Bankoğlu'ndan adli sürelerle ilgili kanun teklifleri
CHP Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Aysu Bankoğlu, Corona virüs salgını sebebiyle adli sürelerin uzatılmasını içeren kanun teklifleri sundu. Bankoğlu, 'Amaç, uygulamada yeknesaklığı sağlayarak hak kayıplarını önlemek ve hem avukatların, hem de adliye personelleri ile yurttaşların sağlığını korumak' dedi.
CHP Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Anayasa Komisyonu Üyesi Aysu Bankoğlu, Corona Virüs salgını sebebiyle adli sürelerin uzatılmasını temel alan kanun tekliflerini Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na sundu. Sözlerine, bu virüs sebebiyle yaşamını yitiren 89 yaşındaki yurttaşımız için başsağlığı dileyerek başlayan Bankoğlu, Bilim Kurulu tarafından dile getirilen tedbirlere harfiyen uymamız gerektiğine de dikkat çekti.
Ayrı ayrı olmak üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nda geçici değişiklikler öngören 3 kanun teklifini sunduğunu belirten Bankoğlu, söz konusu düzenlemelere dair şu açıklamalarda bulundu:
"Bilindiği üzere, "2019-nCoV" adı verilen "Yeni Corona Virüs"ün yol açtığı, solunum yolunu etkileyen bulaşıcı hastalık ("COVID-19") ile ortaya çıkan salgın durumu nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü ("DSÖ") tarafından 30.01.2020 tarihinde “Uluslararası Kamu Sağlığı Acil Durumu” ilan edilmişti. Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun 13 MART 2020 tarih ve 87742275-010.07-0040-2020-94/16812 sayılı "Corona Virüsü Hakkında Alınacak Tedbirler" konulu yazısı ile de "COVID-19" olarak bilinen solunum yolu bulaşıcı hastalığının, DSÖ'nün 9 Mart 2020 tarihli raporuna göre 100'den fazla ülkede, 109 bin teyit edilmiş küresel vaka ile kayıtlara geçtiği ifade edilmiştir. Nitekim, bahsedilen veriler ve görülen vakalar, küresel çapta ve maalesef ülkemizde de gün geçtikçe artmaktadır. Ayrıca, yine DSÖ tarafından COVID-19 için küresel risk seviyesi, 2 Mart 2020 tarihinde yüksekten çok yükseğe çıkarılmıştı. Öte yandan, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından yayımlanan yazı ile "Corona Virüs Bilim Kurulu"nun önerisi kapsamında, duruşma ve keşiflerin ertelenmesi, her bir mahkeme hâkiminin -ayrı ayrı- takdirine bırakılmıştı."
“Kanuni düzenlemeye ihtiyaç var”
Aysu Bankoğlu, bu uygulamanın faydalı olduğunu vurgulamakla birlikte bütüncül bir yaklaşım ortaya konulabilmesi için kanuni düzenlemeye ihtiyaç olduğuna işaret etti ve şunları söyledi:
"Böylesine önemli ve yayılma bakımından riskli bir hususun takdirinin çok sayıda mahkemenin kendi takdirine bırakılması ve akabinde zorunlu bir sonuç olarak yeknesak bir karar alınamaması; uygulamada farklılıklara, belirsizliklere ve çelişkilere sebebiyet vermektedir. Bir mahkemenin duruşması ertelenirken yan odadaki duruşma salonunda duruşmalar gerçekleştirilmekte, bu nedenle de yargılamanın tarafları ve avukatlar, duruşmalara iştirak etmek zorunda kalmaktadır.
İlaveten, ortak bir kararın mevcut olmaması ve erteleme kararı verilse dahi ne zaman verileceği belirgin olmadığından avukatlar, duruşmaların görülüp görülmeyeceğini bilememekte, mahkeme kalemlerinden öğrenmeye çalışmakta ve duruşma görülemeyecek dahi olsa avukatlar, çoğu zaman bu durumu önceden bilemediğinden adliyelere gitmek durumunda kalmaktadır. Bu nedenle, adliye çalışanlarımız, daha fazla insanla temasa maruz kalmaktadır. Öte yandan, her bir avukat, sadece ikâmet ettiği bölgedeki adliyelerde görülen duruşmalara katılmamakta, aksine mesleği icabı, şehir dışı duruşmalara da katılım sağlamaktadır. Bu nedenle, şehir dışındaki insanlarla da temas kurulabilmektedir."
“Mücbir sebep olarak değerlendirilmeli”
Bankoğlu, bahse konu salgının, zaman içerisinde yurtta yayılma durumunun artmaya başlaması nedeniyle mücbir sebep olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşündüklerini de belirterek şu şekilde devam etti:
"Hastalığın bulaşma şekli de nazara alındığında, uygulamada yeknesaklığın sağlanması ve salgına karşı etkin önlemlerin alınabilmesi için, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda öngörmekte olduğumuz değişiklik ile içinde bulunduğumuz Adli Yıla geçici bir ara verilerek bu süreç içerisinde, hâlihazırda planlanmış olan tüm duruşmaların, keşiflerin ve inceleme günlerinin ertelenmesini teklif ettik. HMK bakımından öngördüğümüz Geçici Madde şu şekilde: "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten 20.04.2020 tarihine kadar işbu Kanun'un 103. ve 104. maddelerinde, adli tatil bakımından öngörülen hükümler uygulanır. Gerekli görülmesi durumunda, Adalet Bakanlığı, bahsedilen süreyi bir ay daha uzatmaya yetkilidir."
“Süreler durdurulmalı”
Benzer biçimde, İdari Yargılama Usulü Kanunu bakımından da adli tatil / ara verme hükümlerinin geçici olarak uygulanması amaçlı Kanun Teklifi sunduklarını vurgulayan Bankoğlu, acele olarak görülmesi gereken işlerin yürürlükteki mevzuat kapsamında görülmeye devam edeceğini söyledi.
Son olarak İcra ve İflas Kanunu yönünden her ne kadar adli tatil mevcut olmasa da mağduriyetleri önlemek adına sürelerin durdurulması biçiminde diğer bir Kanun Teklifini sunduğunu belirten Bankoğlu, tüm bu düzenlemelerle öngörülen amacın, gerek avukatların, gerekse de adliye personellerinin ve yurttaşların sağlıklarının korunması ve aynı zamanda, hak kayıplarına yol açılmaması olduğunun bir kez daha altını çizdi.