15 Temmuz'u unutmadılar!
FETÖ terör örgütünce gerçekleştirilen 15 Temmuz hain darbe girişiminin 3. Yılı dolayısıyla Bartın'da düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Etkinliklerinde Bartın halkı darbe girişiminin üstünden 3 yıl geçmesine rağmen demokrasi şehitlerini unutmayarak bir kez daha andı. Bartın Valiliği önünden başlayıp Belediye Kapalı Otoparkta sona eren yürüyüşe ve demokrasi nöbetine katılan vatandaşlar darbecileri bir kez daha lanetlerken demokrasi şehitleri başta olmak üzere tüm şehitler için dualar etti. İl protokolü de vatandaşlarla birlikte bir kez daha demokrasi ve vatan için nöbet tuttu.
FETÖ terör örgütünce gerçekleştirilen 15 Temmuz hain darbe girişiminin 3. Yılı dolayısıyla Bartın’da düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Etkinliklerinde Bartın halkı darbe girişiminin üstünden 3 yıl geçmesine rağmen demokrasi şehitlerini unutmayarak bir kez daha andı. Vatandaşlar ilk olarak Bartın Valiliği önünden başlayan Milli Birlik Yürüyüşe katılırken yürüyüşte Bartın Valisi Sinan Güner, Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç da başta olmak üzere diğer protokol üyeleri ve daire amirleri de yer aldı. Vatandaşlar ellerinde Türk Bayraklarıyla Belediye Kapalı Otoparkına kadar yürürken bu yıl ki 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Etkinlikleri havalın yağmurlu olması dolayısıyla Cumhuriyet Meydanında değil, Kapalı Otoparkta yapıldı.
Birlik ve beraberlik duygusu son noktaya kadar yaşandı
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan etkinliklerde demokrasi şehitleri ve tüm şehitler için Kuran-ı Kerim tilaveti yapılarak dualar edildi. Vatandaşlar mehteran takımının çaldığı marşlarla milli birlik ve beraberlik duygusunu en son noktalara kadar yaşarken her yıl olduğu gibi bu yıl da Geriş Özel Harekat alandaki yerini aldı. Geriş Özel Harekat alana ellerinde Türk Bayrakları ve tekbir sesleriyle gelirken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması da alandakilere canlı olarak izletildi. Bartın Orman İşletme Müdürlüğü ise 15 Temmuz’un 3. Yılı dolayısıyla fidan dağıtımı yaparken Kızılay Bartın Şubesi de alandakilere su dağıtımında bulundu.
Kalaycı: “Gaflete dalma, gaflette olma”
Etkinliklerde AK Parti Bartın İl Başkanı Turhan Kalaycı, Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ve Bartın Valisi Sinan Güner’de halka hitap etti. 15 Temmuz’u unutmayacaklarını ve asla unutturmayacaklarını kaydeden AK Parti Bartın İl Başkanı Turhan Kalaycı şunları söyledi:
“Rabbim bir daha ülkemize milletimize 15 Temmuzlar yaşatmasın. Unutmayalım. 1960’ı unutmayalım. Rahmetli Adnan Menderes’i rahmetle yad edelim. Unutmayalım 1980 askeri darbesini unutmayalım. Sevgili gençler tarihimizi mutlaka ama mutlaka öğrenelim ki tarihini bilmeyenlerin tarihini başkaları yazar. Unutmayalım 1993’te rahmetli Özal’ı hastana çevresinde tur attırdıkları günleri unutmayalım. Unutmayalım 28 Şubat’ı asla unutmayalım. Rahmetli Erbakan Hocamızı boncuk boncuk terlettiklerini asla unutmayalım. Unutmayalım ki 15 Temmuzları bir daha yaşamayalım. 15 Temmuz’u asla ve asla unutma. 15 Temmuz sinsi, dini, dünyevi, uhdevi darbeyi asla unutma. FETÖ ihanet şebekesinin alçakları, şerefsizleri, kalleşleri, soysuzları unutma. Şunu bil ki gaflete dalma gaflette olma. Çünkü hak batıl savaşı kıyamete kadar devam edecektir.
