Bankoğlu 'Basın özgürlüğünde 157. Sıradayız'
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla açıklama yapan CHP Bartın Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Aysu Bankoğlu, basın özgürlüğü alanında, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre 180 ülke içinde 157. sıradayız. Bu kadar özgürüz!' dedi.
CHP Bartın Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu Üyesi Aysu Bankoğlu, 3 Mayıs Dünya Basın Özgünlüğü Gününe ilişkin olarak açıklamalarda bulundu. Bankoğlu, basın özgürlüğü alanında, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre 180 ülke içinde 157. Sıraya kadar gerilediğimizi belirterek “Sadece hapisteki gazeteci sayısına bakıldığı zaman bile birinciliği başka hiçbir ülkeye bırakmayan AKP yönetimi, her konuda olduğu gibi bu alanda da kötü namımızı her geçen gün katmerlendirmeye devam ediyor” dedi.
Bankoğlu, basın özgürlüğü değerlendirmesinin esasında hukukun üstünlüğü ile birlikte değerlendirildiğini; bir ülkenin, hukukun üstünlüğüne duyduğu saygıyı ölçümlemek için Dünya Bankası Grubu'nun kullandığı araçlardan sadece birisinin basın özgürlüğü olduğunu belirterek şunları söyledi:
“AKP ve MHP, istediği kadar Saray rejimine boyun eğsin, "bizim iç işlerimiz" gibi boş söylemlerde bulunsun ama "hukukun üstünlüğü", dünyada her alanda karşımıza çıkmaktadır. Bağımsız yargının olmadığı bir ortamda, gerçeklerin sesini kesmek kadar kolay bir yol yoktur. Ama ülkemizde, gazetecilik faaliyetlerinden ötürü hapsedilmiş her gazeteci, Türkiye'nin ekonomik gücünü, itibarını, uluslararası siyasetteki güvenilirliğini yerle bir etmektedir. Yani, bir diğer deyişle, her tutsak gazeteci, Türkiye'deki her bir yurttaşın geleceğini karartan lekedir. AKP'nin göreve geldiği 2002 yılında Türkiye, basın özgürlüğü sıralamasında 99. sıradaydı. AKP'nin gerçeklerin saklanması konusunda ustaca organize ettiği Saray medyası sayesinde, gerçekler saptırılmakla kalmadı; aynı zamanda gerçekleri yazan veya kendi düşüncesini özgürce ifade edebileceğini zanneden gazeteciler de hapse atıldı.
“Masumiyet karinesi ayaklar altına alınıyor”
Ülkemizdeki gazetecilerin maruz kaldığı tek sıkıntı, mahkum konumuna getirilmek de değil aslında. Bir de, uzun süre tutuklu bırakılarak daha hakkında herhangi bir ceza hükmü dahi verilmeden ve masumiyet karinesi ayaklar altına alınarak cezalarını önden çeken gazeteciler var. Daha da ötesi, haklarındaki suçlama iddiasının nelerden ibaret olduğunu dahi uzunca bir süre bilemeden, yani haklarında "iddianame" dahi düzenlenmemiş ama "tutuklu" sıfatı altında hapiste olan gazeteciler de mevcut. Aslına bakılırsa, özel önem atfederek işaret ettiğim bu sorun, temelde, tüm yurttaşlarımız bakımından geçerli olabiliyor, ne yazık ki. Gazeteci olsun ya da olmasın, "adil yargılanma" hakkından herkesin faydalanabilmesi konusunda, ülke olarak çok ciddi sıkıntılarla karşılaşabiliyoruz.
Unutulmaması gereken temel nokta şudur: "Gülen Cemaati" ile canciğer olan bir hükümetin, bugün başta Partimiz olmak üzere, muhalif konumdaki herkese FETÖ'cü çamuru atmaya çalışması da çok manidardır. FETÖ mensubu hâkim ve savcıların kumpasıyla yargılanmış olan gazetecilerin, hapiste olmasını kabullenmiş ve bu adaletsiz durumun işine geldiği bir AKP yönetimi ile karşı karşıyayız. Yani, bahse konu gazetecilerin adil yargılanmadığını bildikleri hâlde bu durum, AKP'nin işine gelmektedir. Sadece bahsettiğim husus bile bakış açılarını anlatmaya yetiyor. Sağduyulu yurttaşlarımız, bu çirkin oyunu ve karalamayı görmektedir. Ama daha kötüsü ekonomik krizde, borç batağında ve "Corona" kıskacında üretimi kalmamış ülkemiz, uluslararası düzeyde de itibarını kaybetmeye ve yatırımcıların koşarak kaçtığı bir ülke olmaya devam etmektedir.”
“Ülkemizde, şu anda, 85 gazeteci hapiste”
Bankoğlu, ayrıca, ihalelerden kaçak inşaatlara, ülkemizin çıkarlarına aykırı politikalardan AK Partinin'nin örtbas etmeye çalıştığı her şeyi anlatmaya kadar büyük bir çabayla çalışan gazetecilerin hapiste olduğunu, ayrıca, gazetelerin ekonomik baskı ve yaptırımlarla saf dışı bırakıldığını belirtti. Hırsızlığın, yolsuzluğun, haksızlığın haberini vermeyen gazete ve gazetecileri hapsetmenin bedelini ülke olarak 18 yıldır çektiğimizi belirten Bankoğlu, “Ülkemizde, şu anda, 85 gazeteci hapistedir. Görüşlerine katılalım ya da katılmayalım; kimsenin unutmaması gereken yegâne şey şudur: Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır.” açıklamasıyla sözlerini sonlandırdı.