Bankoğlu: 'Laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti, namusumuzdur'

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı.

Cumhuriyetin 101'inci yılına ve Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bankoğlu, şunları kaydetti:

“Yeni kuşakların Atatürk ve vatan sevgisi, en büyük umudumuz”

“Cumhuriyeti özde değil sözde benimseyenlerin ülkeyi içine soktuğu durum ortadadır. Cumhuriyetimiz; 101. yılında yurttaşlarını adaletten ekonomiye, sağlıktan eğitime, barınma krizinden nüfus dengelerinin alt üst olmasına, işsizlikten açlığa razı etmeye çalışan bir yönetimin gölgesindedir. Toplumsal hafızayı yok etmek için var gücüyle çalışan, cumhuriyetin bıraktığı mirasları yerle bir etmek, yok saymak, inkar edip unutturmak için her yolu deneyenlere karşı; her vatansever kendinden sonra gelen kuşaklara sahip olduğu bu büyük emaneti, Atatürk değerleri ile aktarmaya devam ediyor. Yeni kuşakların Atatürk ve vatan sevgisi, tüm olumsuzluklara rağmen cumhuriyet değerlerini koruma konusunda direnmeye devam eden milletimiz, Cumhuriyet Halk Partisi'nin en büyük umududur.

“Mafyalara ve çetelere kucak açanlar saltanatlarına devam ediyor”

Ulusal bayramlar ancak işgal altında iken kutlanmaz. Bu hükümet 23 yıldır milli bayramları kutlamamak için, Atatürk'ü anmamak için bahaneler üretme konusunda çok mahir. Asıl niyetlerini her milli bayramımızda ama en çok da Cumhuriyet Bayramı gibi en değerli bayramımızı değersizleştirmeye çalışarak gösterdiler. Cumhuriyetin kazanımlarını değersizleştirme konusundaki çabalarını, cumhuriyetin değerlerini koruma konusunda gösterselerdi bugün açlık, işsizlik, geleceksizlik kıskacında kalmış olmazdık. Bu ülkenin yurttaşları; 23 yıldır başta anayasa olmak üzere hukuk tanımayan hükümeti yüzünden ekonomisinden uluslararası ilişkilerine tüm itibarını yitirmiş bir Türkiye Cumhuriyeti'ne mecbur bırakılmaya çalışılıyor. Türkiye Cumhuriyeti hiçbir siyasi partinin emellerine teslim olmayacak kadar sağlam temellere oturtulmuştur ama kimse unutmasın ki bu temelleri yıkmak için ilmek ilmek planlanmış çok büyük bir tehlikenin kıyısındayız. Tarikat ve cemaatlere, mafyalara ve çetelere, mülteci adı altında ülkeyi kim olduğu belirsiz sığınmacılara kucak açarak ülkeyi cehenneme çevirenler tüm bunlara gözlerini kulaklarını kapatmış saltanatlarına devam etmektedir.

“Karanlığa koşanlara izin vermeyeceğiz”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk demek cumhuriyet demektir, bağımsızlık savaşımızın, aydınlanma devrimlerinin ve bugün tüm engellemelere rağmen ilerlemenin adıdır. Egemenliği saraydan, emperyalistlerin kıskacından alıp millete veren liderdir, devrimcidir, devlet adamıdır. ‘Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir.' derken ülkesi için savaşmaktan, mücadele etmekten korkan, kaçan, başka milletlerin milyonlarına ülkeyi işgal ettirmeyi kast etmemişti. Bugün kendi kendine kapımız onlara da bunlara da açık diyerek millet adına hiç kimse bu ülkeyi mülteci çöplüğüne çevirmeye, can güvenliğimizi, ekonomik ve demografik geleceğimizi tehlikeye atma hakkı yoktur. Bakın bugün evdeki çocuğun, kadının güvenliğinden ülkenin güvenlik alanında çalışan en prestijli kurumuna kadar kimse güvende değil. 23 yılı bahanelerle geçirdikleri gibi her felakete, her başarısızlığa bir cevapları var. Hiçbir sorumluluk almadan Teflon gibi her şeyden sıyrılmak en iyi yaptıkları şey. Cumhuriyeti hazmedemeyenlerin, ajandasında bambaşka planları olanların bitiremediği milyonlarca vatansever olarak atalarımıza duyduğumuz saygı, sevgi, minnet ve bu güzel ülkeyi yaşatma sorumluluğumuz var. Büyük cumhuriyetimizi ilelebet ayakta tutacak olan bu sevgi ve bu inançtır. İçerden ve dışarıdan ülkemizi cumhuriyet aydınlığından çıkarmak isteyenlere ve karanlığa koşanlara izin vermeyeceğiz.”

“Cumhuriyet, tüm değerleriyle sarılmamız gereken yegâne sigortamız”

Cumhuriyetinin halkın iradesi demek olduğunu, bugün tek adam rejimine dönüşmüş bir idareyle ülkenin yönetilmeye çalışıldığını belirten CHP Milletvekili Bankoğlu, “Halkın iradesiyle seçilenlerin belli bir kesime değil tüm yurttaşlara hizmet etmesi olan cumhuriyet, tüm değerleriyle sarılmamız gereken yegâne sigortamızdır. Saltanat yönetimine 97 yıl önce son verildi ve egemenlik kayıtsız şartsız millete teslim edildi. Bunun aksini istemek, diretmek, savunmak vatan hainliğidir. Ne demokrasi tramvaydır ne de cumhuriyet bir araç. Laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti tüm vatanseverler olarak namusumuzdur!” dedi.

“Değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez”

Anayasa ilgili hatırlatmalarda da bulunan Bankoğlu, “Kimse unutmasın ki Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Yeri gelmişken Anayasa'nın ilk dört maddesini de hatırlatmak isterim. Madde 1; Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. Madde 2; Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir. Madde 3; Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı ‘İstiklal Marşı'dır. Başkenti Ankara'dır. Madde 4; Anayasanın 1'inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2'nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3'üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez. Atatürk'ün aydınlattığı yolda, tüm zorluklara rağmen bu milletin, atalarımızın neler başardığını herkes biliyor. En kutsal emanetimiz olan vatanımızı, bizden sonrakilere daha güçlü bırakmanın yolu anayasamızda yazılıdır. Kimse unutmamalı ki çökmüş bir imparatorluğun altında ezilen, her bakımdan yokluk ve sefalet içinde olan bir milletin torunlarıyız ve her şeyi başaracak güç yine bizlerde saklı. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti ve kutlu olsun bu milletin en büyük bayramı” ifadelerini kullandı.