“Türk milleti aziz bir millettir”
Türk milleti aziz bir millettir. Ümmet şuuru olan mazluma sahip çıkan hak ve hakikat peşinde koşan bir millettir. Esaret bilmez, zorluktan kaçmaz vatanı için gözünü kırpmadan bedenini siper eder. Bunu 15 Temmuz’da bütün dünyaya zaten ispatladı. Allaha şükürler olsun ki bizde böyle bir milletin ferdiyiz. Hayatı boyunca yetimin, mazlumun yanında duran şiir okudu diye mahkum olan milleti için yaşarken kefen giyen bir liderin nidasıdır 15 Temmuz. Yanlızlığımı biliyorum ama mücadeleme devam edeceğim. Bizim yolumuz dikenlidir. Ya olacağız, ya öleceğiz diyen bir lider. Sayın Cumhurbaşkanımıza Bartın’dan işte bu meydandan kucak dolusu selamlar olsun. Kalleş darbe girişimini gören ve yanlız değilsin diyerek Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında duran sayın Devlet Bahçeli’ye bu meydandan kucak dolusu selamlar olsun. Rabbim iki liderinde yollarını açık etsin inşallah. 15 Temmuz benim için ayrı bir güzel. Çünkü birincisi 15 Temmuz’da baba oldum. İkincisi 15 Temmuz’da ülkem vücudundaki ifrazlar kurtuldu ve tam bağımsızlığına kavuştu.
“15 Temmuz’u asla ve asla unutmayacağız”
Bu nedenle 15 Temmuz’u asla ve asla unutmayacağız. Allah ülkemize, milletimize, devletimize zeval vermesin. O gece 15 Temmuz’u bütün dünya yaşadı. Fas, Tunus, Mısır , Suudi Arabistan, Pakistan, Afganistan, Avrupa’daki Müslüman kardeşlerimiz hep birden dua ettiler. Dua edenler ile meydanda olanlar birleştiler ve öyle bir destan yazdılar ki 15 Temmuz asla unutulmayacak. Çanakkale unutulmadığı gibi Çanakkale geçilmediği gibi 15 Temmuz’da asla unutulmayacak. 15 Temmuz’u unutmuyoruz, unutturmuyoruz, unutmayacağız.”
Akın: “15 Temmuz vatanın bölünüp bölünmeme meselesiydi”
15 Temmuz’un vatanın bölünüp bölünmemesi meselesi olduğunu vurgulayan Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın da şunları kaydetti:
“Böyle bir birlik ve beraberlik gününde sizlerle birlikte olmak çok güzel bir duygu. Bundan 3 yıl önce yaşanan bu birlik ve beraberlik devletin ve milletin var olma meselesiydi. Vatanın bölünüp, bölünmeme meselesiydi. 3 yıl önceki zaman din ve İslam’ın ayaklar altına alınmaya çalışıldığı bir zamandı. Allah’a şükürler olsun ki o günleri Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, o dönemde Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım, Sayın Devlet Bahçeli ve diğer devlet büyüklerinin iradesiyle halkımızla birlikte ayaklanarak atlattık. O akşam vatanı bölmek isteyenlerin hep birlikte olduğu ve hareket ettiği bir akşamdı. Eğer o akşam başarılı olsalardı Suriye gibi, Irak gibi, Libya gibi, Mısır gibi olurduk. Parçalanırdık.
“Hainler bizi öldüremez”
O akşam bir ihtilal değildi, bir kalkışmaydı. Ve bu kalkışma Türkiye’de bir iç savaşın yaşanması için yapılan bir kalkışmaydı. Allah’a şükürler olsun ki liderlerimiz ve milletimiz birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır düsturuyla bir oldu, iri oldu ve diri oldu ki bugün buradayız. Bu birlik ve beraberlik olmasaydı biz şuanda S-400’leri alamamış olacaktık. Eğer bu birliktelik olmasaydı Akdeniz’de hakkımızı koruyamaz olacaktık. İnşallah Allah bu birlik ve beraberliğimizi daim eyler. Allah’ın izniyle bu millet birlik olduktan sonra bu vatan asla bölünmez. Bayrak asla inmez, ezan asla dinmez. Bu millet din ve devlet düşmanlarına bugüne kadar fırsat vermedi, bundan sonra da fırsat vermeyecektir. Biz ancak vatan için ölürüz. Biri hainler öldüremez. Ancak vatan için şehit oluruz. Allah bize vatan için şehit olacak cesaret versin.”
