Adaylar belli, sıra sandıkta

AK PARTİ “GERÇEK BELEDİYECİLİK” İÇİN GELİYOR

Türkiye ve Bartın, yerel seçimlere doğru giderken AK Parti Bartın teşkilatlarının beklediği ilçe ve belde belediye başkan adayları netleşti.

AK Parti’nin Bartın’daki ilçe ve belde belediye başkan adayları hafta sonu Kültür Merkezi’nde düzenlenen geniş katılımlı bir programla tanıtıldı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un da katıldığı törenle, merakla beklenen isimler kamuoyuna açıklandı.

Arslan: “8’de 8 yapacağız”

AK Parti Bartın İl Başkanı Yaşar Arslan, 31 Mart’ta Cumhur İttifakıyla beraber Bartın’a tüm Belediyeleri almayı hedeflediklerini belirterek “İnşallah 31 Mart'ta Bartın’ımızdan Cumhurbaşkanımıza güçlü bir destek vererek 4 tane beldemizde, 3 tane ilçemizde, Cumhur İttifakı adaylarımızla 8’de 8 yaparak güçlü bir desteği vereceğiz. Her şey Bartın’ımız ve Türkiye için… Gece gündüz demeden durmak yok, yola devam.” dedi.

Aldatmaz: “Ak belediyecilik bayrağını dalgalandıracağız”

AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz da tek hedeflerinin Bartın’ı bir adım daha ileriye götürmek olduğunu vurguladı. 31 Mart’tan sonra yenilikçi, öncü, insan temelli şehircilik anlayışı ile Bartın’a damga vurarak hizmet için çalışmaya devam edeceklerinin altını çizen Milletvekili Aldatmaz, konuşmasında önemli mesajlar da vererek şunları söyledi:

“Bugün bizim için heyecanlı, Bartın’ımız için önemli bir gün. Bugün 31 Mart 2024 yerel seçimlerine giden yolda bir basamak daha atlıyoruz.  Bugün hayırlısı ile 31 Mart’tan sonra Bartın’ımızın ilçe ve beldelerinde ak belediyecilik bayrağını dalgalandıracak olan Belediye Başkan Adaylarımızı ilan ediyoruz.  Belediye Başkanı Adaylarımıza şimdiden çıktıkları millete hizmet yolunda başarılar diliyorum.

AK Parti, belediye başkanlarının yerel yönetimlerde gösterdiği başarılar ile, Cumhurbaşkanımızın temellerini İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyken attığı, yerel yönetim vizyonunun ne kadar geniş olduğunu ispat etmiş bir partidir. AK Belediyecilik artık bir marka, bir referans noktası olmuştur. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan belediyeciliğin kitabını İstanbul’da yazdı. 1994 ve öncesinde İstanbul’da yaşayanlar maalesef İstanbul'u çöplerin toplanmadığı, musluklardan su akmayan bir şehir olarak bilir. Cumhurbaşkanımız 1994 yılında belediye başkanı olunca İstanbul yaşanabilir bir şehre dönüştü. Musluktan akmayan sular akmaya, toplanmayan çöpler toplanmaya, nefes alınamayan İstanbul tertemiz havası ile bir vahaya dönüştü. Şimdi Türkiye'nin AK Partili Belediyeye sahip illerini gezin her tarafta yemyeşil şehirler, kaliteli, insan merkezli bir şehircilik anlayışı görürsünüz.  İşte bu anlayış, Recep Tayyip Erdoğan'ın 1994 yılında temelini attığı, yaptığı icraatlarla yazdığı belediyecilik destanının son hamlesidir.  İşte biz bugün Türkiye Yüzyılına girerken, Türkiye'de gerçek belediyecilik hamlesini yapmak için, ‘yaşanabilir şehirler ortaya koyabilmek, insanlarımızı layık oldukları, müreffeh ve çağdaş seviyeye ulaştırabilmek amacıyla belediyecilik yapma’ anlayışı ile yola çıktık.

