Eşit Temsiliyet Kanun Teklifi Mecliste reddedildi

Sözkonusu kanun teklifi, 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nda, 2839 Sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nda ve 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçim Kanunu'nda değişiklikler öngörüyordu. Önerilen değişikliklerle, milletvekilliği seçimlerinde ve siyasi parti aday listelerinde kadın temsilinin sağlanması için yüzde 50 kadın kotası önerilmişti. Ayrıca, milletvekili seçimlerinde aday listelerinin, “fermuar” sistemi olarak geçen yöntemle, her iki cinsiyetin birbirini izlediği şekilde yapılması da önerilmişti. Cinsiyetler arası eşit temsili sağlamak için, önerilen cinsiyet kotasının yerel seçimlerdeki aday listelerinde de uygulanması teklif edilmişti. Bahsi geçen teklifin Yüksek Seçim Kurulu tarafından da denetlenmesi öngörülmüştü. Siyasi parti üyeliklerinde mali gücü yeterli olmayan kadın üyeliklerinin aidattan muaf tutulmasını da içeren kanun teklifi TBMM'ye sunulmadan önce, CHP Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi milletvekilleri, Mecliste grubu bulunan siyasi parti grup başkan ve başkan vekilleri ile TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı'nı yaptıkları ziyarette teklif hakkında bilgi vererek destek istemişlerdi.

TBMM'de tartışmalı dakikalar

Kadının seçme ve seçilme hakkını elde edişinin yıldönümü olan 5 Aralık vesilesiyle, dün meclise sunulan kanun teklifi için grubu adına konuşan, CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, teklifin tarihi bir fırsat olduğunu, milletvekillerinin bunun bilinciyle oy kullanması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine AK Partili milletvekilleriyle CHP'li milletvekilleri arasında sözlü atışmalar başladı. Tartışmaların uzaması üzerine, oturuma ara verildi.

Bankoğlu: “Mücadelemiz devam edecek”

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, “Toplumumuzun yarısı kadın olmasına rağmen, temsili kuvveti çok az. Önerdiğimiz kanun teklifi, yarısı kadından oluşan bir toplumda zorunluluktur. Kadının eşit temsili, sadece bir partinin değil, bütün bir ülkenin meselesiyken, Cumhur ittifakı teklife anlayamadığımız bir tepki veriyor. Bu konu tarihi bir sorumluluk reddidir,” dedi.

Kanun teklifinin birçok kadın örgütünün fikri alınarak hazırlandığını belirten Bankoğlu, “Oldukça kapsayıcı bir teklif sunduk. Üzerinde 306 kadın örgütünün emeği var. Önerdiğimiz “kota” ve “fermuar” sistemlerinin uygulama ve sonuçlarını bir çok gelişmiş ülkede görüyoruz. Bugün bu ve benzeri sistemlerin uygulaması Avrupa Ekonomik Bölgesi'ndeki 30 ülkenin 21'inde var. Buna rağmen, bugün de bu meclis çatısı altında siyasi parti çatışmalarından bir adım öteye gidemedik,” diyerek teklifin reddine üzüldüğünü belirtti.

Siyasette kadın temsiliyeti konusunda çalışmalar yapan Bankoğlu, “Kadın ve erkek, toplumun her alanında olduğu gibi, temsiliyette de de eşit haklara sahip olmalıdır. Kadının gölgelendiği, ötelendiği bir toplumda kapsayıcı bir demokrasiden bahsedemeyiz. Eşit temsiliyet demokrasinin gereğidir, ama kadının da en temel hakkıdır. Biz, bugün hakkımız olan şeyin ilanını istedik. Ancak bunun bir günlük bir mücadeleyle olmayacağının da bilincindeyiz. Mücadelemiz, toplumsal cinsiyet eşitliği temeline dayanan kadın erkek eşitliğidir. Çalışmaya devam edeceğiz, mücadelemiz asla bitmeyecek,” diyerek temsiliyette cinsiyet eşitliğinin gerekliliğine vurgu yaptı.