Tunç: “15 Temmuz bir işgaldir”
15 Temmuz’un bir darbe girişimi olmadığını bir işgal olduğunu belirten AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ise şunları söyledi:
15 Temmuz gerçekten bir destandır. 15 Temmuz’a bir darbe girişimi demek hafif kalır. 15 Temmuz bir darbe girişiminden öte bir işgal girişimidir. Dış güçlerin, güçlenen Türkiye’yi hazmedemeyenlerin, ülkeyi hedeflerinden alıkoymak isteyenlerin, Türkiye olduğu için Orta Doğu’da kendi emellerini gerçekleştiremeyeceğine inanların planıyla içimizdeki hainleri kullanarak Türkiye’nin yönetimini değiştirme çabasıdır. 15 Temmuz milletimizin kahramanlık destanıdır.
“15 Temmuz sislerin destanıdır”
Sizlerin destanıdır. 3 yıl önce bu Cumhuriyet Meydanında sizlerle birlikte nasıl bir mücadele sergilediğimizi daha dün gibi hatırlıyorum. Önce “Boğaz Köprüsünü işgal ettiler” dediler. “Bir terör saldırısı mı var? Ne oldu?” deyip anlamaya çalışırken dakikalar geçti o dönem ki Başbakanımız Binali Yıldırım, “Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde asker kılığına girmiş bir grup teröristin kalkışması var. Bunlardan hesap soracağız ve vur emri verdik” dedi. Daha sonra Devlet Bahçeli çıktı “Hükümetin yanındayız” dedi. Bu ülkenin lideri, bu millete büyük hizmetler yapmış liderimiz Recep Tayyip Erdoğan nerede diye merak ederken liderimiz çıktı cep telefonu bağlantısıyla “Ben bu milletin üzerinde hiçbir güç tanımadım. Bu işgali halkımızla birlikte durduruyoruz. Haydi meydanlara!” dedi.
“Hep beraber meydanlara indik”
Milletimiz ona güvendi, o da milletine güvendi. Hep beraber meydanlara indik. Tankların önünde duranlar, hatta tankların altına yatanlarımız oldu. O helikopterlerin altına yatıp kurşunlananlarımız oldu. Kurtuluş Savaşında bile düşman Türkiye Büyük Millet Meclisine bomba atmayı bile düşünmemişti. Ama Türk Silahlı Kuvvetlerinin içinde bulunan asker olmayıp yabancı devletlerin maşası olan FETÖ terör örgütü mensupları milletin kalbine Meclise bomba attılar. Meclise 3 tane bomba atıldı ve orada yaralanan milletvekillerimiz oldu. Ardından bir haber geldi. Gölbaşı’ndaki özel hareket polislerimizin olduğu yere, 50 polisimizin üzerine hainler bomba yağdırmış. 50 polisimizin orada şehit olduğunu öğrendik.
“Şehitlerimizin emanetine sonuna kadar sahip çıkacağız”
Bu polislerimize din görevliliği yapan bizim hemşerimiz Kumluca Çubuklu Köyünden Mustafa Yaman hocamız da şehit oldu. 251 şehidimizden bir tanesi de Mustafa Yaman şehidimizdir. Onların emanetine sonuna kadar sahip çıkacağız. Bartın’dan yine gazilerimiz var. Sabri Gündüz, geçen sene buradaydı. Sabri Gündüz Bartın’dan Gençali Köyü’nden İstanbul’da ikamet ediyor. Haberi aldığında Boğaz Köprüsüne ulaşıyor. Orada hainlerin hedefi alıyor. Yaralanıyor, hastaneye kaldırılıyor. Bacağı 45 kere ameliyat olduktan sonra kesilmek zorunda kalıyor. Şuanda vatan ve millet uğruna bir organını feda etmiş durumda. İşte böyle gurur duyacağımız hemşerilerimiz var.
