AK Parti hedefi belirledi
Gözler Bartın Belediyesinde
Nurdan Eroğlu
AK Parti Bartın Teşkilatı mayıs ayı Genişletilmiş Başkanlar Toplantısını gerçekleştirdi. 16 Nisan referandumu sonrasında yapılan bu ilk toplantının gündemini ise referandum sonuçlar ve 21 Mayıs'ta yapılacak olan Olağanüstü Genel Kurul oluşturdu. AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ise teşkilata 2019'daki cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde hedefi gösterdi. Tunç, Bartın Belediyesi'nin artık AK Partili olması gerektiğini ve bundan dolayı belediye seçimlerinin çok önemli olduğunu söyledi. Tunç, “Bunun için şimdiden çalışmalara başlamalıyız. Hastane kavşağından Çatmaca'ya kadar olan yolun ihalesi yapılalı 3 sene oldu. AK Partili bir belediye olsaydı imar planı 3 yıl bekler miydi?” dedi.
AK Parti Bartın Teşkilatı mayıs ayı Genişletilmiş Başkanlar Toplantısını gerçekleştirdi. 16 Nisan referandumu sonrasında yapılan bu ilk toplantının gündemini ise referandum sonuçlar ve 21 Mayıs'ta yapılacak olan Olağanüstü Genel Kurul oluşturdu. Ali Yay Yaşam Park'ta düzenlenen toplantıya AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, İl Başkanı Hüseyin Manav, Merkez İlçe Başkanı Ali Eyüp Ustaoğlu, Kadın Kolları Başkanı Yasemin Dora Kurtkaya, Gençlik Kolları Başkanı Orhan Ağdacı, AK Parti 22. Dönem Bartın Milletvekili Asım Kulak, Hasankadı Belediye Başkanı Zeki Erdoğan, Abdipaşa Belediye Başkanı Yaşar Dönmez, Ulus Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Uzun, Amasra Belediye Başkanı Emin Timur ve çok sayıda partili katıldı.
MANAV: “YETKİNİN ARTIK MİLLETE GEÇMESİ SAĞLANDI”
Toplantının açılış konuşmasını ise AK Parti İl Başkanı Hüseyin Manav gerçekleştirdi. Referandum sonuçlarına değinen Manav, şunları söyledi:
“2003 yılında AK Parti'de siyasete başladım. O zamandan bu yana pek çok seçim süreci geçirdik. Bu süreçte en önemlisi olarak gördüğümüz 16 Nisan Cumhurbaşkanlığı sistemini Allah'a şükür hepimizin çalışmasıyla evet oyuyla halkımız benimsedi ve kabul etti. 55 yıl sonra tekrar partili Cumhurbaşkanı olarak partimizin kurucusu Sayım Cumhurbaşkanımızı ayın 2'sindenki üyelik kaydıyla partimize yeniden bağı kuruldu. 21'nci yapacağımız olağan üstü kongreyle de inşallah Cumhurbaşkanımız partimizin genel başkanı olacaktır. Siyasetteki birinci beklentim buydu ve gerçekleşmiş oldu. 2'ncisi bu ülke üzerinde, bu millet üzerinde kurulmuş vesayetti. Bir başbakan asılarak oluşan vesayet sona erdi. Yetkinin artık millete geçmesi sağlandı. Milletimiz artık sandıkta kimin iktidar olacağını kendisi belirleyecek. Yani, hükümetini doğrudan doğruya seçmeye kavuşmuş oldu. Bu iki tane gerçekleşmiş husus benim beklentilerimdendi.
