Bankoğlu 'İşimiz çok, çare bekleyenimiz daha çok' dedi.
CHP Bartın Milletvekili ve 28. Dönem Milletvekili Adayı Av. Aysu Bankoğlu, CHP yönetimi, örgüt üyeleri ve Millet İttifakı'ndan ikinci sırra milletvekili adayı Av. Ceyda Sargın güne Kızılelma'da başladı. Bankoğlu 'İşimiz çok, çare bekleyenimiz daha çok' dedi.
CHP Bartın Milletvekili ve 28. Dönem Milletvekili Adayı Av. Aysu Bankoğlu, CHP yönetimi, örgüt üyeleri ve Millet İttifakı'ndan ikinci sırra milletvekili adayı Av. Ceyda Sargın güne Kızılelma'da başladı. Bankoğlu “İşimiz çok, çare bekleyenimiz daha çok” dedi.
14 Mayıs seçimi öncesi yoğun temposunda yakaladığımız CHP Bartın Milletvekili ve 28. Dönem Milletvekili Adayı Av. Aysu Bankoğlu, yaptığı açıklamada “Millet İttifakı'nın diğer adayı Ceyda Sargın, İl Başkanımız, Kadın ve Gençlik Kolu başkanlarımız, çalışkan kadın üyelerimiz ve enerjisini tüm Bartın'ın hissettiği cıvıl cıvıl gençlerimiz ile Kızılelma'ya gittik. Önce esnaf ziyaretlerimizi gerçekleştirdik. Bartın'da nüfus artış hızımız gittikçe düşüyor. Köylerimiz hızla boşalıyor. İşsizlik ve geçim derdi insanların göç etmesine sebep oluyor. Bakın Bartın'ın yüzde 21'i yani beşte biri 60 yaşın üzerinde. Kahvelerde toplanan emekli yurttaşlarımıza önce büyük sevinçle bekledikleri Kurban bayramında verilecek 15 bin lira emekli ikramiyesini söyledik. Köylerimizin boşalmasına engel olmanın ilk koşulu köy okullarını açmaktan geçiyor. Onlar kapattılar ve köylerimizin neşesini çaldılar. O neşe; çocuklarla, atayacağımız 100 bin öğretmen kardeşimden birisinin köye gelişiyle, her köyde çiftçinin vazgeçilmezi olacak Ziraat Mühendisi, Veteriner ve ziraat teknisyeninden de tüm köye yayılacak. Emeklilerimizin maaşı en az asgari ücret kadar olacaktı, dedik” ifadesini kullandı.
Bankoğlu ve partililere en çok sorulan soruların başında 418 milyar doları nasıl geri getirecekleri ve israf konusu vardı. Bankoğlu iktidara geldiklerinde uygulayacakları programa ilişkin yurttaşlara detaylı açıklamalarda bulundu.
“Siyaset zenginleşme aracı değildir.”
Ekibin Kızılelma köyündeki toplantısı ardından sonraki durağı Rimaks Tekstil'di. Bankoğlu ziyaretine ilişkin bilgi verirken “Rimaks Tekstil'i yemek molasında ziyaret ettik. Rimaks Tekstil alanında önemli, Bartın'ın marka değerleri içinde yer alıyor. Emekçilerimizin becerileri ve nitelikli üretimi ile güç kazanmış olan fabrikamızda hep birlikte öğlen molası verdik. Yaptığımız sohbetlerde paranın hiçbir şeye yetmediğini, satın alma gücünün bittiğini söylediler. Pazarın, kasabın, giyimin, ev kiralarının alıp başını gittiğini, frenlerin artık tutmadığını söylediler. Sonra başta partimiz CHP olmak üzere Millet İttifakı'na atılan iftiralar ve karalamalar ile ilgili sorular soruldu. Bizler de elimizden geldiğince sorularını cevapladık, projelerimizi anlattık,” dedi.
