Bankoğlu: 'Çanakkale ruhu bitirilemez'

CHP Bartın Milletvekili, Parti Meclisi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu Üyesi Av. Aysu Bankoğlu, "18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 106. yıl dönümü münasebetiyle açıklamalarda bulundu. Tarihimizin en büyük zaferinin, geçmişte kalmış herhangi bir başarı gibi düşünülmemesi gerektiğinin altını çizen Bankoğlu, şunları ifade etti:

"Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş destanı, Çanakkale'de yazılmaya başlandı. Boğazları ele geçirmeye çalışan ve Çanakkale'yi denizden aşamayan düşmanların, Gelibolu yarımadasındaki tarihi yenilgisi, Mustafa Kemal'in 135 bin askerimizi komuta ettiği, on binlerce şehit verdiğimiz ama karşı tarafı da misliyle bozguna uğrattığımız büyük bir zafere dönüşmüştür. Atatürk'ün "Çanakkale Geçilmez!" sözü, tüm dünyanın unutamayacağı bir mücadelenin sloganı olmuştur. Bugün bize bir vatan, bir bayrak ve aynı zamanda millet olma duygusunu emanet edenlerin çoğu, Çanakkale'de yatmaktadır. Başta Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti'ni borçlu olduğumuz şehit ve gazilerimiz; her şeye rağmen yıkılamayacak kadar güçlü taşlarla örülmüş ve kuşaklardır ruhumuza işlenmiş bir vatan sevgisi bıraktılar. Hepsini bir kez daha rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum."

“Maalesef şaşırtıcı değildir”

Kısa süre önce, Danıştay'ın "Andımız" ile ilgili verdiği karara ilişkin de açıklamalar yapan Aysu Bankoğlu, sözlerini şu şekilde noktaladı:

"Okullarımızdan "Andımız"ın kaldırılması için 2013 yılından bu yana devam eden hukuki sürecin sonucu, maalesef şaşırtıcı değildir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın gerçekleştirdiği ve "Andımız"ın artık okullarda okunmamasına yol açan yönetmelik değişikliğinin, "Çözüm / Açılım Süreci"nde gelen talep üzerine gerçekleştirildiğini yurttaşlarıma, önemle, hatırlatmak isterim. Nitekim, daha sonra konunun araştırılması hakkında ve "Andımız"ın yeniden okullarda okutulmasına yönelik TBMM'de sunulan Araştırma Önergesi'ne, AKP ve HDP ret oyu kullanmıştır. İşin ilginç tarafı, Milliyetçi Hareket Partisi ise böyle kritik bir konuda "evet" diyememiş; "çekimser" kalmıştır. Açılan iptal davasının, nihayetinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na intikal etmesinin ardından uzun bir sessizlik yaşanıyordu; ta ki Danıştay'ın önemli sayıda üyesi değişene dek. Görünen o ki, yeni üyelerin hızlıca karar alması mümkün olmuş ve bu değişim gerçekleşene dek İdari Dava Daireleri Kurulu, konuyu müzakere etmek için toplanmamayı "tercih etmiş."

“Yurttaşların daima korumasında olacaktır”

Şimdi artık, hem andımız okutulmayacak hem de Devlet madalyalarının üzerinde "Atatürk" kabartması olmayacak. Zaten ilk iş olarak "T.C." ibaresini kaldırmışlardı.

"Milli benlik" duygusunun bir temsili olan "Andımız"ı ve "T.C." ibaresini kaldırmak ya da Devlet madalyalarından "Atatürk" kabartmasını çıkarmak, bazı kişilere çok önemli görünmeyebilir; ancak bu kararlar Anayasa'nın ilk dört maddesini dahi tartışmaya açabilmenin, hatta belki de ülke sınırlarımızın durumunu konuşmanın zeminini hazırlayan kirli siyasettir. Biz Cumhuriyet Halk Partililer, ne doğruluktan ve çalışkanlıktan, ne de büyüklerimizi sayıp küçüklerimizi sevmekten ve ne de yükselip, ileri gitmekten vazgeçeceğiz. Bu ilkeler, bizim atalarımıza borcumuz ve gelecek nesillere sorumluluğumuzdur. Bu değerler, vatansever yurttaşların daima korumasında olacaktır."