1.Dönem Hakim ve Savcı Yardımcıları Eğitimi başladı

Bakan Tunç: 'Türkiye Yüzyıl'ını 'adaletin ve hakkaniyetin yüzyılı' yapmak için canla başla çalışacağız'

Erkan Hızoğlu

Bartın'a 16 yıl milletvekilliği yapan Adalet Bakanı Av. Yılmaz Tunç, vatandaşların yargı hizmetlerinden memnuniyetini artırmak için birçok düzenlemeyi hayata geçireceklerini belirterek, “Türkiye Yüzyılı'nı ‘adaletin ve hakkaniyetin yüzyılı' yapmak için canla başla çalışacağız.” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2002'de 9 bin civarında olan hakim ve savcı sayısının bugün 25 bine yaklaştığını belirterek, “Hiç şüphesiz bu sayısal büyümeye kalitenin de eşlik etmesi, niceliğin nitelikle desteklenmesi önemlidir.” dedi.

Yargı sisteminin daha da güçlenmesi, adaletin daha etkin ve hızlı bir şekilde sağlanması için Adalet Bakanlığı tarafından hayata geçirilen ilk hâkim ve savcı yardımcılarının eğitim programı açılış töreni geçtiğimiz gün yapıldı.

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 1. Dönem Hakim ve Savcı Yardımcıları Eğitimi Açılış Töreni'ne, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile hakim ve savcı adayları katıldı.

Törende konuşan Adalet Bakanı Tunç, zorlu bir eğitim sürecinin ardından hakim ve savcı yardımcısı olmaya hak kazanan adaylara Türkiye Adalet Akademisinde geçirecekleri eğitim döneminde başarılar diledi.

Türkiye'nin, büyük bir kalkınma hamlesiyle son 22 yılda sayısız eserle donatıldığını belirten Tunç, Türkiye'yi yükseltme vaatleri arasında yer alan dört ana sütundan birinin adalet olduğunu kaydetti.

Bartın'a 16 yıl boyunca milletvekili olarak TBMM'de temsil eden Bakan Tunç, Türkiye'nin, son 22 yılda milli iradeyi esas alan hukuk devletinin tahkiminde, vesayetçi darbeci anlayışın yargıdan temizlenmesinde, adaletin tecelli ettiği mekanların adliyenin vakarına yakışır hale kavuşmasında, teknolojinin tüm imkanlarının yargının hizmetine sunulmasında, yargıda insan unsurunun hem nitelik hem de nicelik açısından daha güçlü hale getirilmesinde büyük mesafeler aldığını belirtti.

Planlı bir şekilde sürdürülen yargı reformu stratejisi belgeleriyle yüksek standartlı demokrasinin yolunun açıldığını anlatan Tunç, “Gerçekleştirilen reformlarla mevzuatımız toplumun ihtiyaçlarına uygun hale getirildi. Temel hak ve özgürlükleri, hak arama yollarını genişleten önemli yapısal dönüşümler sağlandı.

Aziz milletimizin büyük desteğiyle elde edilen bu başarıyı hazmedemeyenler de oldu. Vesayetçi anlayışın bekçiliğini yapan eski yargı düzenini özleyenler, bugün yargı sistemimizi haksız eleştirilerle yıpratmaya çalışsalar da gerçek apaçık ortadadır. Hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen ve güven veren bir adalet sisteminin tesisi yolunda, milletimiz için yeni adımlar atmadaki kararlılığımızdan taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Usta-çırak ilişkisi içerisinde yetişecekler

Adalet Bakanı Tunç, bugün itibarıyla başlayan hakim ve savcı yardımcılığı sisteminin, yargı sisteminin işleyişine önemli bir katkı sağlayacağına inandığını dile getirdi.

Söz konusu sistemle genç hakimlerin mesleğe kabul edilmeden önce 3 yıl boyunca eğitim ve görevler yapacaklarını aktaran Tunç, böylece kürsüye daha donanımlı çıkacaklarını söyledi.

Tunç, hakim ve savcı adaylarının yeni sistemde bir yıla yakın Türkiye Adalet Akademisi'nde eğitim göreceklerini, ardından başarılı olanların 2 yıl boyunca eğitici hakim ve savcıların yanında usta-çırak ilişkisi içerisinde yetişeceklerini vurguladı.

