10 ayda 2 bin 557 çocuk tarandı

Dünya Otizm Farkındalık Günü dolayısıyla açıklamada bulunan Sağlık İl Müdürü Dr. Dursun Koç, Bartın'da 18-36 ay arasındaki tüm çocuklar aile hekimleri tarafından otizm risk faktörleri bakımından değerlendirildiğini söyledi.

10 ayda 2 bin 557 çocuk tarandı

Sağlık İl Müdürü Dr. Dursun Koç, Dünya Otizm Farkındalık Günü dolayısıyla açıklamada bulundu. Ailenin otizm konusunda farkındalığının yüksek olması, çocuğun durumunun önceden fark edilmesini sağladığını ifade eden Koç, “Tüm dünyada 2 Nisan günü Dünya Otizm Farkındalık Günü ve içinde bulunduğumuz Nisan ayı ise Otizm Farkındalık Ayı olarak kabul edilmektedir. Bu kapsamda Otizm konusunda farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli faaliyetler düzenlenmektedir.  Belirtileri yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkan Otizm Spektrum Bozukluğu konusundaki bu farkındalık çalışmaları büyük önem arz etmektedir. Ailenin otizm konusunda farkındalığının yüksek olması, çocuğun durumunun önceden fark edilmesini sağlamaktadır. Bu sayede beyin gelişiminin en hızlı olduğu ve öğrenme kapasitesinin en fazla olduğu çağlarda otizmin yarattığı etkilerin en aza indirilebilmesi daha olasıdır. Yapılan birçok araştırmada erken tanı ve eğitimin olumlu etkisi görülmüştür” dedi.

“18-36 ay arasındaki tüm çocuklar değerlendiriliyor”

Bartın’da aile hekimliği nüfusuna kayıtlı 18-36 ay arasındaki tüm çocuklar otizm risk faktörleri bakımından değerlendirildiğini kaydeden Koç, şöyle devam eti:

“Bu amaçla ilimizde yürütülen Otizm Spektrum Bozukluğu Tarama ve Takip Programı ile bireylerin doğduğu andan itibaren izlemlerinin yapılabildiği aile sağlığı merkezlerinde otizm riski bulunan olguları erken dönemde tespit etmek ve tanı, tedavi ve rehabilitasyon zincirinin kurulmasını sağlanmıştır. Program kapsamında aile hekimliği nüfusuna kayıtlı 18-36 ay arasındaki tüm çocuklar otizm risk faktörleri bakımından değerlendirilmekte ve riskli olguların yönlendirilmekte ve takipleri yapılmaktadır.

10 ay içerisinde 2 bin 557 çocuk tarandı

Otizm Spektrum Bozukluğu Tarama ve Takip Programı ile ilimizde görev yapmakta olan 57 aile hekimi ve 57 aile sağlığı personeline Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Uzmanı tarafından; hazırlanan eğitim modeli çerçevesinde eğitimler verilmiştir. Eğitim doğrultusunda aile hekimleri tarafından; başvuran her 18-36 ay grubundaki çocuğun otizm taraması yapılmakta, riskli olgular zaman kaybetmeden koordinasyon ekiplerine bildirilmektedir. Program kapsamında 10 ay içerisinde 2 bin 557 çocuk taranmış ve risk tespit edilen 58 çocuk koordinasyon ekibi tarafından Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanına yönlendirilmiştir. Yönlendirilen çocuklardan 2sinde hafif düzeyde gelişimsel gerilik ve 1 çocukta atipik otizm tespit edilmiştir.

En önemli adım bilgi sahibi olmak

Otizm Spektrum Bozukluğu Tarama ve Takip Programı dışında otizm konusunda farkındalığın arttırılması amacıyla Bartın Otizmli ve Engelliler Destek Eğitim Dayanışma Derneği ile işbirliği içerisinde farkındalık yürüyüşü ve çeşitli aktiviteler gerçekleştirilmiş, Otizm konulu film gösterimi yapılmış, farkındalık materyalleri (broşür, kitapçık, kitap ayracı, balon) dağıtılmış, sosyal medya aracılığıyla otizm farkındalığı konusunda paylaşımlarda bulunulmuş, otizm farkındalığı konusunda çeşitli gruplara seminerler verilmiştir. Bütün çalışmalar otizm konusunda farkındalığın arttırılması adına devam etmektedir. Bu farkındalığı arttırmanın en önemli adımı ise otizm konusunda bilgi sahibi olmaktan geçmektedir.