“ÇIKAN SONUCUN ANALİZİNİ YAPMAYA BAŞLIYORUZ”
Bartın olarak 5 puandan daha fazla bir şekilde Türkiye ortalamasının üzerinde sizlerin de çalışmalarıyla evete destek verdik. Tabiî ki burada Sayın Milletvekilimiz Yılmaz Tunç'un hem anayasa komisyonu hazırlıklarında, hem meclis çalışmalarında ve bizimle birlikte sahada verdiği emek çok büyük. Bunun için kendisine de sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum. Yine bu anayasa değişikliği için çaba gösteren tüm teşkilat mensuplarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Bundan sonra çıkan sonucun analizini yapmaya başlıyoruz. Neden daha yüksek olmadı bunları araştırıp bu yönde çalışmalarımızı yapacağız.”
KURTKAYA: “ÇOKLUK İÇİNDE BİRLİK OLMAYI BAŞARDIK”
Bartın teşkilatları olarak çokluk içinde birlik olmayı başardıklarını kaydeden Kadın Kolları Başkanı Yasemin Dora Kurtkaya ise “Bir önceki danışma kurulu toplantımızdan bu zamana bir seçim atlattık. Bu öyle bir seçimdi ki, ülkemizin önünü açacak, ülkemizin üzerine oynanan kötü oyunlara, kötü amellere dur diyecek, ülkemizin yarınlarının daha da aydınlık olmasını sağlayacak, vesayeti ve darbeyi ortadan kaldıracak bir seçimdi. Yani geleceğimizin garantisi, ülkemizin bekası için büyük bir önem taşıyordu. Bizde Bartın teşkilatları olarak bu seçimden başarılı çıktık. Bu davada görev alan ve görevini layıkıyla yerine getiren, sabah kalkıp sandığa giderek oyunu kullanan, sandık başkanımıza, müşahitlerimize, mahalle teşkilatlarımıza, il, ilçe ve belde teşkilatlarımıza, kadın kollarımıza ve gençlik kollarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Üstlendiği bu misyonu layıkıyla yerine getirmeyi başaran, başta milletvekilimi olmak üzere tüm AK Parti ailemize de şükranlarımı sunuyorum. Bizler, Bartın'da, Bartın teşkilatları olarak çokluk içinde birlik olmayı başardık. Her zaman girdiğimiz seçimlerden alnımız ak, başımız dik olarak çıktık. Bizde Kadın Kolları teşkilatı olarak bu seçimde referandum çalışmalarımızı en iyi şekilde yaptık. Bu seçimi millet kazandı, Türkiye kazandı. Kasın kolları teşkilatı olarak, bizim ödülümüz aldığımız sonuç oldu. Bizler 80 milyon nüfusa sahip bir ülkenin mensuplarıyız. Sahip olduğumuz fikirlerde farklılıklar olabilir. Bu farklılıklarda bizim özgürlüğümüzden kaynaklanmaktadır. Bütün zorluklara rağmen bütün zorlukları aşarak bu günlere geldik. İnşallah bundan sonra da reisimizin izinde, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine taşıma yolunda, yol arkadaşlığı yapmaya devam edeceğiz” ifadelerinde bulundu.
