Av. R. Erinç Sağkan, TBB Başkanlığına yeniden seçildi
Türkiye Barolar Birliği (TBB) 38. Olağan Genel Kurulu, Bartın Barosu Başkanı Av. Nail Öztürk, TBB delegeleri Av. R. Ahmet Çavuşoğlu, Av. Engin Uzun ve Av. Ferhat Parlatır'ın katılımıyla geçtiğimiz hafta sonu Ankara'da gerçekleştirildi. Genel Kurulda söz alan Av. Engin Uzun, mesleki dilek ve temennilerini dile getirirken Bartın Barosu Başkanı Av. Nail Öztürk, Genel Kurulun ve seçim sonuçlarının, camialarına, meslektaşlarına ve ülkemize hayırlı olmasını temenni etti.
Bartın Barosu da Ankara'daydı
Nilay Meryem ÇÖMLEK
Türkiye Barolar Birliği (TBB) 38. Olağan Genel Kurulu, 7-8 Aralık 2024 tarihlerinde Ankara'da, Av. Özdemir Özok Kongre ve Kültür Merkezi'nde toplandı.
TBB Başkanı Av. R. Erinç Sağkan, Yönetim, Disiplin ve Denetleme Kurulu üyeleri, TBB önceki dönem Başkanları Av. Önder Sav ve Av. Ahsen Coşar ile Baro Başkanları ve TBB delegelerinin katılımıyla gerçekleştirilen Genel Kurul'da TBB Başkan ve kurulları yeniden belirlendi.
Divan Kurulu Başkanlığı'na Ankara Barosu Başkanı Av. Mustafa Köroğlu, Divan Kurulu Başkanvekilliği'ne Bitlis Barosu Başkanı Av. Gülhan Bayram Sekmen, Divan Kurulu üyeliklerine Hatay Barosu TBB Delegesi Av. Emre Arık ve Manisa Barosu TBB Delegesi Av. Ezgi Yangöz'ün seçildiği Genel Kurul, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Birlik Başkanı Sağkan'ın Yönetim Kurulu'nun faaliyetlerine yönelik konuşmasının ardından delegeler çalışma raporuna ilişkin görüş ve düşüncelerini dile getirdi. Toplantıda yapılan oylamada TBB Yönetim Kurulu'nun önceki çalışmaları, Genel Kurul üyeleri tarafından ibra edildi.
İlk gün çalışmaları, TBB Başkan adaylarının konuşmaları ve Birlik Başkanı'nın kapanış konuşmasıyla noktalandı.
“Sesi kısılmaya çalışılan herkesin yanında olduk”
TBB Başkanı Av. R. Erinç Sağkan, Yönetim Kurulu Faaliyet Raporuna ilişkin konuşmasında toplumun ihtiyaçlarına uygun bir şekilde harekete geçtiklerini de belirtirken şunları kaydetti:
“Meslektaşlarımız için yaptığımız yoğun çalışmalar, Türkiye Barolar Birliğinin bir diğer temel görevi olan hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunma, koruma sorumluluğumuzdan bizi asla alıkoymadı. Bu iki ilke, yalnızca söylemde değil, eylemde de rehberimiz olmaya devam etti. Her fırsatta, bu kavramlara işlerlik kazandırmak için mücadele ettik ve toplumun ihtiyaçlarına uygun bir şekilde harekete geçtik.
Daha önce de ifade ettiğim gibi, uygun bir yöntemle müdahil olmadığımız tek bir toplumsal gündem dahi olmamıştır.
Elektrik fiyatlarına yapılan zamlara, müzik yasağına, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi artışlarına, Türk vatandaşlığının parayla satılmasına, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması düzenlemesine, Instagram yasağına ve zeytin yönetmeliğine karşı dava açtık. Boğaziçi Üniversitesi'nde Hukuk Fakültesi kurulması kararına karşı açılan davada müdahillik dilekçemizi sunduk.
Depremde yıkılan binaların müteahhitleri ve diğer sorumlular hakkında ve deprem çadırlarını satan Kızılay yetkilileri hakkında suç duyurularında bulunduk. Amasra'da maden faciasında Bartın'da; İliç'teki siyanürlü toprak kayması sonrasında Erzincan'da; sokak hayvanlarının katledilmesine yol açacak yasa çıkarılırken Meclis önünde; İstanbul Sözleşmesi dosyasında Danıştay'da; seçilmiş siyasetçilere yönelik müdahalelerde İstanbul'da, Van'da, Hakkari'de ve Ankara'da Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi önünde hukukun sesi olduk.
