Bu kanser taramalarında Türkiye ikincisiyiz!
Bartın Sağlık İl Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen Serviks kanseri ,meme kanseri ve kolorektal kanser tarama programları çerçevesinde meme kanseri ve kolorektal kanser kategorilerde başarılı çalışmalarından dolayı Türkiye ikincisi oldu. Sağlık İl Müdürü Dr. Dursun Koç, meme kanseri ve kolorektal kanser kategorilerdeki ikincilik ödülünü Sağlık Bakanı Ahmet Demircan'dan aldı.
Bartın Sağlık İl Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen Serviks kanseri, meme kanseri ve kolorektal kanser tarama programları çerçevesinde meme kanseri ve kolorektal kanser kategorilerde başarılı çalışmalarından dolayı Türkiye ikincisi oldu. Ulusal Kanser Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen Taramada Öne Çıkan İllerimiz Ödül Töreninde Bartın Sağlık İl Müdürlüğü Hedef Nüfusu 100 bin altı olan iller arasında Kalın Bağırsak Kanseri ve Meme Kanseri taramalarında İkincilik ödülüne layık görüldü. Sağlık Bakanı Ahmet Demircan'ın katıldığı törende Sağlık İl Müdürü Dr. Dursun Koç, meme kanseri ve kolorektal kanser kategorilerdeki ikincilik ödülünü Bakan Demircan'dan aldı. Sağlık İl Müdürlüğünün tüm yıllara göre tarama programındaki birinciliği ise devam ediyor.
Peki tüm toplumu yakından ilgilendiren meme kanseri ve kolorektal kanser yani kalın bağırsak kanseriyle ilgili ne kadar bilgiye sahipsiniz?
Meme kanseriyle ilgili ne biliyorsunuz?
Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser tip. Meme kanseri yılda en az 25 bin kadını etkiliyor. Tüm kadın kanserleri içerisinde yüzde 20-25'i meme kanseri. Erken evrelerde yakalanan meme kanserlerinin tedavi oranları ise çok yüksek.
Meme kanserinde erken tanı ve tarama testi
Hiç şikayeti yokken olası bir kanseri erken yakalamak için yapılan işlemlere tarama testleri deniyor. Ulusal tarama standartlarına göre hedef yaş grubu olan 40-69 yaş arasındaki her kadının iki yılda bir mamografi çektirmesi gerekiyor. Diğer bir tarama yöntemi 20 yaşından itibaren her ay kendi kendine meme muayenesi yapması ve yılda bir kez klinik meme muayenesi yaptırması.
Meme kanserinin belirtileri
Erken evre meme kanserinde hastanın hiç şikayeti olmayabilir bu yüzden taramalar önemli. Meme kanseri genellikle erken evrede ağrıya neden olmaz. Memede ele kitle gelmesi en sık rastlanan belirtidir. Memeden akıntı gelmesi (bulanık ya da kanlı), Meme başında veya meme derisi üzerinde çekilme, Memede büyüme, ödem, kızarıklık, meme derisinin portakal kabuğu görünümünde olması, Meme başında iyileşmeyen yara, ülser. hastalık meme dışında organlara sıçramışsa (metastaz yapmışsa), sıçradığı organa göre şikayetler ortaya çıkar. Örneğin kemiğe sıçramışsa, kemik ağrısı, kemik kırıkları, beyne sıçramışsa baş ağrısı, bulantı, kusma, baş dönmesi, görme bozukluğu hatta felç gibi şikayetler gelişebilir.
Riski arttıran durumlar neler?
Yaş arttıkça meme kanserine yakalanma riski de artıyor. Meme kanserlerinin çoğu 50 yaş üzerinde görülüyor. Aile öyküsü çok önemli. Birinci derece akrabalarında (anne, kız kardeş gibi) meme kanseri olanların meme kanserine yakalanma riskleri daha yüksek. Daha önce meme kanseri geçirmiş olanlarda, Geç menopoza girenlerde (55 yaş sonrası), Gebelik yaşı geç olanlarda (özellikle 30 yaş üstünde) ve çocuk emzirmemiş kadınlarda daha sık görülüyor. Düşük miktarda yağ içeren, meyve ve sebzenin bol tüketildiği, ideal kilonuzda kalmanızı sağlayan dengeli bir beslenme önermekte. Ergenlik döneminde yapılan düzenli fiziksel aktivitenin meme kanseri gelişmesini azalttığı bilinmekte. Alkol alımı (fazla miktarda) ve sigara kullanımı meme kanserine yakalanma riskini arttırıyor.