AĞDACI: “DAVAMIZI VE PARTİMİZİ DAHA FAZLA SAHİPLENECEĞİZ”
Toplantıda konuşma yapan bir diğer isim de Gençlik Kolları Başkanı Orhan Ağdacı oldu. Ağdacı, “Merkez ve ilçelerimizde köylerimizde dahil olmak üzere yaklaşık 29 bin civarında başbakanımızın gençlerimize isme özel olarak gönderdiği mektupları kapı kapı gezerek teslim ettik. Anayasa değişikliği yenilikler için hazırlanan broşürleri Bartın'ın her noktasında sokak sokak kapı kapı dağıttık. Genel merkez Gençlik kolları tarafından hazırlanan evet gazetesini yine cadde cadde ev ev dağıttık. Genç kürsü programları gerçekleştirerek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini gençlerimize anlattık. Mahallelerimizde ev toplantıları gerçekleştirerek gençlerimizle buluştuk. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ile ilgili kafalarına takılan soruları cevapladık. Gençlerimizin kafalarındaki soru işaretlerini temizledik. Her akşam düzenlenen köy programlarına katıldık ve gazete, broşür dağıtımı ile programa destek verdik. Önceki konuşmalarımda " Her sandıkta bir genç müşahit çalışmasında sona yaklaştık" demiştim bu çalışmaların meyvelerini Allah'ın yardımıyla aldık. Bartın Ak Parti Gençlik Kolları Seçim İşleri Başkanlığı olarak her sandığa bir genç müşahit çalışmamızı eksiksiz bir şekilde gerçekleştirerek. Geleceğinin mimarının gençler olduğunu gösterdik. SAS ( sonuç alım sistemi) ekibimizi oluşturarak sandıklar açılır açılmaz sonuçları sisteme girdik. Türkiye'de en hızlı sonuçları giren sas görevlilerine huzurlarınızda teşekkür ederim. Rabbimize hamd olsun ki Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki bu kutlu yapıda tarih yazanlarla birlikte yol yürümeyi bizlere nasip etti. Kıymetli AK Parti ailesinin yüreği ak, gönlü ak çok değerli mensupları Bizler çok iyi biliyoruz ki ancak bir davası olanlar doğru siyasete, doğru hukuka ve huzurlu bir topluma kavuşabilir. Bizim bir davamız var alemi cihana nam salmış bir duruşumuz var bizler büyük ve köklü davamızın sorumluluğunu omuzlarımızda her zaman hissettik bu bilinçle mücadele verdik ve her zaman dimdik durarak her türlü engeli aşabilecek güce sahip olduğumuzu bilerek kimseyi incitmeden mücadelemize devam edeceğiz. Kimse bizleri davamız uğruna çalışmaktan alı koyamaz bizler hiçbir zaman önümüze çıkan engellere aldırmayacak, yılmadan davamız ve partimiz için çalışacağız. Hiçbir düşünce bizleri inandığımız uğurda partimiz ve davamız için vereceğimiz mücadelede yıldıramacayak, aksine davamızı ve partimizi daha fazla sahiplenmemize katkı sağlayacaktır. Bizler Bartın Gençlik Kolları olarak her zaman gençlerin yanında olacağız, elimizle dilimizle kalbimizle her türlü adaletsizliğin karşısında duracağız. Mazlumun hakkını alıncaya, yeryüzündeki tüm zalimler ıslah oluncaya kadar mücadele edeceğiz çalışmalarımızla ve davamıza bağlılığımızla hem yaşıtlarımıza hem de bizden sonra geleceklere örnek olmaya çalışacağız elmas hükmündeki bu davaya ve partimize her zaman sahip çıkacağız” şeklinde konuştu.
TUNÇ: “TÜM TEŞKİLATLARIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUM”
AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ta toplantıda referandum sonuçlarını değerlendirdi. Bartın Teşkilatlarına çalışmalarından dolayı teşekkür eden Tunç konuşmasında CHP'ye de yüklendi. Tunç şunları söyledi:
“Halk oylamasından sonra gerçekleştirdiğimiz ilk danışma meclisimiz. Halk oylaması sonrasında hem bir araya gelme hem sonuçları yeniden değerlendirme hem de başarılı teşkilatlarımızın sevincine ortak olmak için bu toplantıyı düzenledik. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Halk oylamasının sonunda Türkiye genelinde yüzde 51 oranında evet çıktı. Yüzde 48'de hayır oyu çıktı. Bartın'da da yüzde 56 oranında evet oyu çıktı. Bu sonuçla Türkiye'de başarılı olan iller arasına girdik. Bu başarıda emeği olan başta il başkanımız olmak üzere tüm teşkilatlarımıza teşekkür ediyorum.
