ve ulusumuzun geleceği, huzur ve refahı açısından çok önemli bir kılavuzdur. Mustafa Kemal Atatürk'ün rehberliğinde ve önderliğinde büyük Türk Milleti'nin kanı, canı ve büyük emekleriyle kurulan Türkiye Cumhuriyeti, tüm varlık ve değerleriyle sonsuza değin yaşatılması çocuktan kadına, yaşlıdan gence herkesin vazgeçilmez ortak sorumluluğu olmalıdır.”