Bakan Tunç'tan, 'Türkiye Adalet Akademisi Kanun Teklifi'ne ilişkin değerlendirme

AK Parti tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı'na sunulan 'Türkiye Adalet Akademisi Kanun Teklifi'ne ilişkin değerlendirmede bulunan Bartın'a 16 yıl milletvekilliği yapan Adalet Bakanı Av. Yılmaz Tunç, 21 maddeden oluşan Kanun Teklifinin, milletvekillerinin takdiriyle kabul edileceğine inandığını söyleyerek 'Kanun Teklifiyle Akademinin idari kapasitesi güçlendirilecek. Akademi bünyesinde hukuk ve adalet alanında gelişmeleri takip etme, ihtiyaçları tespit etme, araştırma, bilimsel çalışma ve yayımlar yapmak üzere Hukuk Araştırmaları Merkezi kurulacak. Eğitim ve öğretim faaliyetleriyle ilgili kararları almak üzere 18 üyeli Eğitim Kurulu oluşturulacak. Eğitim Kurulu hukuk ve adalet alanındaki farklı kurum ve kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla çoğulcu bir yapıda olacak. Akademi merkezi dışında eğitim merkezleri kurulmasına imkân sağlanacak. Hakim ve savcılar ile hakim ve savcı yardımcılarına eğitim veren Akademi, talepleri halinde avukatlar ve noterler ile hukuk ve adalet alanındaki diğer kişilere yönelik de eğitimler düzenleyebilecek. Adaletin tecellisinde en önemli unsurun insan olduğu bilinciyle hukuka ve insan haklarına bağlı, hür vicdanıyla adil kararlar veren, meslek etik ilkelerini benimseyen yargı mensuplarımızın kürsüye daha nitelikli ve güçlü çıkmaları için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz' dedi.

“Kürsüye daha nitelikli ve güçlü çıkmaları için çalışmalarımızı sürdüreceğiz”

Nilay Meryem ÇÖMLEK

AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, Türkiye Adalet Akademisi Kanun Teklifi'ni Meclis Başkanlığına sunduklarını bildirdi.

Gül, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, kanun teklifinin 21 maddeden oluştuğunu söyledi.

TBMM Genel Kurulunda devam eden bütçe maratonunun yarın itibarıyla tamamlanacağını belirten Gül, millete, AK Parti hükümetlerine 23. bütçesini yapma imkanı verdiği için teşekkür etti.

“Coğrafyamız adeta bir yangın yeri” diyen Gül, yürüttükleri politikalarla bu ateş çemberinin içinde olunmasına rağmen Türkiye'ye bir kıvılcım dahi sıçratmadan bu süreci yürüttüklerini belirtti.

Gül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dünyadaki bütün kriz alanlarında masada olduğunu ve yangın yerine dönen bu coğrafyanın barışa kavuşması için çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.

Türkiye'nin elinin uzandığı her yerin barış, huzur, esenlik yeri olduğunu vurgulayan Gül, terörsüz Türkiye için mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.

Suriye'de Baas rejiminin son bulmasıyla zulüm döneminin sona erdiğini kaydeden Gül, "Türkiye'nin, Anadolu'nun, ana kucağı kadar güvenli bir liman olduğu bütün dünyaya bir kez daha gösterilmiştir." dedi.

Suriyelilerin kendi vatanlarına güvenli ve onurlu bir şekilde dönmeye başladığını anlatan Gül, Suriye'nin ve Suriyelilerin yanında olmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

Suriye ile ilgili kararı Suriyelilerin vereceğini belirten Gül, "İnanıyoruz ki orada yaşayan Araplar, Türkmenler, Kürtler yeni Suriye'nin oluşumunda söz sahibi olacaklardır. Biz de Suriye'nin barış ülkesi olması, kardeşlik içinde yaşamasını çok önemsiyoruz." ifadesini kullandı.

“Bu anayasanın Türkiye'yi, geleceğe taşıyamayacağı açık”

Cumhur İttifakı olarak özellikle iç cepheyi tahkim etmek için adımlar atarken Gazi Meclisin tüm üyelerinin de yeni anayasayla bu iç cepheyi tahkim edeceğine inançlarının tam olduğunu ifade eden Gül, "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın çağrıları ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin çağrıları Türk demokrasisi, ülkemizin bekası ve geleceği, istiklali ve istikbali için hayati önemi haizdir. Bizim beklentimiz; bu çağrıya tüm siyasi partilerin ve demokratik kurumların, demokratik siyaseti güçlendirerek olumlu cevap vermesi; Türkiye'de 85 milyon Türk'üyle, Kürt'üyle, Alevi'si, Sünni'siyle bir ve beraber olma yolunda bu çağrılara destek vermesidir." değerlendirmesinde bulundu.

İç cepheyi güçlendirecek çağrıların nihai noktasının ve hukuki anlamdaki en önemli teminatının yeni anayasa olduğuna inandıklarını ifade eden Gül, "Artık yamalı bohçaya dönmüş ve kabul edildiği tarihten itibaren tartışılan bu anayasanın Türkiye'yi, Türkiye Yüzyılı'na, geleceğe taşıyamayacağı açıktır." diye konuştu.

Sivil, çoğulcu, tüm partilerin de uzlaşmayla kabul ettiği yeni bir anayasaya Türkiye'nin ihtiyacı olduğunu vurgulayan Gül, "2025 yılında dileğimiz; yeni yılda yeni bir anayasaya ülkemizin kavuşmasıdır." dedi.

