Bankoğlu'dan Amasra çıkarması

Limanın ardından çevre köyleri ziyaret eden Bankoğlu, Çakraz'daki kahvehanelerde ülke ve köy gündemini konuştu. Bartın köylerinin birçoğunun gençlere yönelik istihdam yaratılamaması sebebiyle göç verdiğini belirten Bankoğlu, “Bartın'ımız hem sanayi hem de turizm bakımından yatırıma oldukça elverişli bir yer. Çakraz bunun en güzel örneklerinden biri. Tertemiz denizi, koyu, lezzetli balıkları ve tarihi zenginliğiyle Batı Karadeniz'in en güzel yerlerinden biri olmasına rağmen ne tanıtımı ne de düzenlemesi hakkıyla yapılamıyor. Amasra'nın adını duyan birçok turist Amasra'ya 10-15 dakikalık mesafedeki Çakraz'dan haberdar bile değil. Bunun da sebebi eksik tanıtımdır. Örneğin, burada Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen birçok tarihi kalıntıyla karşılaşılıyor, ancak buna rağmen buradaki kalıntılara ilişkin hala kapsamlı bir çalışma yapılabilmiş değil. Özellikle köylerimizde doğru, planlı yatırım ve tanıtım eksikliği var. Elimizdeki imkanları değerlendirmek, onları sürdürülebilir bir geçim kaynağına çevirmek bizlerin elinde. Yapılması gerekenler yapılmadığında, köylüler geçim sıkıntısıyla baş başa bırakıldığında, insanlar geçimlerini sağlamak için daha büyük şehirlere göç etmek zorunda kalıyor,” diyerek köylere yapılacak yatırımların köy nüfusunu korumak adına da önemli olduğunu belirtti.

“Yarısını âtıl bırakan toplum güçlenemez”

Çakraz'ın ardından Göçkün ve Göçkündemirci köylerini ziyaret eden Bankoğlu, köy muhtarı ve köylülerle bir araya geldi. Bölgede bulunan Demirci köprüsünü inceleyerek köylünün şikâyet ve taleplerini dinledi.

Kadın politikalarına ilişkin TBMM'deki güçlü konuşmalarıyla da tanınan Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi Bankoğlu'nun Göçkün ve Göçkündemirci köylerine yaptığı ziyaret köy kadınları tarafından da ilgi ve memnuniyetle karşılandı. Köydeki kadınlarla bir araya gelerek toplanan Bankoğlu, “Kadına değer vermeyen kadını güçlendirmeyen toplumların yok olmaya mahkûm olduğunu belirterek, “Ulu önderimiz Atatürk'ün de dediği gibi, etrafımızda gördüğümüz her şey kadının eseridir. Kadın toplumun yarısıdır. Yarısını âtıl bırakmış bir toplumun yükselmesi, kalkınması beklenemez. Bizim için kadın erkek tarafından korunması gereken bir eşya ya da politika malzemesi değildir. Kadın bu toplumun yarısıdır. O yüzden de yaşama hakkından çalışma hakkına kadar, her konuda her şekilde eşit haklara sahip olmalıdır. Bunun için de geçmişten bu yana yanlış toplumsal algılarla ve politikalarla yaratılan fırsat eşitsizliğinin ortadan kaldırılması gerekir,” ifadelerini kullandı.

“Yoksulluğu yönetmek değil, bitirmek istiyoruz.”