“HALKI KANDIRMAYA ÇALIŞTILAR”
Bu halk oylamasının önemini halkımıza en güzel şekilde anlatmak için gayret gösterdik. Türkiye için 16 Nisan'ın çok önemli bir tarih olduğunu, Türkiye demokrasi tarihinde bir dönüm noktası olacağını, Türkiye'nin güçlenmesini, büyük devlet olabilmesini, Türkiye'nin istikrarlı bir yönetime kapı aralaması, bundan sonra koalisyon dönemlerinin terk edilip halkın hükümetleri doğrudan doğruya sandıkta belirleyeceği ve demokrasi çıtasının cumhuriyetin çıtasının çok daha yükseklere çıkacağını halkımıza anlatmaya çalıştık ve anlattık. Hayır cephesi farklı şeyler söyledi. Halkı kandırmaya çalıştılar. Evet verildiğinde kahvehaneler kapatılacak dediler. Ama sandıktan evet çıktı kahvehanelerin falan kapatıldığı yok. Böyle bir şeyi hiç duydunuz mu?
“HALKIN KARARININ MEŞRU OLMADIĞINI HALA SÖYLEMEYE DEVAM EDİYORLAR”
Cumhuriyet elden gidecek dediler. Dikta rejimi gelecek dediler. Cumhuriyet elden gitti mi? Gitmedi tam tersi daha da güçlendi. Sonuçta halk bir karar verdi. Halkın bu kararına demokrasilerde saygı duyulur. “Halkın verdiği mesajı aldık. Buna göre çalışmamızı yapacağız” denir dimi? Ama bu ülkenin ana muhalefet partisi olan CHP “Halkın verdiği bu kararı kabul etmiyoruz” dedi. “Halkın verdiği bu karar meşru değildir” dedi. Adında cumhuriyet yazan bir parti ki cumhur halk demektir, bunu da tabelasına yazan bir parti halkın kararının meşru olmadığını hala söylemeye devam ediyor.
“NEYMİŞ OY PUSULASINDA MÜHÜR YOKMUŞ”
Neymiş oy pusulasında mühür yokmuş. Mühürsüz seçimmiş. Bu oy pusulası sahte mi? Sandık kurulunda bütün partilerin huzurunda sandığa atıldı mı? Vatandaş bu oy pusulasına mührünü bastı mı? Bastı. Bunu basan vatandaş gerçek mi? Gerçek. oy pusulası da gerçek. Bir de üstelik filigranlı. Zarfta gerçek. Üstelik sandık kurulunun mührü var. Sandık kurulunun mühürlediği ve gerçek vatandaşın da kullandığı bu oyu siz kabul etmezseniz bu haksızlık olmaz mı? Vatandaşın oyunu o zaman gasp etmiş olmaz mısınız? İşte Yüksek Seçim Kurulu da “Bu oy gerçek. Sandık Kurulunun huzurunda sandığa atılmış. Filigranlı kağıt sahte değil. İlçe Seçim Kurulunun da mührü var” dedi.
“DEMEK Kİ PLANLI BİR OLAY VAR”
Belki sandık başkanı bunu kasten yaptı. Bu kasten yapmış olamaz mı? Olabilir. Bize o gün telefon açıldı. Sandık kurulu müşavirimiz “Sayın milletvekilimiz sandık kurulu başkanı mühre gerek yok” diyor dedi. “Olur mu öyle şey mühürlemek zorunda” dedim. “Mühürlettiremedim” dedi. Türkiye'nin her yerinden bu talepler geldi. Demek ki planlı bir olay var. Bazı sandık başkanlarına “Siz bunu mühürlemeyin. Sonra biz buna itiraz edeceğiz” de denmiş ve böyle bir plan yapılmış ta olabilir. İşte bu planı Yüksek Seçim Kurulu gördü ve vatandaşın anayasa hakkını korudu. “Vatandaşın oy hakkını sadece sandık kurulunun kusuru nedeniyle zayi edemem. O oy gerçekse ben onu geçerli sayarım” dedi. Ve geçerli saydı.
