Bartınspor'u destek yetersizliği vurdu

Bartınspor Kulübü Başkan Yardımcısı Serkan Yurtaçan, Covid-19'dan dolayı uzun bir süre ertelenen 2020-2021 BAL Ligi sezonunu değerlendirdi. Ligin pandeminden dolayı uzun bir süre ertelenmesinin her kulübü etkilediği gibi Bartınspor'u da etkilediğini ifade eden Başkan Yardımcısı Yurtaçan “Covid-19'dan dolayı BAL'da ligler 1 yıldan fazla bir süredir başlamamıştı. Bundan kesinlikle her kulüp gibi biz de etkilendik. Biz şubat ayının başında takımı toplamıştık. Ligler haziranda başladı. Arada 4,5-5 ay gibi bir süreç var. Bu süreçte oyuncular sürekli idman yaptı ki sürekli idman yapmak bir oyuncu için çok iyi bir şey değil. Şubat ayında biz idmanlara başladığımda ligin mart ayı ortası gibi başlayacağı söyleniyordu. Daha sonra bu nisan ayının ve mayıs ayının ortasına atıldı. En sonunda da haziran ayının ilk haftasında başladı. Bu süreç bizi kesinlikle yordu. Çok erken başladık. Şuanda da başarıya ulaşıp finale kalan takımlara baktığımızda ya bizden çok sonra toplanıp idmanlara başlamış takımlar ya da son anda oyuncularını toplamış takımlar” dedi.

“4 maçta diğer takımlardan daha iyi oynadık”

Bu seneki ligin 4 maçında da gruptaki diğer takımlardan daha iyi oynadıklarını kaydeden Serkan Yurtaçan şöyle devam etti:

“Aslında takım olarak çok iyi bir takımımız vardı. Ancak bizim de anlam veremediğimiz bir takım gelişmeler oldu. 4 maçta diğer takımlardan daha iyi oynadık ve bir istatistik tutulmuş olsaydı yüzde 60- yüzde 70 seviyelerinde topla oynayan takım bizdik. Ama bir yerlerde bir şey eksik kaldı ve sonuca bir şekilde ulaşamadık. Neticede bu sezon ligde başarısız oldu. Bu başarısızlığın sebepleri ise biz iki ana grupta topluyoruz. Bunlardan birincisi saha dışı faktörler, ikincisi de saha içi faktörler.

“Patates tarlası gibi bir sahada aylar boyunca idman yaptık”

Bu iki ana maddeye de bakacak olursak saha dışı faktörler açısından değerlendirdiğimizde biz erken başladık. Aslında erken başlayarak biz doğruyu yaptık. Ama süreç liglerin başlangıcını sürekli ileriye attı. Tabi biz çalışmalarımızı yaparken maalesef biz yeterli desteği de göremedik. Biz tesislerimizde tabiri caizse patates tarlası gibi bir sahada aylar boyunca idman yaptık. Bir çok oyuncumuzda sakatlık geçirdi. Bize Ömertepesi'ndeki sahayı açmadılar. Aynı şekilde Atatürk Stadyumunu da açmadılar. Oysa diğer takımlar çok rahatla kendi sahalarında idman yapabildiler. Bunun dezavantajını çok yaşadık.

“Kendi sahamızda hiçbir hazırlık maçı yapamadık”

Bunun gerekçesi olarak da bize pandemi gösterildi. Hazırlık maçları zamanında biz Bartın'da hazırlık maçı yapabilmek için hiçbir takım getiremedik. Normalde bizimle hazırlık maçı yapmak isteyen Ankara, Kastamonu, Zonguldak'tan takımlar vardı. Ama biz maalesef kendi sahamızda hiçbir hazırlık maçı yapamadık. Hep deplasmana gittik. Mesela Kastamonu'ya günü birlik giderek hazırlık maçı yaptık. Oyuncularımız 3 saat yol gittiler ve orada ayakları tutulmuş vaziyette hazırlık maçı yaptılar ve sonra yine 3 saat yolda geçirerek geri döndüler. Tabi hazırlık maçına bir gün öncede gidebilirsiniz ama şu bir gerçek ki bu maddi olarak ciddi bir külfet. Bir deplasman masrafı bugün 10-15 bin TL'den aşağıya değil ve kulübe maddi bir destek de yok.