 

Otizm spektrum bozukluğunun nedenleri?

Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB), yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkan ve kişinin sosyal, entelektüel ve dil açısından toplumla ilişkisini kısmen ya da tamamen yok eden bir durumdur. Bu bozuklukta sosyal ilişki ve iletişim alanlarında belirgin güçlükler, yineleyici-sınırlı-olağan dışı davranış örüntüleri ve ilgiler vardır. 1943 yılında Kanner tarafından tanımlanan Otizm Spektrum Bozukluğu, kronik bir bozukluktur, yaşam boyu sürer, yaşla ve olgunlaşma ile belirtilerin görünüm ve şiddetinde değişiklik gözlenir. Bugün, otizm spektrum bozukluğuna neyin neden olduğu bilinmemekle birlikte genetik temelli olduğuna ilişkin bulgular vardır. Ancak hangi gen ya da genlerin sorumlu olduğu henüz bilinmemektedir. Çevresel faktörlerin de otizme yol açabildiğine ilişkin görüşler vardır. Hem genetik temellerin hem de çevresel faktörlerin etkileri üzerine çok sayıda araştırma yapılmaktadır. Otizmin çocuk yetiştirme özellikleriyle ya da ailenin ekonomik koşullarıyla hiçbir ilişkisi yoktur; bu nedenle otizm spektrum bozukluğuna her çeşit toplumda, farklı coğrafyalarda, ırkta ve ailede rastlanmaktadır.

Otizmin yaygınlığı

Otizm Spektrum Bozukluğu, Hastalıkları Kontrol Etme ve Önleme Merkezi (Centers for Disease Control Prevention)'nin verilerine göre 2006 yılında her 150 çocuktan 1’inde otizm görülürken, 2014 yılında her 68 çocuktan 1’inde otizm görülmüştür. 2018 yılında verilen son bilgiye göre de, her 59 çocuktan 1’inde otizm görülmektedir. Bu veri ABD deki yaygınlığın tahmini değerlerini göstermekle birlikte Dünya Sağlık Örgütü’nün Ocak 2016’da yayınladığı bilgi metnine göre her 160 çocuktan 1’inde otizm olduğu tahmini belirtilmiştir.

Otizm spektrum bozukluğunun belirtileri nelerdir?

Sosyal İletişim ve Sosyal Etkileşim

Göz teması kuramama, vücut dilini anlamama ve kullanamama, parmakla işaret ederek gösterme gibi jestleri anlama ve kullanmada yetersizlik,

Yüz ifadelerinde ve sözel olmayan iletişimlerinde sınırlılık gibi sosyal etkileşim kurma amacıyla kullanılan sözel olmayan iletişim davranışlarında yetersizlik,

Karşılıklı konuşma başlatma ve sürdürmede yetersizlik, ilgileri ve duyguları paylaşmada sınırlılık, sosyal iletişim başlatma ya da sosyal etkileşime tepkide bulunmada yetersizlik gibi karşılıklı sosyal-duygusal tepkilerde yetersizlik,

Sosyal bağlamlara uygun davranamama, hayali oyun oynayamama, arkadaş edinememe ve akranlarına karşı ilgisizlik gibi ilişki kurma, sürdürme ve ilişkiyi anlamada yetersizlik.

Tekrarlanan (Sterotipik) Takıntılı Davranışlar

Tekrarlanan ya da takıntılı motor davranışlar, nesne kullanma ya da konuşma

Aynılık üzerinde ısrar etme, rutinlere aşırı bağlılık

Yoğunluğu açısında anormal denilebilecek derecede takıntılı ve sabit ilgilere sahip olma

Belli ses, doku ya da koku gibi duyusal uyaranlara karşı aşırı tepkili olma ya da tepkisiz kalma

Ne zaman şüphe edilmelidir?

Otizmin erken yıllarda belirlenmesi erken müdahale çalışmalarının başlatılması açısından çok önemlidir. Çocuklar 18 aylık olmadan önce otizm tanısı koymak zor olarak düşünülse de 6-18 aylar arasında bazı belirtiler, ilk işaretler ortaya çıkabilir.

Eğer çocuğunuz: Eğer aşağıdaki sorulara cevabınız ‘evet’ ise en kısa zamanda aile hekiminize danışın.