10 Ekim katliamı davasında, Diyarbakır Barosu Başkanımız Tahir Elçi'nin katledilmesine ilişkin davada, Narin kızımızın davasında ve Yenidoğan Çetesi davasında avukatlık mesleğinin onuruyla mücadele ettik. Haksızlığın kimden geldiğine ya da kime yöneldiğine bakmaksızın, adalete erişimleri engellenen ve sesi kısılmaya çalışılan herkesin yanında olduk.
“Verdiğimiz sözün arkasında durarak mücadelemizi gösterdik”
İstismara uğrayan çocuklar için, çocuk işçiler ve emeği sömürülen yurttaşlarımız için, kitlesel bir cinnet hâlinin hedefi olan kadınlar için, kurutulan göller, kesilen zeytinlikler ve tahrip edilen doğa için, savunmasız hayvanlar için ve kısacası, hukukun tesisinden başka hiçbir ihtimali olmayan herkes için… Bu çabamızın bir parçası olarak, Avukat için de Adalet şiarıyla tarihe geçen bir miting düzenledik. Türkiye Barolar Birliği tarihinde ilk kez, tüm Barolarımızdan gelen meslektaşlarımızla bir açık hava mitinginde bir araya geldik. Ruhlarımıza ve bedenlerimize giydiğimiz, insan hayatı kadar kutsal olan cübbelerimizle, mesleğimizi itibarsızlaştırmaya çalışanlara, adalete gözdağı vermek isteyenlere ve avukatı yoksullaştıran politikalara karşı dimdik durduk. Aynı, meslek yemini ettiğimiz günkü gibi adalet için verdiğimiz sözün arkasında durarak mücadelemizi gösterdik.
Ben yaptığımız işleri anlatırken yorulmam elbette ama biliyorum ki, siz dinlerken yoruldunuz. Yalnızca yaptıklarımızın değil, birlikte başardıklarımızın belgesi olan Çalışma Raporumuzu dikkatle inceleyerek, yürüttüğümüz faaliyetler hakkında daha detaylı bilgileri edinebilirsiniz.
Şimdi ise geçmişte yaptığımız ve hep birlikte hayata geçirdiklerimizi değil; henüz bir çalışma raporunda yer almayan ancak sizinle birlikte vücut bulacak planlardan, projelerden ve umudun kendisinden konuşma zamanı…
Geçtiğimiz Genel Kurul'da tarafımıza bir görev olarak tevdi edilen Avukatlık Akademisi'nin kurulması için mekânsal tahsisin dışında her hazırlığımızı yaptık. Finansman desteği konusunda ise kayda değer ilerleme ile kurulacak akademinin örgütlenme yapısı ve eğitim içeriği konusunda da detaylı bir fikirsel hazırlık yaptık. En kısa zamanda mekân sorununun da çözüleceğine ilişkin inancım tamdır. Kurulacak Avukatlık akademisinin mesleğin niteliğinin artmasına büyük katkısı olacağı gibi geleceğine ışık tutmak bakımından da etkisinin yüksek olacağını düşünüyorum.
“Adalet Bakanlığı ile büyük oranda mutabık kaldık”
Hedeflenen ve hayata geçmesi konusunda büyük yol kat edilen, yargı reformu strateji belgesinde yer alması konusunda Adalet Bakanlığı ile büyük oranda mutabık kalınan
- Hukuk Fakültesi girişinde uygulanan başarı puanı sıralamasının 125 binden 50 bine yükseltilmesi
- Stajyer avukatlara kamu kaynaklı finansman desteği
- Bilgi ve belgeye erişim konusunda Avukatlık Kanunu 2. maddesinin etkin şekilde uygulanması için yasal düzenleme
- Önleyici avukatlık modeli çerçevesinde avukatın çalışma alanını genişletecek şekilde Avukatlık Kanunu 35. Madde düzenlemesi (bazı iş ve işlemlerin avukat tarafından yapılmasının zorunlu olması,
- Kamu avukatlarının özlük haklarını da içerir şekilde sorunlarının çözümüne dair yasal düzenleme
- CMK ücretlerinin mesleğin onuruna yakışır bir belirlemeye ulaşması ve CMK ile Adli yardımda KDV oranlarının düşürülmesi
- Bağlı çalışan avukatların ücret hakları da dahil olmak üzere çalışma esaslarını belirleyen yönetmelik yapmak yetkisinin TBB'ye verilmesine ilişkin yasal düzenleme
- Avukata dönük şiddetle mücadele konusunda yasal düzenleme yapılması
- Hasar danışmanlık veya başka isimlerle kanuna aykırı olarak faaliyet gösteren ve meslek alanımızı daraltan yapılarla mücadele kapsamında mevzuat düzenlemeleri
- Avukatların emeklilik haklarının güçlendirilmesi konusunda mevzuat çalışması
Bu başlıkların bu ay içerisinde açıklanması beklenen yargı reformu strateji belgesinin içerisinde yer alması için Adalet Bakanlığı ile büyük oranda mutabık kaldığımızı sizlerle paylaşmak isterim. Bu aşamadan sonra yapılması gereken, artık siyasi iktidarın da taahhüdü altına girecek olan ve mesleğimizin geleceği için çok önemli olan bu düzenlemelerin yasal güvenceye kavuşması için TBB ve Baroların tüm kurumsal güçleri ile baskı unsuru olmasıdır.