Kanser taramaları ücretsiz
Meme kanseri taraması yaptırmak için 40-69 yaş arası kadınlar 2 yılda bir mamografi çektirmek için KETEM'e yada Aile Hekimine, rahimağzı (serviks) kanseri taraması yaptırmak için 30-65 yaş arası kadınlar 5 yılda bir kez Aile Hekimine, Kalınbağırsak kanseri taraması yaptırmak için 50-70 yaş arası kadın ve erkekler 2 yılda bir Aile Hekimine, Prostat kanseri taraması yaptırmak için 40 yaş üstü erkekler her yıl bir kez Üroloji (bevliye) hekimine başvurmalı. Kanser taramaları KETEM ve Aile Hekimliklerinde ücretsiz olarak yapılıyor.
Kolorektal Kanserle ilgili ne biliyorsunuz?
Kolorektal Kanser yani Kalın Bağırsak Kanseri, hem kadınlarda hem de erkeklerde üçüncü sırada yer almakta. Erkeklerde yüz binde 22,8 ve kadınlarda ise yüz binde 13,8 sıklığında görülmekte.
Risk Faktörleri ne?
Kolorektal kanserin kesin sebebi bilinmemekte olup en bilinen risk faktörleri şunlardır; Aşırı kilolu veya obez olmak, fiziksel olarak aktif olmamak, fazla miktarda işlenmiş gıda veya kırmızı et tüketimi, alkol kullanımı, sigara, ileri yaş, ailede benzer kanser öyküsü bulunmasıdır. Bazı Genetik Hastalıklar: Belli genlerdeki değişiklikler kolorektal kanser riskini arttırır. Herediter nonpolipozis kolon kanser (HNPCC) kalıtımsal (genetik) kolorektal kanserin en yaygın tipidir. Familyal adenomatöz polipozis (FAP) kolon ve rektumda kalıtımsal poliplerle karakterize nadir bir durumudur. APC adında özel bir gendeki değişiklikler sonucu olur. Daha önceden kolorektal kanser geçirmiş olmak: Kolorektal kanser öyküsü olan bir kişide tekrar kolorektal kanser gelişebilir. Ülseratif kolit veya Crohn hastalığı: Bağırsakta adı geçen iltihabi hastalığı olanlarda kolorektal kanser riski artmıştır.
Risk nasıl azaltılır?
Kalın bağırsak kanserlerinden korunmada tarama yöntemlerinin yanı sıra riski azaltıcı bazı basamaklar da mevcuttur. Örneğin fiziksel egzersiz, aşırı kilolardan kurtulmak, sigara ve alkol kullanmamak, yüksek lifli, düşük yağ içerikli gıdaları tüketmek bunlardan birkaçıdır.
Belirtileri nelerdir?
Kolorektal kanserlerde en sık görülen belirtiler şunlardır; Bağırsak alışkanlıklarında ishal-kabızlık gibi değişikliklerin meydana gelmesi ve bu değişikliklerin birkaç günden uzun sürmesi. Bağırsakta tam boşalmama hissi. Dışkıda kan (parlak ya da koyu kırmızı), veya dışkı renginde koyulaşma. Karında şişkinlik, kramp tarzında ağrı veya gaz şikâyeti. Bilinen bir neden olmaksızın kilo kaybı. Sürekli yorgunluk.
Tanı nasıl konur?
Sağlık Bakanlığımızın “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile toplum tabanlı kanser taramalarına yönelik, ülke genelinde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) kurulmuş olup hâlihazırda ülkemizde 33'ü mobil olmak üzere 198 adet KETEM mevcuttur. Diğer kanserlerde olduğu gibi kolon kanserleri de iyice büyüyene kadar belirti vermezler. Bu nedenle amaç, daha kanserde belirti yokken tümörü ortaya koymak olmalıdır. Belirtiler gelişmeden önce bir kişinin kanser için taranması poliplerin ve kanserin erken tanınmasında yardımcı olur. Poliplerin erkenden tanınıp çıkartılması, kolorektal kanseri önleyebilir. Erken tanı konulduğunda, kolorektal kanserin tedavisi daha etkin olabilir. Bu nedenle, 50 yaş üstündeki kişiler izlenmeli ve kolorektal kanser için artmış riski olan kişiler daha erken tarama programına alınmalıdır. Taramada ülkemizde “gaytada gizli kan testi” uygulanmakta ve bu testi 50-70 yaş arasındaki herkesin 2 yılda bir yaptırması önerilmektedir.
50 yaşından sonra her 10 yılda bir kolonoskopi!
Dışkıda gizli kan saptanıp kolonoskopi yapılan kişilerde henüz kanserleşmemiş polip halindeki tümörler tespit edilerek kanser gelişmesi önlenebildiği gibi kanser gelişmiş olan olgularda da erken teşhis ile ölüm oranları azaltılmaktadır. Ülkemizde de KETEM'lerde ve Aile Sağlığı Merkezlerinde 50-70 yaş arasında kadın ve erkek nüfusa; kalın bağırsak kanseri taraması gaitada gizli kan kiti yardımıyla hızlı, pratik ve güvenilir şekilde 2 yılda bir yapılmaktadır. 50 yaşından sonra her 10 yılda bir de kolonoskopi önerilmektedir.