6. ayda gülümsemiyorsa, yüz ifadelerinize kısıtlı tepki veriyorsa,

12 ay sonunda bir şeyi işaret ederek göstermiyorsa,  yabancılardan korkuyorsa, sesin geldiği yöne doğru bakmıyorsa isminin söylendiğinde tepki vermiyorsa,

18 ayda hayali oyun, mış-gibi oyun oynamakta zorluk çekiyorsa, oyuncaklarla amacına uygun oynamayı bilmiyorsa, akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermiyorsa ve katılmıyorsa, konuşmada akranlarının gerisinde kalmışsa ya da garip biçimde konuşuyorsa, bazı sözleri tekrar tekrar ve ilişkisiz ortamlarda söylüyorsa, sallanmak, çırpınmak gibi garip hareketleri varsa, hep kendi bildiğince davranıyorsa, bazı eşyaları döndürmek, sıraya dizmek gibi sıra dışı hareketler yapıyorsa, günlük yaşamındaki düzen ve rutin değişikliklerine aşırı tepki veriyorsa, 24 ay sonunda basit talimatları dinliyor ve uygulamıyorsa, söyleneni işitmiyor gibi davranıyor, yanından uzaklaşınca fark etmiyor, sizi aramıyorsa, diğer çocuklarla oynamıyor, çocuklar gruplaştığında aralarına katılmıyorsa, taklit etmiyorsa ya da çok sınırlı taklit becerisi var ise, sallanmak, çırpınmak gibi garip hareketleri varsa, hep kendi bildiğince davranıyorsa, bazı eşyaları döndürmek, sıraya dizmek gibi sıra dışı hareketler yapıyorsa, bu durumda zaman kaybetmeden endişelerinizi çocuk doktoru ile paylaşmanız gereklidir.

Nereye başvurulmalı?

Çocuğunuzda farklı davranış ve özellikleri fark ettiğinizde öncelikle aile hekiminize danışmanız önemlidir. Aile hekiminiz sizi bulunduğunuz yere göre yönlendirecektir. Ülkemizde OSB tanısını çocuk ruh sağlığı hastalıkları uzmanları koymaktadır.

Nasıl konulur ve tedavisi nelerdir?

Çocuk ruh sağlığı hastalıkları uzmanı, çocuk ruh sağlığını değerlendiren, tanılayan ve tedavi eden doktordur. Çocuğunuzu gözler, sizinle görüşme yapar, gerekirse tanı konulmasına destek olacak bir takım ölçekleri doldurmanızı isteyebilir. Uluslararası tanı ölçütlerine göre çocuğunuzu değerlendirir, tıbbi muayenesini yapar ve tanısını koyar. Gerekirse tıbbi tetkik ve ilaç tedavisi önerir. İlaç, eğitime destek olmak ve istenmeyen davranışları kontrol altına almak amacıyla verilir. Otizm spektrum bozukluğunun ilaçla tedavisi henüz mümkün değildir.

Nasıl yararlanabilir?

Erken tanı ve özel eğitim otizmde en önemli şeylerdir. Mili Eğitim Bakanlığı ve Rehberlik Araştırma Merkezleri kurumlarında çocuğunuzun eğitiminin planlanması ve yürütülmesi için sağlık kurulu raporu almanız gerekmektedir.  Sağlık Kurulu Raporu almak için, Sağlık Kurulu ve mümkünse çocuk psikiyatrisi uzmanı bulunan bir hastaneye başvurmalısınız.

En yaygın unsurlar

Eğitime mümkün olduğunca erken (1,5-2 yaş) başlanmalı

Yoğun ve sürekli olma

Bireysel özelliklere ve gereksinimlere uygun olmalı

Ailenin katılımı sağlanmalı

Özel bir program kullanılmalı

Bilimsel Dayanaklı Uygulamalar olan uygulamalı davranış analizine dayalı yöntem ve tekniklere yer verilmeli

Öncelikli ve ağırlıklı olarak bire-bir eğitime sonrasında giderek küçük grup ve büyük grup eğitimine başlanmalı

Gerektiğinde görsel desteklerden ve alternatif/destekleyici iletişimden yararlanılmalı

Kazandırılan becerilerin genellenmesine ve davranış sorunlarının çözümüne yönelik planlamalar yapılmalıdır. Unutulmamalıdır ki otizm bir eksiklik değil farklılıktır! Önemli olan şey bunun farkında olmaktır!”