33 yıl sonra gelen mutluluk

Çocuk yaşta kaçarak evlenen 47 yaşındaki Elmas Durukan, 33 yıl sonra gelinlik giymenin mutluluğunu yaşadı. Katıldığı giyim kursunda yıllar önce giyemediği beyaz gelinliğini diken Durukan, Bartın Halk Eğitim Merkezi'nin yıl sonu etkinliklerinde herkesin içini ısıtan bir yaşam öyküsü ile akıllara kazındı. Beyaz gelinliği katıldığı kursta edindiği beceriler ile 20 günde diken Elmas Durukan'ın ilk işi, gelinlikli fotoğrafını Macaristan'da çalışan eşi Bayram'a göndermek oldu. Bartın Halk Eğitim Merkezi, hareketli geçen bir dönemin ardından çeşitli etkinliklerle sezonu tamamladı.

33 yıl sonra gelen mutluluk

Kendi diktiği gelinliği giydi!

 

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

Halk Üniversitesi’nin yüzlerce kursiyerinden biri olan 47 yaşındaki Elmas Durukan’ı 33 yıllık hayallerine kavuşturan da bu etkinlikler oldu.

 

Aslen Samsun Bafralı olan Elmas Durukan, kızının eğitimi için geçen yıl Bartın’a taşındı. Durukan, burada zamanını değerlendirmek, bir şeyler üretmek ve öğrenmek amacıyla Halk Eğitim Merkezi’nin giyim kursuna katıldı.

Çatmaca’daki Yaşam Merkezi’nde renkli bir dönem geçiren kursiyerler, yıl sonu etkinliği kapsamında ise kendi aralarında bir defile tertipledi.

 

Diktiği gelinlikle podyumda gururla yürüdü

 

14 yaşında sevdiğine kaçarak dünya evine giren Elmas Durukan için bu defile de gençlik yıllarından bu yana hayallerini süsleyen beyaz gelinliği giymek için eşsiz bir fırsat oldu.

Beyaz gelinliği ile podyumda ağır ağır yürüyen Durukan, defileyi izleyenlerden büyük beğeni ve alkış alırken gelin çiçeğini fırlatmayı da ihmal etmedi.

Defilenin ardından ilk işi, beyaz gelinlikle çektirdiği fotoğrafını Macaristan’da çalışan kocası Bayram Durukan’a göndermek olan Elmas Durukan, “Beyaz kelebeğim” yanıtını alınca mutluluğu katlandı.

Durukan, 33 yıl sonra hayalini kurduğu beyaz gelinliği ile kendisine bu heyecanı yaşama fırsatı tanıyan Kurs eğitmeni Gürcan Öztürk’e de teşekkür etti.

 

“Düğünümüz olamadı, beyaz gelinliği hiç giyemedim”

 

47 yaşındaki Elmas Durukan, defile sonrasında duygularını şöyle paylaştı:

“14 yaşımda karşı komşum Bayram’la birbirimize aşık olduk. Takvim yaprakları 1991’i gösteriyordu. Aslında her şey yolunda gözüyordu, ailelerimiz bize nişan yapacaktı.

Ancak gündüz Bayram’a bir dedikodu ulaşmış, ‘Elmas’ı başkasına verecekler’ demişler. Akşam odama bir kibrit kutusu düştü. İçinde şöyle yazıyordu: Hava nasıl oralarda üşüyor musun? Yarın akşam benimle kaçıyor musun?

Aramızdaki tek konuşma bu oldu. Yanıma sadece nüfus cüzdanımı alarak ev terliklerimle evden çıktım. Kaçtık… Ailelerimiz bu duruma ilk başta öfkelense de kısa süre içinde anlayışla karşıladı. Ancak bir düğünümüz olamadı. Beyaz gelinliği hiç giyemedim.

Bayram’la mutlu bir evliliğimiz oldu. İkisi erkek üç çocuğumuz var. Bayram’a 25’inci yılımızda gelinlik giyip bir fotoğraf çektirme isteğimi ilettim. Ancak ister hayatın koşuşturmacası deyin, ister ihmal… Yine olmadı.

 

Heyecandan düşüp bayılacaktım

 

Halk Eğitim kursunda bunları anlatınca tüm arkadaşlar bana büyük destek verdi. Kursta edindiğim becerilerle gelinliğimi kendim dikecektim. Ancak gelinlik dikmek öyle kolay bir iş değildi.

Defileye 20 gün kala gittik tülleri aldık. Saten, süsleme gereçleri, çiçeği derken çok koşturduk. Ve ortaya harika bir gelinlik çıktı.

Yıl sonu defilesi kendi aramızda olacaktı. Ancak salon çok kalabalıktı. Podyumda yürürken heyecandan neredeyse düşüp bayılacaktım. Ancak salondan yükselen alkışlar bana cesaret verdi. Çok mutlu oldum. Desteği ve emekleri için başta kurs Hocama, arkadaşlarıma ve Bartın Halk Eğitim Merkezi’ne sonsuz teşekkürler.”