AK Parti'de Merkez İlçe ve Amasra Kongreleri gerçekleştirildi

Bakan Tunç: “Önümüzdeki süreci en iyi şekilde değerlendireceğiz”

Nilay Meryem ÇÖMLEK-Erkan HIZOĞLU

AK Parti Bartın Merkez İlçe Başkanlığı'nın 8. Olağan Kongresi ile Amasra İlçe Kongresi geçtiğimiz Pazar günü Adalet Bakanı Av. Yılmaz Tunç'un katılımıyla gerçekleştirildi.

Partililerin de geniş katılım gösterdiği kongrelere, AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, AK Parti Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan, İl Genel Meclisi Başkanı Turhan Kalaycı, Ulus Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Uzun, Kozcağız Belediye Başkanı Mustafa Karaman, Abdipaşa Belediye Başkanı Yaşar Dönmez, Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Bozkurt, önceki dönem Bartın Belediye Başkanı ve MHP MYK Üyesi Cemal Akın, MHP İl Başkanı Ercüment Özçelik, AK Partili Beledi Meclis Üyeleri ve İl Genel Meclisi Üyeleri ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

AK Parti Bartın Merkez İlçe 8. Olağan Kongresinde mevcut Başkan Muhammet Kızılayoğlu, Amasra İlçe Kongresi'nde de mevcut Başkan Akın Gayret, tek liste ile gidilen seçimlerde delegelerin oylarıyla güven tazeledi.

“Bartın'a yatırımlar kazandırmaya gayretinde olmaya devam edeceğiz”

Ülkenin yüksek standartlı demokrasiye kavuşması için çok çalıştıklarını, reformlar yaptıklarını söyleyen Adalet Bakanı Av. Yılmaz Tunç, AK Parti'nin, adaleti ve kalkınmayı savunduğuna işaret ederek Bartın özelinde ve ülke genelinde değerlendirmelerde de bulunurken şunları söyledi:

“Bartın 8. Olağan İlçe Kongremiz hayırlı uğurlu olsun. Ulus ilçemizin Kongresi'ni yapmıştık. Kurucaşile'ye gelememiştik. O başkanlarımıza da hayırlı olsun diyoruz. Bugün Amasra İlçe Kongresini de gerçekleştireceğiz ve Bartın'daki ilçe kongrelerini böylece tamamlamış olacağız. Ailemizin bir ferdi olarak sizlerle beraber teşkilatımızın bu anlamlı gününde bu heyecanı birlikte yaşamaktan duyduğum memnuniyeti öncelikle belirtmek istiyorum. Hepiniz tekrar hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.

Çeşitli vesilelerle her hafta bir araya geliyorduk sizlerle, muhtarlarımız teşkilatımızdan tabii Kabinedeki görevden sonra bu süre biraz uzamış oldu. Çünkü Türkiye'nin her yerini ziyaret etmemiz ve bütün vatandaşlarımızla ve teşkilatlarımızla bütünleştirmemiz gerekiyor. O nedenle herhalde kusurumuza bakmıyorsunuzdur ama Bartın'ımızı da ihmal etmiyoruz. Milletvekillerimizle beraber el ele, kol kola partimiz için ne yapılması gerekiyorsa yapmanın gayreti içerisindeyiz, yapılan çalışmalar var. bitenler var, projelendirilenler var. Bartın'ımızın gelişmesi, kalkınması için Milletvekilimiz Yusuf Bey'le beraber, teşkilatımızla beraber el ele, kol kola ne yapılması gerekiyorsa onu takip ediyoruz. Biraz daha avantajlıyız. Kabinede bakan arkadaşlarımızla beraberiz, hangi ihtiyacımız varsa direkt onlara sunma şansımız oluyor. Dolayısıyla takip noktasında da Yusuf Bey bu dönem daha avantajlı. Onunla beraber ona destek olarak inşallah Bartın'da en güzel eserleri kazandırmanın gayreti içerisinde olmaya devam edeceğiz.