“Fırıncıoğlu inşallah seçimleri büyük bir farkla kazanacak”

Son 8 yıldır hiçbir menfaat ilişkisi olmadan, hiçbir koltuk sevdası bulunmadan, sadece ülkenin bekası, devletin birliği ve bütünlüğü, bulunduğumuz coğrafyada güçlü bir ülke olabilmek için cumhur ittifakı çatısı altında Milliyetçi Hareket Partisi ile birlikte hareket ediyoruz. Cumhur ittifakı birliği bozulmadan bugüne kadar girdiği seçimlerde başarıyla yoluna devam etti. Biz de bu yolda Bartın Merkez’de Cumhur ittifakı olarak tek aday çıkardık. Biz AK Parti Bartın Teşkilatı olarak 31 Mart yerel seçimlerinde tüm gücümüzle kendisine destek vereceğiz ve Cumhur İttifakımızın adayı Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu inşallah seçimleri büyük bir farkla kazanarak Bartın Belediye Başkanı olacak. Bartın’ımızın ilçe ve beldeleri için de bugün isimlerini ilan edeceğimiz AK Partili belediye başkan adaylarımızı; hepsi birbirinden değerli, bu işi bilen aday adaylarımızın içerisinden genel merkezimizin büyük bir titizlikle yaptığı değerlendirmeler sonucunda belirledik.  

“Türkiye yüzyılı için şehirleri için AK Belediyecilik’ diyeceğiz”

İnşallah Adaylarımız halkımızın çok büyük oranda teveccühüne mazhar olacak ve Türkiye yüzyılının temellerini attığımız bu günlerde hemşehrilerimizle hep birlikte sandıklarda ‘Türkiye yüzyılı için şehirleri için AK Belediyecilik’ diyeceğiz.  Amasra, Kurucaşile, Ulus ilçelerimiz ile Abdipaşa, Hasankadı, Kozcağız ve Kumluca Beldelerimizde AK Partili adaylarımız büyük bir farkla seçimi kazanacak.

“Bartın’ımız artık çok daha güçlü”

31 Mart’a hemşehrilerimiz sandıkları patlatarak bir kez daha AK Belediyecilik diyecek ve ardından, yenilikçi, öncü, insan temelli şehircilik anlayışı ile şehrimize damgamızı vuracak var gücümüzle hemşehrilerimize hizmet için çalışacağız. Hepimizin tek bir amacı var. Bartın’ı bir adım daha ileriye götürmek. Bartın’ımız artık çok daha güçlü. Bartın’ı çok iyi bilen güçlü bir bakanımız var. Belediyeleri de kazandığımız takdirde Milletvekili, Belediye Başkanı ve Sayın Bakanımız ele ele vererek Bartın’ı hak ettiği yerlere taşıyabiliriz.  Bunun için tüm AK Parti teşkilatımızın önümüzdeki yaklaşık 2 ay boyunca olağanüstü gayret göstererek çalışması gerekiyor. Bu süreçte tüm teşkilatlarımızla Kapı kapı, ev ev, mahalle mahalle, köy köy gezmeli çalmadık kapı, dokunmadık insan bırakmamalıyız.  Unutmayın! Ülkemiz için her seçim önemlidir. Bunun farkında olmamız lazım. İçimizden bir tek kişi bile ihmalkar olursa, nasıl olsa aday çalışıyor deyip rehavet gösterirse inanın kaybeden Türkiye olur. Güzel ülkemizin kaybedecek bir dakikası dahi yok. Onun için teşkilatımıza gönül vermiş, bizimle beraber yol yürümüş dava arkadaşlarımızla hep birlikte aşkla, şevkle, büyük bir inançla çalışarak bu seçimde de Bartın’da tüm ilçe ve beldelerimizde alnımızın akıyla başarılı sonuçlar elde etmeliyiz.”

 Tunç: “Cumhur İttifakı olarak Bartın kazanacak”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesiyle İstanbul'un yaşanabilir hale getirildiğini söyledi. İstanbul'un o dönemden önceki durumundan bahseden Tunç, havası solunamayan bir kentin olduğunu ve gazetelerin promosyon olarak gaz maskesi dağıttığını hatırlattı. AK Parti'nin tek başına iktidara gelmesiyle Türkiye'de yeni bir dönemin başladığını dile getiren Bakan Tunç, her alanda vatandaşın daha güçlü olması için çalıştıklarını, insanı öncelediklerini ve politikaların merkezine hep insanı koyduklarını vurgulayarak AK Parti'nin 21 yılda ülkeyi dünya projeleriyle tanıştırdığını anlattı.