“Belediye hariç kulübümüze hiçbir yerden destek gelmedi”

Bartın kamuoyunca şöyle bir yanılgı var. Zannediliyor ki ilin bürokraside, ticarette ve siyasette ileri gelenleri kulübe çok ciddi anlamda destek oluyor. Ama bu algı çok yanlış. Bartın Belediyesinin bize belli bir miktarda olduğu destek haricinde kulübümüze hiçbir yerden destek gelmedi. Ama bazı medya organlarının haberlerine baktığımızda sanki kulübe çok ciddi bir para akışı oldu. Bu yönetim bu kulübün parasını çarçur etti. Böyle bir izlenim var ne yazık ki. Şöyle anlatayım. Bizim bir yardımcı hocamız var ve kendisinin ailesinden doğru maddi durumu da iyi. Bu yardımcı hocamız da iyi modelli bir araba kullanıyor ve bir yerde arabasını çekip yemek yemiş. Öyle bir izlenim yaratılıyor ki sanki biz hocaların altına arabalar çekmişiz, ciddi paralar aktarmışız. Oysaki bu yardımcı hocamızın sezon boyunca bizden aldığı para sadece 5 bin TL.

“Takımı 750-800 bin TL civarında bir bütçeyle oluşturduk””

Bartın Belediyesinden, Valilikten, esnaftan, büyük firmalardan çok ciddi bir para akışı oldu, kulüpte güya bu paraları beş para etmez hocalara dağıttı şeklinde bir izlenim var. Ancak gerçek öyle değil. Zaten takımı 750-800 bin TL civarında bir bütçeyle oluşturduk. Ama dışarıda bunun 2 ya da 3 katı harcayan kulüpler var. Bu rakamda bir BAL Ligi takımı için çok büyük bir para değil. Benim duyduğum bundan önceki yönetimlerde Bartınspor için 3,5-4 milyon TL gibi paralar harcanmış. Biz bu kadar bir para harcamadık. Bu harcadığımız para da da Bartın Belediyesinin bir miktar bize desteği oldu. Onun haricinde Bartın'ın hiçbir ileri geleninden ya da sanayicisinden bize bir para gelmedi.

“Hocalarımız ve oyuncularımız gerekli özveriyi fazlasıyla gösterdi”

Her ne şekilde olursa olsun bizim gruptan çıkmamız lazım. Gerek hocalarımız gerek oyuncularımız gerekse bizler gerekli özveriyi fazlasıyla gösterdik. Bunda saha içi faktörlerde etkili. Biz 4 maç oynadık. İlk maçımızda Kurşunlu'yla karşılaştık ve onu yendik ama şu bir gerçek ki iyi oynamadık. İkinci maçta Bolu Abant'a gittik ve deplasmanda Abant'la 0-0 berabere kaldık. Orada buradaki Abant maçından çok çok daha atak oynadık ve bizim karşımızda o maçta bir tane pozisyonları yoktu. Hakem bu maçta penaltımızı vermedi. Atak oynamamıza rağmen bir türlü sonuca ulaşamadık.

“Kurşunlu'da oyuncularımızı ileri derece tahrik ettiler”

Üçüncü maçımıza Kurşunlu'ya gittik ve o maç çok farklı bir maçtı. Maçtan önce Kurşunlu-Abant maçı vardı ve Başkanımız ve hocamızla birlikte o maçı izlemeye gittik. O maç sanki amatörün de amatörü iki takım arasında yapılan bir maç gibiydi ve Kurşunlu Abant'a karşı o maçı 3-0 kaybetti. Ancak Pazar günü Kurşunlu öyle bir maça geldi ki maç zaten agresif başladı ve bizim oyuncularımızı ileri derece de tahrik ettiler. 15-20 dakika da bizim 2-3 oyuncumuz sarı kart gördü ve bizim önümüzdeki en önemli maç Abant maçıydı. Bundan dolayı biz bazı oyuncularımızı oyundan almak zorunda kaldık. Kart cezalarından ve sakatlıklardan çekindik çünkü kadromuz dar bir kadro. O maçta da uzatmalarda atılan golle yenildik. Kalecimiz oyundan atıldı. Hakemin soyunma odasında söyledi kalecimizin kendisine küfrettiği şeklinde. Kalecimizle, pozisyona yakın olan arkadaşlarla ve oyuncularla konuştuğumuzda hepsi bize böyle bir şeyin olmadığını ya da böyle bir şeyi duymadıklarını söylüyor. Maalesef asıl kalecimizde ilk maçta sakatlanmıştı. 90+5'te kalecimizde kırmızı kart görünce sakat olan kalecimiz oyuna geçmek durumunda kaldı. Ne yazık ki sakatlığından dolayı o topu çıkaramadı. 1-0 yenildik.