Nihayet, aslında bunların hepsini kapsayacak bir Avukatlık Kanunu çalışması… Türkiye Barolar Birliği mesleğimizin karşılaştığı tüm sorunlara çözüm üreten, avukatlık mesleğinin itibarını ve gücünü daha da artıran, modern ve vizyoner bir avukatlık kanunu taslağını ortaya koymalıdır.
Bu, yalnızca bir yasal düzenleme hazırlığı değil, aynı zamanda mesleğimizin geleceğini güvence altına almak için yapılması gereken en büyük reformlardan biridir. Türkiye Barolar Birliği, bu çalışmayı kararlılıkla yürütecek iradeye ve güce sahiptir.
Yaşadığımız tüm felaketlerin, tanık olduğumuz hukuka aykırılıkların ortasında, göreve başlarken hissettiğimiz heyecanın ve umudun kırıntısını dahi kaybetmedik. Çünkü adalet için mücadele etme görevi; bizlere umutsuzluğu, vazgeçmeyi ve ataleti yasaklamıştır. Kuşkusuz ki hepimiz bu makamlarda ve mevkilerde geçiciyiz. Ancak bugün aldığımız kararlar, yazılmakta olan ve geleceği kurgulayan tarihin satırlarını oluşturuyor. O tarihte belki isimlerimiz tek tek anılmayacak ancak Türkiye Barolar Birliği'nin, hukukun üstünlüğü ve adalet için gösterdiği mücadele iradesi daima hafızalarda kalacak. Sözlerimi her konuşmamda olduğu gibi ışığımız, güneşimiz, kılavuzumuz olan Mustafa Kemal Atatürk'e saygılarımı ve hiç bitmeyen şükranlarımı sunarak bitiriyorum. Ne senden vazgeçeriz, ne de senin eserinden!”
Yeniden Başkan seçildi
Genel Kurul'un ikinci gününde, toplam 355 delegeden 350'sinin oy kullandığı seçimlerin kesin olmayan resmi sonuçlarına göre; 347 geçerli oyun 309'unu Av. R. Erinç Sağkan, 11'ini Av. Emrah Yavuzcan ve 10'unu Av. Mehmet Zahit Söylemez aldı.
Böylece Av. R. Erinç Sağkan, TBB Başkanlığına yeniden seçildi. Seçim sonuçlarının ardından kısa bir konuşma yapan Sağkan, “Buradan, 3 yıl önce Türkiye için, mesleğimiz ve meslektaşlarımız için bir umudu hep birlikte hayata geçirmiştik. Ancak bu umut aynı zamanda üzerimize çok büyük bir sorumluluk da yüklemişti. 3 yıldır aslında hiçbir gece rahat uyuyamamamın sebebi işte bu sorumluluktu. Genel Kurul'un ilk gününde delegelerimizin yaptıkları çok kıymetli değerlendirmeler ve bugün çıkan sonuç, kendi adıma büyük bir huzuru da beraberinde getirdi. Çünkü bu, üç yıldır yaptığımız çalışmalarla, birlikte üreterek, beraber mücadele ederek bizi destekleyenleri, bize inananları mahcup etmediğimizi gösterdi” dedi.
Sağkan, kendisine destek olan ailesine, Genel Kurul'un tüm bileşenlerine, tüm Baro Başkanlarına, TBB Yönetim Kurulu üyelerine ve meslektaşlara teşekkür ettiği konuşmasını, dört yıl daha 'birlikte yöneteceğiz' anlayışıyla mücadeleye devam edeceğinin sözünü vererek noktaladı.
Bartın Barosu da Genel Kurul'daydı
Türkiye Barolar Birliği 38. Olağan Genel Kuruluna Bartın Barosu Başkanı Av. Nail Öztürk, TBB delegeleri Av. R. Ahmet Çavuşoğlu, Av. Engin Uzun ve Av. Ferhat Parlatır ile katılım sağladı.
Genel Kurulda söz alarak mesleki dilek ve temennilerini dile getiren Av. Engin Uzun'a teşekkür ederiz.
Genel Kurulumuzun ve seçim sonuçlarının, camiamıza, meslektaşlarımıza ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ederiz.