“YÜKSEK SEÇİM KURULUNA HER TÜRLÜ HAKARETİ YAPTILAR”
Bundan sonra Yüksek Seçim Kuruluna her türlü hakareti yaptılar. Hala da yapmaya devam ediyorlar. Sonuç alamayınca Anayasa Mahkemesine gitmiyorlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) gidiyorlar. Oradan halkın kararını iptal ettireceklermiş. Avrupa'dan medet umuyorlar. Millet kararını verdi. Millet Türkiye'de darbe anayasasında darbe özelliği taşıyan maddeleri anayasan ayıkladı ve “Yepyeni demokratik bir anayasayla yoluma devam edeceğim” dedi. Halkımıza teşekkür ediyoruz. milletimize teşekkür ediyoruz.
“BU CHP İÇİN KOLAY BİR ŞEY Mİ?”
Bundan sonra artık Türkiye'de yüzde 50'nin üzerinde oy almadan bu ülke yönetilemeyecek. Halkın yarıdan fazlasının oyunu almadan cumhurbaşkanlığı yok. Eski sistemde yüzde 20'yle bile ülke yönetme hakkını elde edebiliyordunuz. Artık 20'yle değil yüzde 49.9'la bile ülke yönetme hakkı elde edemeyeceksiniz. Bundan sonra Türkiye'yi yönetecek hükümeti kuracak olan cumhurbaşkanı yüzde 50'den fazla oy alarak işe başlayabilecek. Bu CHP için kolay bir şey mi? Bunun için şimdi ne yapıyorlar? Sayın Baykal çıktı “Kılıçdaroğlu'yla 2019'a gidersek cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybederiz. Ona göre kendimizi ayarlamamız lazım” dedi. “Cumhurbaşkanı olacak kişinin partinin başına geçmesi lazım” diyor. Hani bunlar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine hayır diyorlardı? Şimdi “Cumhurbaşkanı olacak kişinin partinin başına geçmesi lazım” diyor.
“DEMEK Kİ ALIŞMAK ZOR DEĞİLMİŞ”
Muharrem İnce 13 tane milletvekilini yanına aldı olağanüstü kongre çağrısı yaptı. Yanın da Bartın Milletvekili de var. 13 kişinin arasına girdi. “Olağanüstü kongre yapmamız lazım. Bunun adı da cumhurbaşkanlığı kurultayı olması lazım” diyor. Daha Avrupa'ya itiraz etmeden çok çabuk alıştılar. Demek ki alışmak zor değilmiş. Mecburen alışacaklardı. Milletin kararının üstüne başka bir karar yoktur. Sen istediğin kadar Avrupa'ya git, itiraz et, “milletin kararı meşru değildir” de o zaman bu çabalar ne? Kongreyi ayarlamalar ne? Genel başkanı cumhurbaşkanlığı seçimlerine uyarlama işi ne? Maden kabul etmiyorsun. Demek ki “Artık çare yok. Mecburen bu sisteme uygun vaziyet almamız lazım” dediler.
“CHP KENDİNİ SİSTEME GÖRE UYARLAMAYA ÇALIŞACAK”
Sayın Cumhurbaşkanımızın AK Parti'ye yeniden üye olabilmesi anayasa değişikliğiyle mümkün hale geldi. Eski sistemde cumhurbaşkanı farklı biçimlerde konumlandırılıyordu. Siyasetin üstünde. Tarafsız ama geçmişte gördüğümüz örneklere göre mutlaka bir tarafı olmuş. Şimdi yeni sistemde cumhurbaşkanı artık hükümetin başı. Türkiye'yi yönetecek iktidarın başı olduğu için onu aday gösterecek olan siyasi partiler. Geçmişte cumhurbaşkanları partisiyle ilişiğini kestiler mi? Rahmetli Özal, Demirel kesti mi? Öncekiler zaten darbeyle gelen asker kökenli, dayatmalarla Mecliste kabul ettirilen cumhurbaşkanlarıydı. Cumhurbaşkanın partili olabilmesi eleştirilerinin gerekçeleri de bu yeni sistemle ortadan kalkmış oldu. Şimdi artık onlarda şunu anladı Türkiye'nin yönetimi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle olacaksa o zaman partiler de demokrasinin, siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları olduğuna göre kendi partisini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine göre uyarlamaya çalışacak.
