'BİRİLERİNİN KİŞİSEL İKBALLERİ UĞRUNA'
CHP'de Merkez Yönetim Kurulu'nun 26 Kasım 2018 tarihli toplantı kararıyla görevden alınan CHP Bartın Merkez İlçe Başkanı Hacı Gölbucaklı basın açıklaması düzenlendi. Gölbucaklı açıklamalarının odak noktasına CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu'nu koyarak, '12 seçimin 10 tanesinde galibiyet almış bir yönetim vardı. Bu yönetim sadece birilerinin kişisel ikballeri uğruna görevden alınmıştır.' dedi. CHP Merkez İlçe Başkanı Hacı Gölbucaklı ve Merkez İlçe Yönetiminin görevden alınması Bartın gündeminde bomba etkisi yarattı. Haber Salı akşam saatlerinde şehirde kulaktan kulağa yayıldı. Çarşamba sabahı ise görevden alınan Gölbucaklı parti binasında açıklamalarda bulundu.
CHP'de Görevden Alınan Merkez İlçe Başkanı Hacı Gölbucaklı Konuştu:
“BİRİLERİNİN KİŞİSEL İKBALLERİ UĞRUNA”
Nihal Çınçın
CHP'de Merkez Yönetim Kurulu'nun 26 Kasım 2018 tarihli toplantı kararıyla görevden alınan CHP Bartın Merkez İlçe Başkanı Hacı Gölbucaklı basın açıklaması düzenlendi. Gölbucaklı açıklamalarının odak noktasına CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu'nu koyarak, “12 seçimin 10 tanesinde galibiyet almış bir yönetim vardı. Bu yönetim sadece birilerinin kişisel ikballeri uğruna görevden alınmıştır.” dedi.
CHP Merkez İlçe Başkanı Hacı Gölbucaklı ve Merkez İlçe Yönetiminin görevden alınması Bartın gündeminde bomba etkisi yarattı. Haber Salı akşam saatlerinde şehirde kulaktan kulağa yayıldı. Çarşamba sabahı ise görevden alınan Gölbucaklı parti binasında açıklamalarda bulundu.
Nasıl bir kılıf bulundu?
Bir maille görevden alındığını kaydeden Gölbucaklı, “Maalesef gelen bir maille benim ve yönetim kurulumuzun görevden alındığını öğrendik. Gelen yazıda, “Partinin ilkelerine, amaçlarına ve çalışma kurallarına aykırı hareket eden Bartın İlİ Merkez İlçe Başkanı Hacı Gölbucaklı ve İlçe Yönetim Kurulu Üyelerinin, CHP tüzüğünün 25. Maddesinin 1. Fıkrası uyarınca, gizli oyla ve oy birliğince görevden alınmasına Merkez Yönetim Kurulunun 26 Kasım 2018 tarihli toplantısında karar verilmiştir.” yazısı ile görevden alındığımızı öğrendik. Bizler, 4 yıl oldu buraya geleli bu yönetim kuruluyla beraber. 4 yıldır çok mücadele ettik. Önceki vekilimiz Rıza Yalçınkaya ile beraber ve son seçilen Milletvekilimiz Aysu Bankoğlu'nun seçilmesi için çok mücadele ettik. Yaptığımız emekler, harcadığımız zaman evimize harcadığımız zamandan daha fazla. Cumhuriyet Halk Partisi bizim için her zaman önde gelmiştir. Gerek Bartın için, gerek Türkiye için yine de bizler patimizin her kademesinde göreve devam edeceğiz. Burada bu kadar çalışkan, bu kadar özverili çalışan bir yönetimin neden görevden alındığını hala çözmüş değiliz. Hadi beni görevden aldınız, burada çalışan yönetim kurulu üyeleri için nasıl bir kılıf bulundu? Bu yönetim kurulunu neden görevden alındı? Ben buna üzülüyorum. Biz yine partimizin askeriyiz. Partimizin emektarıyız. Bu güne kadar 4 yıldır 12 tane seçim geçirdik. Bunun içinde delege seçimleri, genel seçimler, yerel seçimler, İl İlçe Kongreleri de dahil olmak üzere 12 seçimin 10 tanesinde galibiyet almış bir yönetim vardı. Bu yönetim sadece birilerinin belki kişisel ikballeri uğruna görevden alınmıştır. Buna sebep olanları da ben Yönetim Kurulu adına kınıyorum. Bugüne kadar yanımızda olan, destek veren herkese çok çok teşekkür ediyorum. İleri ki dönemlerde de bizlere verilecek olan her türlü göreve de biz talip oluruz.” dedi.