“Teşkilatlarımızın 2028'e odaklandığını görüyoruz”

AK Partimizin bütün ülke genelinde 8. Olağan Kongreleri gerçekleştiriliyor. Gittiğimiz yerlerde heyecan görüyoruz. 2028'e teşkilatlarımızın odaklandığını görüyoruz. Önümüzde 3,5-4 yıllık bir süre var. Seçimsiz geçecek bu süreyi en iyi şekilde değerlendirerek yine Cumhur İttifakı olarak büyük bir başarıya imza atmaya hazırlandıklarını görüyoruz. Sıkıntılı süreçleri geride bırakarak pandeminin getirdiği ekonomik sıkıntılar, depremin getirdiği zararlar, tüm bunların telafi edildiği, çevremizdeki savaşlardan kaynaklanan ekonomik durum. Tüm bunların telafi edildiği, yatırımların tekrar daha fazla hız kazandığı bir sürece giriyoruz. Bu süreci en güzel şekilde değerlendireceğiz ve inşallah milletimizin gönlünü en güzel şekilde kazanmaya, onların uzun yıllar yer edindiğimiz gönlünden düşmeyerek yola devam edeceğiz. Bundan hiç şüpheniz olmasın. AK Partimiz arkadaşlarımızın da söylediği gibi bir dava hareketi, bir millet hareketi. AK Parti'mizi milletimiz kurdu. Bu hareketi millet başlattı, AK Parti kökü tarihimize dayanan, Selçuklu'dan Osmanlı'ya, Cumhuriyetimizin kuruluşuna ve sonrasında yine milli iradeyi temsil eden o ana damarı temsil eden bir siyasi harekettir. O davanın 23 yıldan bu yana adı ve tabelası AK Parti. Adalet ve kalkınma ve ışık. Bu ışık istenmeyecek diye yola başladı. 23 yıl önce bugün Cumhurbaşkanımız o dönem belediye başkanlığından indirilmiş bu vesayetçi anlayışın önünü kestiği bir lider. Arkadaşlarıyla beraber toplanıp ‘arkadaşlar şu masaya oturalım, bu masanın etrafında bir karar verelim, beraber bir parti kuralım, milletten de oy isteyelim, gidelim' diyerek oluşturduğu bir siyaset değil yani AK Parti bir siyasi mühendislik neticesinde kurulmuş bir parti değil. AK Parti'yi milletimiz kurmuştur.

“Nereden nereye geldiğimizi unutmamamız gerekir”

O yaşanılmaz hale getirilen İstanbul, Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminde suları akmayan, çöpleri toplanmayan, çöp dağlarının altında insanların vefat ettiği ve aylarca cenazelerine bile ulaşılamadığı, çöpten, çukurdan, çamurdan geçirmeyen havası solunamayan bir İstanbul'u 4 yıl gibi kısa süre içerisinde yaşanır hale getirdi ve dev eserlere kavuştu. Başbakanlığı döneminde de bunları devam ettirdik. Cumhurbaşkanı döneminde de dünyanın en büyük köprüleri, denizin altından tünelleri, en büyük havaalanları İstanbul'da onu sayesinde yapıldı. ‘İstanbul benim aşkım' dedi ve İstanbul'daki o başarıyı gören Anadolu, ‘Recep Tayyip Erdoğan bir parti kursa da şu 90'lı yıllar boyunca ülkemizin çektiği sıkıntılardan bu ülkeyi kurtarsa' diye konuşmaya başladı. ‘Bir parti kursa da hemen teşkilatlarda görev alsak' dedi herkes. Adeta ilçe teşkilatları, partimizin tabelası asılmadan insanlar bir araya geldi. Bu partinin yönetiminde yer alalım dediler ve 23 yıl önce AK Parti'miz milletin talebiyle kuruldu. Milletimiz 90'lı yıllar boyunca o parlamenter sistemin koalisyonların ortaya çıkardığı krizlerden, sıkıntılardan kurtulabilmek için çareyi AK Parti'de buldu, Recep Tayyip Erdoğan'da buldu ve o koalisyon dönemleri 1,5 yılda bir değişen hükümetle yatırımsızlık fakirlik, fukaralık, enflasyon tüm bunların yol açtığı siyasetçiye güvensizlik, istikrarsızlık bütün bunların yol açtığı vesayetçi anlayışın güçlenmesi, terör, anarşi, faili meçhuller, 28 Şubat süreci; tüm bu sorunları çözse çözse Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bir siyasi hareket çözer dedi milletimiz ve kendi elleriyle kurdurduğu partiyi 14 ay gibi kısa bir süre içerisinde tek başına iktidara getirdi. İktidara geldikten sonra 4,5 yıl gibi kısa bir süre içerisinde acil eylem planıyla kronikleşmiş bütün sorunlara el attık. Cumhurbaşkanımız o dönem 3 Kasım seçimlerine giderken milletvekili olamadığını kesin milletvekili listesinden Yüksek Seçim Kurulunun o günkü vesayetçi yönetimi onu listeden çıkardı. Partisi seçime giriyor ama genel başkanı milletvekili adayı değildi. Böyle bir ortamda seçimlere katıldık. Hatta kurulurken kurucu üyeleri arasında başörtülü var diye AK Parti'ye kapatma davası açıldı. İhtar verildi. Bunları unutmamak gerekir. Nereden nereye geldiğimizi unutmamamız gerekir.

