ADD'DEN 19 MAYIS AÇIKLAMASI
Alpay: 'Görevimiz bağımsızlığımızı sonsuza kadar korumaktır'
Muhammet Civan
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Bartın Şubesi Başkanı Yavuz Alpay, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramıyla ilgili basın açıklamasında bulundu. Açıklamada 19 Mayıs’ın önemine değinen Alpay, “Unutmayalım ki birinci görevimiz Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini sonsuza kadar korumak ve yaşatmaktır. Bu görev için muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur” dedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Bartın Şubesi Başkanı Yavuz Alpay, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramıyla ilgili basın açıklamasında bulundu. 19 Mayıs’ın Türk milletinin Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün rehberliğinde tarih sahnesinde şaha kalkışının başlangıcı, dirilişinin ve esarete, teslimiyete, mandaya, kulluğa isyan bayrağını açtığı gün olduğunu ifade eden Alpay, “19 Mayıs Mustafa Kemal'in Samsun'da tutuşturduğu kurtuluş meşalesinin, Anadolu'da elden ele, gönülden gönle dolaşmasının 98. yıldönümüdür. O gün Samsun’un vatanperver insanlarını selamlayan Atatürk’ün taşıdığı duygularla, sizleri selamlıyorum. Milletimizin tüm onur ve asaletiyle Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün rehberliğinde tarih sahnesinde şaha kalkışının başlangıcı, dirilişinin ve esarete, teslimiyete, mandaya, kulluğa isyan bayrağını açtığı gündür 19 Mayıs. 19 Mayıs, sadece Türk millî kurtuluş hareketinin başlangıcı değil, yeni Türk devletinin de çağdaş değerlerle milletler ailesi içerisinde yerini almasının adıdır” dedi.
“19 MAYIS GENÇLİK, GENÇLİK TE GELECEK DEMEKTİR”
19 Mayıs’ın gençlik, gençliğinde gelecek olduğunu kaydeden Yavuz Alpay, şöyle devam etti:
“Mustafa Kemal Samsun’ a çıktığında; Temel ilke olarak milletinin ve kendisinin karakterini şöyle açıklıyordu. “Temel ilke, Türk ulusunun onurlu ve şerefli bir ulus olarak yaşamasıdır. Bu ancak tam bağımsız olarak sağlanabilir. Ne denli zengin ve kalkınmış olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık önünde uşaklıktan öte bir gözle görülmeye layık olamaz. Türk ulusunun onur ve yetenekleri yüksek ve büyüktür. Böyle bir ulus, tutsak yaşamaktansa yok olsun daha iyidir. Öyleyse ya bağımsızlık, ya ölüm. İşte gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktır.” “Ya bağımsızlık ya ölüm” işte; ancak, içi tertemiz vatan ve millet sevgisiyle dolu büyük bir liderin yolunu gösterecek parola bu olabilirdi. 19 Mayıs, gençlik; gençlik gelecek demektir. Türk genci, Türk İstiklali ve Türk Cumhuriyeti’nin yılmaz bekçisi, bugün ve yarınların tek ve en büyük güvencesidir. “Sizler yeni Türkiye’nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar.” diyor Ulu Önder Atatürk. Mustafa Kemal ve Türk milletinin var olma mücadelesi alelade bir savaş veya bir direniş değildir. Dünya tarihinde Emperyalizme karşı verilmiş ve kazanılmış tek mücadeledir. Bu nedenle Türk Kurtuluş Savaşı sonraki yıllarda; Hindistan’ da, Mısır’ da Afganistan’ da batının sömürgesi altında ezilmiş tüm mazlum milletlerde bir umut ışığı olmuştur.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ SİZLERE EMANETTİR”
Sevgili gençler, siz, Türk’e istiklâl aşkını veren, Kara Fatmaların, Nene Hatunların, Yalnız Efelerin; Siz “Ya istiklal ya ölüm” diyen Antepli Şahinlerin, Sütçü İmamların, Hasan Tahsinlerin, Seyit Onbaşıların; Siz tarihi tarih yapan Barbarosların, Ulubatlı Hasanların, Atatürk’ün soyundansınız. Binlerce şehit vererek, sıkıntı ve yokluklar içinde, büyük özverilerle kurulan Türkiye Cumhuriyeti sizlere emanettir. Bu değerli emaneti yaşatmak ve sonsuza kadar korumak, gelecek kuşaklara en iyi şekilde aktarmak, en başta gelen görev ve sorumluluğunuz olmalıdır. Temeli 19 Mayıs’ta Mustafa Kemal Atatürk tarafından atılan "milli egemenlik" ilkesi ile, birliğimiz ve bütünlüğümüz sağlanmış, çarenin ancak millette olduğu tescillenmiştir. Bugün de vazgeçilmez güç kaynağımız olan “Milli İradenin yaşatılması için hepimize ve özellikle de Atatürk'ün 19 Mayıs'ı armağan ettiği siz gençlere büyük görevler düşmektedir.
