Bankoğlu: 'Madencilerimizi aydınlığa kavuşturacağız'
CHP Bartın Milletvekili, Parti Meclisi ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Aysu Bankoğlu, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü ile ilgili açıklamalarda bulundu.
CHP Bartın Milletvekili, Parti Meclisi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu Üyesi Av. Aysu Bankoğlu, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü'ne ilişkin açıklamalarda bulundu. "Madencilerimizi aydınlığa kavuşturacağız" vurgusu yaptı. Madenler konusunda dünyanın önemli kaynaklarına sahip olan ülkemizde, madenlerin, ortak bir değer olduğuna dikkat çeken Bankoğlu, "Madenler, esasen, insanlığın ortak değeridir. Bu kaynakların Cumhuriyet kazanımlarını koruyan, akılcı, yurttaşlarını koruyan politikalarla yönetilmesi ve güvenilir ellerde olması, yine insanlığın ortak geleceği için büyük kıymete sahiptir. Dünyayı değiştiren, ilerlemeyi ve gelişimi sağlayan ve yer altı kaynaklarının insanlığa sunulmasındaki en büyük çaba ise şüphesiz ki, maden emekçilerinindir. 4 Aralık Dünya Madenciler Günü'nde, başta seçim bölgem Bartın'daki emekçiler olmak üzere ülkemizin her köşesinde, dünyanın en zorlu işini yapan madencilerimize güvenli, sağlıklı günler dilerim. Elbette, bu uğurda hayatını kaybetmiş olan tüm maden emekçilerini rahmetle ve saygıyla andığımı da belirtmek istiyorum." dedi.
Bankoğlu, madencilik tarihimize ilişkin olarak Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte 1924 yılında çıkartılan temel düzenlemelerden biri olan Köy Kanununda yer alan ve yabancıların maden aramasını yasaklayan kanuna, 2002'de AK parti iktidara gelene kadar hiçbir iktidarın dokunmadığını belirterek sözlerine şöyle devam etti:
"AKP, 2002 Kasım'da seçilir seçilmez "1 Yıllık Acil Eylem Planı"nı açıkladı. Bu planın içinde, "madencilik" önemli bir başlık olarak yerini almıştı. AKP'nin, tam 18 sene önce iktidara geldiği günlerde "Acil Eylem Planı" kapsamında çıkaracağı yasaya ilişkin söylediği şuydu: "İşletilebilir maden rezervlerimizin artırılması, sanayi ve enerji sektörlerinin ham madde taleplerinin ucuz ve güvenli bir şekilde sağlanması ve işlenmiş mal ihracatımızın artırılması sağlanacaktır." AKP'nin iktidara geldiğinden beri kaynaklarımıza, tüm madenlerimize ve madencilerimize bakışının altında yatan gerçek, işte budur. 2004 yılında, AKP'nin çıkardığı "5177 sayılı Maden Kanunu" ile özel sektörün imtiyazları arttırılırken ne vatan ne de millet gözetildi.
Bu yasa, sadece kendisini, yandaşlarını ve yabancı sermayeyi gözeten, milliyetçilikten de halkçılıktan da uzak bir anlayışın ürünü olarak hâlen yürürlüktedir. 1924'te yabancıyı kovup bakır, petrol, demir, bor, kömür çıkartmaya başlayan Türkiye Cumhuriyeti ile 2020'deki Türkiye Cumhuriyeti'nin olaya bakışı arasındaki uçurum ortadadır. Faizle, kapitalizmle mücadele ettiğinden bahseden, her fırsatta "yerli ve milli" diyenlerin yeni Türkiye'sinde TTK, işlevsiz hâle getiriliyor. Türkiye'nin dört bir yanında, başta Kanadalılar olmak üzere ormanları kesip dağı taşı delik deşik ederek değerlerimizi sömürüyorlar. Bunun yolunu açan, yeterli denetim olmaksızın buna göz yuman kim? Tabii ki AKP."
Madencilerin çalıştığı ağır koşullarda, emeklerinin karşılığını alamamalarını fırsatçılık ve vicdansızlık olarak değerlendiren Bankoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Amasra'daki ocaklarda çalışan 1000'e yakın emekçi hemşehrim, süreç içerisinde işsiz bırakılmıştır. Ülke tarihinin en büyük buhranını yaşanırken bölgemizin en önemli geçim kapılarından olan kömür ocaklarının, düzgün biçimde çalıştırılmamasına AKP, sinema seyircisi gibi bakmaktadır. Yıllardır mücadele veren madencilerimize, iş bilmez bir şirket üzerinden her defasında hayal tacirliği yapılmaktadır.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak en büyük hedefimiz, başta asgari ücret tutarının artırılması olmak üzere çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve güvenli hâle getirilmesidir. Madencilerin, alın terlerinin karşılığını almasını engelleyen bir diğer unsurun da taşeron sistemi olduğunu biliyoruz. Taşeronlaşma, her iş kolundaki çalışanlarımızı olduğu gibi madencilerimizi de "daha az hak ve ücretle" çalışmak zorunda bırakmaktadır. Bu karanlık günler bitecek ve CHP olarak madencilerimizi, ocaklarında aydınlığa kavuşturacağız. Tüm madencilerimize selametle diyorum."