Özgürlüklerin teminat altına alındığı ve herkesin "Benim anayasam işte bu" dediği bir anayasayı TBMM'nin çıkarabileceği kudrette olduğunu dile getiren Gül, "İç cephemizi güçlendirecek bu yeni anayasa, ülkemiz için bir zaruret." ifadesini kullandı.

Eğitim kurulu oluşturuluyor

Adil, bağımsız, tarafsız ve etkin bir yargı sisteminin varlığı için hukuka ve insan haklarına bağlı, tarafsız, bağımsız, hür vicdanı ile karar veren, meslek etik ilkelerini benimseyen, toplumun adalet ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte hakim ve savcıların yetiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Gül, "Bu sebeple, uluslararası belgeler ve raporlar ile mukayeseli hukuktaki iyi örnekleri de dikkate alarak Türkiye Adalet Akademisi Teşkilatını düzenleyen bir kanun teklifi hazırlanmıştır." bilgisini verdi.

Teklifle ilgili bilgi veren Gül, "Türkiye Adalet Akademisinin mevcut teşkilat yapısı dikkate alınarak kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik önemli düzenlemeler vardır. Eğitim ve öğretim faaliyetleriyle ilgili bir eğitim kurulu oluşturulmaktadır. Bu eğitim kurulu da çoğulcu bir yapıyla oluşturulmaktadır. Yargıtaydan, Danıştaydan, HSK'den, istinaf ve ilk derece mahkemeleriyle, üniversitelerden buraya temsilciler katılacaktır." şeklinde konuştu.

Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı'nda belirtilen hedeflerden birinin de Akademi bünyesinde "Hukuk Araştırmaları Merkezi" kurulması olduğunu hatırlatan Gül, "Kanun teklifiyle bir Hukuk Araştırmaları Merkezi kurulmasını da öngörmekteyiz. Bu merkezle, gerek ülkemizdeki gerek dünyadaki adalete ilişkin gelişmeler yakından takip edilecek; Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu daha adil, güvenilir ve etkin bir yargı sistemine ilişkin tüm düzenlemeleri yapabilecek önemli bir hukuk merkezi ülkemize kazandırılmış olacaktır." diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Gül, Akademide hakim ve savcıların meslek öncesi ve meslek içi eğitimlerinin düzenleneceğini, bunun yanı sıra avukatların, noterlerin, bilirkişi ve arabulucular gibi hukukçuların da eğitilmesine imkan tanındığını anlattı.

Yargı mensuplarının meslek öncesi eğitim sürecinin yargıyı daha da güçlendireceğini dile getiren Gül, "Ne kadar iyi kanun çıkarırsanız çıkarın, en iyi uygulama, en iyi reformdur. O yüzden bu uygulamaları yapacak olan yargı mensuplarının da çok nitelikli bir şekilde eğitim ve tecrübe paylaşımına kavuşması anlamında Adalet Akademisi çok kıymetli ve çok değerlidir." dedi.

Gül, gelecek dönemde de hem hukuk hem ekonomi alanında yapısal reformları sürdürerek milletin ekmeğini ve özgürlüğünü artıracak düzenlemeleri yapma kararlılığı içinde olduklarını vurguladı.

Adalet Bakanı Tunç'tan değerlendirme

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 23, 24, 25, 26 ve 27. Dönemlerde Bartın Milletvekili olarak görev yapan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti tarafından TBMM Başkanlığı'na sunulan ve 21 maddeden oluşan 'Türkiye Adalet Akademisi Kanun Teklifi'ne ilişkin yaptığı açıklamada, kanun teklifine dair değerlendirmelerde bulundu.

21 maddeden oluşan Kanun Teklifinin, milletvekillerinin takdiriyle kabul edileceğine inandığını söyleyen Bakan Tunç, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

“AK Parti Grup Başkanvekilimiz Sayın Abdulhamit Gül tarafından kamuoyuyla paylaşılan ve AK Partili Milletvekillerimiz tarafından TBMM Başkanlığına sunulan Türkiye Adalet Akademisinin teşkilat ve görevleri ile eğitim ve öğretim faaliyetlerini düzenleyen Kanun Teklifinin ülkemize ve milletimize şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.

Kanun Teklifiyle; Akademinin idari kapasitesi güçlendirilecek.

Akademi bünyesinde hukuk ve adalet alanında gelişmeleri takip etme, ihtiyaçları tespit etme, araştırma, bilimsel çalışma ve yayımlar yapmak üzere Hukuk Araştırmaları Merkezi kurulacak.

Eğitim ve öğretim faaliyetleriyle ilgili kararları almak üzere 18 üyeli Eğitim Kurulu oluşturulacak. Eğitim Kurulu hukuk ve adalet alanındaki farklı kurum ve kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla çoğulcu bir yapıda olacak.

Akademi merkezi dışında eğitim merkezleri kurulmasına imkân sağlanacak.

Hakim ve savcılar ile hakim ve savcı yardımcılarına eğitim veren Akademi, talepleri halinde avukatlar ve noterler ile hukuk ve adalet alanındaki diğer kişilere yönelik de eğitimler düzenleyebilecek.

Toplam 21 maddeden oluşan Kanun Teklifinin milletvekillerimizin takdiriyle kabul edileceğine inanıyorum.

Adaletin tecellisinde en önemli unsurun insan olduğu bilinciyle hukuka ve insan haklarına bağlı, hür vicdanıyla adil kararlar veren, meslek etik ilkelerini benimseyen yargı mensuplarımızın kürsüye daha nitelikli ve güçlü çıkmaları için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.”

Bakmadan Geçme