Yurtbay'dan referandum açıklaması

'Niyet hayır, akıbet hayır!'

Yurtbay'dan referandum açıklaması

Muhammet Civan

Saadet Partisi İl Başkanı Ünal Yurtbay, anayasa değişikliğiyle ilgili açıklamada bulundu.  değişikliğin hazırlanma sürecinde partisinin endişelerinin ortadan kalkmadığını  ifade eden Yurtbay, “Özellikle partili cumhurbaşkanlığı ve cumhurbaşkanının Meclisi feshi gibi bazı düzenlemeler gelecekte hem ülke hem de millet aleyhine ciddi olumsuz sonuçlar doğurabilecek niteliktedir. Referandumda partilere veya adaylara oy vermeyeceğiz. Anayasa değişikliği partiler üstü bir meseledir” dedi.

Saadet Partisi İl Başkanı Ünal Yurtbay, anayasa değişikliğiyle ilgili açıklamada bulundu.  Saadet Partisi’nin bugüne kadar mevcut anayasanın değiştirilmesi gerektiğini ve bu konuda özde değişiklik yapılmasını istediğini ifade eden Yurtbay, “Saadet Partisi, mevcut anayasanın değiştirilmesi gerektiğini ve değişikliğin ana muhtevasının yukarıda da ifade edildiği üzere özde değişiklik şeklinde yapılmasını hep ifade etmiştir.  Saadet Partisi, AK Parti ve MHP tarafından hazırlanan anayasa değişikliğini yersiz ve yetersiz görse de önem atfetmiş ve ülke içerisinde herhangi bir krize sebebiyet vermemek için hata ve eksiklerinin düzeltilmesi halinde destek verebileceğini yazılı ve sözlü beyanlarıyla açıklamıştır. Saadet Partisi, prensip itibariyle, yönetimde istikrarı ve adaleti tesis edecek bir Başkanlık Sistemine ya da bugünkü ifadesiyle Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne karşı değildir. Aksine, Türkiye’de Başkanlık Sistemi’ne ilişkin ilk öneriyi yapan Millî Görüş partileri olmuştur” dedi.

“ENDİŞELERİMİZ MAALESEF ORTADAN KALKMAMIŞTIR”

Partisinin yapılan teklifin milletimizin ihtiyaç ve beklentilerine uygun bir sistem olması için azamî çaba gösterdiğini dile getiren Yurtbay, “Saadet Partisi, geçmişte olduğu gibi bugün de anayasa değişikliği teklifini ve bu kapsamda gündeme gelen “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” tartışmalarını, büyük bir titizlik ve hassasiyetle ele almış, teklif edilen çalışma üzerinden “En iyi sistem nasıl kurulur?” sorusunun cevabını aramıştır. Bu amaçla alanında uzman akademisyenler, sivil toplum temsilcileri, kanaat önderleri ve araştırma kuruluşları ile çeşitli çalışmalar yapmıştır. Yapılan teklifin milletimizin ihtiyaç ve beklentilerine uygun bir sistem olması için azamî çaba göstermiştir. Tüm bu çaba ve tecrübeler ışığında teklif edilen düzenlemede endişe verici hususları tespit ederek Mecliste temsil edilen partilere ve Sayın Cumhurbaşkanı’na bu durumu bildirmiştir. Her ne kadar anayasa komisyonu görüşmeleri sırasında teklifte kısmi değişiklikler yapılmış olsa da endişelerimiz maalesef ortadan kalkmamıştır” şeklinde konuştu.

“TEMENNİMİZ DOĞRULTUSUNDA BİR SONUÇ ALINAMAMIŞTIR”

Yapılan anayasa değişikliğinin kamu vicdanında kabul görmesi için gereken düzenlemelerin yapılması en büyük temennileri olduğunu dile getiren Yurtbay açıklamasına şöyle devam etti:

“Özellikle partili cumhurbaşkanlığı ve cumhurbaşkanının Meclisi feshi gibi bazı düzenlemeler gelecekte hem ülke hem de millet aleyhine ciddi olumsuz sonuçlar doğurabilecek niteliktedir. Gerek bu endişelerin ortadan kalkması gerekse “Yeniden Büyük Türkiye” idealini yakalayacak bir anayasanın ortaya çıkması şüphesiz ki hepimiz için övünç vesilesi olacaktır. Bu çerçevede tespit ve önerilerimizin samimi bir çaba olarak değerlendirilip ciddiyetle ele alınması ve yapılan anayasa değişikliğinin kamu vicdanında kabul görmesi için gereken düzenlemelerin yapılması en büyük temennimizdi. Maalesef bu temennimiz doğrultusunda bir sonuç alınamamıştır.

“VESAYET OLUŞTURMASINA İMKÂN VERMEYECEK ŞEKİLDE DÜZENLENMELİYDİ”

Anayasa’da yapılacak değişikliğin itibarını ve toplum tarafından kabulünü, yasama, yürütme ve yargı arasındaki uyum ve denge belirleyecektir. Bu üç erk arasındaki ilişki, denge ve denetleme prensibi çerçevesinde, birinin diğeri üzerinde herhangi bir hâkimiyet veya vesayet oluşturmasına imkân vermeyecek şekilde düzenlenmeliydi. İcranın tek elde toplandığı Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde yönetimde istikrar en önemli avantajlardan biridir. Hükümeti kuramama ya da kurulmuş hükümetin güvenoyu ile düşürülmesi gibi kaygılar olmayacağı için güçlü bir icraat imkânı ortaya çıkacaktır. Ancak, güçlü bir yürütme organı ile doğru orantılı olarak güçlü bir yasamanın varlığı hükümetin faaliyetlerini denetleme ve dengeleme için hayati önemi haizdir.

