7 İLDE SELİN BİLANÇOSU 4.2 MİLYAR TL

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bartın Valiliğinde 26 ve 29 Haziran tarihleri arasında Bartın başta olmak üzere 7 ilde yaşanan sel ve su baskınlarıyla ilgili değerlendirme toplantısı yaptı. Bartın Valisi Nurtaç Arslan ve AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlarının bulunduğu toplantı sonrasında Bakan Soylu 7 ildeki sel ve su baskınlarının bilançosunu da açıkladı.

Her konu değerlendirildi

Toplantıda İller Bankasına kadar bütün kurum ve kuruluşlarla birlikte her konunun teker teker değerlendirilip ele alındığını ifade eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu şöyle konuştu:

“Bartın, Kastamonu, Düzce, Bolu, Karabük, Sinop ve Sakarya’da gerçekleşen aşırı yağışlardan kaynaklanan sel afeti ve su taşkınlarıyla son durumu değerlendirdik. Bugün (cumartesi günü) hem Kastamonu’da hem de Bartın’da çeşitli çalışmalarımız oldu. Özellikle Bartın’daki kurum ve kuruluşlarımızla hep birlikte Bartın ölçeğinde neler yapabileceğimizi ve neler yapmamız geldiğini, önceliklerimizin neler olduğunu hem milletvekillerimiz hem valimiz hem de bütün arkadaşlarımızla hep birlikte İller Bankasına kadar değerlendirmiş olduk. Önceliklerimizi belirledik ve bundan sonra atacağımız adımlar konusunda da hep birlikte de bir teşekkül ortaya koyduk ve atacağımız adımları kararlaştırmaya çalıştık.

Düzce ve Kastamonu’da kayıplar aranıyor

26 ve 29 Haziran tarihleri arasına gerçekleşen sel baskını ve su taşkınlarında 2 kaybımız var. Bunların birisi Düzce’de. Yaklaşık 250 arama-kurtarma aracıyla birlikte toplam 330 personelle orada arama kurtarma çalışmaları ve kayıp bulma çalışmaları devam ediyor. Kastamonu-Küre’deyse 130 personelle arama kurtarma aracı ve toplam 230 personelle birlikte bu çalışmalar devam ediyor. İnşallah en kısa zamanda da ailelerine bir haber verebilmeyi Cenab-ı Allah nasip eder.

Selde 2 bin 786 kişi tahliye edildi

Bu sel afeti dolayısıyla yaklaşık 2 bin 786 kişinin tahliyesi gerçekleşmişti. Acil yıkık veya yıkılması gerekenlerin dışında hemen hepsi tekrar yerlerine geri döndü diyebiliriz. Ama gerek yıkık, gerekse ağır hasarlı, acil olarak nitelendirdiğimiz konutlara elbette ki dönebilmek mümkün değil. Onlarla ilgili yer sağlama gerçekleşecektir.

8 bin 193 personel ve bin 220 araç görev yapıyor

Şuana kadar Batı Karadeniz’de yaşanan sel afetinde 8 bin 193 personel çalışmalara devam ediyor. 2 bin 220 araç görev yapıyor. Bu rakamın içinde ilin yerel kendi araçları ve Türkiye’nin birçok ilindeki kurum kuruluşlarından gelen araçlarda var. Bu araçların hemen hepsi şuanda çalışmalarına devam ediyor. Sürekli olarak 6 helikopter çalıştı. İnsansız keşif uçağı da görev yaptı.

Bölgeye toplam 56 milyon 863 bin TL gönderildi

Şuana kadar toplam 56 milyon 863 bin TL nakit olarak bölgeye gönderildi. Evi su basan vatandaşlarımıza herhangi bir hasar tespiti yapmadan 3 bin TL, yine herhangi bir hasar tespiti yapmadan iş yerini su basan vatandaşlarımıza da 5 bin TL verildi.

80 köprü ve 391 menfez zarar gördü

Karayollarında 128 kilometrelik bir yol ağı bozuldu veya tamamen hasarlandı. İl Özel İdarelerine bağlı olan 566 kilometrelik yol ağı bozuldu ya da hasarlandı. Yaklaşık 80 köprü ve 391 menfez zarar gördü. Şuana kadar hesaplayabildiğimiz bin 80 konut, 516 iş yeri ve 35’te araçta zarar tespiti yapıldı. Ama hala hasar ve zarar tespitlerimiz devam etmektedir.

Selin toplam maliyeti 4.2 milyar TL

Bu selin şuana kadar yaptığımız hesaplamalar çerçevesinde maliyeti 4.2 milyar TL’dir. Yine önemli bir maliyetle karşılaştığımızı ifade etmek isterim. Bunlar ilgili kurum ve kuruşlarımızın kendileri oluşturduğu çalışmalar elbette ki bunun dışında. Bunun için bu maliyetin biraz daha artabileceğini değerlendirebiliyoruz.

