CHP Genel Başkanı Özel'in gündemine Amasra Maden Faciası vardı
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki Grup Toplantısı'nda konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Amasra Maden Faciası'na ilişkin açıklamalarda bulunurken 'katliam' olarak nitelendirdiğini patlamanın ihmal, denetimsizlik ve liyakatsizliğin bir sonucu meydana geldiğini söyledi. Yeterli tedbir alınmadığı için kişi başına düşen ölümlü kaza sayısında Türkiye'nin birinci sırada olduğunu söyleyen Özel, 'Patlama öncesindeki tutanaklar, patlama 14 Ekim gün gerçekleşiyor, 13 Ekim saat 23.43'te yani patlamanın olacağı güne 17 dakika kala ilk uyarı başlıyor ve patlamanın olduğu saat olan 18.49'a kadar havalandırma vantilatörünün 53 kez ikaz, 355 kez alarm verdiği yazıyor. 53 ikaz ve 355 kez alarm varsa orada kader planına inanmak değil, bilime inanmak lazım. İlk uyarıdan sonra ciddiye almak, ilk ikazla birlikte orayı boşaltmak, o canları kurtarmak lazım. Bunları yapmayıp da 'Kader planında bu varmış' derseniz kader planında o zaman ülkeyi yöneten kişinin vurdumduymazlığı, o işletmeyi yönetenleri atarken ki liyakatsiz atamaları, denetim eksikliklerini, hepsini birden görüp bu kadar plan planında Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ölümler üzerinde bir rolü olduğunu kabul etmek gerekir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak gerek komisyondaki arkadaşlarımız, gerek ilin milletvekili, gerek bütün davayı takip etmekle görevli hem hukukçu hem ilgili milletvekillerimizle bütün süreci takip etmeye, tüm sorumlular hak ettiği cezaları alana kadar Amasra'yı takip etmeye devam edeceğiz.' dedi.
“53 ikaz ve 355 kez alarm varsa kader planına değil, bilime inanmak lazım”
Nilay Meryem ÇÖMLEK
CHP Genel Başkanı Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Amasra Maden Faciası'nı da gündemine aldı.
Özgür Özel, 43 madencinin yaşamını kaybettiği Amasra maden kazasının 2'nci yılı olduğunu anımsatarak, iktidarın işçiye yoksulluk, perişanlık ve ölüm getirdiğini, 22 yılda en az 33 bin 831 "iş cinayeti işlendiğini" söyledi. Özel, yeterli tedbir alınmadığı için kişi başına düşen ölümlü kaza sayısında Türkiye'nin birinci sırada olduğunu belirtti.
Amasra maden faciasını "bir katliam" olarak nitelendiren Özel, bu katliamın ihmal, denetimsizlik ve liyakatsizliğin bir sonucu olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Amasra maden kazasına ilişkin “Biz kader planına inanmış insanlarız.” ifadesini kullandığını aktaran Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Amasra maden faciası bir katliam”
“Amasra Maden kazasının ikinci yıldönümüydü dün. 43 madencimiz yaşamını kaybetmişti, AK Parti iktidarı, işçiye yoksulluk, sefalet, perişanlık ama daha da acısı ölüm getirdi. 22 yılda en az 33 bin 831 iş cinayeti işlendi bu ülkede. Deprem, 6 Şubat‘ta hepimizin yüreğini yaktı, hepimiz depremdeki kayıplara ağlıyoruz, onları rahmetle anıyoruz ama 33 bin 831 teker teker veya 43 kişi birden, Soma'da 301 emekli birden hayatını kaybediyor ama toplamda bir ülkede bir felaket yaşayıp da 33 bin kişi hayatını kaybettiğinde dünya tarihine geçiyor. Oysa Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidarı boyunca yeterli tedbirler alınmadığı için dünyada 100 bin kişi başına düşen ölümlü iş kazasında birinci ülke Türkiye. Dünyanın en az gelişmiş ülkeleri dahil Türkiye birinci ülke ve iş kazası toplamında da zaten en kötü ikinci ülke. O yüzden meselenin ne kadar vahim, ne kadar politik, ne kadar tercihe bağlı, ne kadar kâr amacı güderken canı yok sayan ve insan hayatını hiçe sayan bir mesele olduğunu hep birlikte bir kez daha hatırlamak gerekiyor. Amasra maden faciası bir katliam. Bu katliam; ihmaller, denetimsizlik ve liyakatsizliğin bir sonucu. O günlerde katliamdan sonra Erdoğan tutup beklenen açıklamayı yaptı ve dedi ki, ‘Biz kader planına inanmış insanlarız.' Oysa Sayıştay raporlarına baktığımızda bunun bir kader planı olmadığı, aklı olan, vicdanı olan bir iktidarın bunu engelleyebileceği çok açık.