Bakan Tunç, “Yargı sisteminin daha da güçlenmesi, adaletin daha etkin ve hızlı bir şekilde sağlanması için attığımız bu önemli adımla, adaletin terazisini daha da sağlamlaştırıyoruz. Bugün sadece bir başlangıç yapıyoruz. Gelecekte ise hakim savcı yardımcılarımızın yargı sistemimize katkılarını görmek, hepimiz için büyük bir gurur kaynağı olacaktır.” dedi.

“Hukukun üstünlüğü, insan onuruna saygı”

Adalet Bakanı Tunç, hakim ve savcı adaylarına, meslek hayatları boyunca özgür bir aklın ve derin muhakeme beceresinin ne denli hayati olduğunu asla unutmamaları gerektiğini söylerken “Özgür düşünceyi terk edenlerin, akıl ve vicdanlarını başkalarının ellerine teslim eden FETÖ'cü hainlerin ülkemizi nasıl bir felaketin eşiğine getirdiğine 15 Temmuz'da şahit olduk. Bu nedenle zihninizi daima hür, vicdanınızı ise her daim temiz tutacağınıza, hukukun üstünlüğünü, insan onuruna saygıyı, milletimizin ortak değerlerini kendinize rehber edineceğinize yürekten inanıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

“Birçok düzenlemeyi hayata geçireceğiz”

Adalet Bakanı Tunç, güven veren, adil, doğru ve etkin işleyen, bağımsız ve tarafsız bir yargı sistemi için 22 yıldır olduğu gibi bugün de reform iradesini sürekli canlı tutmakta kararlı olduklarını söyledi.

Bu kapsamda hazırlıkları tamamlanmak üzere olan ve 4 yıllık hedefleri içeren Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Strateji Belgesi ile Türkiye Yüzyılı İnsan Hakları Eylem Planı'nın yakın zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a arz edileceğini belirten Tunç, "Yargısal süreçlerin etkinliğini sağlamak ve vatandaşlarımızın yargı hizmetlerinden memnuniyetini artırmak için birçok düzenlemeyi hayata geçireceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı 'adaletin ve hakkaniyetin yüzyılı' yapmak için canla başla çalışacağız.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Ayrı ve başlı başına mühim bir meseledir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde 1. Dönem Hakim ve Savcı Yardımcıları Eğitimi Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, yargı faaliyetlerinin gücünü ve itibarını hukukçunun ehliyetinden, adalete bağlılık gibi üstün ahlaki değerlerinden aldığını vurguladı.

Bu hakikat temelinde, güven veren adalet için etkin eğitim anlayışıyla Adalet Akademisi'nin yenilendiğini, güçlendirildiğini, imkanlarının genişletildiğini anlatan Erdoğan, yargı sisteminin bel kemiğini oluşturan hakim ve savcıların en iyi şekilde yetişmeleri ve görevlerini layıkıyla yapabilmeleri için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadıklarını söyledi.

Erdoğan, hakim ve savcı yardımcılığı müessesesinin, bu inançla sürdürülen bir fikri takibin ve arayışın ürünü olduğuna dikkati çekerek, ülkede hukuk öğrenimi görmüş önemli sayıda insanın, hukuk eğitimi veren önemli sayı ve çeşitlilikte kurumların, fakültelerin bulunduğunu kaydetti.

Son 22 yılda avukat, noter, hukuk eğitimi görmüş personel, hakim ve savcı sayılarında kayda değer bir artış sağlandığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

“2002 yılında 9 bin civarında olan hakim savcı sayımız neredeyse 3 kata yakın bir artışla bugün 25 bine yaklaştı. Hiç şüphesiz bu sayısal büyümeye kalitenin de eşlik etmesi, niceliğin nitelikle desteklenmesi önemlidir. Bu bakımdan adaletin tecellisine nezaret edenlerin eğitimi, yetiştirilmesi ayrı ve başlı başına mühim bir meseledir. Hukukta belli ölçüde kurumsallaşmış, artık gelenekselleşmiş bir eğitimden, bu eğitimin bir metodolojisinden söz edebiliriz. Ancak bu eğitimin iyi bir hakim, iyi bir savcı veya iyi bir avukat olarak temayüz etmesinin garantisi olmadığını yine hepimiz biliriz.