“Kadromuz kısıtlı bir kadroydu”

Son maçta da gayet iyi ve baskın oynayan taraf yine bizdik. Yüzde 60-yüzde 70 seviyelerinde top hakimiyeti olan taraf bizdik. En çok pozisyonlara da yine biz girdik. Abant kalemize 2 defa geldi. İkincisi zaten gol pozisyonuydu. Maalesef gol pozisyonunda kalecimiz sakat olduğu için yine topa çıkamadı. Hareket edemiyor. Sadece yerden ya da boy seviyesinde gelen toplara müdahale edebiliyor. Ne yazık ki 10. dakikada takımımızın en önemli oyuncusu solbekimiz sakatlandı. Beklide bu ligin en iyi solbekiydi kendisi. 20. dakikada oyunu kuran stoperimiz sakatlandı. Kalecimiz zaten sakattı. İki önemli oyuncumuz çıkınca oyunun dengesi de bozuldu. Zaten kadromuz kısıtlı bir kadroydu.

“Kadro eleştirisi yapanların Bartınspor'a bir kuruş katkısı yok”

Bize kadroyla ilgili daha fazla oyuncu alınabilirdi ya da 3. kaleci alınabilirdi şeklinde eleştirilerde var. Evet bunlar alınabilirdi de nasıl alınacak? Bütçemiz zaten kısıtlı. Bu eleştiriyi yapanların ne yazık ki Bartınspor'a bir kuruş katkısı yok. Herkes ayağını uzatmış bir taraftan çayını yudumlarken bir taraftan da sosyal medyadan yorum yapıyor.

Bartınlı oyuncular…

Aynı şekilde Bartınlı oyuncuların takımda oynamadığı şeklinde bir takım eleştiriler var. Takımımızda 4 tane Bartınlı oyuncumuz vardı. Bunlardan biri kalecimiz Ferdi'ydi. Oda sakatlandığı için oynayamadı. Geriye 3 tane arkadaşımız kaldı. Aynı şekilde hocamıza da Bartınlı oyuncuları oynatmıyor şeklinde çok eleştiriler oldu ama hocamız her zaman şunu izah etti; kendi mevkisinde oynayan bir başka ilden gelen arkadaşıyla aynı seviyedeyse bu Bartınlı oyuncularımız pozitif ayrımcılık gösterip Bartınlı oyuncuları oynatacağını söyledi. Ama aynı seviyede değilse ya da onun bir tık altındaysa yine tercihinin Bartınlı oyuncudan yana olacağını dile getirdi. Biz buna şahidiz. Ancak Bartınlı oyuncularımız bu seviyeye demek ki gelemediler ve hocamız kendilerini oynatamadı. Yeni sezonda biz teknik direktör değişikliğine gitmeyeceğiz. Hocamızla aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz.

“Yeni sezon için transfer görüşmelerimizi yapıyoruz”

Yeni sezonla ilgili daha açıklama yapılmadı. Ligin Eylül ayının 20'si gibi başlaması bekleniyor. Resmi olarak açıklama yapıldığında bizde ligin başlamasından 45,50 gün öncesinden takımı toplayacağız. Bu doğrultuda transfer görüşmeleri de yapılıyor. Takımda kalacak olan oyuncularımız da var. Gidecek olan oyuncularımız da var. Durumu muallakta olan oyuncularımızda var. Bunların hepsi resmi tarih açıklandığında değerlendirilecek. Transfer bütçesi olarak da kafamızdaki rakam 1 ya da 1 milyon 200 bin TL şeklinde.”