Bankoğlu, İsmet İnönü'yü andı
CHP Bartın Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Aysu Bankoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'yü ölüm yıl dönümünde saygı ve rahmetle anarak 'İnönü gibi bir devlet büyüğümüzü hak ettiği biçimde anmak bizlerin görevidir' dedi.
CHP Bartın Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu Üyesi Aysu Bankoğlu, ölümünün 46. Yıl dönümünde Türkiye Cumhuriyeti'nin İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'yü andı. Bankoğlu, “Askeri deha, Kurtuluş Savaşımızın Batı Cephesi Komutanı, ilk Başbakanımız, ikinci Cumhurbaşkanımız, büyük devlet adamı İsmet İnönü, 46 yıl önce, 25 Aralık tarihinde vefat etmiştir. Bu anma vesilesiyle bir kez daha hatırlatmak ve altını çizmek zorunda olduğumuz konular vardır. Zaman zaman tekrar edilen ve doğruluğu bulunmayan söylemlere, her şeyden önce Atatürkçü ve vatansever bir genç olarak göz yummam mümkün değildir. Atatürk ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasında büyük görevler ve sorumluluklar almış saygın bir devlet büyüğümüzü, hak ettiği şekilde anmak ve herkesin, kendisini bu biçimde bilmesini sağlamak bizlerin görevidir” dedi.
“Siyasi dehası ile engel oldu”
Bankoğlu, özellikle gençlerin tarihimizi tam anlamıyla bilmediği durumlar olabildiğini vurgulayarak yine gençlerin her bilgiyi kabullenmeden önce okuyup araştırmaları gerektiğine işaret ederek “Günümüz koşullarında, en büyük tehlike yurttaşlarımızın ve özellikle gençlerimizin belirli olayların hangi sebeplerle gerçekleştiğini yahut tam anlamıyla doğrusunu bilmemeleridir. Örneğin, “karneyle ekmek dağıtıldı” diye almış başını giden bir söylem var. O dönemde, Türkiye'nin kapısına dayanmış 2. Dünya Savaşı tehlikesi mevcuttur ve İnönü, Türkiye'nin bu savaşa girmesine siyasi dehası ile engel olmuştur. Bununla birlikte olası Alman işgaline karşı ülkemiz sınırlarında nöbet bekleyen yaklaşık bir milyon erkeğin tarlalarını terk etmesi, tarım ve hayvancılık sektörlerini sekteye uğratmıştır. Bir diğer deyişle, vatanı koruma görevi, ülkemizde tarım üretiminin azalmasına sebebiyet vermiştir. Üretimin azalması ve ekmeğin karneye bağlanması, tam da bu yüzdendir. Asıl üzerinde durulması gereken sorun, 2000'lere kadar dünyanın tahıl ambarı olarak anılan ülkemizin, kötü yönetim sonucu her yıl artan miktarlarda buğdayı ve diğer bazı tahıl ürünlerini yurt dışından alıyor olmasıdır. Toplamda 22 devletin dâhil olduğu, 65 milyon insanın öldüğü bir savaşa Türkiye'yi sokmamayı başarmış ileri görüşlü, vatan ve yurttaş sevgisi olan gerçek bir devlet adamından, İsmet İnönü'den söz ediyoruz” şeklinde konuştu.
“Kendi rızasıyla muhalefetini yaratmış tek liderdir”
İsmet İnönü'nün Cumhuriyet tarihimizdeki önemini vurgulayan Aysu Bankoğlu, “1946'da çok partili sisteme İnönü zamanında geçilmiş ve Demokrat Parti de İnönü'nün zamanında kurulmuştur. Yani, İnönü, aslında, kendi rızasıyla muhalefetini yaratmış tek liderdir. Daha da önemlisi, İnönü döneminde cumhurbaşkanının “tarafsızlık” biçiminde bir zorunluluğu da yoktu. 1947'de İnönü, yayımladığı bir beyanname ile “tarafsız bir cumhurbaşkanı” olacağını ilan etmiştir. İnönü, bir konuşmaya sığdırılacak devlet adamı olmasa da bilinmelidir ki, günümüzde köy ve kasabalarımızdaki gelişimin, Cumhuriyetimizin sağlam temellerini oluşturan pek çok değerli eğitimcinin ortaya çıktığı yer köy enstitüleridir ve köy enstitülerinin de kurucusu İsmet İnönü'dür” ifadelerinde bulundu.
“İnönü inancına bağlı bir insandı”
İsmet İnönü'nün sanatsever, entelektüel ve aynı zamanda kapsamlı bir kütüphaneye sahip, öğrenmeye çok meraklı ama bir o kadar da tutumlu bir şahsiyet olduğuna dikkat çeken Bankoğlu, “Üzülerek bir konuya daha değinmek istiyorum. İnanç meselesi, çok özel ve kişisel bir konu olmasına rağmen ülkemizde, özellikle son yıllarda, hem reklam hem de siyaset malzemesi hâline getirilmiştir. Genç bir CHP'li olarak İnönü'nün, inancına ne kadar bağlı olduğunu açıklama sorumluluğu duyduğumu söylemeden geçemeyeceğim. Kaldı ki, kimsenin inancı, kimseyi ilgilendirmediği gibi bunu sorgulama hakkı, hadleri aşar. Zira, kişinin inancını en iyi ve sadece kendi bilir. Bu ülkede Diyaneti kurduran kişi de Mustafa Kemal Atatürk'tür. Ve nedense İmam Hatip Okulları'nın açılmasını isteyen kişinin de İsmet İnönü olduğu dillendirilmez. İnönü, öğrencilerin dini eğitimini, cemaatlerin ve tekkelerin bilgisizliğinden kurtarıp Devlet'in güvenilir din adamlarıyla yapmasının önünü açmış olan inançlı bir kişidir. 15 Temmuz'un müfredata eklendiği ama Kurtuluş Savaşımızın muzaffer Batı Cephesi Komutanı, 2. Cumhurbaşkanımız ve en uzun süre Başbakanlık görevinde bulunmuş olan Milli Kahramanımızın, müfredattan çıkarıldığı ve bu yolla unutturulmaya çalışıldığı bir dönemi yaşıyoruz” dedi.
“Adalet ve eğitim can çekişiyor”
Türkiye'nin nasıl kurulduğunu ve Cumhuriyet tarihimizi bilmemenin bedelinin çok ağır olacağını ifade eden Bankoğlu, "AKP iktidarına yakın cemaatlerin, dini kurum ve vakıflarla yaptığı çeşitli anlaşmaların ülkemize verdiği zararı fazlasıyla yaşıyoruz. Özellikle adalet ve eğitim can çekişiyor. Cumhuriyet'i ve Cumhuriyet'in sağladığı özgürlükleri zehirleyen, Türkiye'nin altını adeta oyan her türlü girişime engel olmak, her vatansever yurttaşın görevidir. Biz, Türkiye Cumhuriyeti'nin evlatları olarak Mustafa Kemal Atatürk'ü, İsmet İnönü'yü ve tüm yurtseverleri rahmet ve minnetle anmaya devam edecek, onları hiçbir biçimde unutturmayacağız” açıklamasında bulundu.