“İşte bunların siyaseti bu”

4,5 yılın sonunda işte Cumhurbaşkanlığı seçimleri geldi çattı, Cumhuriyet mitingleri başladı. Adı cumhuriyet, Cumhuriyet halkın yönetimidir ama o sokağa çıkanlar halka karşı bir hareket başlatmaya çalıştılar. 367 krizi diye anayasada olmayan bir şeyi icat ettiler ve ‘Meclis'e Cumhurbaşkanını seçtirmeyiz' dediler. Rahmetli Özal, rahmetli Demirel hepsi aynı usulde seçilmiş ama sıra AK Parti'nin çoğunlukta olduğu bir meclise denk gelince cumhurbaşkanını seçebilmek için Mecliste 367 milletvekili olması gerekir dediler. Anayasada Cumhurbaşkanı'nın hangi çoğunlukla seçileceğine ilişkin kurallar var. Ama olmayan bir kuralı icat ettiler ve Anayasa Mahkemesi'ne götürdüler. O vesayetçi anlayışının temsilcilerinin olduğu o mahkemede maalesef Cumhurbaşkanlığı seçimlerini iptal ettirdiler ve hemen seçim kararı alındı. Cumhurbaşkanını halkın seçmesi gerekir, halka gidelim dedik bu sefer ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi sokaklarda halk cumhurbaşkanı seçemez dediler. Hayır oyu verir dediler. Hem meclise seçtirme hem halkı seçtirme. İşte bunların siyaseti bu, maalesef bu siyaset nedeniyle de zaten bugüne kadar milletten yetki alamadılar.

“Milletimize şükran borçluyuz”

Enerji bağımsızlığımızı ilan ettiğimiz günler, enflasyonu tek haneli rakamlara düşürdük, faizlerin tek haneli rakamlara düştüğü, ekonomide en parlak dönemimiz, dünya projelerine adım attığımız, dünyanın en büyük havaalanını yapıyoruz dediğimiz, dünyanın en büyük köprülerini, tünellerini, barajlarını yapıyoruz dediğimiz o parlak bölümde Gezi Parkı'nda bir ateş yaktılar ve bu ateşi bütün Türkiye'ye yaymak istediler. Onu da başaramadılar. Bir sokak kalkışmasıyla anarşiyle, terörle hükümeti, seçilmiş başbakanı düşürmeye çalışacaklardı. Bunda da başarılı olamadılar. Bu sefer masa başında acaba halledebilir miyiz, emniyet, yargı darbesiyle bu işi başarabilir miyiz diye düşündüler 17-25 tuzağını kurmaya çalıştılar. O da olmadı. Sonra 2014-2015'lere gelelim, terörü arttırmaya başladılar sokaklarda hareketler, çeşitli illerimizde büyük şehirlerimizde, kalabalık yerlerde terör faaliyetleri, patlamalar ve adeta 15 Temmuz'a giden taşları tek tek örmeye devam ettiler. Bu arada güneyimizde Suriye'yi parçalamaya çalıştılar ve orada güneyimizde bir terör devleti oluşumu için küresel güçler yoğun bir çaba göstermeye başladı. 15 Temmuz hain darbe kalkışmasıyla Recep Tayyip Erdoğan'ı iktidardan düşüreceklerini, Türkiye'nin yönetimini o küresel güçlerle o bölgedeki planları birlikte yürüteceklerini düşündükleri bir yönetimi işbaşına getirebileceklerini düşünerek o maşalar, o taşeronlar, o dışarıdan aldıkları emirler içimize girmiş o hainler FETÖ teröristleri 15 Temmuz hain darbe kalkışmasında bulundular. 15 Temmuz gecesi milletimiz Cumhurbaşkanımızın video mesajını gördü ve meydanlara koştu, meydanları doldurdu. ‘Bağımsızlığımıza sahip çıkıyoruz, bayrağımıza sahip çıkıyoruz, ülkemize sahip çıkıyoruz' dedi millet. Teşkilatlarımıza teşekkür ediyoruz. O gece hemen partilere, partimize, teşkilatlarımıza koştular. Ardından meydanlarda buluştular ve teşkilatlarımızın da oluşturduğu ilk güveniyle beraber bütün millet meydanları doldur ve o darbecilere, o darbecilerin karartmak istediği Türkiye'yi sabahında aydınlığa kavuşturdu. Biz, milletimize şükran borçluyuz. Onlar için ne yapsak azdır.

