Bankoğlu, avukatların sorunlarına dikkat çekti
CHP Bartın Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Av. Aysu Bankoğlu, tüm meslektaşlarının 5 Nisan Avukatlar Gününü kutladı. Bankoğlu, avukatların ve genel anlamda yargının yaşadığı sorunlara dikkat çekti yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının önemine vurgu yaptı.
CHP Bartın Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu üyesi Av. Aysu Bankoğlu, Bartın Barosu'na bağlı avukat meslektaşları başta olmak üzere ülkemiz genelindeki tüm avukatların 5 Nisan Avukatlar Gününü kutladı. Bu vesileyle hem avukatların hem de yargı camiasının sorunlarına değinmeyi de ihmal etmeyen Bankoğlu şöyle konuştu:
"5 Nisan tarihi, ülkemizin dört bir tarafında "adalet" mücadelesi veren avukat meslektaşlarım için son derece önemli bir gün. Bu tarihi gün, 1958 senesinde, İzmir'de Ticaret Odası toplantı salonunda gerçekleştirilen iki günlük toplantıda, Barolar Birliği'nin kuruluş çalışmalarının başlatılmış olmasına da işaret ediyor, aynı zamanda. Bu tarih, 1878 yılında kurulmuş olan İstanbul Barosu'nun da kuruluş tarihi.
1963 senesinde, İzmir Barosu tarafından alınan kararla 5 Nisan tarihi "Avukatlar Günü" olarak kutlanmaya başlanmıştı. Bu önemli günün, tüm ülke çapında kabul görerek kutlanması bakımından ise 1969 ve akabinde 1987 yılları önem taşıyor. Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu'nun 1969 yılındaki ilk Genel Kurul toplantısında, her yıl Avukatlar Günü yapılmasına karar verilmişse de tam bir tarih tespit ve tayin edilmemişti. 1987 yılının Mayıs ayında ise baroların çatı örgütü olan Türkiye Barolar Birliği tarafından "5 Nisan" tarihinin Avukatlar Günü" olarak kutlanmasına resmi olarak karar verilmiştir."
“Avukat sayımız 150 bin sınırına ulaştı”
Bankoğlu, Türkiye'nin bugün içerisinde bırakıldığı zorlu koşullar altında avukatların ve genel itibarıyla yargının pek çok temel sorunu bulunduğuna işaret etmek zorunda olduğunu vurgularken açıklamalarına şu şekilde devam etti:
"Bir taraftan, 5 Nisan Avukatlar Günü'nü kutluyoruz. Neden derseniz, tüm zorluklara rağmen avukatlar, bireylerin yani yurttaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerinin savunulmasında ve kazanılmış haklarının korunarak savunma hakkının tecelli etmesinde oldukça önemli bir görev üstleniyor, bir yönüyle kamu hizmeti ifa ediyorlar. Ayrıca, gerçek anlamda bir yargılamanın hayata geçirilmesinde de avukatın varlığı, yani savunma hakkının mevcudiyeti, olmazsa olmaz koşullardandır.
Diğer taraftan ise 5 Nisan Avukatlar Günü, meslektaşım olan avukatların güle oynaya kutladığı, hiçbir soruna işaret etmeyen bir gün değil, ne yazık ki. Ülkemiz koşullarında, yargıda hâkim olan sorunların, son yıllarda giderek arttığını ve çok değişik biçimlere büründüğünü yaşayarak, tecrübe ederek görüyoruz.
Hakkın, hukukun korunmasında kritik role sahip avukatlar, yargının özellikle belirli nitelikteki davalarda siyasetle, daha doğrusu yürütme erki ile iç içe geçtiğine ne yazık ki şahit olabiliyorlar. Hepimiz biliyoruz ki, esasen yargı bağımsız ve tarafsız olmadıkça hukuk kurallarını ideal hâle ne kadar yaklaştırırsak yaklaştıralım ki bu konuda da pek iyi bir karnemiz olduğu söylenemez gerçek manada adaleti tesis edemeyeceğiz; hakkaniyeti hâkim kılamayacağız.
Pek çok yurttaşımızın da artık bildiği üzere avukat sayımız, bugüne kadar, ihtiyacın katbekat üstünde artarak 150 bin sınırına ulaşmış; artmaya da devam etmektedir. Her ne kadar bu sorun, önümüzdeki yıllarda uygulamaya konulacak sınav formülüyle kısmen durdurulacak olsa da temel sorun, sona ermemiştir. 2024 yılında, Türkiye'de yaklaşık 220 bin avukatın olacağı tahmin edilmektedir. Daha önce, birçok kez gerek TBMM Genel Kurulu konuşmalarımda, gerekse de komisyon toplantılarında çeşitli vesilelerle de ifade ettiğim üzere hukuk fakültesi sayımız kesinlikle artmamalıdır. Mevcutlar bakımından ise bir nitelik değerlendirmesi yapılması, artık bir opsiyon değil; zaruriyedir.
Şu husus da unutulmamalıdır ki; hukuk devleti mücadelesini sürdüren ve varlık sebebi, bireylerin haklarını korumak olan avukatlar; mesleki standartlarının yükseltilmesine yardımcı olacak uygulamaların ortaya konulması ve esas itibarıyla mesleğin sürdürülebilirliğinin güvence altına alınmasını beklemektedir."
Aysu Bankoğlu, sözlerini sonlandırırken yaşadığımız şu olağanüstü "Corona" günlerinde, çalışan tüm kesimler gibi avukatların da ister serbest meslek mensubu, isterse bağımlı çalışan olarak özellikle maddi anlamda sorunlar yaşadığına ya da yaşamaya başlayacağına işaret etti. Son günlerde birtakım tedbirler alınsa da esas olanın, bu zor günlerde, aynı zamanda birer yurttaş olan avukatların sıkıntılarını kalıcı biçimde (palyatif olmayan) ve bütünüyle giderecek çözümler olduğunu söyledi.