Bartın’da 3 baraj 100 milyon ton su tuttu

Öncelikle bütün kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyoruz. Afetlerle ilgili daha önce aldığımız tedbirler, daha önce aldığımız yatırımlar, metrekareye 300 kilogramın üzerinde düşen bir yağmurla daha büyük bir felaketle karşı karşıya kalabilirdik ama gerek afet öncesi yapılan hazırlıklar bunu önledi. Bartın’dan örnek verecek olursak 3 baraj ki bir tanesi daha faaliyete geçmemesine rağmen 100 milyon ton su tuttu.

“Cumhurbaşkanımıza sürekli bilgi arz ettik”

Daha önce aldığımız tedbirlerin ne kadar mühim olduğunu ve bunları kesintisiz sürdürmek zorunda olduğumuzu bir kere daha gördük. Çünkü bu yağmurlar, 11 Ağustos’tan daha fazla daha kısa zaman ağırlığında yaşandı. Sayın Cumhurbaşkanımıza ben ve diğer bakan arkadaşlarımız sürekli bilgi arz ettik. Talimatlarını aldık.

“Bu araçlar bizim şahsi malımız değil”

Dönem dönem bu tip afetlerde şu tip tartışmalar oluyor; “Biz buraya araç gönderdik, aracımızı durduruyorlar. Çalıştırmıyorlar.” Şunu ifade edeyim AFAD, afette bütün kamu araçlarını seferber etti. Bu araçların hiçbirisini biz cebimizden ödeyerek almıyoruz. Bazı belediyeler aracını gönderiyor ve sesini çıkarmıyor. Bunu insanlık ve komşuluk ve bir kamu yararı olarak değerlendiriyor ki kamu yararıdır. Bu araçlar bizim şahsi malımız değil. Bu araçlar milletin milli malı.

“Afet zamanında kamunun bütün araçları AFAD’ındır”

Afet zamanında kamunun bütün araçları AFAD’ındır. AFAD grubunundur. Ve istediği özel teşebbüs araçlarını alabilme kabiliyetine kanunen hakkı söz konusudur. Bunun için milletin vergileriyle alınmış bu araçlarla ilgili “Bartın’a geldi. Bekletildi.” Gibi çalışanların da moralini bozabilecek, bütünlüğü bozabilecek bir değerlendirmeyi sadece ve sadece küçük işlerle meşgul olmak olarak görüyoruz.

“Görevimizi yapmaya da devam edeceğiz”

Buna bakmayız ama kamuoyunu aydınlatmak gibi bir vazifemizde söz konusudur. Arkadaşlarım burada yoğun bir çalışma ortaya koydu. Elbette ki görevimizi yapacağız, yapmaya da devam edeceğiz. Türkiye’nin neresinden gelirse gelsin, hangi kurumdan gelirse gelsin herkesin başımızın üzerinde yeri var. Herkesi sevk etmekle görevliyiz. Eksik yaptığımız bir şey varsa da o eksikliğin maliyetini de üzerimize almayı kabul ediyoruz.

“Afet zamanlarında bu tip değerlendirmeler yapmak makul değil”

Özelikle afet zamanlarında bu tip değerlendirmeler yapmanın çok makul olmadığını bir kez daha altını çizmek istiyorum. Allah bu tip afetlerle karşı karşıya bırakmasın. Ancak Türkiye’nin afet bölgesi olduğu unutulmamalıdır. Afetle mücadele sadece kamunun işi değildir. Afetle mücadele topyekun milletimizin bir sorumluluk olarak üstlenmesi gereken bir anlayıştır.

“Marmaris’teki afeti bir vatandaş çıkardı”

Marmaris’teki afeti bir vatandaş çıkardı. Ahmet’te ya da Mehmet’e kızdı. Alkollüydü ya da değildi. Gel gelelim orada ateşi yaktı, günlerce hepimizin korku dolu zamanlar geçirmemize, endişe içinde olmamıza, sonucunu kestiremediğimiz bir yangınla bizi karşı karşıya bıraktı. Bunların üzerinden çok daha iyi bir şekilde gelebilecek bir anlayışı gerçekleştireceğimize inanıyoruz.

“Geçmiş olsun”

Literatürde afetler bütün dünya için yenilemek için de önemli bir adımdır. Her afet kendine ait yeni bir tedbir almayı zorunlu hale getirir. Bunun için burada daha önce aldığımız tedbirlere ek yeni tedbirler almamız hususu da ayrı bir bahir konusuydu. Biz de her birini teker teker değerlendirdik. Tekrar Bartın, Kastamonu, Düzce, Bolu, Karabük, Sinop ve Sakarya’mıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Allah bir daha karşı karşıya bırakmasın.”