Biz bugün burada bu kongreyi yapabiliyorsak onlar sayesinde yapabiliyoruz, teşkilatlarımız sayesinde yapabiliyoruz, sizler sayesinde yapabiliyorsunuz. Bu kürsüden sizler sayesinde konuşabiliyoruz. 22 yıldan bu yana iktidarda kalmamız cumhuriyet tarihine geçen bir rekordur. Dünya siyaset tarihinde de görülmemiş bir başarıdır. Yüzde 85 katılımla defalarca seçim kazanan ve 22 yıl boyunca iktidarda kalabilen dünyada başka bir parti yok, lider yok, milletimiz Recep Tayyip Erdoğan'dan vazgeçmedi ve vazgeçmeyecek.

“Ülkemize eserler kazandırmaya devam edeceğiz”

Cumhur İttifakıyla beraber inşallah daha uzun yıllar ülkemize eserler kazandırmaya devam edeceğiz. Milletimizin refahı için çalışmaya devam edeceğiz. Bir taraftan vesayetçi anlayışla geçtiğimiz 22 yıl boyunca mücadele etmeye çalıştık, diğer yandan da ülkemizin 81 vilayetini hiçbir ayrım yapmadan yatırımlarla donattık. Bundan bütün illerimiz nasibini aldı. Her yere havalimanı, her yere üniversite, otoyollar, duble yollar, barajlar, tüneller, hızlı trenler köprüler saymakla bitmez. Bunlar yatarak olmadı, bunlar çalışarak oldu. Cumhurbaşkanımız günlük 5 saat uykuyla gece gündüz çalışarak oldu. Kabinede ben 1,5 yıldır görevdeyim. Her detayla ilgilenen bir Cumhurbaşkanımız var. Her konuyla yakından ilgilenen, en ücra noktadaki bir işi takip eden bir liderimiz var. Milletvekilliği dönemimizde, Bartın'da bir sel olduğunda ilk arayan Cumhurbaşkanımız olur. Nerede bir sıkıntı var, hemen ona müdahale eden bir liderimiz var. AK Parti'nin 22 yıldan bu yana uzun süreli kesintisiz iktidarda kalmasının ve Cumhur İttifakı'yla beraber yola devam etmesinin sebebi açık, sebebi iktidarda milletimizin sesine kulak vermesidir. Milli iradeye hep sahip çıkmasıdır, milli irade bayrağını yere düşürmemek için çalışmasıdır, vesayetçi anlayışı ülkemizden silip atma mücadelesidir. Reformcu olması, AK Parti'nin uzun yıllar, 22 yıl bu yana iktidarda kalmasının sebebi adalete önem vermesi, eşitlikçi olması, hiçbir ayrım yapmaması, kalkınmacı olması icraatçı olmasıdır. İşte diyoruz ya icraatın, umudun, geleceğin adı AK Parti. O nedenle milletimiz AK Parti'den ve Cumhur İttifakı'ndan vazgeçmedi, bundan sonra da vazgeçmeyecek.

