Babacan, Amasra'da Yıldırım'a destek istedi

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Partisi'nin Amasra'daki seçim bürosunun açılışını gerçekleştirmek üzere Amasra'ya geldi.

31 Mart'ta yapılacak olan Mahalli İdareler Seçimlerine sayılı günler kala seçim sürecinde Bartın'a gelen ilk genel başkan da Ali Babacan oldu.

Bartın'ın girişinde çiçeklerle karşılanan Babacan, Amasra'ya geçerek ilk olarak esnaf ziyareti gerçekleştirdi.

Yıldırım: “Sizlerin güvenini sarsmadım”

Seçim bürosu açılışı öncesinde ilk olarak konuşma gerçekleştiren DEVA Partisi Amasra Belediye Başkanı Adayı Ali Yıldırım, şöyle konuştu:

“Sevgili Amasra halkı sizler beni 2 defa belediye başkanı seçtiniz. Rozetimi çıkarttım, sizlere, bu kentte ayrım yapmadan hizmet etmeye çalıştım. Sizlerin güvenini sarsacak bir davranışta bulunmadım. Kamu malını korudum, Belediyenin bir kuruşunu israf etmedim. Muhalefet belediyesi de, iktidar belediyesi de olduk. Meclis çoğunluğumuz olmadan da belediyeyi yönetmeye çalıştık. Hiç kredi kullanmadık, belediyenin arsasını satmadık, öz kaynaklarımızla çok iş ürettik. Amasra'nın turizme dönüşümünü hızlandırdık. Tanıtıma önem verdik, fuarlara katıldık, film, dizi ve konserlerle Amasra'yı buluşturduk. Kaymakamlık Köylere Hizmet Götürme Birliği ile bir Oteli yaptık. Telefon ve Elektrik hatlarını yer altına aldık. Boztepe, Kaleiçi, Kum, Fatih, Kaleşah Mahallerimizin parke kaplamalarının yüzde 80'i bizim dönemimizde yapıldı. Belediyemizin otomasyonunu tamamladık. Kent Konseyinin kurulmasına öncülük ettik. Dünyaya açıldık, Yunanistan, İtalya, İspanya ile kardeş belediye hizmetleri sunduk. Onlarla Avrupa Birliği projeleri yaptık. Tarihi Kentler Birliği, Bartın Belediyeler Birliği, Batı Karadeniz Kalkınma Birliğinin kuruluşunda yer aldık.

“İtibarımız vardı”

Görevi bırakırken sadece SGK borcumuz vardı. Personel paralarını düzenli ödedik. Piyasaya, maliyeye borcumuz yoktu. Araçlarımız sanayi de hiç rehin kalmıyordu, itibarımız vardı. Bunları yaparken, tasarruftan asla vazgeçmedik. Şimdi yeniden Amasra Belediye Başkanlığı için DEVA Partisinden aday oldum. Yaşadığımız kente tekrar rehberlik etme şansı yakaladığım için heyecanlı ve umutluyum. 1999-2009 yılları arasında yürüttüğüm görevin içerisinden çıkmayı başardım. Çeşitli deneyimler edindim. Geçmiş belediye çalışmalarındaki hatalardan ders çıkaran, yanlışı düzelten, iyiyi geliştirip çoğaltan, herkese eşit davranan, bağımsız ve çok sesli bir belediyecilik vaat ediyoruz sizlere.

“Amasra üreten insanların şehridir”

