Bankoğlu: 'Madencilerimiz emeklerinin karşılığını almalı'

CHP Bartın Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Av. Aysu Bankoğlu, 4 Aralık Madenciler Günü dolayısıyla değerlendirmelerde bulunarak bartın başta olmak üzere Türkiye'nin dört bir tarafındaki madencilerin Madenciler Gününü kutladı. Madencilerin şüphe götürmez bir biçimde dünyanın en zorlu mesleklerinden birini yaptığını ifade eden Bankoğlu, kömür karasıyla ekmek parasını çıkaran madencilerin canı pahasına emek sarf ettiğini söyledi. Ülkemizdeki madencilerin mevcut durumunun Madenciler Günü'nü bir kutlama havasına büründürmekten ne yazık ki çok uzak olduğunu belirten Bankoğlu, “Madenciler Günü, yerin onlarca metre altında çalışan emekçilerin sorunlarını dile getirmek ve daha da önemlisi bir farkındalık yaratarak hak ettikleri şartlara kavuşmaları yolunda bir araç bizce. Her platformda madencilerin alın terinin karşılığını, onların haklarını savunsak da Madenciler Günü'nde, sorunlar kısmına biraz daha yakından değinmek istiyoruz. Ne yazık ki, bu yıl itibarıyla da ülkemizdeki maden işçilerinin karşılaştığı manzara, pek parlak değil. Madenlerde, sadece iki örnek olarak Soma'da ve Ermenek'te yaşanan katliam gibi iş kazaları, facialar hala unutulmuş değil. İşçilerimizin çalışma şartları iyileşecek denilerek birtakım adımlar atılsa da gerçekte, hiçbir ciddi çözüm sağlanamadı” dedi.

Ücretteki en önemli sorun taşeron sistemi

Madencilerin alın terlerinin karşılığını almasını engelleyen bir diğer önemli unsurun da taşeron sistemi olduğunu kaydeden Bankoğlu, taşeronlaşmanın her iş kolunda olduğu gibi madencilerimizi de daha az hak ve ücretle çalışmak zorunda bıraktığını söyledi. Amasra'da da yaşandığı gibi, çok büyük emek sarf eden madencilerin açlık sınırındaki ücretlerinin ya ödenmediğini ya da aylar sonra ödendiğini dile getiren Bankoğlu, maden emekçilerinin alın terinin gerçek değerine ulaşmasının önemine değindi.

“TTK özelleştirilmemeli”

Tüm Türkiye genelindeki maden sahaları başta olmak üzere Amasra yönünden de Türkiye Taş Kömürü (TTK) sahalarının özelleştirilmemesi gerektiğini vurgulayan Bankoğlu, "Amasra'daki maden sahalarında, yıllardır en ufak bir üretim yapılmadığını biliyoruz. Oysaki, TTK tarafından mevcut kapasitenin artırılarak üretim yapılması gerektiğini, özelleştirmenin madenci yurttaşlarımız ve aileleri bakımından uzun vadede fayda getirmeyeceğini tutarlı bir biçimde savunuyoruz. Çalışan işçilerimizin sayısı, yıllar boyunca çok büyük oranlarda azaltıldı ve bu durumu kabul etmemiz kesinlikle mümkün değildir" şeklinde konuştu.

“Asgari ücret 2 bin 578 TL olmalı”

Bankoğlu, şu günlerde 2020 yılı asgari ücretinin belirlenmesine dönük çalışmaların da sürdüğüne işaret ederek hem madencilerin özelinde, hem de aslında emek ağırlıklı çalışan tüm işçiler için bu minimum tutar belirlenirken ülkedeki reel ekonomik koşulların dikkate alınması gerektiğini hatırlattı. Aysu Bankoğlu, “Bir bekar işçinin aylık yaşam maliyetinin dahi 2 bin 578 TL olarak hesaplandığı günümüz Türkiye'si koşullarında, söz konusu tutarın altındaki bir rakamın dile getirilmesi ve kabulü dahi söz konusu olmamalıdır. Kaldı ki, 2020 yılı için “yeniden değerleme oranı”nın Devlet tarafından yüzde 22,58 olarak belirlenmesi bile başlı başına enflasyon karşısında eriyen işçi ücretlerini açıklıyor. Bahsettiğimiz bu seviyenin, yani yeniden değerleme oranının üzerine önümüzdeki yıl için öngörülen yüzde 5'lik büyümeyi de dâhil ettiğimizde, asgari ücrette yapılması gereken -en azından- minimum yükseltmeyi gözler önüne sermiş oluyoruz. Esasen bu tutarlar ve asgari ücret baz alınarak hesaplanan diğer tüm tutarlar, madenciler başta olmak üzere tüm emekçilerimizin hak ettikleri gerçek rakamları yansıtmasa da bir başlangıç olarak daha yüksek seviyelere çekilmesi gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerinde bulundu.

“Tedbirler, yeterince uygulanmıyor”

Madencilerin bir başka mühim problemine dikkat çeken ve iş sağlığı ile güvenliği koşullarından bahseden Bankoğlu, “Hepimiz biliyor ve üzülerek öğreniyoruz ki, işçi sağlığı ve güvenliğine ilişkin tedbirler, yeterince uygulanmıyor. En basit haklar dahi zaman zaman maliyet unsuru olarak görüldüğünden verilmeyebiliyor. Ayrıca, çalışma koşulları yönünden de haftalık çalışma saatlerinde yasal olarak iyileştirme getirilse de, uygulamada her zaman bu duruma riayet edilmiyor. Bu bağlamda, daha sıkı ve böylece caydırıcı niteliğe ulaşabilecek denetimlerin de getirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Öte yandan, işçilerin örgütlenme özgürlüğü ve buna bağlı olarak sendika seçme haklarının ellerinden alınması ya da bu anlamda onların karşılarına zorluklar çıkarılması da işçi haklarını sonuna kadar savunmayı ilke edinmiş partimiz ve biz mensupları için kabul edilemezdir. CHP olarak Madenciler Günü'nün gerçek anlamda kutlanacağı, insani koşulların tesis edileceği ve tüm madencilerimizin emeğinin karşılığını alacağı günler için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.