Yerel seçimlerin yaklaştığına işaret eden Bakan Tunç, hükümet ile yerel yönetimin uyumunun önemine de vurgu yaparak konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“31 Mart’ta Bartın’da hep birlikte Cumhur İttifakı olarak daha güçlü kazanacağız ve Bartın kazanacak. Gerek ilçelerimiz için gerekse il merkezimiz için, Bartın’ımız için, Bartın halkı için hayırlı uğurlu olsun. Bu süreçte uzun da bir süreç geçti. Aday adaylarımız vardı, çok çalıştılar. Her biri birbirinden değerli, bu görevlere layık olan arkadaşlarımız, onlara da çok çok teşekkür ediyoruz. Onlar yine bizim ailemizin yine AK Parti'nin Cumhur İttifakı'nın başarısı için çok çalışacaklar. Hep birlikte inşallah belirlenen Genel Merkezimizin Cumhurbaşkanımızın belirlenen adaylarımızın seçilmesi için aday adaylarımızla beraber tüm teşkilatımız, tüm halkımız, hep beraber inşallah çok çalışacağız.

Seçime 51 gün kaldı. 51 gün sonra sandık başına gideceğiz ve inşallah Bartın’da da yerel belediyecilik anlamında öncü olan, marka olan Recep Tayyip Erdoğan belediyeciliğini, gerçek belediyeciliği Bartın’ın tüm beldeleri, ilçe ve il merkeziyle inşallah hayata geçirmiş olacağız. Şimdiden hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Recep Tayyip Erdoğan liderliğinin doğuşu ve AK Parti’nin doğuşu aslında belediyecilikten gelir.

“Recep Tayyip Erdoğan belediyeciliği bütün Anadolu’ya dalga dalga yayıldı”

Cumhuriyet Halk Partisi yönetimindeki İstanbul’un 1994 öncesindeki halini çok iyi biliyoruz. O dönemde biz de İstanbul'da yaşadık. O problemleri halkımızla İstanbul’da hep birlikte yaşadık. Havası solunamayan bir İstanbul vardı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediyesi buydu ve Cumhuriyet Halk Partisi’nden İstanbul Sayın Cumhurbaşkanımız o dönemde 4,5 yıl gibi kısa bir süre içerisinde İstanbul’u yaşanılır hale getirdi. Oradaki başarı İstanbul’daki o Recep Tayyip Erdoğan başarısı, Recep Tayyip Erdoğan belediyeciliği bütün Anadolu’ya dalga dalga yayıldı.

Ve 90’lı yılların parlamenter sisteminin yol açtığı krizler sonrasında milletimiz ‘İstanbul'da bu başarıyı gösteren, Türkiye'nin yönetimini devralırsa Türkiye'nin problemlerini çözer’ dedi. Parti kuruldu 14 ay gibi kısa bir süre içerisinde AK Parti, tek başına iktidara geldi. Bütün koalisyon partileri barajın altında kaldı ve Türkiye’de yeni bir dönem başladı. 21 yıl geçti ve bu 21 yıllık süre içerisinde milletimizin bütün sorunlarına el attık ve çözmeye çalıştık. Türkiye’yi üç kat, dört kat büyüttük.

“İnsanı önceledik”

21 yılda Türkiye’nin her yerine 81 vilayetinden en ücra köyümüze kadar hizmet getirdik. KÖYDES projeleriyle köylerimizi, beldelerimizi, şehirlerimizi daha iyi hale getirdik. Her alanda vatandaşımızın daha güçlü olması için çalıştık. İnsanı önceledik. Politikalarımızın merkezine hep insanı koyduk. ‘Önce insan’ dedik. ‘İnsan güçlü olacak ki aile güçlü olsun’ dedik. İnsanımızı sosyal politikalardan kültüre, eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe varıncaya kadar her alanda güçlendirmek için çalıştık ve aileyi güçlendirdik. Aileyi koruyan adımları atmaya devam ettik. ‘Aile güçlü olacak ki toplum güçlü olsun’ dedik ve 21 yılda ülkemizi dünya projeleriyle tanıştırdık. Enerjide bağımsızlığımızı ilan etmek üzere doğal gazından nükleer santraline kadar adımlar attık. Savunma sanayinde hep dışa bağımlı olan Türkiye, bugün yüzde 80 yerlilik oranını yakaladı. Eğitimde okullaşma oranları, kadınlarımızın iş gücüne katılması, organize sanayi bölgelerinin fabrikalarla doldurulması, her ile üniversite, Bartın’da da yine üniversitenin kurulması, barajlar, hızlı trenler, tüneller…

İşte bu nedenle de milletimiz önüne konulan 17 sandıkta da tercihini Recep Tayyip Erdoğan'dan, AK Parti'den, Cumhur İttifakı'ndan yana kullanıyor. Tabii Türkiye'nin ilerlemesini, gelişmesini, kalkınmasını sağlamak için biz de hiç boş durmadık.

