Bankoğlu 'Türkiye yeniden doğacak'

CHP Bartın Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi Av. Aysu Bankoğlu, Bartın'da partisinin il ve ilçe örgütleriyle bir araya geldi. CHP Bartın Merkez İlçe örgütü, Amasra İlçe örgütü, Ulus İlçe örgütü, Kozcağız Belde örgütü, Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisi üyeleriyle toplantılar düzenleyen Bankoğlu yaklaşan seçim ve çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bankoğlu açıklamasında ülkenin kötü yönetimine bağlı olarak yaşananları zincirleme trafik kazasına benzetti. Hükümeti verdiği hiçbir sözü tutmamakla ve sürekli yandaşlarını önceleyen politikalar izlemekle eleştiren Bankoğlu, 20 yılın sonunda ülke tarihinin en büyük ekonomik buhranının yaşandığını ve halkın görülmemiş bir fakirliğe sürüklendiğini belirtti.

Bankoğlu “Türk lirası bütün zamanların en değersiz dönemini geçiriyor. Öyle ki artık iki yıl öncesi ya da iki ay öncesi değil; iki hafta hatta iki gün öncesinde satın aldığınız şeyin fiyatı artıyor. Hemen her şeye her gün zam geliyor. AKP diline göreyse her şeyin fiyatı güncelleniyor. Biliyorsunuz birkaç gün önce dağ fare doğurdu. Hükümetin hayallerindeki enflasyon ile milletin nefesini kesen, karanlıkta, soğukta aç bırakan gerçek enflasyon birbirinden çok farklı. Güya düze çıkmak için, beceriksizlikleri ve iş bilmezlikleriyle, dünyada kimsenin yapmadığı acayip işleri deneyip duruyorlar. Satarak savarak, saraylar yaptırıp, uçak, araba alarak, yandaşa dağıtarak, üçer beşer maaşı hesaba yatırarak denizi bitirdiler. Koca ülkeyi deneme tahtasına çevirdiler.

4.235 liralık asgari ücretle başlayan yıl 8.500 lira ile bitti. Sarayın talimatıyla veri düzenleyen TÜİK bile yüzde 85 enflasyon var diyor. Bugünün açlık sınırı 7.785 lira. Siz bu satırları okurken sayılar çoktan artmış olacak. Büyük ihtimalle 2023'te asgari ücret alacak olan yurttaşları yine açlık sınırının altında günler bekliyor. Dört kişilik ailenin yoksulluk sınırı 25.365 lira. Yani bu işsizlikte, bu ekonomik buhranda bir evde şanslıysa iki kişi asgari ücretle çalışsa bile aylık 17.000 lira kazanabilir. AKP ne demek istiyor? En az üç kişi çalışırsa ancak açlık sınırında yaşayan dört kişilik bir aile olacaklar. Bu akıl almaz, hesap bilmez, her yanından vicdansızlık akan hükümet zorla ve ısrarla uzatmaları oynamaktadır. İl ve ilçe örgütü yöneticilerimiz ve üyelerimizle yaptığımız toplantılarda kentimiz Bartın'da da hemşerilerimizin derin yoksulluk içinde olduğunu, büyük bir borçlanma yaşandığını, seçim beklentisinin tek umut olarak görüldüğünü konuştuk. Sandıkta sonucun Millet İttifakı lehine olacağı muhakkak, ama gerek seçime kadar gerekse seçim sonrasındaki reçetenin etkisinin görüleceği zamana kadar önemli bir zaman var. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki halkın bir gün dahi dayanacak gücü kalmadı. Bu yüzden, iktidara geldiğimizde geçim sıkıntısı yaşayan ailelerin kadın fertlerine Aile Destek Sigortası kapsamında acil olarak aylık katkı parası yatırılacak. Çiftçinin kredi borcunun faizleri silinecek. Yine çiftçilere mazot KDV'siz verilecek. Üniversite mezunu gençlerin kredi borç faizini hükümete sildirttik, biz hükümete geldiğimizde bu gençler geri ödemelerini ancak işe girdikten sonra yapacak. Biliyoruz ki, gençler şu anda simit alırken bile düşünüyor; ama iktidarımız döneminde gençler bilgisayar ya da cep telefonu gibi elektronik aletleri vergisiz alacaklar. Bizler, gençlerin hayalini simit almaktan tatile gitme hayaline hatta gerçeğine terfi ettiren günler için çalışacağız. Aile destek sigortası ile çocuklar ücretsiz kreşe gidecek. Pek çok güzel projemizi Bartınlılara tek tek anlatacağız. Umutları yeniden canlandıracak ve hayata geçireceğiz. Şeffaf, hesap veren ve israftan uzak duran; önce halkını düşünen bir politikayı tesis edeceğiz. Kadınların öldürülmediği, çocukların evlendirilmediği bir ülke için çalışıyoruz. Adalet kırmızı çizgimiz, birinin canı istedi diye diğerinin hapsedildiği tezgâhları devireceğiz. Adaletin olduğu yerde huzur, huzurun olduğu yerde yatırım olur. Köylerden kentlere, küçük kentlerden metropollerle, oralardan da yurtdışına göçen insanlarımızın dertleri bitecek. İnsanlar yine ülkelerinde huzur içinde, insan gibi yaşayacak. Asgari ücret ülke genelinin yaşam biçimi olmayacak, emekli ve EYT'li devletin kamburu gibi görülmeyecek. Olur da ‘Asgari ücretliye de memura da emekliye de ne verilse haklarıdır. Fakir fukaraya vermek bereket getirir' diyerek, memurundan emeklisine kadar bütün bir millete fakir fukara haline getiren ama kendi küfesini durmaksızın dolduran hadsiz bir Bakan çıkarsa derhal gereği yapılacaktır. Kendi küfelerini doldurmakla o kadar meşguller ki, bu ayıplarını anlamayacak kadar kendilerinden geçmiş vaziyetteler. Biz yılmadan çalışmaya devam edeceğiz. Toplantılarımızda hükümetin iktidarda kalmak için yaptığı ve yapacağı tüm haksızlık ve hukuksuzluklar karşısında yılmadan çalışmaya devam edeceğimizi konuştuk. Şükür ki karanlığın sonuna geldik.

Beceriksizlikleri ve yandaş siyasetleriyle ülkemizi soktukları buhran ve derin yoksulluğu durdurmak için daha çok çalışmamız gerektiği konusunda hem fikiriz. Halkın öncelikli olduğu, çocukların aç uyumadığı, atanmayan öğretmenlerin intihar etmediği, soğukta ve karanlıkta oturanların olmadığı, hukuk devleti olan, adaletin tesis edildiği, saygı ve sevgi dolu bir Türkiye isteyen herkesle birlikteyiz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı Türkiye'nin yeniden doğuşu olacak,” sözleriyle açıklamasını bitirdi.