“Kader planına inanmak değil, bilime inanmak lazım”
Patlama öncesindeki tutanaklar, patlama 14 Ekim gün gerçekleşiyor, 13 Ekim saat 23.43'te yani patlamanın olacağı güne 17 dakika kala ilk uyarı başlıyor ve patlamanın olduğu saat olan 18.49'a kadar havalandırma vantilatörünün 53 kez ikaz, 355 kez alarm verdiği yazıyor. 53 ikaz ve 355 kez alarm varsa orada kader planına inanmak değil, bilime inanmak lazım. İlk uyarıdan sonra ciddiye almak, ilk ikazla birlikte orayı boşaltmak, o canları kurtarmak lazım. Bunları yapmayıp da ‘Kader planında bu varmış' derseniz kader planında o zaman ülkeyi yöneten kişinin vurdumduymazlığı, o işletmeyi yönetenleri atarken ki liyakatsiz atamaları, denetim eksikliklerini, hepsini birden görüp bu kadar plan planında Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ölümler üzerinde bir rolü olduğunu kabul etmek gerekir. O yüzden, ‘Bu mesleğin fıtratında bu var' diyorlar Almanya'da 100 yıldır ölümlü kazaları olmuyorsa bu mesleğin fıtratında bu yok demektir. Fransa'da, İtalya'da bunlar yaşanmıyorsa, ‘Kader planında bu var' demek kendi sorununu örtmek demektir. O yüzden bizim kader planımızda bilime inanan, yaptığı işi iyi yapan, kritik görevlere liyakatli atamalar yapan bir iktidarın gelmesi ve bu iktidarı göndermesi bu ülkenin kader planında vardır, er ya da geç bu gerçekleşecektir, bu ölümler değil.
“TTK suçu neredeyse ölen işçilere atmaya çalıştı”
Türkiye Taşkömürü Kurumu, Meclis'te kurulan komisyonda yaptığı sunumunda neredeyse suçu, ölen madencilere atmaya çalıştı. Bu aslında Türkiye'de facia olduğunda herkesin ağladığı, yüreğinin yandığı, sorumluların hesap vereceğine yemin ettiği, madencilerin ailelerine gidip sarılıp ‘Evladının hesabı sorulacak' dediği ama günü geldiğinde, suçluların ceza çekmesi gerektiğinde o suçlularla olan göbekten bağlarından ötürü ölenleri, masumları suçlayan, suçluları aklayan bir süreç hiçbirimize yabancı değil. En son Soma'da yaşadık bunu. Şimdi Amasra‘da bunu tekrar etmeye çalışıyorlar. Davanın ilk duruşmasının ardından TTK‘nın Genel Müdürü Kazım Eroğlu, apar topar EYT‘den emekli edildi. Bu Kazım Eroğlu 7 Ocak 2013'te Kozlu‘daki maden kazasında sekiz madencinin ölümünden, taksirle ölüme neden olma suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezası almıştı Eroğlu'nun TTK‘ya Genel Müdür atanması, Müessese Müdür Yardımcısının yıllardır madene girmeden maaş alması, genç ve deneyimsiz işçilerin alt kotlara gönderilip üst kotlar da yönetime yakın ve torpilli olanların çalıştırılması bu komisyona beyan veren işçilerin teker teker söylediği, dönüp baktığınızda da bütün kanıtların ispatladığı bir gerçek. O yüzden siz Kozlu‘da sekiz kişinin ölümünden suçlu bulunmuş, hapis cezası almış birisini götürüp Amasra‘ya koyarsanız, ondan sonra ‘Kader planında bu varmış' diyemezsiniz.
“Amasra‘yı takip etmeye devam edeceğiz”
Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak gerek komisyondaki arkadaşlarımız, gerek ilin milletvekili, gerek bütün davayı takip etmekle görevli hem hukukçu hem ilgili milletvekillerimizle bütün süreci takip etmeye, tüm sorumlular hak ettiği cezaları alana kadar Amasra‘yı takip etmeye devam edeceğiz. Bir kez daha ifade etmek isterim ki, hem Kozlu'da hem Amasra‘da hem Soma‘da istediğimiz kadar emeğin yanında olalım, hayatını kaybedenlerin yanında olalım, birileri suçu örtmeye, suçluları korumaya, cezalandırılmış olsalar dahi cezalarını çekmeden bunların kayrılmasına gayret sarf ediyorlar. Soma‘da kazanın son mahkemesinden sonra, mahkeme önünde söylemiştim, bir kez daha burada söylüyorum. Soma‘da da bütün iş cinayetlerini mahkemelerinde de kayrılanlar, korunanlar, ceza almadan kurtulanlar da bilsin oranın mağdur gözü yaşlı anıları eşleri evlatları da bilsin. Çok geçmeden bu ülkede bu davalar bir kez daha açılacak, sorumlular hesap verecek, anaların yüreğine su serpilecek. Ant olsun ki yapacağız bunu.”