“22 yıldan bu yana insanımızı güçlendirmek için çalıştık”

Bu kongreler bir vesile. Teşkilatımızın yeniden güç kazanması, yeniden tazelenmesi, yeni arkadaşlarla daha da güçlenmesi önemli. Bugün de Bartın'ımıza bu kongreyle inşallah bu güçlenmeyi, bu tazelenmeyi sağlamış oluyoruz ve sonrasında il kongrelerimizle beraber ilçeler, beldeler ve mahalle ve köy teşkilatlarımızla beraber topyekun bir çalışma içerisinde inşallah yine vatandaşlarımıza gideceğiz ve iyi gününde, kötü gününde her zaman yanlarında olacağız. Biz çünkü merkezimize insanımızı koyuyoruz. Bizim siyasetimizin merkezinde insan var. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın'. Partimizin programının ilk cümlesi, ama sadece programımızda olsun diye yazılmadı. Bunu sadece kürsüden slogan olsun diye söylemiyoruz. Bunu icraata geçiriyoruz. 22 yıldan bu yana insanımızı güçlendirmek için çalıştık. Eğitime önem verdik. Okullar yaptık, üniversiteler yaptık. Çocuklarımızın daha iyi yetişmesi için çalıştık. Sağlığa önem verdik, şehir hastaneleri işte Bartın'da yakında açılacak. 400 yataklı, 25 tane ameliyathanesi olan artık büyükşehirlere ihtiyaç duyulmayacak kapasitede büyük bir sağlık kompleksi, Türkiye'nin her yerine devlet hastaneleri, şehir hastaneleri, aile sağlığı merkezleri, en ücra köyümüze kadar, aile hekimlerini hastanı ayağına götüren bir anlayış, eğitimden sağlığa, kültürden, sosyal politikalara, adalete, güvenliğe varıncaya kadar insan güçlü olacak ki aile güçlü olsun dedik. Aile güçlü olacak ki toplum güçlü olsun. İnsanımızı güçlendirmek, milletimizi güçlendirmek için çalıştık. İstikrarlı kalkınma hamleleriyle ülkemizin 81 vilayetinin tüm ilçeleriyle beraber hiçbir ayrım yapmadan eserlerle donatıp donatmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki süreci en iyi şekilde değerlendireceğiz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılda başladığımız bu anlamlı günlerde inşallah Mecliste bir uzlaşma sağlanır ve Türkiye yüzyılda başlarken ülkemiz demokratik anayasayla inşallah yoluna devam eder. Bu yönde mücadelemizi sürdüreceğiz.

“Durmak yok, yola devam diyoruz”

Bartın merkez ilçe kongremizin hayırlı olmasını diliyorum. Bartın'ımızla 2001'den bu yana görev yapan tüm teşkilat mensuplarımıza teşekkür ediyoruz. O günlerden bugünlere ahirete intikal eden teşkilat mensuplarımız da var, onlara Allah'tan rahmet diliyorum. İnşallah onların bizlere emanet ettiği bayrağı biz daha yukarılara, daha yukarılara taşıyacağız inşallah, onların emanetine sahip çıkacağız Ve bugün de Merkez İlçe Kongremizde Yönetimde görev alacak arkadaşlarımızı, kardeşlerimizi de şimdiden tebrik ediyorum. Başarılı çalışmalara imza atacaklarına, yürekten inanıyorum. Bizler de onlara Ankara'dan destek olmaya, her fırsatta onlarla beraber olmaya çalışacağız ve Bartın'a, hemşehrilerimize hizmet etmekten onur duyacak, gurur duyacağız. Tekrar kongremiz hayırlı, uğurlu olsun. Umudun adı AK Parti icraatın adı AK Parti, geleceği adı AK Parti. Durmak yok, yola devam diyoruz.”

Aldatmaz: “Karşımızda hiçbir gücün duramayacağına inanıyorum”

AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz da konuşmasında Bartın'daki yatırım çalışmalarını anlatırken yeni Bartın Devlet Hastanesi'nin açılışına ilişkin de bilgiler vererek şöyle konuştu:

