Avukatlardan kadına yönelik şiddette tepki

Bartın Barosu Kadın Hakları Komisyonu tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla basın açıklaması gerçekleştirerek kadına yönelik şiddette tepki gösterdi.

Bartın Barosu'na bağlı avukatlar ile Bartın Barosu Kadın Hukuku Komisyonu üyeleri “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Bartın Barosu Avukatları ve Kadın Hakları Komisyonu adına açıklamayı yapan Avukat Ezgi Sağlam, şu ifadeleri kullandı:

8 Mart Dünya Kadınlarının taleplerini birlikte daha gürr haykırdıkları, kendilerini toplumda eşit bir birey olarak yok sayan çağdışı zihniyetlere karşı çıktığı, kadını sömüren, aşağılayan, yok eden sistem ve zihniyetlere karşı omuz omuza mücadele verdiği gündür. Kadına Yönelik ayrımcılığı, dünyada sömürünün, şiddetin, eşitsizliğin, yoksulluğun anmasına neden olan sistemden ayrı düşünmek mümkün değildir. Bu nedenle temel olarak bu sistemin değişmesi sağlanmadan kadın sorunlarına çözüm bulmak mümkün olmayacaktır. Cinsiyet ayrımının ortadan kaldırılmasıyla özgür, eşit bir birey ve toplum oluşumu sağlanabilir. Ülkemizde toplumsal cinsiyet ayrımcılığı; aile içinde başlayarak, toplumun her alanında var olmaya devanı etmektedir. Tarihsel, kültürel ve dinsel bir takım gerekçeler üretilerek kadınlar eğitimden, iş hayatından ve toplum yaşantısından uzaklaştırılmaktadır.

“Şiddet ve istismarın artmasını kabul etmiyoruz”

Ülkemizde nüfusumuzun yansını teşkil eden kadınlarımız; yaşamın her alanında varken; karar alma organlarında, istihdamda, eğitimde, politikada aynı oranda temsil edilememektedir. Bunun yanında kadına ve çocuklara yönelik şiddet ve cinsel istismar sistematik bir şekilde artmaktadır. Kadına yönelik şiddet ve cinsel istismarın artmasını, görünürlüğün ve farkındalığın artmasıyla açıklanmasını kabul etmiyoruz. Kadına yönelik şiddet ve istismarın artmasında kadına yönelik politikalarda sistemli bir geriye gidişin etkisi büyüktür. Eğitim müfredatı ile toplumsal cinsiyet rollerindeki eşitsizlikler pekiştirilmekte, dini referanslar dikkate alınarak kanuni düzenlemeler yapılmakta, kesintisiz zorunlu eğitim süresi kısaltılmakta, kadına yönelik şiddet haberlerinde medyada eril dil kullanılmakta, kadının asıl görevinin annelik ve esas yerinin ev olduğu algısı yaratılarak kadının sosyal yaşamda yer alması kısıtlanmaktadır. Kamusal alanların kadınlar için güvenilir hale getirilmesi sağlanacağı yerde kamu hizmetleri toplumsal cinsiyet ayrımına yol açacak şekilde verilmekte, failin fiili tartışılacağı yerde kadının şiddete uğramasına bulunduğu yer, zaman ve giyiniş biçimleri mazeret olarak kullanılmaktadır.

“Kadının eşit ve özgür birey olduğu kabul edilmelidir”

Kadınları toplumsal hayat dışına itmeye yönelik cinsiyetçi ve ayrımcı politikalardan vazgeçilmesi gerektiğini ifade eden Sağlam, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kadına yönelik şiddetin önlenmesi, toplumsal cinsiyet eşitsizliği problemi; ekonomik ve toplumsal hayatın eşitlik ilkesi kapsamında düzenlenmesiyle mümkündür. Kadınları toplumsal hayal dışına itmeye çalışan, cinsiyetçi ve ayrımcı politikalardan ve uygulamalardan vazgeçilmelidir. Laik eğitim sistemi her türlü toplumsal cinsiyet eşitsizliğin kaldırılması için bir zorunluluktur. Yine 12 yıl kesintisiz zorunlu eğitim kız çocuklarının birey olmasını sağlayacak önemli bir olgudur. Politik dil kullanımının ve özellikle Diyanet İşleri Başkanlığınca yapılmakta olan kadına yönelik cinsel tanımlamaların mevcut yasalarla çelişkili olmaması sağlanmalıdır. Aile kavramı kullanılarak; kadına yönelik şiddette ve aile mahkemesinin görevli olduğu alanlarda ve davalarda arabuluculuk ve uzlaştırma yöntemleri kabul edilmemelidir. Kadına sadece ailenin bir parçası gören politik, kültürel anlayış değiştirilerek, kadının eşit ve özgür birey olduğu kabul edilmelidir.”

“Kadının birey olarak var olduğu bir dünya istiyoruz”

Bartın Barosu olarak şiddetin ve istismarın önlendiği, barışın sağlandığı bir Türkiye ve dünya istediklerini belirten Sağlam, “Bizler; Bartın Barosu olarak, Bartın Barosu Kadın Hukuku Komisyonu olarak, kadınlarımızın Cumhuriyet devrinden kazanımlarından ödün vermeyeceğimizi; kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kalktığı, kadının birey olarak var olduğu, özgürlüklerinin kısıtlanmadığı, şiddetin ve istismarın önlendiği, barışın sağlandığı bir Türkiye ve dünya istediğimizi bir kez daha kamuoyuyla paylaşıyoruz.” dedi.

Açıklamanın ardından da Bartın Barosu Başkanı Avukat Ferhat Parlatır, kadın meslektaşlarının günü karanfille kutladı.

Bakmadan Geçme