AK PARTİ VE İHH'DEN ABD'NİN KUDÜS KARARINA TEPKİ
'Kudüs İsrail'in değil Filistin'in başkentidir'
Nurdan Eroğlu
AK Parti Bartın Teşkilatı ve İHH İnsani Yardım Vakfı Bartın Şubesi, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması kararına tepki gösterdi. Hükümet Caddesi'nde yapılan basın açıklamasında AK Parti İl Başkanı Turhan Kalaycı “Kudüs davasının sonuna kadar takipçisi olacağız” derken İHH İnsani Yardım Vakfı Bartın Şubesi Başkanı Selami Ünsal Kudüs'ün İsrail'in değil Filistin'in başkenti olduğunu ve tüm Müslümanların kutsalı olduğunu söyledi.
AK Parti Bartın Teşkilatı ve İHH İnsani Yardım Vakfı Bartın Şubesi, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması kararına tepki gösterdi. Dün Hükümet Caddesi'nde Cuma namazı sonrasında yapılan basın açıklamasında İHH İnsani Yardım Vakfı Bartın Şubesi Başkanı Selami Ünsal Kudüs'ün İsrail'in değil Filistin'in başkenti olduğunu ve tüm Müslümanların kutsalı olduğunu söyledi. ABD'nin bu kararının İsrail'in, bütün Filistin'i başkenti Kudüs dahil işgal etme plan ve kararının bir parçası olduğunu ifade eden Ünsal, “ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti kabul ettiğini ilan etmesi, elçiliğini taşıma kararı, İsrail'in, bütün Filistin'i , başkenti Kudüs dahil işgal etme plan ve kararının bir parçasıdır. 1995'te ABD bu kararı almış ve sürekli Filistin'e ve İslam Dünyası'na karşı kılıç gibi tehdit olarak kullanmaktadır. Çok manidar bir tarihte Kudüs'ün Müslümanların elinden çıkmasının 100. Yıldönümünde bu karar uygulamaya konmuştur. Bu hareket basit bir hareket değil, Siyonizm ve Emperyalizm ortaklığının oldukça sistematik ve iyi planlanmış bir hareketidir. ABD'nin Filistin davasında görüntüde tarafsız olma vasfını da bitirmiştir. ABD İsrail'le aynı statüde işgalin tarafı olmuştur” dedi.
ÜNSAL: “İSRAİL'İN FİLİSTİN VE KUDÜS'TE VARLIĞI GAYRİ MEŞRUDUR”
İsrail'in Filistin ve Kudüs'te varlığı gayri meşru olduğunu kaydeden Ünsal şöyle devam etti:
“İsrail'in Filistin ve Kudüs'te varlığı gayri meşrudur. Varlık sebebi işgaldir ve işgal devam etmektedir. İsrail'in işgali ulusal ve uluslararası hiçbir hukukta onaylanmış değildir, onaylanması da mümkün olamaz. Kudüs'ün statüsü konusunda Birleşmiş Milletlerin kararları nettir. 1967 sınırları sonrasında yapılan ve yapılacak bütün işgaller, yerleşkeler, utanç duvarları illegal olarak tescillenmiştir. Görünen o ki ABD BM başta olmak üzere kendi savundukları uluslararası hukukun ve sistemin kararlarına karşı koymuş İsrail gibi artık tüm dünyaya meydan okuyarak ‘hukuku' tanımayacağını beyan etmiştir. Bunun iki sonucu olabilir: Ya dünyadaki tüm devletler kendi hukukunu uygulayacak ve dünyaya kaos hakim olacak, insanlığın geleceği yok olacak yada Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm uluslararası mekanizmalar ABD ve İsrail'in mevcut genel kabul gören hukuka uymasının gereğini sağlayacak. Aksi takdirde ABD'nin tüm dünyadan ‘İsrail için bunu yaparsan tüm Ortadoğu'yu ateşe verir kan gölüne çevirirsin ve bu ateş ve gözyaşı tüm dünyayı sarar' uyarılarına rağmen bu kararı almasının bedelini Müslüman, Hristiyan tüm dünya ve gelecek nesiller ödeyecektir. Dünya bir şiddet sarmalına girecek ve BM'nin kuruluş sürecinden hemen önceki dünya savaşı tablosu gerçekleşecektir. Yeni bir Birleşmiş Milletler kurmak için milyonlarca canın yok olmasına, var olan BM ve tüm siyasi aktörler hep beraber karar verecektir. Bu açıklama, aynı zamanda hangi din, dil, ırk, coğrafyadan olursa olsun tüm dünyaya bu şiddet sarmalının önüne geçme çağrısıdır. Bu da BM Genel Kurulunun FİLİSTİN özel gündemi ile toplanıp karar alıp uygulanması ile önlenebilir.
“FİLİSTİN'İN YANINDAYIZ”
Bütün grupları ve taraflarıyla bugüne kadar haklı, onurlu ve azimli muazzam bir mücadele ortaya koyan Filistin' in yıllar boyunca en ağır şartlarda kesilmeyen mücadelesini selamlıyor ve şükranlarımızı sunuyoruz. Bundan sonra da maddi manevi yanlarında olduğumuzu buradan ilan ediyoruz. İslam Dünyası bütün Filistin topraklarına ve Filistin'in Başkenti Kudüs'e sahip çıkmalı siyasi, ekonomik, hukuki her türlü desteği sağlamalıdır. İsrail'e ve İsrail'in yanında duranlara da siyasi, ticari, ekonomik vs her türlü boykot/ambargo uygulanmalıdır.
