'Bartın'da sağlık hizmetleri yönetimi içler acısı bir hale geldi'
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Bartın Temsilcisi Erkan Bozkurt, Bartın'da sağlık hizmetleri alanında yaşanan aksaklıklar ile ilgili basın açıklaması yaparak Bartın'daki sağlık hizmetleri yönetiminin adeta içler acısı bir hale geldiğine dikkat çekti. Açıklamasında tüm sağlık kurumlarının liyakatsiz kadrolar tarafından yönetildiğini iddia eden Bozkurt, 'Ayrıcalık değil, ayrımcılık değil, adalet istiyoruz.' dedi.
Bozkurt'tan çarpıcı iddialar
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)Bartın Temsilciliği adına Temsilcilik Başkanı Erkan Bozkurt, bir basın açıklaması yaparak sağlık hizmetleri yönetiminde liyakat aranmaksızın eş, dost, akraba kadrolaşmalarının yaşandığını iddia ederken yönetimin adeta bir aile şirketi halini aldığını söyledi.
“Aile şirketi halini aldı”
Bartın Valiliği'ne görev çağrısı da yapan Bozkurt, çok çarpıcı iddialarda bulunarak açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bartın'da Sağlık hizmetleri yönetimi adeta içler acısı bir hale gelmiş durumdadır, Devlet Hastanesinden tutun Sağlık Müdürlüğüne kadar liyakatsiz kadrolar tarafından yönetilen sağlık hizmetleri her geçen gün daha da kötüye gitmekte liyakat aranmaksızın eş dost akraba kadrolaşmaları son sürat devam etmektedir. Yeni Devlet Hastanesi inşaatı yılan hikayesine dönmüş ne zaman açılacağı, trafik, altyapı ve otopark sorununun nasıl çözüme kavuşacağı tam bir muammaya dönmüş durumdadır. Sağlık Müdürlüğü ve Devlet Hastanesi AKP İl ve İlçe yönetimleri ile yandaş sendika Sağlık Sen'in istek ve talepleri doğrultusunda yapılan atama ve görevlendirmelerle adeta aile şirketi halini almıştır. Bartın Valiliği kendisine bağlı Sağlık Kurumlarının bu halinden ya haberdar değildir ya da sessiz kalmaktadır.
“Bu nasıl bir çifte standarttır?”
Bildiğiniz gibi 2024/7 sayılı tasarruf tedbirleri genelgesinin yayınlanarak yürürlüğe girmesiyle birlikte idare tarafından bazı tasarruf tedbirleri düşünülmüş. Bunlardan biri Toplum Sağlığı Merkezlerinde çalışıp gerek Aile Sağlığı Merkezlerine gerekse tatil beldelerinde nöbetlere giden ebe, hemşire arkadaşlarımıza ödenen nöbet ücretlerinin izin olarak kullandırılmasına karar verilmiş. AKP torpili ile işe alınan kamu işçilerine ödenen nöbet ücretlerinin ise devam edilmesine onlarda tasarrufa gerek olmadığına karar verilmiş, bu nasıl bir tasarruftur, nasıl bir çifte standarttır? Bu adaletsizlik bir an önce giderilmeli nöbet karşılığı izin mi kullanacağı yoksa ücretini mi almak istediği çalışanlara sorulmalıdır. İdare keyfi olarak birilerine izin verip birilerine nöbet ücreti ödeyemez bu çalışma barışını bozduğu gibi ekonomik koşullar ortada iken nöbet ücretlerine göre bütçelerini ayarlayan sağlık emekçilerini de zor durumda bırakmıştır.
“Ebe ve hemşirelerin Diş Hastanesinde ne görevi var?”
En iyi tasarruf elindeki yetişmiş personeli etkin ve verimli bir şekilde kullanmakla yapılır mesela hakkında Devletin sağlık kurumunda bir partinin seçim müziğini son ses açıp oraya hizmet almaya gelen farklı siyasi görüşten ya da siyasetle hiç ilgisi olmayan sadece hizmet almak amacıyla orada bulunan vatandaşlara, mesai arkadaşlarına ve amirlerine dinleten uyarılara kulak asmayıp hakaretler yağdıran bir ebeyi adeta ödüllendirerek Ağız ve Diş Hastalıkları Hastanesine görevlendirmek normalden üç kat fazla yan ödeme almasını sağlamak tasarruf değildir. Ebe ve Hemşirelerin Diş Hastanesinde ne görevi vardır, tasarrufla ilgisi olmadığı gibi Kamu Zararı oluşturulmaktadır. SES üyelerine gelince jet hızıyla tamamlanan soruşturmalar Sağlık-Sen üyelerine gelince sümen altına mı itilmektedir.
“Ayrıcalık değil, adalet istiyoruz”
Bir diğer konu banka promosyonları ile ilgili 2022 yılının Mayıs ayında Sağlık Müdürlüğü, yetkili sendika Sağlık-Sen ve Yapı Kredi Bankası arasında yapılan 5 yıl üzerinden tek seferde 18 bin TL'lik ödeme anlaşması ile sağlık emekçileri mağdur edilmiş Banka ise parasına para katmıştır. Sağlık Emekçilerinin anlaşmanın uzun süreli değil kısa süreli yapılması talepleri dikkate alınmamış bankanın talebi yerine getirilmiştir. 2022 yılında Bankaya yatırılan ödeme miktarı 25 milyon TL civarında iken şuan TÜİK' in sahte enflasyon rakamlarına göre bile alınan enflasyon farkları ve zamlarla birlikte bu miktar 200 milyon TL'yi aşmıştır. Yüksek enflasyon ortamında alım gücü eriyen sağlık emekçileri olarak promosyon ihalesinin yenilenmesini, ihalenin şeffaf, herkese açık, ve kısa süreli yapılmasını istiyoruz, topladığımız imzalar ve taleplerimiz görmezden gelinmesin.
“Bartın halkına yapılan haksızlık ve kötülüktür”
40 yıllık hekim, yıllarını Bartın halkına adamış, geçmişte Sağlık Müdürlüğü ve Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulunmuş ve şu an Bartın gibi bir madenci kentinde, tarım, hayvancılık ve sanayi kentinde, yerli yabancı çok sayıda öğrencinin yurt ortamlarında kaldığı bir öğrenci kentinde Tüberküloz İl Koordinatörü olarak görev yapan izinlerinde dahi hastalarını birebir takip eden üyemiz Dr. İsmet Kavaklı emir yukardan denilerek Devlet Hastanesinin bir talep yazısına istinaden hastaneye görevlendirilmiştir. Bu suçtur, mobingtir, vefasızlıktır dahası Bartın halkına yapılan haksızlık ve kötülüktür, Verem Savaş Dispanseri hekimsiz bırakılamaz. Verem, uzun süreli tedavisi olan ölümcül ve bulaşıcı bir hastalıktır. Sağlık hizmetleri birilerinin keyfine göre değil vatandaşın yararı düşünülerek yürütülmelidir. Bir an önce bu yanlıştan dönülmeli ve tekrar benzer hatalar yapılmamalıdır.
Sendikamız SES'in 28. Kuruluş yıldönümünde dünden bugüne sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinden yana halktan yana olmaya devam edeceğiz.”