“AK Parti bir dava partisidir. Bugüne kadar bu davada hizmet eden birçok arkadaşımız var. Birlikte birçok yolda beraber yürüdük. İnşallah bundan sonra da bu yolda beraber yürüyeceğiz. Ve durmak yok, yola devam diyeceğiz. Ülkemiz, çevresinde yaşadığı olaylarla çok önemli bir noktada. Tüm dünya bir değişimden geçiyor. Dünyada büyük olaylar meydana geliyor. Bütün bu olaylarda ülkemiz güçlü lideriyle inşallah güçlü şekilde çıkacak ve yoluna devam edecektir. İnşallah bu terör belasından da yıllardan beri çok büyük ekonomik kaynak ayırdığımız birçok insanımızı kaybettiğimiz bu terör olayından da Cumhurbaşkanımızın sayesinde bundan sonra kalıcı olarak kurtulmak için elimizden gelen çalışmaları yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Sayın Bakanım bu işlerin en merkezindeki insanlardan bir tanesidir. İnşallah terörü Türkiye Cumhuriyeti tarihinden ilelebet kazıyacağız. Bütün bunları yapabilmemiz için bu teşkilatlarda birlik beraberliğe ihtiyacımız var. Biz bir olduktan sonra, beraber olduktan sonra ve davamızın arkasından da durduktan sonra bizim karşımızda hiçbir gücün duramayacağına inanıyorum. Ve bugüne kadar da bunu çok iyi sergiledik. Bundan sonra da bu şekilde davamızın arkasında duracağız ve yolumuza devam edeceğiz.

“Yılbaşından önce bitirilecek hastaneler listesinde”

Ben de bir buçuk yıldan beri milletvekilliği görevini sürdürmekteyim. Benden önce Sayın Bakanımız 16 yıl başarılı bir şekilde hizmet etti. Onun hizmetini saymaya kalksak şimdi burada çok zaman alırız. Ben onu da saymayayım da kendim bir buçuk yıllık süre içinde yaptığımız kısa hizmetleri sizlere hatırlatmak istiyorum. Göreve başlattıktan sonra Bartın Irmağı ıslah projesini başlattık. Sayın bakanımın daha evvel başlattığı bir projeydi bu. Irmak ıslah projesini başlattık ve birinci etabını da bitirmek üzereyiz. Bartın'da sayın bakanımız sayesinde üç tane baraj yaptık. Şimdide ırmak ıslah projesiyle Arıt tarafından gelen suyun şehre girmesini önleyeceğiz. Ve Bartın Irmağı'nı Yalı bölgesine sel geldiğinde ırmak yatağını 40 metreden 90 metreye çıkarmış olacağız. Birinci etap çalışmalarında en kısa zamanda bitirmeye çalışıyoruz. Devlet hastanemize başlamıştık. Hastanemiz yüzde 95 seviyesinde. Geçen gün Sayın Bakanım da Sağlık Bakanımız ziyaret etmiş, hastanemizi konuşmuştu. Ben de görüştüm. Yılbaşından önce bitirilecek hastanelerin listesinin içinde orayı da bitirmiş olacağız. İçinde anjiyo ünitesi olan Bartın'a hizmet verecek 400 yataklı Şehir Hastaneleri statüsünde bir hastanemizi Bartın'a kazandırmış olacağız. Bunun dışında doğalgaz çalışmaları devam etmekte.

“Çalışmalara güçlü şekilde devam edeceğiz”

Kozcağız'da Yayla Mahallesine doğal gazın ulaşması için karayollarından geçiş izni aldık. Orayı kara yolları ağından çıkarttık. Başkanımın meşakkatli çalışmalarıyla orada da doğalgazı getireceğiz inşallah. TOKİ'de kanalizasyon için bir para aldık TOKİ başkanımızdan. Bartın Belediyesi de ihale yaptı ve TOKİ'deki kanalizasyon sorununu çözdük. Özel İdare kaynaklarımızı arttırmak için elimizden gelen çalışmayı yapıyoruz. Bu çalışmalara güçlü şekilde devam edeceğiz.”

Arslan: “Gece gündüz demeden hep beraber çalışacağız”