Gezi olayları, 17-25 Aralık yargı ve emniyet darbe girişimi ve 15 Temmuz hain FETÖ kalkışmasıyla karşı karşıya kaldık. Ülkeyi bir kaosa sürüklemeye çalıştılar. Tüm bunları milletimizin desteğiyle atlattık ve demokrasinin standardını yükselmesi için büyük eforlar yaptık. Anayasamızda önemli değişiklikler gerçekleştirdik. Kadın haklarını güçlendirdik. Çocukların korunmasıyla ilgili düzenleme yaparak anayasal güvenceye kavuşturduk. Temel hak ve özgürlüklerin alanını genişlettik. Hak arama yollarını artırdık. Bireysel başvuru yolu, Kamu Denetçiliğinin kurulması, bilgi edinme hakkı gibi çok önemli anayasal güvenceleri de milletimizin desteğiyle sağladık. Askeri yargıyı kaldırdık, sivillerin askeri yargıda yargılandığı dönemleri yaşadı bu ülkede. Darbeciler yargılanamaz diye bir madde vardı anayasada. Milletimizin desteğiyle kaldırdık. Sıkı yönetim ilan ettirilemez diye bir madde vardı bunları kaldırdık. Anayasa Mahkemesinin yapısını, Yüksek Askeri Şura'nın yapısını, Milli Güvenlik Kurulu'nun yapısını daha demokratik hale getirdik. Demokratik hukuk devleti ilkesini güçlendirdik.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle Türkiye’de yeni bir dönemi başlattık. Halkın doğrudan doğruya yürütmeyi belirlediği, demokrasiyi ve cumhuriyeti güçlendiren hükümet sistemine adım attık. İlk dönemini geride bıraktık, şimdi ikinci dönemini yaşıyoruz. Ve hedefimiz yeni, katılımcı, demokratik, sivil bir Anayasayı yaparak inşallah Türkiye Yüzyılına başlamaktır. Bunun için Meclis parlamentosunda inşallah bir uzlaşma sağlanır ve sayesinde de milletimize olan borcumuzu yerine getirmiş oluruz.

Merkez-yerel yönetim uyumu…

Önümüzde 51 gün gibi kısa bir süre var. Yerel seçimlerle belediye başkanlarımızı belirleyeceğiz. Beldelerimizde, ilçelerimizde, il merkezlerinde, büyük şehirlerde, belediye başkanları seçilecek ve köylerimizde, mahallelerimizde muhtarlarımız seçilecek. Halka en yakın hizmet birimleri, özellikle gerek muhtarlarımızın, gerek belediye başkanlarımızın uyumlu çalışması, hükümetle uyumlu çalışması konusunu söylediğimizde maalesef bunu bazı yerlere çekmeye çalıştılar. İşte ‘muhalefet belediyelerine yardım etmeyecek misiniz? Siz bunu mu söylüyorsunuz’ diyorlar. Tamamen bir çarpıtmadan ibaret bu. Bütün belediyelere eşit oranda paylarını veriyoruz. Nüfusa göre ve oranın çok ekonomik durumuna hesaplanan bir kriter var ve ona göre bütün belediyelere merkezi hükümetten pay ediyor ve en büyük payda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir alıyor. Dolayısıyla nüfusa göre verilen bir ödenek var. Ama bunun yanı sıra Belediye Başkanlarımız, özellikle hükümet ve iktidarla uyumlu çalışan belediye başkanları ise sürekli proje üreterek o projelerin hayata geçmesi için belediye bütçesinin dışında da şehrin diğer hükümet yatırımlarını ilgilendiren konularda da hep istişare halinde o şehirler için büyük avantaj oluyor. Anadolu'nun değişik yerlerini geziyorsunuz. Ve bunu da gözlemliyorsunuz. Evet diyorsunuz. Burada Recep Tayyip Erdoğan'la uyumlu çalışan bir belediye başkanı var. İşte bu uyum sayesinde o planla, projeler hayata geçiriliyor. O nedenle uyumun çok önemi var.