Eleştirmek yerine Çeşmi-Cihan'ın gözyaşlarını silip gerçek güzelliğini ortaya çıkarmak için var gücümüzle çalışmaya söz veriyoruz. Yakın bir tarihte, başka bir yerde değil. Amasra ve Amasra halkı için burada, hep birlikte hazırız ve başlıyoruz. Çünkü bugün, hem ülkemizin, hem de Amasra'da kötü yönetimin yarattığı verimsizlik ve karamsarlık hakim. Amasra gerçek potansiyelini gerçekleştiremiyor. Erişilmez, ulaşılmaz, halkın içine giremeyen siyasetçiler yerine bizzat halk ile beraber ve kendini halka hizmet etmeye adamış, fedakar insanların söz sahibi olmasını istiyoruz. Amasra'nın öncelikli dertlerini biliyoruz ve hepsi için bir planlarımız var. Dargın değil, kucaklaşan bir Amasra istiyoruz. Karamsar değiliz umutlu olacağız. Amasra bir turizm kentidir. Amasra üreten insanların şehridir; kömürde çıkarırız, balıkta tutarız. Bu şehre zarar verecek hiçbir şeye izin vermeyeceğiz. İlk günden bugüne termik santral yapılmasına izin vermedik bugünden sonra da asla izin vermeyeceğiz.

“Madem bu projeler vardı neden yapmadınız?”

Şimdi seçime gidiyoruz, vaatler, hayali projeler, rengarenk broşürlerle karşılaşıyoruz. Reklam panoları, sosyal medya sayfaları kopyala yapıştır hayali projelerle doluyor. Peki, soruyoruz bunlar vardı da niye yapmadınız? Bir parti 5 yıldır bir tane bile yatırım yapamadığı halde bu başkanla devam diyor. Diğeri ben iktidar partisiyim, iktidar desteğiyle bu kopya projeleri yapacağım diyor. Madem bu projeler vardı neden yapmadınız? Soruyoruz neden yapmadılar? Ne sözden başka bir şey üretmeyen başkanla, ne de ‘hükümet desteği ile ancak yapabiliriz' diyen tecrübesiz bir başkanla Amasra'nın kaybedeceği 5 yılı daha yoktur. İktidar partisinin sayfalar dolusu vaatleri var. Elinizden tutan mı vardı, yetki sizde madem; Üniversitenin bir bölümünü getirseydiniz. Yaptırdık dediğiniz Hastanenin ve Hükümet binasının üstünden giren yağmur altından çıktı. Kaleşah Ortaokulunun bodrumuna su dolmaya devam ediyor.

“5 yıldır Amasra'da ne oldu?”

Amasra Lisesi daha yepyeniyken kaymaya başlamış, güçlendirme gerekiyor biliyor musunuz? Öğrenci ve Öğretmenlerin ancak minibüsle ulaşabildikleri Amasra Lisenin internet sayfasındaki konumunda ‘Okulumuz İlçe Merkezine 6 kilometre uzaktadır' yazıyor biliyor musunuz? Devletin kaynaklarını verimli kullanmıyorsunuz. Amasra'da pek çok devlet yatırımı şehre fayda sağlamak için yapılmalıdır, yandaşlara para kazandırmak için ihale dönemi bitmelidir. Üstelik bütün bunlar devletin yapması gereken, doğru yapması gereken yatırımlar. Belediyenin kendi öz kaynaklarıyla onları çoğaltarak yapması gerekenler konusunda bir tek projeleri yok. 5 yıldır Amasra'da ne oldu. 5 yıldır görevde olan Belediye başkanı başarısızdır. Sadece Meclis üyelerinin tamamını değiştirmek, başarısızlığınızı örtmez. Başkanın da değişmesi şarttır. ‘Devam' diyor Sayın Başkan. Neden aynı meclis ile devam etmiyor? Sadece mevcut parkları yenileyen, onu da kardeş belediyelere yaptırarak yeni yapılmış gibi lanse eden anlayış devam edemez. Yanlış İmar uygulamaları ile yaşayanları mağdur eden, mülkiyet haklarını göz ardı edip planları yapan yönetim devam edemez. İsraf eden, üretmeyen, kredi çekip maaş ödeyen yönetim anlayışı devam edemez. Göreve geldiğinizde önceki döneme ait borçları belediyenin balkonundan astınız. Pankart yaptınız. Aynı pankartı Amasra halkı sizden şuan için bekliyor. 5 yıl önce verdiği sözleri yerine getirmeyen, kopyala yapıştır mantığı ile sayfalar dolusu görsel hazırlayan, kaynağını gösteremediği çalışmaları vaat olarak sunan anlayışa devam diyemeyiz. Birlikte yöneteceğiz deyip, tek başına kararlar alan Başkan devam edemez.