AK Parti Bartın İl Başkanı Yaşar Arslan ise gece gündüz millet için çalışmaya devam edeceklerini belirterek “AK Partimiz bir dava hareketidir. Köklerini medeniyetimizden alan her zaman hakkın yanında duran, mazlumun yanında olan bir misyon ve dava hareketidir. Öncelikle haksız, hukuksuz bir şekilde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından Milli Eğitim Bakanlığı'ndan onaylı bir şiir okudu diye siyasetten men edilmek istenen Sayın Cumhurbaşkanımıza milletimizin bizatihi sahip çıktığı hareketin adı AK Parti'dir. 14 Ağustos 2001 yılından bugüne kadar bu kutlu davada yol almış, görev almış mensuplarımıza selamlar olsun. Öncelikle Türkiye'mizin AK Parti iktidarında önünde bir sürü engeller çıkartılmak istendi. Ama hiçbir zaman pes etmedik. Milletimiz Cumhurbaşkanı'na sahip çıktı ve her zaman arkasında dimdik durdu. Sayın Cumhurbaşkanımızın AK Parti kurarken bir manifestosu vardı. Neydi bu? İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Allah'a hamdolsun bugünlere hep beraber geldik. Bundan sonra da inşallah hep beraber görev ve sıfatımız ne olursa olsun bu davanın her zaman neferi olmaya hep beraber devam edeceğiz. İnşallah yeni bir vizyonla yeni bir yapılanmayla inşallah Bartın'ımıza bundan sonra da hep beraber bir olarak birlik ve beraberlik içerisinde bundan sonra da Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinden Sayın Bakanımızın mihmandarlığında sayın milletvekilimizin rehberliğinde inşallah hep beraber teşkilatlarımıza, ülkemiz ve milletimizle gönül rahatlığı için gece gündüz demeden hep beraber çalışacağız” diye konuştu.

Uçar: “Kongreler teşkilatlarımızın düğünleridir”

Kongrenin açılışında konuşan Zonguldak Önceki Dönem Milletvekili Bartın İl Koordinatörü Hamdi Uçar, divan başkanı olarak konuşmasında AK Parti'de kongrelerin bir yenilenme ve tazelenme süreci olduğunu ifade ederek “Kongreler teşkilatlarımızın düğünleridir, bayramlarıdır. Toparlanma, yenilenme süreçleridir. İşte siyasi partilerin de, bizlerin de bu dönemlerde yeni teşkilatlarımıza katılacak yenilenme dönemleriyle daha güçlü olması, daha iri ve diri olabilmesi için süreci daha güçlü bir şekilde yönetebilmesi için önemli fırsatlardır. Bugün de merkez ilçe teşkilatımızın kongresiyle önümüzdeki üç yıllık dönem içerisinde Bartın merkez ilçemizi temsil edecek olan çok kıymetli değerli başkan ve yönetimlerini burada seçmiş olacağız. İnşallah çok güçlü bir şekilde Bartın'ı merkez ilçeyi temsil etmiş olacaklar. Zorlu bir dönemden geçiyoruz dünya olarak, ülke olarak. Sancılı sıkıntılı dönemlerden geçiyoruz. Bunları birlik ve beraberlik içerisinde aşacağımızı umut ediyoruz, ümit ediyoruz, mücadele ediyoruz.” dedi.

Kızılayoğlu: “Evimizden, işimizden harcadığımız zamanlarla bugüne geldik”

AK Parti Bartın Merkez İlçe Başkanı Muhammet Kızılayoğlu, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı azim ve kararlılıkla çalışmalarını sürdüreceklerini belirterek “Bu kadar siyasi büyüğümüzün arasında ben daha yeni bir ilçe başkanı olarak hatta atanmış bir ilçe başkanı olarak büyük bir siyasi konuşma yapmak benim harcım değil. Ben bu davaya 2019 yılında 7. ayda bir dostum vasıtasıyla telefon görüşmesiyle başladım. Bugüne kadar gece gündüz demeden, evimizden, işimizden harcadığımız zamanlarla bugüne kadar geldik. Şu anda 8. Olağan Kongre zamanı. Bundan yaklaşık bir ay önce de bir delege seçimimiz vardı. Kıymetli ilçe yönetimi arkadaşlarımızla büyük bir özveriyle delege seçimlerimizi yaptık. Kıymetli delegemiz burada en iyi kararı verecektir” ifadelerini kullandı.