Unutmayınız ki sizler Atatürk'ün eserlerinin temel taşısınız. Unutmayınız ki her 19 Mayıs'ta, Samsun'dan, elden ele Ankara'ya koşturulan bayrağımız, rengini, siz asil Türk evladının damarlarındaki asil kandan almaktadır. Unutmayınız ki vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır. Tekrar sonu gelmeyen felaketlere, içinden çıkmak için büyük fedakârlıkların gerektiği pis bataklıklara sürüklenmemek için milli birlik ve beraberlik duygularımızın güçlendiği bu bayram günlerine inatla sahip çıkalım ve bağlı bulunduğumuz ulus için elbirliği ile çalışalım. Unutmayalım ki birinci görevimiz Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini sonsuza kadar korumak ve yaşatmaktır. Bu görev için muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. Sonuçta sizlere, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk tarafında armağan edilen bu bayram, asırlardan beri çekilen milli felaketlerin yarattığı uyanıklığın eseri ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir.
“İLKE VE İNKILAPLAR HEPİMİZ TARAFINDAN SONSUZA KADAR YAŞATILACAKTIR”
Atatürk’e doğum günü sorulduğunda “Niçin 19 Mayıs olmasın?” diye cevap vermiştir. O’nun varisleri olarak doğum gününü anmak ve mirasını daha iyi hale getirdiğimizi göstermek için toplandığımız bu günde ümit ediyorum ki, hepimiz mesajı almış ve daha çok çalışmak için azmetmeye karar vermiş bir ruh hali içinde oluruz. Birleşmiş Milletler Teşkilatının bir kuruluşu olan UNESCO 1981 yılında Atatürk’ün 100. doğum yılını tüm dünyada kutlamıştır. Ayrıca Türkiye genelinde ve yurt dışında birçok şubesi olan Atatürkçü Düşünce Derneği, Atatürk ilke ve inkılaplarına karşı gizli ya da açık saldırıların yapıldığı, Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti'ne kazandırdığı çağdaş kazanımların geriye doğru çevrilmek istendiği ve tüm bu çabalara karşın Atatürk ilke ve inkılaplarına sıkıca bağlanmış olan kişiler tarafından 19 Mayıs 1989’ da kurulmuş olup, bu ilke ve inkılaplar hepimiz tarafından sonsuza kadar yaşatılacaktır.
“DURMADAN ÇALIŞMALIYIZ”
Atatürk’ün belirttiği ”Millet fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir” ifadesinin gerçekleştiğini görmek istiyorsak, durmadan çalışmalı ilerlemeli ve Atamızın biz gençlerle hedef ve ideal örnek gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için gayret içinde olduğumuzu tüm dosta ve düşmana göstermeliyiz. İhtiyacımız olan gücün damarlarımızda dolaştığını da tekrar hatırlatarak sözlerime son veriyor; sözde değil, bu özde duygularla, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını ve bu vatan için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıp; siz gençlerimizin bayramını tebrik eder, Atamızın 136. doğum gününü ve Derneğimizin 28. kuruluş yıl dönümünü kutlarım.”