Bankoğlu, Bartın'daki elektrik kesintilerini sordu

CHP Bartın Milletvekili, Parti Meclisi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu Üyesi Av. Aysu Bankoğlu, Bartın'da günlerce devam eden elektrik kesintileri sorununu gündemde tutmaya devam ediyor. Bu önemli sorun hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda bir konuşma daha gerçekleştiren Bankoğlu, aynı zamanda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in yanıtlaması istemiyle bir "Yazılı Soru Önergesi" de sundu.

CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, TBMM'deki konuşmasında, gerek elektrik dağıtım şirketine gerekse de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na önemli sorular yöneltti; çözüm önerileriyle birlikte şu açıklamalarda bulundu:

"TBMM'de, "Teknoloji Geliştirme Bölgeleri" ile ilgili Kanun Teklifi'ni görüşüyoruz, görüştük. Ama gönül isterdi ki, Bartınlıların da gündemi bu olabilsin. Malum, elektriğin olmadığı yerde teknoloji de olamıyor.

Memleketim Bartın'ın 200'ün üzerinde köyünde, 8 gün boyunca elektrik yoktu. Hemşehrilerimin karanlıkta kaldıkları yetmedi; sular gitti, karda kışta soğukta kaldılar. Lafı dolandırmaya gerek yok; elektrik dağıtım şirketine ve Bakanlığa soruyorum:

2020 yaz aylarını ve hatta toplamda 18 yaz mevsimini, neden ağustos böceği gibi geçirdiniz? Gerekli yatırımları, bakım ve onarımları neden zamanında yapmadınız? 5'li çetenin geçilmeyen köprülerine, kullanılmayan havaalanlarına yatırım yapmak daha mı öncelikliydi? Faturaları tahsil ederken, elektriği kesip sayaçları mühürlerken gösterdiğiniz sürati, hizmet verirken neden göstermiyorsunuz?

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, elektrik dağıtım şirketinin yaptığı yatırımları kontrol etti mi? İlgili şirket, sorumluluklarını yerine getirmediyse onları uyarıp bu iş böyle olmaz demedi mi? AKP, özelleştirme bahanesinin arkasına saklanarak bu işten sıyrılamaz!

21. yüzyılda, 21 dakikalık elektrik kesintisine bile tahammül etmek mümkün değil iken, kara kışın ortasında, bu kadar uzun bir elektrik kesintisine pes(!) diyorum.

On binlerce hemşehrim, en az 192 saat, yani en az 11 bin 520 dakika karanlığa, soğuğa, çaresizliğe mahkum edildi! Hastalar, elektrikli cihazları kullanamadı; öğrenciler, uzaktan eğitimlerine devam edemedi. Esnafın nefesini zaten kesen AKP iktidarı, beceriksizliğini bu olayla iyice perçinlemiştir.

Duruma şöyle bakalım: Vatandaş, elektrik faturasını ödedi mi? Ödedi. Vergisini verdi mi? Verdi. Peki, AKP ne yaptı? Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanı seçildiği 2014'ten bugüne kadar elektriğe, yüzde 120 zam yaptı. Yani, 100 lira olan fatura, 220 liraya çıktı.

Oysa, 2013'te, dönemin Maliye Bakanı ne demişti? "Dağıtım şebekelerinin tamamen özel sektöre geçmesiyle sıkıntılar giderilecek(!)" Sonuç: 100 lira gelen elektrik faturası, oldu sana 220 lira. Ayrıca, 19 yıldır yönetimde olanların, elektrik altyapısı kontrollerini bugüne kadar neden yapmadıklarını da çok merak ediyorum.

Sadece ben değil; Salih bey de soruyor: "7 gün oldu hâlâ elektrik gelmedi, 10 cm kar yağdı, bu elektrikler gitti. sularımız yok, buzdolabındaki yiyeceklerimiz telef oldu. 74 yaşındayım, böyle bir rezillik görmedim. neden bakım yapılmıyor? Elektrik faturalarımı ödüyorum, vergimi veriyorum. ancak zam olduğunda akıllarına geliyoruz, 21. yüzyıldayız!" diyor.

Hacı Amca: “Neredeyse 30 yıl oldu bu elektrik direkleri dikileli, değişsin artık. 40 yıl öncesine döndük resmen, hanımla oturup mum yakıyoruz akşamları. Sularımız da yok." diyor.

Coşkun Bey diyor ki: “Millet, Mars'a gidiyor, uzaya çıkıyor. Biz hâlâ bu direkleri bekliyoruz. İktidar, tercihini 5 müteahhit yerine halktan yana kullanmalı, yatırım yapmalı!”