“FİLİSTİN'E DESTEĞE VE KUDÜS'Ü MUHAFAZAYA ÇAĞIRIYORUZ”
Türkiye'de de hükümeti, tüm siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını ve hangi görüşten olursa olsun diğer tüm aktörleri Filistin'e desteğe ve Kudüs'ü muhafazaya çağırıyoruz. Öte yandan sadece İstanbul'da 25 bin Yahudi yaşamaktadır. Onları ABD'nin bu kararına ve İsrail'in Kudüs'ü işgal politikasına karşı açıklama yapmaya davet ediyoruz. Hatırlatmak isteriz ki eğer şiddet sarmalı bölgemizi ve dünyamızı sararsa bütün dünyada Müslüman, Hristiyan, Yahudi ve diğer hiçbir din ayırt edilmeksizin güvenlik riski/zafiyeti yaşayacaklardır.
“FİLİSTİN VE KUDÜS'ÜN MÜDAFAASI HERKESİN MESULİYETİDİR”
Görünen odur ki, İsrail Filistin'i işgal etme ve sonrasında işgal topraklarını Suriye, Türkiye ekseninde genişletme planlarını yürütmektedir. Bu planı uygulamak için başta ABD olmak üzere birçok güçle işbirliği yapmaktadır. İslam Dünyasının halihazırdaki iç problemleri çatışma ve kaos ortamları da onlar için bir fırsat olarak görülmektedir. Derhal iç problemlerin sarmalından çıkıp herkes yüzünü Siyonizm etrafında buluşanlara çevirmelidir. Filistin ve Kudüs'ün müdafaası herkesin mesuliyetidir. Bugün hemen Kudüs'ün özgürleşmesi için tüm çalışmalar başlatılmalıdır.
“KUDÜS FİLİSTİN'İN BAŞKENTİDİR”
Müslüman ülkelerin tamamının İsrail ile siyasi, ticari, diplomatik ve ekonomik bütün ilişkilerini kesmeleri gerekir. Türkiye İsrail ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmeli, bugüne kadar Filistin aleyhine olan İsrail işgali lehine olan tüm anlaşmaları ve mahkeme kararlarını iptal etmelidir. Kudüs Filistin'in başkentidir. Bütün Müslümanların kutsalıdır. Hiçbir zaman İsrail'in başkenti olmayacaktır.
AK PARTİ “KUDÜS DAVAMIZDIR”
İHH'nin ardından AK Parti Bartın Teşkilatı da Kudüs'le ilgili basın açıklamasında bulundu. AK Parti İl Başkanı Turhan Kalaycı, Merkez İlçe Başkanı Yusuf Ziya Aldatmaz, Kadın Kolları Başkanı Yasemin Dora Kurtkaya başta olmak üzere tüm parti teşkilatının yer aldığı açıklamada İl Başkanı Kalaycı Kudüs davasının sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyledi. Kalaycı şu açıklamada bulundu:
KALAYCI: “BU KARARDAN EN KISA SÜREDE DÖNÜLMELİDİR”
“Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın hukuksuz Kudüs açıklaması, insanlık vicdanını yaralamış ve bölgemizdeki sorunları derinleştirmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın kesin şekilde ilan ettiği üzere Kudüs, tüm Müslümanların kırmızı çizgisidir. Bu, bölgemizde barışı ve istikrarı tehdit etmeye yönelik bir adımdır. Alınan kararın, İsrail ve Filistin toplumları arasındaki husumeti arttırmaktan başka sonucu olmayacaktır. Asla kabul edilemez gördüğümüz bu karardan en kısa sürede dönülmelidir.
“GÜÇLÜ TEPKİNİN SONUNA KADAR ARKASINDAYIZ”
İslam'ın sesini susturmak, kendi kurguları olan terör örgütlerini bahane ederek Müslümanların iradelerini esir etmek isteyenler, tarihte defalarca olduğu gibi yine hüsrana uğrayacaklardır. İslam'ın harem-i izzeti olan Kudüs'ü tacize teşebbüs edenler, Türküyle, Arabıyla, Kürdüyle tüm Müslümanlarda Selahaddin Eyyubi ruhunun dirilip karşılarına dikildiğini göreceklerdir. Türkiye'nin, İnsanlığın silüeti olan Kudüs'ün mahremiyetine yönelik bu saldırı karşısında Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ortaya koyduğu güçlü tepkinin sonuna kadar arkasındayız.
“KUDÜS DAVASININ SONUNA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
Dünyadaki tüm Müslümanların, İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı olan Türkiye'nin çağrısına kulak vererek Kudüs'e sahip çıkacağına inanıyoruz. Diğer taraftan, Amerika Birleşik Devletleri'nin bu kararı, dünyada yaşanan adaletsizliğin yeni bir tezahürüdür. Bu hadise, Cumhurbaşkanımızın, küresel sistemin çarpıklıklarına ve adaletsizliklerine karşı uzun zamandır dile getirdiği “dünya 5'ten büyüktür” itirazının haklılığını teyit etmiştir. İslam'ın kalbine saplanmaya çalışılan bu hançere, ancak tüm Müslümanların iki elin parmaklarının kenetlenmesi gibi bütünleşmesiyle engel olabiliriz. Biz Müslümanlar olarak Kudüs davası ve ümmetin birliği için her türlü çabayı göstermeye, her türlü fedakarlıkta bulunmaya hazırız. Kudüs davasının sonuna kadar takipçisi olacağız.