“Bartın’ın seçimlerde dereceye girmesini sağlayacağız”

Bartın’da da inşallah Cumhur İttifakı'yla il merkezimizde, ilçelerimizin tamamında ve beldelerimizde bu uyumu bu şekilde inşallah sağlamış olacağız. Ve Bartın kazanacak, ilçelerimiz, beldelerimiz kazanacak. Memleketimizin her köşesi güzel ama bizim memleketimiz bize daha güzel geliyor. Dışarıdan gelenler de bunu inkar etmiyorlar. Tabii Bartın bizim yaşadığımız yer olması itibariyle biraz daha güzel geliyor ama gerçekten bu abartı da değil.

İnşallah dünyanın gözbebeği Amasra’mıza yakışır bir belediyecilik anlayışını, gerçek belediyeciliği inşallah hemşehrilerimiz getirecekler. Biz buna inanıyoruz. Kurucaşile’de AK Parti'nin ışığının yanması bile oradaki hizmetlerin daha hızlı yürümesini sağlıyor. Yine doğa harikası, doğa kenti Ulus’umuz…Ulus’umuzu daha da güzel hale getirdik. Beldelerimizde her biri duayen tecrübeli ve tecrübeli başkanlarımız var. Onların değer kattığı eserler var. Bunların kesintiye uğramaması için inşallah elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Yeni seçilecek olan başkanlarımızla hep beraber el ele, kol kola buraları daha yaşanır hale getirmenin gayreti içerisinde olacağız. Ve il merkezimizde de çok güçlü bir şekilde inşallah Belediye Başkanımızı, Cumhur İttifakı’nın ortak adayı olarak çok güçlü bir tabloyu ortaya çıkaracağız. Ve Bartın’ın yerel seçimlerde Türkiye genelinde oylarını çok daha yükseğe taşımış, hatta dereceye girmiş bir il olarak en ön planda görülmesini sağlayacağız.

“Gerçek belediyeciliği uygulayacağız”

Gerçek belediyeciliği uygulayacağız. Gerçek işte Recep Tayyip Erdoğan belediyeliğidir. Anlatmaya gerek yok. AK Parti'nin kurulmasını sağlayan belediyeciliktir. Gerçek belediyecilik, adaletli belediyeciliktir. Herkese hizmet götüren belediyeciliktir. Ayrılık yapmayan belediyecilik, gerçek belediyecilik, kalkınmacı bir belediyeciliktir. Sürekli yatırım üstüne yatırım üstüne şehrimizin güzelleşmesini sağlayan belediyeciliktir. Vizyoner belediyeciliktir. İşte herkese kapısı açık olan belediyecilik, erişilebilir belediyeciliktir. İnşallah bunu hep beraber sağlayacağız.

Tabii ki önümüzde 5 yıllık bir yerel yönetim ve 4,5 yıllık hükümet çalışması olacak. Yine bu süre içerisinde Türkiye vizyonunun inşaat süreci içerisinde şehirlerimizi imar etmeye, kalkındırmaya devam edeceğiz. Tabii ki birinci önceliğimiz depremde yıkılan şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmak. Bartın da deprem bölgesi yani ayrı bir fay hattı var. 1968 depremini büyüklerimiz anlatırdı. Amasra merkezli meydana gelen depremde can kayıpları olmuştur. O nedenle tüm ilçelerimizde beldelerimizde, il merkezinde bu konuda afetlere dirençli şehirlerimizi oluşturmamız lazım.