Geçtiğimiz gün, girişimci Elon Musk ile telefonda konuşan partili Cumhurbaşkanı acaba şöyle demiş midir: "Sayın Musk, biz kentlerimize bile kesintisiz elektrik vermeyi beceremiyoruz. Onu söyleyeyim de sonra aramızda tatsızlık olmasın."

Özel şirket, yaptığı yenileme ve onarım çalışmalarının 10 yıl sonunda, yaklaşık 180 köye ulaştığını söylüyor. Buradan şunu mu anlamalıyız: Kalan onlarca köy, bir 10 yıl daha mı bekleyecek? Yarın öbür gün, şayet 10 cm daha kar yağarsa ne yapacaksınız? Vatandaşlar, hangi sıkıntıları yaşayacak? Şirket, "afet yaşandı" dedi ya; bir sonraki "afete" hazır mı acaba Bartın?

Peki, çözüm nedir? Ne yapılması gerekiyor?

- Bakanlık, denetimlerini zamanında yapsın. Bundan sonra, "kötü hava koşulları", mazeret olarak gösterilmesin.

- Gerekli yatırımlar ivedilikle hayata geçirilsin. Trafolar, enerji nakil ve dağıtım hatları yenilensin; bakım-onarımları acilen gerçekleştirilsin.

- Personel eksiklikleri giderilsin.

- İlgili şirket, taahhüt ettiği tazminatları en hızlı biçimde ödesin; ödeme sürecini de Bakanlık ayrıca kontrol etsin.

Yani sözün özü, "işinizi yapın, iş yapın!" Devlet'in kasasına, çalışmadan para sokmak için mirasyedi gibi satmayı bırakın! Unutmamak lazım: Yurttaşlar bu keyfilikleri, yaşadıkları büyük sıkıntıları asla unutmayacak ve cezasını sandıkta kesecek!

Bu arada, deniyor ya "Z Kuşağı bilmez"; Z Kuşağı, her şeyin en iyisini bilir siz hiç merak etmeyin. Ama "Saray kuşağı", 2021 yılında, 8 gün boyunca elektrik verilemeyen köyler olduğunu bilmez!"

Bahse konu konuşmasına ilaveten bir Yazılı Soru Önergesi de sunan CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'e şu soruları yöneltti:

"1) Bartın, Zonguldak ve çevre illerde elektrik dağıtım şebekesi inşa, bakım ve işletme faaliyetleri, "EnerjiSA" bünyesindeki Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş. ("Başkent EDAŞ") tarafından sürdürüldüğü bilinmektedir. Bakanlık, söz konusu şirketin faaliyetleri ve yatırımları hakkında nasıl bir denetim gerçekleştirmektedir? Bu denetimler sonucunda -şayet gerçekleştirilmişse- Bakanlık tarafından hangi eksiklikler ortaya konmuştur? Şirketin "iç denetim" faaliyetleri de Bakanlık tarafından kontrol edilmekte midir?

2) Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. ("TEDAŞ") üzerinden ilgili şirketin eksiklikleriyle bağlantılı olarak bir soruşturma açılarak denetleme faaliyeti gerçekleştirilecek midir? Noksanlığı tespit edilecek sorumlular hakkında işlem yapılması sağlanacak mıdır?

3) Yurttaşlara elektrik hizmeti sağlanmasındaki "kamu yararı" ile hizmetin niteliği dikkate alındığında, ilgili şirketin özellikle bu dönemde gün yüzüne çıkan "teknik personel", "bakım-onarım" ve "yatırım" (on yıllardır bekleyen elektrik direklerinin ve kabloların yenilenmesi gibi) eksiklikleri konularında, Bakanlık -özellikle TEDAŞ vasıtasıyla- müdâhil olacak mıdır? Özellikle, kırsal yerleşim alanları yönünden Bakanlığın makro düzlemde ciddi bir yatırım planlaması var mıdır?

4) İlgili şirket tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, tüketicilere tazminat ödemesinde bulunulacağı belirtilmiştir. Bu tazminatların gereği gibi ödenmediği yahut şirket tarafından bildirimlerin geç yapıldığı ya da geç ödendiği olası bir durumda, Bakanlık devreye girecek midir? Bu noktada, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ("EPDK") harekete geçecek midir?

5) Bakanlık ile Meteoroloji Genel Müdürlüğü arasında, gerektiğinde elektrik dağıtım şirketlerinin, zorlu hava koşulu tahminleriyle ilgili uyarılmasına ve/veya bilgilendirilmesine de izin veren bir sistem ve koordineli çalışma mevcut mudur?"