Kalaycı: “Bartın, Ankara'da ayrıcalıklı bir il haline geldi”

Bartın İl Genel Meclisi Başkanı Turhan Kalaycı da Bartın'ın Ankara'da ayrıcalıklı bir il haline geldiğini ifade ederek “Öncelikle Sayın Bakanımıza hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum. Bartın Ankara'da çok ayrıcalıklı bir il haline geldi. Hangi kapıya gitseniz kapılar ardına kadar açık. Yine ilimizin değerli milletvekilimiz Yusuf Ziya Aldatmaz Bey'e Ankara'da bizlere desteklerinden dolayı çok çok teşekkür ediyorum. Seçim sürecinde en değerli varlığı evladını kaybetmesine rağmen sahalardan hiç ayrılmayan değerli il başkanımıza, hepinizin huzurunda çok çok teşekkür ediyorum. İl Genel Meclisimizin bir KÖYDES diye bir programı var. Bize hükümetimiz tarafından bir bütçe geliyor. Ve biz bu bütçeyi bu sene su ve grup yollarına ayırdık. Elimizden geldiği kadar da en iyi şekilde hizmetlerimizi yaptık. Muhtarlarımız bunu en iyi bilenlerden. Tabii bu bütçe sene 80 milyon geldi. Biz sayın bakanımızın ve sayın milletvekilimizin desteğiyle neredeyse 80 milyon daha Ankara'dan getirdik. Huzurlarınızda tekrar teşekkür ediyorum. 8. Merkez İlçe Olağan Kongremiz Bartın'ımıza, ülkemize ve partimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Bizim partimizin hizmetten başka derdi yok. Bizim derdimiz halkımıza, milletimize, mazluma hizmet etmek. İnşallah rabbim bizlere hizmet etme fırsatı verir” diye konuştu.

Kulak: “Bu dava gerçekten inananların davasıdır”

Eski Bartın Milletvekili Asım Kulak ise konuşmasında teşkilatlara çağrıda bulunarak şunları kaydetti:

“Bugün burada AK Partimizin merkez ilçe kongresini gerçekleştiriyoruz. Tabii geçmişten günümüze çok kongrelerde etkinliklerde birlikte olduk. Ama bugün görüyorum ki bu salondaki coşku, gözlerinizdeki nefer, ışıltı adeta kalbinizin güzelliği gözlerinize yansımış, öyle görüyorum. İnanıyorum ki bu kongremiz de hayırlara vesile olacak. 2001 yılında kurulan AK Parti'mizin 23 yıllık döneminde yapılan hizmetler hepimizin gözlerini yaşarttı. Bizleri gururlandırdı. İnanıyorum ki bundan sonra da aynı kararlılıkla, aynı azimle, aynı şevkle Genel Başkanımız Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde artarak devam edecek. Ülkemizin gündemi çok yoğun. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Bakanımız başta olmak üzere kabinenin gayretini hepimiz izliyoruz, görüyoruz , yakından takip ediyoruz. Onlar gerçekten çok yoruluyorlar. Onlar belki uykusuz kalıyorlar. Ailelerinden uzak kalıyorlar. Ama biz onlara ne kadar katkı sunabiliyoruz? Bulunduğumuz yerlerde partimize ne kadar katkı sunabiliyoruz? Davamıza ne kadar katkı sunabiliyoruz? Bunları lütfen bir düşünelim. Ve muhasebemizi ona göre yapalım. Elimizden geldiğince de bizler de bu gayret içerisinde bulunalım. AK Partimizi 2001 yılında milletimiz kurdu. Bu dava gerçekten inananların davasıdır. Bu dava samimi olan insanların davasıdır. Yalanla dolanla bu davaya gönül verenlerin işi olmaz. Bu geçici bir heves değildir. Dava şuuruyla, dava bilinciyle bugüne kadar geldik. Bundan sonra da hep beraber birlik içerisinde, beraberlik içerisinde aynı azimle ve şevkle devam edeceğiz. Bundan sonraki süreçte de davamıza, kanımızı son damlasına kadar hep birlikte hizmet etmeye devam edeceğiz.”

Mevcut Başkanlar güven tazeledi

Konuşmaların ardından AK Parti Bartın Merkez İlçe Başkanlığı için tek liste ilçe seçime gidilirken Bakan Tunç ve beraberindeki milletvekilleri Amasra İlçe Kongresi için salondan ayrıldı.

AK Parti Bartın Merkez İlçe 8. Olağan Kongresinde mevcut Başkan Muhammet Kızılayoğlu, Amasra İlçe Kongresi'nde de mevcut Başkan Akın Gayret, tek liste ile gidilen seçimlerde delegelerin oylarıyla güven tazeledi.