Yine insanlığı güçlendirmeye, aileyi, toplumu güçlendirmeye, bu politikalara önem vermeye devam edeceğiz. İstikrarlı hamleleriyle ülkemizi geliştirmeye, kalkındırmaya, büyütmeye, milletimizin alım gücünü, refahını arttırmaya devam edeceğiz. Dünyada hakkı, adaleti savunmaya devam edeceğiz. Dünyanın neresinde bir mazlum varsa onların hakkını korumak için hakkaniyeti savunmaya, adaleti savunmaya ‘dünya 5’ten büyüktür’ demeye devam edeceğiz ve Türkiye eksenini oluşturmaya devam edeceğiz. Türkiye’yi terörden arınmış çocuklarımızın korunduğu, kadınlarımızın güçlendiği ve her türlü tehlikeden uzak, huzurlu bir geleceğe inşallah kavuşturmanın gayreti içerisinde olacağız. Tekrar 31 Mart seçimlerinin Bartın’ımız için, ilçelerimiz, beldelerimiz, köylerimiz için hayırlı uğurlu olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Adaylarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Aday adaylarımızla da beraber inşallah seçim süreci içerisinde hep birlikte çalışarak Bartın’ın kazanması için el birliği yapacağız.”

Karaaslan: “Büyük coşkuyu paylaşıyoruz”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan da önemli mesajlar verdiği konuşmasında şunları kaydetti:

“Bartın'da kendimizi evimizde hissettik. Geceyi burada geçirdik. Ve sayın bakanımızın da teşrifleriyle birlikte bugün çok güzel bir programı inşallah ev sahipliği yapacağız. Hayırlı uğurlu olsun diyerek başlamak istiyorum. Çok güzel günler olsun. Sayın Bakanım siz az önce aslında ömrümüzün bir kısma sığdırdınız. Bu yaşınıza kadar sığdırdığınız o büyük değişimi anlattınız. Bazen bilmeyen biri dese belki herhalde yüzyıllar içinde falan oldu bu değişim ama öyle değil. Gençlik yılları, üniversite yılları ve sayın bakanımızın hepimizin aslında bu yaşlara kadar gelmiş süreçte Türkiye'de yaşanan o büyük değişim. Ve siz bir referans noktasına işaret ettiniz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasıyla başlayan sürece evet. Aslında o sürecin tıpkı her seçimde olduğu gibi tıpkı her dönemin olduğu gibi, tıpkı her tarihi eşiğin olduğu gibi o dönemin de bir adı var. 94 yılı. Ve bunu aslına bakarsanız bugün bizlerin belediyecilik tecrübesi başta olmak üzere birbirimize olan tutkumuzu, çalışma azmimizi, gece gündüz yorulmak nedir bilmeksizin, bakanımızla ben de iki örnek kürsüye çıkar yorulmak nedir bilmiyoruz çünkü orada teşkilat mensuplarımızla bir araya geliyoruz. Büyük coşkuyu paylaşıyoruz. Ve işte o disiplini bize sağlayan, bize aşılayan Sayın Cumhurbaşkanımızın belediye başkanı olduğu dönemin adı.

“Kolları sıvayarak,  yapılamaz denilenleri yaparak…”

İstanbul'u hayal edin. Medeniyetler eşiği İstanbul. Dünyanın göz bebeği İstanbul. İşte daha önce söylediğimiz Amasra için Çeşm-i İstanbul diyebiliriz. Yani göz bebeği, dünya, cihanın göz bebeği belki İstanbul. Suları olmayan olsa da kirli akan bir İstanbul.  Havasından nefes alınamayan bir İstanbul. Medeniyetin emanetine sahip çıkamayan yöneticilerin yönettiği İstanbul. Ve o İstanbul'dan görevi devralarak, kolları sıvayarak,  yapılamaz denilenleri yaparak, başaramazsın denilenleri başararak. İmkânsız denilenleri kolay kılarak yola çıkan, adım atan beton dökül, başka türlü kurtulmaz bu Haliç denilen zihniyete inat Haliç’i eski günlerine döndüren, İstanbul'un çevreyle ilgili sorunlarını ortadan kaldıran, hayatı daha yaşanabilir kılan, ihtiyaç sahiplerine uzanan elleriyle birlikte belediyeciliğin ne demek olduğunu Türkiye'ye gösteren, Sayın Cumhurbaşkanımızı buradan bir kez daha alkışlıyorum.