“Dış güç ülkemiz üzerinde karanlık planlar üretmeyecek”
251 şehidimiz ve 2 bin 94 gazimizin emanetine sahip çıkmak için çok çalışacağız. Bir daha bu ülkede 15 Temmuz gibi karanlık gecelerin yaşanmaması için çok çalışacağız. 15 Temmuz’u unutmayacağız. 15 Temmuz işgaline neden olan sebepleri unutmayacağız. 15 Temmuz eğer başarılı olsaydı, 16 Temmuz sabahı Türkiye bir kan gölüne dönüyordu. Dış güçlerin isteği bir iç çatışma, bir iç savaştı. “Türk milleti Suriyeliler gibi vatansız olsun, Türkiye’yi ele geçirelim” diyorlardı. Ama milletimiz buna müsaade etmedi ve hiçbir zaman da etmeyecek. Bu milletin birlik ve beraberliği daim olduktan sonra, bayrak ve istiklal sevdası olduktan sonra hiçbir şer güç, şer şebekesi ve dış güç ülkemiz üzerinde karanlık planlar üretmeyecek.
“Şehitlerimize ve gazilerimize şükranlarımızı borçluyuz”
15 Temmuz eğer başarılı olsaydı dış güçler, FETÖ terörist başını ve mensuplarını Pennsylvania’da besleyenler ve onun arkasındaki devletler başarılı olsaydı bugün Suriye’nin kuzeyinde, Türkiye’nin güneyinde bir terör devleti kurulmuş olacaktı. Afrin’e niye girdik? Fırat Kalkanı Harekatını niye yaptık? Bize bunları yaptırmayacaklardı. Kurulan bu terör devleti Türkiye’nin başına bela olacaktı. İşte bunları milletimiz sayesinde önledik. 15 Temmuz’da milletimizin Cumhurbaşkanımızın mesajıyla meydanları doldurmasıyla, tankların önüne siper olmasıyla önledik. Bu nedenle başta 251 şehidimize ve 2 bin 94 gazimize şükran borçluyuz. Ülkesine sahip çıkan bu aziz milletin bir ferdi olmaktan onur ve gurur duyuyoruz.
“15 Temmuz’u hiçbir zaman unutmayacağız”
15 Temmuz’u hiçbir zaman unutmayacağız. 15 Temmuz artık Demokrasi ve Milli Birlik Günü. Keşke şu Milli Birlik Gününde her düşünceden insanımız, siyasetçimiz, milletvekillerimiz burada olsaydı ve birlik ve beraberliğimizi dünya ya daha kuvvetli bir şekilde gösterebilseydik. Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinde özel oturum vardı ve o özel oturumda herkes duygularını ifade etti. Ancak bazı seslerin hala farklı sesler çıkardığını görüyoruz. Oysa bağımsızlık, bayrak, ezan, vatan dediğimizde tek ses olmalıyız. Tek ses olmaya, bir olmaya, iri olmaya, diri olmaya var mıyız? 27 Mayıs darbesini yapanlar bir bayram ilan etmişlerdi ve yıllarca bu ülkede darbecilerin bayramı kullandı. Ama artık darbecilere darbe yapan milletimizin bayramını kutlayacağız. Artık ezanları susturan darbeler yerine, darbeleri susturan selaları dinliyoruz.
“Milletimize şükran borcumuzu ödeme gayreti içerisinde olacağız”
Allah ezanları, selalı bu ülkeden esirgemesin. Bir daha bize İstiklal Marşı yazdırmasın. 15 Temmuz gibi karanlık geceleri bir daha ülkemize, çocuklarımıza yaşatmasın. Ülkemizi hep var etsin. Bayrağımızı en yükseklerde dalgalandırsın. Türkiye’yi dünyanın en güçlü ülkelerinden bir eylesin. İşte onun için milli sanayimizi, milli savunma sistemlerimizi güçlendiriyoruz. Ne gerekiyorsa yapıyoruz. Milletimizin güvenliği için” S-400 alamazsın” diyenlere, “Hayır alırız” diyoruz. Ülkenin üzerinde 600 kilometre yükseklikte uçan ve üzerinde bomba taşıyan uçakları vurabilecek savunma sistemlerini kuruyoruz. Bundan sonra Türkiye milletimizin menfaatleri için, ülkemizin daha ileriye gitmesi için, milletimizin her bir ferdinin refahının alım gücünün artması için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bizler, herkes bu millete şükran borcunu ödemek için gayret içerisinde olacağız. Buradan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Kurtuluş Savaşında, Çanakkale Savaşında şehit olan, bugüne kadar vatan uğruna şehit olan tüm şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize de şükranlarımızı sunuyorum.”