İtirazımızın sonuçsuz kalacağına inanıyorum
Karara itiraz edip etmeyeceği sorulan Gölbucaklı, “Karara itiraz etmeyeceğim. Bu karar MYK'dan çıkmış bir karardır. İtirazımızın sonuçsuz kalacağına inanıyorum. Bizler aslında hak, hukuk, adalet diye 400 kilometre yol yürüdük. Bizlerde bu yürüyüşe katıldık. Ben 4 defa katıldım. Bu hak, hukuk, adalet elbet bir gün kendiliğinden yerini bulacaktır.” diye konuştu.
Partiye defalarca davet ettik
Görevden alınma sebebinin parti içindeki uyuşmazlık mı olduğu sorusuna da yanıt veren Gölbucaklı, “İl ve ilçe yönetimi arasında hiçbir uyuşmazlık söz konusu değil. Maalesef bugüne kadar yapılan yanlışların başında şu var. Kongrelerde kaybedenler kenara çekildiler, kongrelerde ortaya çıktılar. Basında ve sosyal medyada da olmak üzere aslı astarı olmayan yönetimi çok ağır bir dille eleştirdiler. Aslında bu bir disiplin suçudur. Biz bunları dikkate almadık. Muhatapta almadık. Bu bir parti suçudur. Maalesef kongrelerde dışarıda kalan insanlar bizim aleyhimizde propagandalar yapmaya başladılar. Genel seçimlerde Milletvekilimiz bizlerle, örgütlerle çalışmadı. Kendi ekiplerini kurdu öyle çalıştı. Bizlerde kendi ekibimizi kurduk. Yine köy köy, mahalle mahalle çalıştık. Hem Milletvekili çıkarmak için hem de Muharrem İnce için ikisi içinde çalıştık. Tabi bu Milletvekilimize yanlış aktarıldı ya da kendisi yanlış gördü. Bizim Milletvekilimiz için çalışmadığımız ya da sadece Muharrem İnce için çalıştığımız ifade edildi ve burada bir ikilem doğdu. Sn. Milletvekilimiz Aysu Bankoğlu seçimden sonra partimize sadece iki defa gelmiştir. Biz bunu defalarca gündeme getirdik. Halkın arasında da bize bu konuda çok büyük tepkiler vardı. Biz bu açığı kapatmaya uğraşıyorduk. Kendisini de partiye defalarca davet ettik. Hele ki bu seçim arifesinde partiye gelmesi konusunda, aday seçimi konusunda kendisine davetlerde bulunuldu. Sadece Kurban Bayramı bayramlaşmasına geldi Milletvekilimiz partiye. Birde Genel Başkan Yardımcımızın ziyareti sırasında geldi. Onun haricinde tabi Milletvekilimizin bu işte kendine göre bir ekip kurma çabaları var diye tahmin ediyorum. Diyecek bir şey yok. Gelen arkadaşlarımızda bizim gibi çalışırlar diye düşünüyorum.” dedi.
Seçim arifesinde yapılması da çok manidar
Yerel seçimler öncesinde görevden alınmaları ve bu kararın CHP seçmeninde kırgınlık ve olumsuzluk oluşturup oluşturmayacağına da değinen Gölbucaklı, “Zamanlama kötü, olumsuzluk oluşturacaktır ve oluşturdu. Bu konuda dün akşamdan beri hem Genel Merkezi hem de bu işe sebep olanları kınadıklarını söylüyorlar. Kırşehir'i de almışlar dün akşam. Bu endişe Türkiye'de ki tüm örgütlerde var. Acaba bizde bir faksla, bir maille görevden alınır mıyız? düşüncesi. Parti içi demokrasi burada ne kadar yürüyor ondan şüphemiz var. Tabi seçim arifesinde yapılması da çok manidar. Burada yapılan en büyük yanlışta budur.” diye konuştu.
Milletvekilimiz örgütle birleşemedi
CHP'nin Belediye Başkan Adayı belirlemesinde çok geride kalmasının görevden alınmayla bir ilişkisi olup olmadığı şeklindeki soruya da yanıt veren Gölbucaklı, “Aday belirlemede geri kalınmasındaki durum bizden kaynaklanmıyor. Bizler İl Başkanımızla birlikte bazı insanlarla adaylık konusunda görüşmeler ve hazırlıklar yaptık. Fakat milletvekilimizin bizden uzak olması ve parçalanmışlık insanlardaki cesareti kırmış durumdaydı. Biz istiyorduk ki Milletvekilimiz buraya gelsin, bizlerle beraber otursun, kişiler üzerinde karar kılalım, aday tespitini birlikte yapalım, anketse anket, sandıksa sandık, Genel Merkez atamasıysa Genel Merkez ataması konusunda burada birlikte karar alalım. Gidelim adaylara da beraber teklifte bulunalım. Bu Belediye Başkan Adaylığı, İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisi adaylığı olur biz her şekilde bu bütünlüğün peşindeydik ama o bütünlüğü sağlayamadığımız için demin de söyledim bazı ikballer, kişilerin kendi çıkarları herhalde ön plana çıktı. Milletvekilimiz örgütle birleşemedi. Örgütü yok saydı ama örgütte çalışmalarına devam etti. Biz hiçbir zaman Milletvekilimizi yok saymadık. Bugün gelsin yine görüşürüz. Her ne kadar bugün bizim görevden alınmamıza sebep olsa da o bizim yine milletvekilimizdir.” dedi.