“AK Partimiz, cumhur ittifakımızın tekrar zaferiyle sonuçlandı”

Hep devam ettik. Ardından partimizin kuruluşuyla birlikte bu kez bütün Türkiye'ye yayılan bir siyasi anlayışı değil. Türkiye'de öyle reformlar gerçekleşti ki biz onların adına sessiz devrimler dedik. Adaletten eğitime kadar Türkiye'de hayal edilenlerin hatta hayal bile edilemeyenlerin gerçek olduğu bir kalkınma dönemi yaşadık. Hayatımızda hangimizin hayatında neler değişmedi ki. Bugün şöyle bir şey yeni yıllar baksak hakikaten o büyük değişimi en çok da ailenizi kendi evinizde görmeniz mümkün. Ama bununla da yetinmedik Sayın Cumhurbaşkanımız ve Türkiye için yeni hedefler formu devam etti. Bu arada çok önemli hadiseler de yaşadık. Yol kazaları geçirdik. Büyük tehditlerle karşı karşıya geldik. İçeride ve dışarıda nice hadiseler geçti. İşte 15 Temmuz onlardan biriydi. Ve 15 Temmuz'da meydanlarda kurulan bir ittifakın adı oldu Cumhur ittifakı. Omuz omuza bir duruş oldu. Sayın Devlet Bahçeli'yle Sayın Cumhurbaşkanımızın birlikte dimdik, önce devlet, önce millet, önce bayrak. Ve dolayısıyla kadrolarımız, bütün parti teşkilatlarımız bir oldu, birlik oldu. Ve birlikte işte bütün bu zorluklarıyla ama aynı zamanda o geleceğimizi umut vadeden ışıltısıyla birlikte bu yolda yürümeye devam ediyoruz. Her dönemin bir ruhu, her seçimin aslında onu anlamlı kılan bir tarafı vardır. Tabii 14 Mayıs, 28 Mayıs seçimleriyle birlikte Türkiye'de Allah'a hamdolsun millet için olan millete hizmet içinde yola çıkan AK Partimiz, cumhur ittifakımızın tekrar zaferiyle sonuçlandı ve Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında Meclis’te de çoğunluğu elde ederek yoluna devam ediyoruz.

“Bu güçlü hedeflere şehirlerimiz güçlenmeden ulaşamayız”

Ama bir şey daha oldu 14 Mayıs, 28 Mayıs’ta. Türkiye Yüzyılının kapıları açıldı. 2011 tarihinde hedef olarak koyduğumuz 2023’e yani cumhuriyetimizin kuruluşu yüzüncü yılına ulaşmanın gururunu yaşarken bununla yetinmedik. Çünkü biz Recep Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşlarıyız. O da şudur ki Türkiye Yüzyılına girdik hep birlikte kapıları sonuna kadar açıldı. Ve az önce söylediği bütün alanlarda daha ileri hedeflerle yol yürümeye devam ediyoruz. Peki, bu seçimde bunun ne alakası var diye sorarsanız biz Türkiye'den koyduğumuz bu güçlü hedeflere şehirlerimiz güçlenmeden ulaşamayız. Biz her şeyimiz kendi hedeflerini koymadan ve o hedeflere ulaşmadan bu noktalara ulaşamayız. Bugün Bartın'da az önce Sayın Bakanımızın değerli il başkanımızın bahsettiği sayın milletvekilimizin altını çizdiği o yüksek hedeflere ulaşmak Türkiye'nin gücüne güç katacak bu seçimde yine çok önemli. Çünkü daha güçlü olmak zorundayız. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu coğrafyada özellikler yüzyıllardır devam etmekte. Ve Türkiye olarak bizler bugün sadece kendi coğrafyamızda ya da sınırlarımız içinde değil binlerce kilometre ötede Türkiye'nin milli değerlerini ama elini semaya açtığında Rabbime ettiği duanın içinde Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan olacak.

“ Bartın'da sefer başlamıştır”

biz neden bugün daha güçlü olmak zorundayız? Çünkü az önce söylediğim gibi şehitlerimizin bize emaneti olan bu vatan topraklarını korumak.  biz neden yerel seçimlerde bu meselelerin altını çiziyoruz? Çünkü belediye başkanı olan kişi şehri benimdir. Yani kendinden emin olun kişidir. Yani az önce söylediğim gibi eğer biz halka hizmet Hakk'a hizmet yola devam ediyorsak ki öyle cumhurbaşkanımızdan öyle öğrendik. İşte o emaneti alacak ve daha ileriye, daha yükseğe taşıyacak kişidir. Şehrin emanetini almak kolay bir iş değildir elbette. Kolay bir sorumluluk ama ben inanıyorum ki Türkiye'nin dört bir yanında illerinizde, ilçelerimizde, şehirlerimizdeki bütün belediye başkan adaylarımız o emaneti alacak ve en yükseğe taşıyacak niteliktedir. Bütün adaylarımız. Ve inşallah bizler tabii bütün bunların yanında parti teşkilatları olarak çok çalışmak durumundayız. Bugün itibariyle Bartın'da sefer başlamıştır. Zafer yakındır inşallah.