“AK PARTİ BUNA HAZIR”
AK Parti buna hazır. AK Parti tüm partilere şunu gösterdi “Anayasa değişti, Resmi Gazetede yürürlüğe girdi ve uygulaması böyle oluyor” dedi ve Sayın Cumhurbaşkanımız törenle Genel Merkezimize geldi ve üyelik beyannamesini imzaladı. Diğer partiler de 2019'a kadar kendi cumhurbaşkanları adaylarını partilerin başına getirmek zorunda. Getirmek mecburiyeti yok. Yine birleşip başka bir aday üstünde anlaşabilirler. Bunu yapma hakları var. 100 bin kişi imza toplar o imzalarla başka bir kişi de aday olabilir. Sadece siyasi partiler değil. Her türlü kanal yolu açık. Mecliste bulunmayan partiler de yüzde 5'i bulur aday gösterebilir. Tüm bunlar açık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde adayı sadece Mecliste grubu bulunan partiler göstermiyor. Dışarıdaki partilerde birleşip gösterebilir.
“BU TEK ADAMLIĞI ÖNLEYEN BİR SİSTEM”
Cumhurbaşkanı adayı bir partinin mensubuysa elbette o partinin politikalarına uygun davranacak. Dolayısıyla siyasi partisi onu denetleyecek. Bu tek adamlığı önleyen bir sistem. Partisiyle irtibatını kestiğiniz zaman bazı şeyleri eksik kalmaz mı? Şimdi Sayın Cumhurbaşkanımız her ay il başkanlarıyla toplantı yapacak. İl başkanımız Bartın'daki problemi direk cumhurbaşkanımıza aktarabilecek. Ama şimdi partisiyle irtibatı kesik olduğu için aktarabiliyor mu? Sadece valiler aktarabiliyor. Tabi valiler de aktarsın ama sürekli halkla irtibatı olan kimler bizleriz tabi ki. Biz sizlerden edindiğimiz bilgileri, sorunları direk Ankara'da cumhurbaşkanımıza aktarabileceğiz. Yani partinin ayrıca bir denetimi cumhuriyeti, demokrasiyi zayıflatmaz aksine cumhuriyeti güçlendirir.
“MİLLETİN HİSSİYATINA TERCÜMAN OLACAKSIN”
Tabi onlar yavaş yavaş alıştılar. Kurultaylarına cumhurbaşkanı kurultayı demeye başladılar. Yakında hükümet sistemini de telaffuz ederler ve 2 yıl çok çalışırlarsa başarılı olurlar. Ama aynı şekilde eskiden yaptıkları gibi milletin değerleriyle kavga ederlerse, milletin istediği icraatlara karşı gelirlerse, Türkiye'nin gelişmesinin önünde set olurlarsa, yol yapılırken makinanın önüne dururlarsa, elektrik hattı çekilirken ağaç kesiliyor diye propagandalar yaparlarsa, enerji politikalarına karşı gelirlerse, barajlara karşı gelirlerse vatandaş buna oy verir mi? Vermez. Vatandaş gibi düşüneceksin. Milletin hissiyatına tercüman olacaksın. Vatandaş o zaman seni iktidara getirir. Ama bu şekilde getirmez.