Bankoğlu, parti meclis üyesi olduğu CHP'nin Aile Destekleri Sigortası taahhüdünü ve kadın politikalarına ilişkin projelerini köy kadınlarıyla paylaşarak, “Bugüne kadar Türkiye'de iktidarlar yoksulluğu hep yönetmeye çalıştı. Biz bu yoksulluğu yönetmek değil, bitirmek istiyoruz. Eşit bir gelir dağılımı, eşit haklar, eşit imkanlar olsun istiyoruz. Bunun için asgari ücretin altında geliri olan veya hiç geliri olmayan bütün aileleri devlet güvencesi altına almak istiyoruz. Bunu da Aile Destekleri Sigortasıyla yapacağız. Böylece, yoksul ailelere aylık bağlanacak ve devlet işe alımlarda bu ailelere pozitif ayrımcılık uygulayacak. Bu yardımlar, halihazırdaki engelli, evde bakım ve yaşlılık maaşlarına ek olarak yapılacak. Aile Destekleri Sigortası kapsamındaki ailelerin çocuklarının bütün eğitim harcamaları karşılanacak. Bu aileler sigorta primi de ödemeyecekler, çünkü buradaki ödemeler devletin genel bütçesinden karşılanacak. Böylelikle ekonomik sıkıntı yaşayan birçok kadının da banka hesabına daha çok aylık yatacak,” dedi. Köylü kadınların Aile Destek Sigortası'nın nasıl uygulanacağına ilişkin sorularına da yanıt veren Bankoğlu, “Bu sigortanın uygulanması için Aile Destek Sigortası Kurumu kurulacak. İmkân var mı sorusunun ise cevabı basit ve evet. Ülkemizin bu yatırımlar için ayırabileceği kaynağı da imkânı da var. Bugün bu imkanların bulunamamasının sebebi, iktidarın bütçe ve planlamadaki yanlış siyasi tercihleridir,” ifadelerini kullandı.

Ardından 2007'de geçirdiği trafik kazası sonucu genç yaşında hayatını kaybeden sanatçı Barış Akarsu'nun büyüdüğü ve ailesi tarafından Akkonak köyünde pansiyon olarak işletilen Barış Akarsu Pansiyonu'nu ziyaret eden Bankoğlu, “Bartın'ın güzel yürekli ve güzel sesli Barış Akarsu'yu burada büyüdüğü evde anmak bir Bartınlı olarak benim için çok anlamlı,” dedi. Bankoğlu, balıkçılığın önemli geçim kaynaklarından biri olduğu Akkonak köyünde, köy muhtarıyla görüşmesinin ardından, amatör balıkçılarla beraber denize indi.

“Sağır sultan biliyor, tek adam duymuyor”

Ardından Avara bölgesindeki Kalaycı köyünü ve esnafını ziyaret eden Bankoğlu, “Hükümet ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları, dünyada da benzer sıkıntılar var diyerek geçiştirmeye çalışıyor. Kendi rantlarından, şatafatlarından başka bir şey göremez oldular. Sürekli halktan, esnaftan sabırlı ve tasarruflu olmasını bekleyenler, yazlık kışlık saraylara sığamıyorlar. Sezonun en canlı olması beklenen dönemlerinde, sokaklar, pazarlar bomboş. Esnaf büyük bir ekonomik krizin ortasında tek başına bırakılmış durumda. Aldığı malı ikinci defaya aynı fiyata alamayan esnaf, aynı fiyata nasıl satsın?! Her gittiğinde farklı fiyata unu, şekeri millet nasıl alsın?! Esnafla da köylüyle de bir araya geldik. Bütün bir gün yalnızca 50 liraya oyuncak satan ve tek geliri bu olan esnafımız var. Bu insanlar bir yandan kira ödeyecek, ailelerine bakacak. Kimsenin, hükümetin içi boş laflarına daha da inanacak, kemer sıkacak, sabredecek hali kalmadı. Şu an ülkemizde dünyada eşi benzeri olmayan bir enflasyon olduğunu sağır sultan bile biliyor, ama tek adam duymuyor. Bu krizin sebebi hükümetin akıl almaz ekonomik politikalarından başka bir şey değildir. Hatanın neresinden dönülse kar, ama hükümet bir avuç yandaşını nemalandırmak için bu politikalardan dönmüyor. 5'li çeteyi zengin etmek adına, bütün bir halkı açlıkla sınıyorlar. Buna dur demenin zamanı geldi,” diyerek gelecek seçimleri işaret ederek açıklamalarını sonlandırdı.