Bartınlı işçiler de Ankara'da 'Zordayız Geçinemiyoruz' mitingine  katıldı

Ekonomik kriz ve hayat pahalılığına karşı on binlerce işçi, Ankara Tandoğan Meydanı'nda buluşarak sesini duyurdu. TÜRK-İŞ'in düzenlediği bu büyük miting, Bartın ve Türkiye genelinde işçi kesiminin ekonomik zorluklar karşısında dayanışma ve birlik mesajını güçlendirdi. Bartın'dan da mitinge yoğun katılım sağlanması dikkat çekerken Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil ve yönetim kurulu üyeleri, üye işçiler ile birlikte TÜRK-İŞ'in Ankara Tandoğan Meydanı'nda gerçekleştirdiği 'Zordayız Geçinemiyoruz' mitingine katıldı.

Nilay Meryem ÇÖMLEK

Türkiye İşçi Sendikası Konfederasyonu (Türk-İş, ilkini Çerkezköy'de ikincisini ise Zonguldak'ta düzenlediği “Zordayız Geçinemiyoruz” mitinglerinin ardından geniş katılımlı üçüncü mitingini Ankara'da 20 Ekim 2024 Pazar günü gerçekleştirdi.

Türk-İş'e bağlı sendikalar ve Türkiye'nin dört bir yanından gelen binlerce işçi, vergide adalet ve yaşam şartlarının iyileştirilmesi için seslerini duyurmak üzere Tandoğan Meydanı'nda bir araya geldi.

Türkiye İşçi Sendikası Konfederasyonu (Türk-İş) tarafından Ankara'da düzenlenen “Zordayız, geçinemiyoruz” mitingi Anadolu (Tandoğan) Meydanı'nda başladı. Mitingde işçiler, “Ağır vergi yükü kaldırılsın”, “Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz”, “Kamu işçisi çözüm istiyor”, “İşçiler yine vergi şampiyonu”, “Kadro hakkımız engellenemez”, “Brütten net'e çakılıyoruz”, “Verilen sözler tutulmalı” dövizleri tuttu. İşçiler, “Direne direne kazanacağız”, “Vergide adalet istiyoruz” sloganları attı.

GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Genel Sekreter Yener Arslanbuğa, Genel Mali Sekreter Yalçın Yiğit, GMİS'e bağlı şube başkan ve yöneticileri ile TTK, MTA ve TKİ işçileri de alandaki yerini aldı.

Büyük bir coşkuyla alanı dolduran binlerce işçi, hep bir ağızdan sloganlar atarak yetkililere seslerini duyurdu.

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, adaletsiz vergi sistemi, işsizlik, kayıt dışı istihdam, KİT Reformu ve enflasyon karşısında eriyen ücretleri içeren bir konuşma yaptı.

Bartın'dan Ankara'ya güçlü bir mesaj

Bartın'dan da mitinge yoğun katılım sağlanması dikkat çekti. Özellikle Türk-İş'e bağlı sendika şubesi başkanları, üyeleriyle birlikte büyük bir dayanışma örneği sergiledi. Bartınlı işçilerin ekonomik zorluklar karşısındaki direnci, mitingdeki coşku ve sloganlara yansıdı.

Bu büyük miting, Bartın'dan Ankara'ya taşınan işçi direnişinin bir göstergesi olarak tarihe geçti. Bartınlı işçiler, hem yerel hem de ulusal düzeyde ekonomik taleplerini bir kez daha güçlü bir şekilde dile getirdi.

Ankara Tandoğan Meydanı'nda gerçekleşen bu büyük emek buluşması, Bartınlı işçiler başta olmak üzere tüm Türkiye'deki işçilerin ekonomik taleplerini yüksek sesle dile getirdiği tarihi bir miting oldu. Mitingde sık sık “Geçinemiyoruz” sloganları yükselirken, Bartınlı işçiler de taleplerini meydanda haykırdı. Vergi adaletsizliğine ve hayat pahalılığına karşı verilen bu mücadele, Bartın'dan Ankara'ya uzanan işçi dayanışmasının bir göstergesi olarak tarihte yerini aldı.

“Emekliler geçinme mücadelesi veriyor”

Mitingde emekliler adına konuşan Emekliler Derneği'nden İbrahim Karaer, “Biz yıllarca çalıştık bu ülkeye katma değer kazandırdık. Bizler en tehlikeli işlerde çalışarak emekliliği hak ettik. Emekli aylıkları hızla eriyor. Milyonlarca emekli ay sonunu getiremez halde. Çarşı - pazar fiyatları TÜİK verilerine uymuyor. Bugün emekliler huzurla oturması gerekirken geçinme mücadelesi veriyor. Bugün pek çok emekli tekrar çalışmak zorunda kalıyor. Emekliler sağlık harcamalarını bile karşılayamıyor, bu kabul edilemez. Sağlık hizmetlerine erişim bir lütuf değil anayasal bir haktır” diyerek emeklilerin sorunlarını dile getirdi.

