ADD, Mumcu ve Okkan'ı andı

Muhammet Civan

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Bartın Şubesi Başkanı Yavuz Alpay, Araştırmacı Gazeteci Uğur Mumcu’nun vefatının 24. Yılı, Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan’ın da vefatının 16. Yılı dolayısıyla açıklamada bulundu. Alpay, demokrasi şehidi Mumcu ile şehit Okkan’ı saygı ve minnetle andıklarını söyledi.

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Bartın Şubesi Başkanı Yavuz Alpay, Araştırmacı Gazeteci Uğur Mumcu’nun vefatının 24. Yılı, Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan’ın da vefatının 16. Yılı dolayısıyla yazılı basın açıklamasında bulundu. Mumcu’nun 24  yıl önce Ankara'daki evinin önünde aracına yerleştirilen bombanın patlaması sonucunda yaşamını kaybettiğini ifade eden Alpay, “Yıllarca Cumhuriyet gazetesinde araştırmacı gazeteci kimliğiyle haksızlıkların, yolsuzlukların, yobazların üzerine gitmiş aydın bir insandı Mumcu. Bu güzel insan, onurlu yazarımız 24 yıl önce bugün kahpe bir suikast ile Ankara'daki evinin önünde aracına yerleştirilen bombanın patlaması sonucunda yaşamını kaybetmiştir. Araştırmacı gazeteciliğin duayen ismi olarak hafızalarda yer edinen, Türkiye’ye araştırmacı gazeteciliği öğretmiş, kitaplarıyla Türkiye’yi yerinden oynatmış ve sonucunda bombalı saldırı ile yaşamını yitiren Mumcu, faili meçhul cinayetlere kurban giden ne ilk ne de son Atatürkçü isim oldu. Mumcu suikastı, ölümünün 24'üncü yılında hala aydınlatılabilmiş değil. Bugüne kadar yüzlerce kişi sorgulanıp, gözaltına alınmış, tutuklanmıştır. Ancak cinayet aydınlatılamadı. 5.5 yıl hapis yatan Abdülhamit Çelik de bu isimlerden biri. Yıllar sonra olayla ilgili kitap yazan Çelik, “Gördüğüm işkenceler yüzünden ‘Uğur Mumcu’yu ben öldürdüm’ demek zorunda kaldım” demiştir” dedi.

“MUMCU TAM BAĞIMSIZ BİR TÜRKİYE'Yİ SAVUNDU”

Abdülhamit Çelik’in yazısını hatırlatan Yavuz Alpay, açıklamalarına şu şekilde devam etti:

“Çelik yazısında, “Eskişehir Cezaevi’ne geldikten 1 hafta sonra sürpriz bir ziyaretçim oldu’’ demiş ve sözlerini şöyle sürdürmüştür: “Gelen savcıydı. ‘Uğur Mumcu’yu ben öldürdüm’ diye yazan ifadeyi imzalatan savcı. Bu kez, ‘Bu suikastı yapmadım’ diye ifade ver’ dedi. Ben o ifadeyi vermedim. 6 ay sonra mahkemeye çıkıp ‘Uğur Mumcu’yu ben öldürmedim’ dedim. Zaten yeni katiller bulunmuştu. Ama bu kez de terör örgütü üyesi olmak suçundan hapis yatmaya devam ettim. 21 yıl geçti, suikast hâlâ aydınlatılmadı. Bana sorarsanız, eğer bir suikast bunca yıldır aydınlatılmadıysa bunu yapan derin devlettir.’’ "Biz Anayasayı Savunuyoruz. Ya Siz?" başlıklı makalesiyle Yön Dergisinde yazmaya başlayan Mumcu, 27 Mayıs Devriminin özgürlükçü ortamında "İnsanlar sadece konuştuklarından değil sustuklarından da sorumludurlar" diyerek Doğan Avcıoğlu'nun yönetimindeki Yön Dergisinde yazdığı makalelerle bir yandan Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün ilke ve devrimlerini, tam bağımsız bir Türkiye'yi savundu.

“USTA KALEMİ KATLEDENLERİ BİR KEZ DAHA KINIYORUM”         

Onun gözlemi ve birikimi öyle güçlüydü ki birkaç aydınımız dışında kimse irtica faaliyetlerini derinden etkileyecek bulguları bu kadar keskince ortaya koyamamıştır şimdiye kadar. Katledilişinden bu yana düşünceleri ve yaptığı araştırmalarla bugün dahi bizlere ışık olan Mumcu’nun aslında öldürülemediğine tanıklık ediyoruz. Mumcu ve diğer demokrasi şehitlerimizin kalplerimizde olan değeri ve önemi her geçen gün çoğalmaktadır. Aramızdan ayrılışının 24. yıl dönümünde kendisini saygı ve rahmetle anıyor, böylesine usta kalemi katledenleri bir kez daha kınıyorum. Ayrıca Diyarbakır Emniyet Müdürü iken hain bir saldırı sonucu tam 16 sene önce bugün şehit edilen Ali Gaffar Okkan'ı da saygı sevgi ve minnetle anıyorum.”