“YÜZDE 48,5 VEREN DE BİZİM VATANDAŞIMIZ”
Vatandaşın kararın saygı duymazsan “16 Nisan'da çıkan karar gayrimeşrudur” dersen 2019'da bu miller sana oy verir mi? Yüzde 51,5'un kararına “gayrimeşrudur” dediğin zaman bu millet seni cumhurbaşkanı yapar mı? Yapmaz. Ondan bir daha oy mu bekliyorsun. Hiç empati yapamıyorlar. Milletin yerine kendilerini koyamıyorlar. Ama biz yüzde 48,5 veren de bizim vatandaşımız diyor. Hala “hayır verenlere terörist dediniz” diyorlar. Biz böyle bir şey demedik. Biz teröristlerin hayır verdiğini söyledik. İkisini birbirine karıştırarak yanlış aktarmaya çalıştılar. Teröristler hayır demedi mi? PKK, FETÖ, DHKPC hayır demedi mi? Hepsi hayır için çalıştılar. Biz bunu söyledik. Dünyanın dev projelerinin Türkiye'de gerçekleşmesi Avrupa'nın işine gelmediği için Avrupa hayır tarafında. “Vatandaşımız bakın görün tablo bu” dememiz suç mu? Onlar yanlış aktardılar. Yüzde 48,5 hayır veren vatandaşımıza eğer Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini daha doğru anlatabilseydik daha yüksek bir orana çıkabilirdik.
“YÜZDE 48,5'U KESİNLİKLE HOR GÖRMÜYORUZ”
Biz yüzde 48,5'u kesinlikle hor görmüyoruz. Onlarda bizim vatandaşımız. Onların kararına da saygı duyuyoruz. Onların kararı da meşrudur, gayrimeşru değil. Biz CHP'liler gibi değiliz. Her iki tarafın kararına da saygı duyuyoruz. Ama bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin faydalarını biz anlatmaya devam edeceğiz. Bu ülkeye yararlarını anlatmaya devam edeceği. Çocuklarımızın geleceği için bu sistemin ne kadar faydalı olduğunu anlatmaya devam edeceğiz. İlk başta bu sistemin dikta, tek adamlık sistemiymiş algısına kapılanlar çok oldu ama bunu kırmaya çalıştık. Seçim boyunca kırdık ve yüzde 51,5'a ulaştık. Vatandaşın evet oyuyla da anayasa değişikliği gerçekleşti. Cumhurbaşkanımız partisine üye oldu. 2019 yılında da inşallah bizim adayımız belli. Onlar kendileri düşünsün.
“İLK HEDEFİMİZ BARTIN'DA AK PARTİLİ BİR BELEDİYEYE SAHİP OLMAK”
Tabi ondan önce belediye seçimleri var. Belediye seçimleri, cumhurbaşkanlığı ve milletvekilleri seçimleri öncesinde çok önem arz ediyor. Bartın hazine. Bartın kıymet. Türkiye'de denizden ırmak içine doğru 14 kilometre gemilerin girebildiği bir ırmağa sahip olan başka il var mı? Bartın şuanda şehirleşmesiyle hak ettiği noktada mı? O zaman bizim ilk hedefimiz Bartın'da AK Partili bir belediyeye sahip olmak. Bunun için canla başla çalışacağız. Kadrolarımızı en iyi şekilde oluşturacağız. Şimdiden hazırlıklarımızı, planlarımızı yapacağız. Bartın'da gerçekleşmesi gereken birçok proje var. Bartın'da 4 milyar TL'lik yatırım gerçekleştirdik. Şuanda devam eden 4 milyar TL'lik yatırımımız daha var. Ama hep gecikmeyle oluyor. Niye?
“AK PARTİLİ BİR BELEDİYE OLSAYDI İMAR PLANI 3 YIL BEKLER MİYDİ?”
Hastane kavşağından Çatmaca'ya kadar olan yolun ihalesi yapılalı 3 sene oldu. AK Partili bir belediye olsaydı imar planı 3 yıl bekler miydi? 2 ayda biterdi. Belediye başkanı dosyayı alırdı kendisi getirirdi. 3 yıl bekledik. Yazık değil mi Bartın'a? Çaydüzü'ne doğalgaz 10 yıl sonra gelir mi? Olur mu böyle bir şey? Bartın'a doğalgaz 2010'da geldi. 2017'de değil miyiz? Aradan 7 yıl geçti. Bartın'ı her şeyiyle ırmağıyla, şehirleşmesiyle, üniversitesiyle geliştirmeliyiz.”