“Artık dayanacak gücümüz kalmadı”

Asgari ücretliler hakkında söz alan Yol-İş Sendikası'ndan Durmuş Öztürk, “Ben bu ülkede asgari ücretle çalışan milyonlarca işçiden biriyim. Artık dayanacak gücümüz kalmadı. 17 bin lira ile ev mi geçindirelim, çocuk mu okutalım, karnımızı mı duyuralım. Ay sonunu getiremiyoruz. Çığlığımızı duyun, geçinemiyoruz. İşçiler kötü çalışma şartlarına karşı sesini yükseltemiyor. Düşük asgari ücrete karşı sesini çıkartamıyor. Bazı işyerlerinde haftada bir gün tatili bile çok görüyorlar. Çalışma saatleri çok uzun. İşçiler meslek hastalıklarından muzdarip. İşçinin posası çıkarılıp adeta kapının önüne konuluyor. İşsizliği bize karşı kullanıyorlar. Gelsinler asgari ücretle bir gün geçirsinler. Artık ailemizle birlikte insan onuruna yakışır bir yaşam istiyoruz” işçilerin diyerek yaşadıkları ekonomik sıkıntıları anlattı.

“Tüm alanlarda güven içinde yaşamak istiyoruz”

Kadınlar adına konuşma yapan Şükran Tunçay Şenol da kadınların iş hayatında karşılaştığı sorunlara dikkat çekerken “Ben kamuda çalışan kadın bir işçiyim ve aynı zamanda iki çocuk annesiyim. Vergide adaletsizliğin son bulmasını istiyoruz. Ülkemizde çalışanların yarısına yakını asgari ücret ile çalışmakta. Ülkede çalışanların büyük bölümü açlık sınırı seviyesinde ücret alıyor. Mutfakta ailemize, çocuklarımıza bir sıcak yemek çıkartmak için büyük bir mücadele içerisindeyiz. Cinayet ayrımcılığına son verilmesini istiyoruz. Tüm alanlarda güven içinde yaşamak istiyoruz. Kadın cinayetlerinin son bulmasını istiyoruz. Kadınlar güçlüdür biliyoruz ve bu yüzden mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.” diye konuştu.

“Tüm bu sorunlara karşı hükümetten çözüm bekliyoruz”

Mitingde son olarak Türk-İş Genel Başkanı Ergun Atalay konuştu. “İşyerlerinde evimizde huzurumuz yok. Bu iş yerlerinde bırakın bir ayı bir hafta bile geçinemezsiniz” diyen Türk-İş Genel Başkanı Atalay, konuşmasında şunları kaydetti:

“Bu ülkede emekliler, taşeronlular, staj mağdurları var. Bunların sorunlarını bu ülkeyi yönetenler çözecek, Meclis çözecek. Bu ülkede kadınlar özgürce sokaklarda dolaşsın, kadın cinayetlerine son verilsin. Tarım işçileri traktör üstünde can veriyor.

Bu da bizim sorunumuz. Biz artık tüm bu sorunlara karşı hükümetten çözüm bekliyoruz, cevap değil. Bu ülke ne çektiyse özelleştirmeden çekti ama hala her yeri özelleştirmeye devam ediyorlar. Önümüzdeki günlerde asgari ücret görüşmeleri başlayacak.

Orada dört işçimiz olacak. Onlar ne diyorsa harfiyen uyacağız. Onlar ne karar alırsa o aldıkları karara harfiyen uyacağız. Örgütlendiğimiz zaman bizleri kapının önüne koyuyorlar. Öyle bir kanun çıkarın ki işçinin lehine olsun.

Mahkemeler 7 yıl sürüyor, arada ne işçi kalıyor ne sendika. Biz hükümete ve bizi yönetenlere sesleniyoruz bizi vicdansız iş verenin eline bırakmayın.

“Patronlara değil işçiye çözüm bul”

Her gün en az 5 işçi can veriyor. İş kazalarına biran evvel son vermek lazım. Son günlerde ülkede olağanüstü kötü tablolar var.

Çocukları öldürenler, atları kesip bize yedirenler var. Buna dair acilen adım atılmalı. Bu restoranlara gitmeyin, boykot edin.

Aylardır alanlarda, aylardır iş yerlerinde bugün de buradayız. Bizi duyun, bizi yok saymayın, yarın bunun bedelini ödersiniz. İşten atılmalar devam ediyor. İşçilere mobing yapılıyor. Bununla ilgili ülkeyi yönetenlerin bir sözü yok mu? Patronlara değil bize bir çözüm bulun.

“Meclis'e 70 sayfalık metin sunacağız”

Bir grup başkanvekili çıkıyor ‘işçinin kaybı yok' diyor. Bu nasıl bir akıl tutulması? Önümüzdeki hafta Meclis'e ve bütün STK'lara 70 sayfalık bir metin hazırladık onu vereceğiz ve ‘Bu adaletsiz vergi sistemini değiştirin' diyeceğiz. Onlar düzeltene kadar da biz mücadele etmeye devam edeceğiz.

Mehmet Şimşek'in dünyası başka benim dünyam başka, benim dünyam burası. Bu alandan hükümete, ülkeyi yönetenlere tekrar sesleniyorum. Bizi yok saymayın. Biz bu ülkenin yüzde 60'ıyız. Biz sizin oy makineniz değiliz. Ayağınızı denk alın. Biz her defasında sandığa gidip size oy vermek zorunda değiliz.

Dikkatli olun bu alanın sesine kulak verin. Yarın geç kalırsınız, enflasyonu düşüreceksiniz diye bizi küçültmeye hakkınız yok.”

Mitinge, Türkiye'nin dört bir yanından işçiler katıldı. Mitinge, katılan yaklaşık 100 bini aşkın işçi, yaşadıkları ekonomik sorunlara çözüm ve vergide adalet talepleri için seslerini duyurmaya çalıştı.

Bakmadan Geçme