Güner: “Milletimizin cesaretle yazdığı destanı anıyoruz”
Birlik ve beraberlik vurgusu yapan Bartın Valisi Sinan Güner de şu ifadelerde bulundu:
“ O gecede ben hiç kimsenin elinde Türk bayrağından başka bir bayrak görmedim. Hiç kimsenin dilinde tekbirden başka bir şey duymadım. Bugün burada da aynı. İnşallah bu bilinç hiçbir zaman kaybolmayacak. Bu millet bundan sonra hep birlik olacak, diri olacak, iri olacak. Hangi siyasi görüşte olursa olsun, hangi anlayışta olursa olsun hep birlik ve beraberlik içerisinde olacağız. Biz 3 yıl sonra bu hain darbe girişimini anmıyoruz. Milletimizin cesaretle yazdığı destanı anıyoruz. FETÖ terör örgütüne aklını satmayan, inanmayan, onlara meydanlarda karşı koyan askerlerimiz, polislerimiz, mahkemelerdeki hakimlerimiz hastanelerdeki doktorlarımız, sağlık görevlilerimiz görevlerinin başındaydı. Milletimizin başında ise ona ne yapacağını söyleyen bir komutanı amiri yoktu ama öyle bir organize şekilde hareket etti ki o gece milletimizi ve devletimizi işgal etmek isteyenlere karşı kendisine ihtiyaç olan her yerde mücadele etti. Çünkü milletimizde devletine bağlılık vardı, inanç vardı.
“Tarih bir daha yazıldı”
Milletimiz tarih boyunca nice badireler atlattı. Cumhuriyet tarihinde de darbelerle karşı karşıya geldi. Darbeciler ise daha önce yapılan darbeler gibi bu işi birkaç saat içerisinde kritik noktaları ele geçirerek halledebileceklerini zannettiler. Bu milletin önceki darbelerde olduğu gibi susacağını sokağa çıkmayacağını, mücadele etmeyeceğini sandılar. Ama bu millet sokaklara, meydanlara çıktı, darbecilere karşı direndi mücadele etti ve tarih bir daha yazıldı. Şanlı Türk tarihimizde 15 Temmuz bir kahramanlık destanı olarak yerini aldı. Eğer bu kanlı darbe girişimi gerçekleşseydi ülkemizin bugün hiçbir ulusal ya da uluslararası başarısına şahit olmayacaktık. Ülkemiz ne zaman kendi kendine yetebilen güçlenen bir ülke haline gelmeye başladı bu darbe girişimine kalkıştılar ama bu kez başaramadılar.
“15 Temmuz’u unutmamalıyız ve unutturmamalıyız”
O karanlık geceyi bir daha yaşamak için, ülkemizin bu gelişimine dur demek isteyenlere engel olmak için millet olarak biz iki şey yapmalıyız. Birincisi 15 Temmuz’u unutmamalıyız ve unutturmamalıyız. 15 Temmuz’un neden başımıza geldiğini iyi analiz etmeliyiz. Hiçbir zaman gaflete düşmeyip zihnimiz açık bir şekilde etrafımızda olup bitenleri iyi anlamamız lazım. İkincisi de vatana ve bayrağımıza olan hassasiyetimizi, bağımsızlığımıza olan düşkünlüğümüzü hiç kaybetmememiz ve devam ettirmemiz lazım. Biz liderimizin gösterdiği ferasetle ne olup bittiğinin farkındayız evlatlarımıza, çocuklarımıza da bunları öğretmemiz lazım.”
Tüm camilerden sala sesleri yükseldi
Vali Güner’in konuşmasının ardından sloganlar atarak darbecileri bir kez daha lanetleyen vatandaşlar saatler 00.13’ü gösterdiğinde Bartın’da tüm camilerden okunan salalarla birlikte 3 yıl önceki geceyi bir kez daha anılarında yaşarken etkinliklerde vatandaşların bir süre daha tuttuğu demokrasi nöbetiyle sona erdi.