ÇELİK: “BANKOĞLU YANIMIZA PARALI AJANLAR KOYDU”
CHP Merkez İlçe Başkanı ve Yönetimi ile birlikte görevden alınan CHP Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Yıldız Çelik'te bir takım açıklamalarda bulundu. CHP Milletvekili Aysu Bankoğlu'nun aralarına paralı ajan göndermekle itham eden Çelik, “Biz partimiz için üniversiteye hazırlanan çocuklarımızı bırakıp çalıştık. Yeri geldi taşın üzerinde yemek yedik. Sabahladık burada. Ancak hiçbir zaman bundan yakınmadık. En son ki seçimlerde Milletvekilimiz Sayın Aysu Bankoğlu yanımıza paralı ajanlar koydu. Bizim çalışıp çalışmadığımızı öğrenmek için bu yönteme başvurdu. Ben' dahi broşürlerini kapı kapı dağıttım. Emeklerimizin karşılığı bu olmamalıydı.” dedi.
Çelik, “Böyle bir günde sizlerle tanışmak istemezdim. Ben basının karşısına çıkıp hiçbir zaman açıklama yapmadım. Fakat bugün ben kendimi ihanete uğramış gibi hissediyorum. Yaklaşık 9 yıldır partide bir fiil görev almaktayım. Bana verilen tüm görevleri layığıyla yerine getirdim. Partiden gönderilen mailde parti tüzüğüne aykırı hareket ettiğimiz söyleniyor. Bana bunu somut bir delille sunmaları gerekiyor. Bunu ben şahsım olarak soracağım onlara. Ben kendi adıma konuşuyorum. Benim ne gibi tüzüğe aykırı bir hareketim görülmüş bugüne kadar. Neyle suçlanıyorum bunu öğrenmek istiyorum. Ondan sonra da bu görevde kalmak istemiyorum zaten. Ben kovulduğumu değil, bu partiden ayrıldığımı değil kendim istifa ettiği sunacağım. Asla partiden, üyeliğimden vazgeçmiyorum. Bana verilen görevden de ben kendi rızamla vazgeçiyorum.” dedi.
Hakkımı helal etmiyorum
Çelik konuşmasının devamında, “Biz partimiz için üniversiteye hazırlanan çocuklarımızı evde bıraktık. Yeri geldiğinde burada sabahladık. Yeri geldi taşın üzerinde ekmeğimizi yedik ama hiçbir zaman yüksünmedik. Ama en son ki seçimlerde Sn. Vekilimiz Aysu Bankoğlu yanımıza paralı ajanlar koydu bizim doğru dürüst çalışıp çalışmadığımızı öğrenmek için. Ben hakkımı helal etmiyorum. Ben yeri geldi taşın üstünde ekmeğimi yedim. Elimde Aysu Bankoğlu'nun adını taşıyan broşürleri halka tek tek gösterdim. Ve çalıştım, kendi adıma çalıştım diyorum. Kadın kolları olmasaydı CHP bugün bu durumda olmazdı arkadaşlar. Kadın Kolları büyük bir özveri ile çalıştı. Beni veya bizi hangi hakla görevden alıyorlar. Ne yaptık biz? Benim görevden alınmam sahalarda çalışmaksa evet, o zaman aykırı hareket ederim ben. Sahalarda özveri ile çalışmak ihlalse evet ben bunu ihlal etmiş olayım. Hak, hukuk ve adaletin işlemediği bir camiada ben daha fazla çalışmak istemiyorum. Ben istifamı sunuyorum. Bundan sonra CHP çatısı altında çalışacağım, üyelikten asla vazgeçmiyorum. Bana verilen görevden ben istifamla vazgeçiyorum. Bunun nedenlerini görevden alındığım Genel Merkeze soracağım. Somut bir delil verirler vermezler. Büyük ihtimalle de vermeyecekler. Ben vicdanen çok rahatım. Bugüne kadar partimin aleyhinde hiçbir çalışmada bulunmadım. Dışarıda bizi görevden almak için uğraşan Aysu Bankoğlu'nun aleyhinde bile bulunmadım ve bulunmadık. Özverimizin karşılığı bu olmamalıydı. Hak, hukuk ve adalet sisteminin ne kadar işlemiş olduğunu da görmüş oldunuz. ” dedi.