“Çok konuşmak yerine, daha çok çalışacağız”

Biz, laf üreten değil, çözüm üreten anlayışla yöneteceğiz. Biz, ‘bize oy vermezseniz yatırım gelmez' diyenlere karşı daha çok çalışarak açığı kapatacağız. Az laf çok iş yapacağız. İsraf etmeyeceğiz. Tasarruf yaparak, önceden olduğu gibi, ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız. Öz kaynaklarımızı kullanarak, üreten olacağız. Kredi çekerek, yer satarak maaş ödeme dönemi bitecek. Hiç kimseye ayrım yapmadan, adaletli olacağız. Şeffaflık, hesap verebilirlik, temel anlayışımız olacak. Kişiye göre iş değil, işe göre, işe uygun, liyakatli kadrolarla çalışacağız. Hamaset değil, iş yapacağız, çok konuşmak yerine, daha çok çalışacağız. Sorunlar yaratmayacak, sorunları çözeceğiz.

“Amasra'ya DEVA olmaya hazırız”

Amasra Belediyesi niye var? Burada yaşayanların mutlu olmasını sağlamak için var. Halkıyla, esnafıyla, çalışanlarıyla kavga eden, mahkemelik olan, diğer kamu kurumları ile ilişkilerinde sorun yaşayan yönetim anlayışına son vererek, huzuru sağlayacağız. Yaptım oldu dönemi bitecek, ortak akıl, istişare ve konunun uzmanları ile halkın fikirleri ile karar alacağız. Önümüzde bir seçim var ve bu seçimi Amasra halkı yapacak. Amasra'ya DEVA olmaya hazırız. Biz kazanacağız, daha önce yaptık, yine yapacağız!”

Babacan: “Her şeyin farkındalar”

Sözlerine 14 Ekim 2022'de hayatını kaybeden 43 maden şehidini anarak başlayana Ali Babacan, sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:

“Kötü yönetim yüzünden gençlerimiz okulda ailesinin ödeyeceği faturaları düşünüyorlar. Her şeyin farkındalar. Fakat arkadaşlar on yaşındaki çocuk görüyor, iktidar görmüyor. Emekliler kiralarını ödeyemiyor, her gittiğimiz yerde bize dertlerini anlatıyor, iktidar görmüyor. Emekliler et kuyruklarında; ev alma, araba alma hayalleri yok, sabahın 2'sinde 3'ünde kuyruğa giriyor ki kıymayı 100 lira daha ucuza alabilir miyim diye.

“Hayal dahi kuramıyor”

Sincan'da bir öğrenci arkadaşımız yanıma gelip derdini anlattı. 7. sınıf öğrencisi, 12 yaşında. Ne dedi biliyor musunuz? ‘Bu dönemde geçim zor' dedi. ‘Babam poşet satıyor, annem fabrikada çalışıyor, geçinemiyoruz' dedi. ‘Ben gezemiyorsam, eğlenemiyorsam, ekmeğimi alamıyorsam bu ülkede iyi bir ekonomi yoktur' dedi. Bunları söylerken gözyaşlarını da tutamadı. Bakın arkadaşlar, henüz on iki yaşında bir arkadaşımız. Ülkemizin yarınlarını kurması gereken bu genç arkadaşımız hayal dahi kuramıyor.

“‘Enflasyonu düşür TÜİK' dediler”

Yakın tarihimizde hiçbir zaman emeklilerimiz bu kadar büyük bir sıkıntıyla karşı karşıya kalmamıştı. Bunun da en önemli sebebi ne biliyor musunuz? En önemli sebebi; TÜİK'in açıkladığı enflasyon gerçek enflasyon değil. Halkın gördüğü, hissettiği, alışveriş yaparken bizzat yaşadığı enflasyon TÜİK'in açıkladığı enflasyonun çok çok üstünde. Bu rakamlarla oynamaya ilk 2018-2019'da başladılar. O birinci damat döneminde. Baktılar ki enflasyonu düşüremiyorlar, döndüler TÜİK'e dediler ki ‘Enflasyonu düşür TÜİK' dediler.