Şu ayrımı çok iyi yapmamız şarttır. Hukuk fakülteleri ideal ve mevzu hukuku öğretir. Mesleki bilgi, beceri ve yeterlilik ise fakülte eğitimini aşan bir çabayı gerektirir. Mesleki olgunluk ve yeterlilik bizzat o mesleği icra ederek gelişen melekelerdir. Bilgiyi, hikmet ve irfanla buluşturan değerlerdir. Fakat değerler ile bilgi arasında bağ kurmayı sağlayan köprü ise tecrübedir. Hazreti Mevlana'ya atfedilen bir sözde bu ayrım şöyle anlatılıyor: 'Gençlerin aynada göremediklerini yaşlılar bir tuğla parçasında okurlar.'”

“Sınav ve değerlendirme süreçlerini yoğunlaştırdık”

Erdoğan, bilgiye erişmenin çok kolay olduğunu, cep telefonu veya bilgisayardan istenilen bilgiye süratle ulaşıldığını ama tecrübe ve bilgeliğin, insanı malumat yığını arasında yolunu kaybetmekten koruyan bir rehber olma vasfını halen koruduğunu belirtti.

Hakim ve savcı yardımcılığı mekanizmasıyla bu dengeyi tutturmaya, bilgiyle tecrübeyi harmanlamaya çalıştıklarını aktaran Erdoğan, “Yeni yetiştirme modelimizle sizlerin ve sizden sonra geleceklerin mesleğe en iyi şekilde hazırlanmasını amaçlıyoruz. Buna göre adaylıkta süre 2 yılken yardımcılıkta süreyi 3 yıla çıkardık. Akademideki eğitim süresini 7 aydan 10 aya yükselttik. Böylece yardımcıların 300 saat daha fazla eğitim almalarını sağlayacağız.” diye konuştu.

Erdoğan, yardımcıların sınav ve değerlendirme süreçlerini de yoğunlaştırdıklarını, araştırma, analitik düşünme, muhakeme ve yazım kabiliyetinin geliştirilmesi amacıyla da hakim ve savcı yardımcılarına tez hazırlama yükümlülüğü getirdiklerini kaydetti.

Yardımcıların böylece 10 ay sürecek akademi eğitimleri ve usta çırak ilişkisi içerisinde 26 ay sürecek eğitici hakim ve savcı yanındaki eğitimleriyle birlikte 3 yıllık yoğun, teorik ve pratik yönü güçlü, dolu dolu bir eğitimden geçeceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk hukukunun başucu kitaplarından Mecelle'de hakimin tanımı çok veciz bir şekilde şöyle yapılmaktadır. Yürürlüğe girişinden 150 yıl sonra bile güncel arayışlara ilham kaynağı olan bu tanıma göre 'Hakim; hakim, fehim, müstakim, emin, mekin ve metindir.' Günümüz Türkçesiyle ifade edecek olursak, hakimin bilge, feraset sahibi, dosdoğru, güvenilir, saygın ve zorluklar karşısında yılmayan metin bir karaktere sahip olması beklenir. Bu değer ve meziyetler bir ölçüde bilgi ve eğitimle ancak hepsinden daha ziyade tecrübeyle kazanılır.” ifadesini kullandı.

Usta çırak ilişkisi içinde geçecek iki yıllık süre sonunda hakim ve savcı yardımcılarının kürsü görevlerine tam manasıyla hazır hale geleceklerine inandığını dile getiren Erdoğan, geçen hafta eğitimlerine başlayan bin 76 hakim ve savcı yardımcısını tebrik etti, başarılar diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sistemin fikri hazırlığından hayata geçirilmesine kadar tüm safhalarda emeği ve katkısı olan bakanları, milletvekillerini, uzmanları tebrik etti.

Törende konuşan Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir de akademinin yenilenen ve güçlenen yapısıyla çalışmalarına ara vermeden devam ettiğini bildirdi.

Özdemir, “Hedefimiz hukuka ve insan haklarına bağlı, tarafsız, bağımsız, hür vicdanıyla karar veren, meslek etik ilkelerini benimseyen, toplumun adalet ihtiyacına cevap verebilecek nitelikte hakim ve savcılar yetiştirmektir." diye konuştu.

Bakmadan Geçme