“1 Nisan sabahı yeni bir Türkiye'ye daha uyanacağız”

Ve burada ben inşallah Sayın Cumhurbaşkanımıza Türkiye'nin dört bir yanından alacağımız seçim zaferleriyle bakanımız değindiler ben tekrar geçmeyeceğim üzerinden ama İstanbul'da, Ankara'da, Antalya'da, Türkiye'nin dört bir yanında gerçekten AK Parti belediyeciliğinin 1994’te Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir belediye başkanı olmasıyla başlayan sürecin 30 yılının sonunda gelmiş olduğumuz nokta itibariyle yepyeni bir zaferle taçlanacağına ve inanıyorum ki bu seferin Türkiye'nin gelişmesi, Türkiye Yüzyılının mimarları olan bizlerin altına imzası atacak yepyeni bir başarıya dönüşeceğine ve bu salonda olan bu küçük yavruların, çocuklarımızın ve onların çocuklarının geleceğine çok büyük katkıları olacak. AK Parti belediyeciliğinde gerçek belediyecilikle tanışmış şehirlerimizde. Bugün biz artık hava kirliliğini konuşmuyoruz. Denizlerimizin kirliliğini konuşmuyoruz. Bugün ilk yola çıktığımız tanımladığımız gibi yaşanabilir şehirler hedefiyle tanımlamıyoruz. Ama bugün diyoruz ki yaşatan şehirler olsun. Nesiller yetiştiren şehirler olsun. Bugün şehirlerimiz mimarisiyle özgün ve eşsiz olsun. Bugün şehirlerimiz açık kullanımlarıyla değerli olsun. Bugün şehirlerimiz üretim kapasitesini çoğaltan, yükselten şehir ekonomisi merkezini alan ciddi anlamda gelecek bu anlamda vadeden şehirler olsun. Bugün şehirlerimiz bir çocuk doğduysa büyüdüyse o şehirde okusun o şehirde evlensin, o şehirde ailesini kursun ve o şehirde yaşasın. Ve biz Anadolu'nun coğrafyamızın bize sunduğu bütün zenginlikleri muhafaza ederek ama aynı zamanda geliştirip geleceğe taşıyacak kadrolarımızla birlikte inşallah bu seçimde de 1 Nisan sabahı, 31 Mart akşamına kadar gece gündüz çalışmak suretiyle 1 Nisan sabahı bambaşka daha ileri daha güçlü daha bütün alanlarda şehirlerimizin güçlendiği bir tabloyla inşallah yeni bir Türkiye'ye daha uyanacağız diyorum. Ve ben bu duygu ve düşüncelerle sizleri çok bekletmek istemiyorum. Bunu hakikaten özel ve önemli bir gün. Sayın Bakanım biraz ipuçları verdi ama dilerseniz şimdi hep birlikte adaylarımızın tanıtımına geçelim. Ben bir kez daha bu salonu coşkunuzla doldurduğunuz için, emeğiniz için, alın teriniz için, gece gündüz demeden verdiğiniz mücadele için ve tüm bu başarıların altında imzası olan Recep Tayyip Erdoğan'ın sadece arkasında değil yanında omuz omuza yürüyen yol arkadaşlarımız için hepinize gönülden  teşekkür ediyorum.”

İşte ilçe ve beldelerin adayları!

Konuşmaların ardından merakla beklenen isimler kamuoyuna açıklandı. AK Parti’nin Amasra Belediye Başkan Adayı Ahmet Reis, Kurucaşile Belediye Başkan Adayı Hulusi Sayın, Ulus Belediye Başkan Adayı Hasan Hüseyin Uzun, Hasankadı Belediye Başkan Adayı Süleyman Özgün, Kozcağız Belediye Başkan Adayı Mustafa Karaman, Abdipaşa Belediye Başkan Adayı Yaşar Dönmez, Kumluca Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozkurt oldu.