“İnanılır gibi değil, yani inanılır gibi değil”

Geçen yıl 7 bin 500 TL olan en düşük emekli maaşını bu yıl 10 bin liraya çıkarttılar değil mi? Oran kaç? Yüzde 33. Vatandaşımız dedi ki, ‘Ya arkadaş gerçek enflasyon yüzde 130. TÜİK bile yüzde 65 açıklıyor. Bu yüzde 33 zam nedir?' diye sordu. Onlar da dedi ki, ‘Biz maaşın köküne zam yaptık ya' dediler. Maaşın kökü diye bir şey öğrettiler millete. İnanılır gibi değil, yani inanılır gibi değil.”

“Evet, seçimi kazandı ama helalinden kazanmadı”

Seçimlerden önce faizi yüzde 8 buçuk gösterdi, seçimden sonra 8 ayda 8 kere faiz arttırdı, yüzde 45'e çıkarttı. Seçimlerden önce benzinin mazotun fiyatını 18 TL gösterdi, seçimlerden sonra 40 liraya çıkarttı. Seçimlerden önce doların kurulunda 18 liraya bastırdı, seçimden sonra 30 liranın üzerine yükseltti. Ben onun için diyorum ki, evet, seçimi kazandı ama helalinden kazanmadı.

“Üniversiteyi kazandığı halde kayıt yaptırmadı”

Bir üniversite öğrencisi oturduğu şehirden başka bir şehirde üniversiteyi kazandıysa ve yurt da çıkmadıysa okuması çok zor. Geçen sene bakın 100 binin üzerinde üniversite öğrencisi üniversiteyi kazandığı halde kayıt yaptırmadı. Çünkü başka bir şehirde üniversite kazandı, yurt da çıkmadı, kayıt yaptıramadı.

“Gençlerle ilgili sorunlar sadece ekonomide de değil”

Bakın gençlerle ilgili sorunlar sadece ekonomide de değil. Gençler yanıma geliyor, diyorlar ki ‘Bir tweet bile atmaktan korkuyoruz'. Gençler yanıma geliyor, ‘Selfie çekelim, ama sosyal medya hesaplarınızda paylaşmayın diyorlar. ‘Mülakatlarda bizi elerler' diyorlar. Hatta daha ileriye gidip ‘Silivri soğuktur' diyor gençler bana.

“Paradan 6 sıfırın atıldığı ve ilk kullanıldığı yer Amasra”

Eskiden 31 Aralık 2004'e kadar en küçük banknotun 1 milyon lira olduğunu hatırlayalım. Ne yaptık? 31 Aralık gecesi altı sıfır attık ve 1 yeni lirayı ülkemizle tanıştırdık. Ve ilk yeni 1 Türk lirasını da burada, Amasra'da bir restoranda restoran sahibine hesap öderken ödedik. Amasra'nın da ekonomi tarihimizde bu açıdan çok önemli bir yeri var. Paradan 6 sıfırın atıldığı ve ilk kullanıldığı yer Amasra.

“Amasra'ya bir termik santralle kimsenin ihanet etmeye hakkı yok”

Kömür ocakları Amasra'nın ekonomisi için son derece önemli. Toprağın altından o değerleri çıkarmak ekonomiye can vermek önemli. Tabii ki tedbir almak, iş sağlığı ve güvenliği konusunda gereken her şeyi yapmak şartıyla. Ancak mesele bu kömürü yakıp da elektrik üretmeye geldiğinde Amasra ‘hayır' diyor. Kömür madenciliğine ‘evet', çevreyi kirleten termik santrallere ‘hayır'. Bu tabiat harikası, bu kültür ve mirası bu güzel ilçemiz Amasra'ya bir termik santralle kimsenin ihanet etmeye hakkı yok.”