“Sözümüz milletedir”
“Seçime saatler kala ne olursa olsun kazanmak için, halkımızın aklını karıştırmak, nifak sokmak için her yolu deniyorlar,” diyen Bankoğlu, “Bizim alnımız ak, hesabını veremeyeceğimiz hiçbir gizli görüşmeye, hiçbir yolsuzluğa, haram kazanca karışmışlığımız yok. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu gibi alnının teriyle devlete 30 yıl en üst kademelerde hizmet etmiş bir bürokratı, nereden nereye geldikleri ortada olan, akıl almaz mal varlıklarına sahip olmuş siyasileri ve bürokratları hepimiz biliyoruz ve görüyoruz. Bütün enerjilerini cumhurbaşkanı adayımızın bir açığını aramaya harcayan ekipler kurduklarını biliyoruz. Şaşırmıyoruz, onların siyaset anlayışı bu. Emekçi arkadaşlarıma da sordum, siyasete nasıl başladıklarını ve bugün nasıl bir zenginliğe eriştiklerini görmüyor musunuz diye? Evet hepsi görüyor. Siyaset bir zenginleşme aracı değildir ama bu hükümet geldiği günden beri bunu varlığının birinci sebebi olarak görüyor. Bugün Bartın'da kilometresi 180 milyona yapılan yol, ihtiyaç olmadığı halde fidanlığı katlederek Millet Bahçesi kılıfı geçirerek bir yılda üç katına ihale ettikleri alan sadece son dönemde söyleyebileceğim yolsuzluklardan bazıları,” dedi.
“Önce kendileri hesap versin”
Bankoğlu, “Hükümetler iş yapınca teşekkür edilmez. Kendi cebinden verip de yapmıyorlar bunları. Görevlerini yapacaklar tabii. Biz hesap vermeye, görüşmelerimizi başkaları gibi kuytularda değil gözünüzün önünde yapmaya geliyoruz dedik. Bizim verdiğimiz söz milletimizedir. Önce 418 milyar doların, hava limanlarını, köprüleri, hastaneleri kaç yüz milyonlara yaptırdıklarının hesabını versinler. Kurdukları çadır mahkemelerini, terörist başının abisini devletin televizyonuna çıkararak ne plan yaptıklarının hesabını versinler, sonra boş suçlamalarda bulunsunlar. Ama anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az. Geldiğimizde her şeyleri ortaya dökülecek. Kimin doğruyu söylediği ortaya çıkacak göreceksiniz,” dedi.
“Bize milliyetçilik dersi vermeye kalkanlara, cevabımız çok ağır olur”
CHP'ye yönelik terör ortaklığı suçlamalarına yanıt veren Bankoğlu, “Bu ülkenin bağımsızlığının ne zorluklarla kazanıldığını en iyi bilen partilerden biriyiz. Yıllardır canımızı yakan terör belasının, ona karışan, destek olanların Allah bin belasını versin. Bizim ittifakımızın hangi partilerden oluştuğu bellidir. Millet ittifakı 6 partiden oluşur. Bununla beraber, onların ittifakında hangi partilerin yer aldığı da bellidir. Kimse bize masal anlatmasın. Hizbullah, bu ülkenin resmi terör listesinde yer alan illegal bir örgüttür. Ve bu örgütü açıkça destekleyen partilerle masaya oturup, ittifak yapan, bu örgüte mensup teröristleri kararnamelerle salıveren insanlardan milliyetçilik dersi alacak değiliz. Bu ülke topraklarını parsel parsel yabancılara satanlardan, ülkeyi mülteci kampına dönüştürenlerden, Barzani'yle sarıla sarıla poz verenlerden, devletin hakimini teröristin ayağına gönderenlerden, milliyetçilik dersi alacak değiliz. Şunu söyleyeyim, bizim bu siyasi iktidarla çok önemli bir farkımız var. O da siyasi ahlaktır. Biz onlar gibi, kendi menfaatlerimiz uğruna, ülkenin önemli kurumlarını, bu kurumlarda bulunan insanları teröristlikle suçlayacak kadar ucuzlaşmadık, ucuzlaşmayız da. Çünkü böyle bir siyasi tutum, her şeyden önce devletin saygınlığına zarar verecektir. Biz bunu istemiyoruz. Yoksa CHP'yi terörle yanyana zikredenlere verilecek olan cevap bellidir. Bu ülkenin şerefli askerlerinin başına çuval geçirildiğinde, kafasını kuma gömenleri gayet iyi biliyoruz. Ülkenin bağımsızlığını, itibarını üç kuruşa peşkeş çekenler bize milliyetçilikten bahsetmesin, cevabımız çok ağır olur,“ dedi.