“ANAYASA İLE SEÇİM BARAJLARI TAMAMEN KALDIRILMALIYDI”

Güçlü bir Meclis için Meclis’in, bütçeyi değiştirerek onaylama hakkı korunmalı, kanun yapmada ortağı olmamalı, cumhurbaşkanı ile çatışmaya sebebiyet verecek alan bırakılmamalı ve denetleme hakkı daha güçlü ve belirgin olmalıydı.  Özellikle etkinliğini, saygınlığını ve gücünü korumak için TBMM’nin kendi iradesinin dışında feshine imkân tanıyacak her türlü düzenlemeden mutlak suretle uzak durulmalıydı. Güçlü bir Meclisin en önemli şartı ise temsilde adaletin azamî düzeyde sağlanmış olmasıdır. Toplumun bütün kesimlerinin temsil edildiği, görüş ve tekliflerini ifade etme imkânı bulduğu bir Meclis, toplumsal barışın sağlanmasına büyük katkı sağlayacak, millet nezdinde bugünkünden çok daha demokratik ve saygın hale gelecektir. Güçlü bir Meclis için, kanunlara bırakılmaksızın bizzat anayasa ile seçim barajları tamamen kaldırılmalıydı.

“KAMUOYUNDA HAKLI BİR ENDİŞEYE NEDEN OLMUŞTUR”

Cumhurbaşkanı yardımcıları, Millî Savunma, Adalet ve İçişleri gibi bazı önemli ve stratejik bakanlıklara atanacak isimler Meclis’in onayına sunulmalıydı. Bu durum sadece mecliste değil millet nezdinde de hükümete saygınlık kazandırmış olurdu. Yine görevi sırasında haklarında ciddi suçlama bulunan bakanlar için, gensoru benzeri bir soruşturma ve hesap sorma mekanizmasının varlığı, Meclisin millet adına denetleme anlayışının bir gereği olarak görülmeli ve muhafaza edilmeliydi.  Yeni düzenleme ile gündeme gelen “Partili Cumhurbaşkanı” kamuoyunda haklı bir endişeye neden olmuştur. Gerçekten de cumhurbaşkanının partisiyle ilişiğinin kesilmemesi, Cumhurbaşkanlığı makamı için elzem olan tarafsızlık ve eşitlik ilkelerine gölge düşürmekle kalmayacak, toplumun bütününü kucaklama noktasında eksiklik olarak algılanacaktır. Bu itibarla Cumhurbaşkanı partili olmamalıydı.

“İNANDIĞIMIZ GERÇEKLERİ TÜM KAMUOYUNA ARZ EDİYORUZ”

Yeni anayasa teklifi çerçevesinde üzerinde titizlikle durulması gereken en önemli unsurlardan biri de Yargı bağımsızlığı idi. Yargı, ne yasamanın ne de yürütmenin etkisinde kalmayacak şekilde düzenlenmeliydi. “Adalet mülkün temelidir.” Yargının bağımsız olmadığı bir yerde, haktan, hukuktan, adaletten bahsetmek mümkün değildir. Yargı bağımsızlığı, ülkede huzurun, barışın, kardeşliğin tesisi için olmazsa olmaz bir husustur. Herhangi bir organ veya kişinin etkisinde kalma ihtimali olan ya da başka bir güce bağımlı olan hukuk sistemi hiçbir zaman adil olamaz. Saadet Partisi olarak sürecin başından itibaren bu tespit ve önerilerimizi bir kardeşlik vazifesi olarak gerek Mecliste temsil edilen gerekse temsil edilmeyen partilerle paylaştık. Düzeltme veya geri dönme konusunda da gerekli uyarılarımızı ifade etme gayretinde olduk. İnandığımız gerçekleri necip milletimize ve tarihe karşı sorumluluğumuzun gereği olarak tüm kamuoyuna arz ediyoruz.

“ANAYASALAR, ADALETİN TEMİNATIDIR”

Anayasalar toplum sözleşmesidir.  Bir ailede fertler aynı çatı altında nasıl bir arada, huzur içinde yaşarsa, anayasalar bir ülkede yaşayan 7’den 70’e tüm vatandaşların hiçbir zorlamaya maruz kalmadan, rızaları ile bir arada huzurlu, mutlu, refah ve saadet içinde yaşamasını garanti eder.  Anayasalar, Medine Sözleşmesi’nde olduğu gibi, bir toplumdaki farklı insanların karşılıklı hak ve özgürlüklerini güvence altına alır.  Anayasalar, adaletin teminatıdır. Hak ve özgürlüklerin teminatıdır. Barış ve kardeşliğin teminatıdır. İnanç hürriyetinin teminatıdır. Ülkede huzurun, güvenin ve güvenliğin teminatıdır.  Anayasalar, hükümetlerin hukuk içinde hareket etmesi için vardır. Anayasalar, kuvvetler arasında denge sağlanması için vardır.  Anayasalar, yönetenlerin kendi menfaatlerini değil halkın menfaatini gözetmesi için vardır. Anayasalar, mahkemelerin zulüm değil adalet dağıtması için vardır.                            

“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PARTİLER ÜSTÜ BİR MESELEDİR”

Anayasalar, insanların huzur içinde çalışması, üretmesi ve hakça paylaşması için vardır.  Anayasalar, insanların alın terinin korunması için vardır.  Anayasalar, insanların yarınlarına umutla, güvenle bakabilmesi için vardır.  Anayasalar, tüm kurumların sağlıklı çalışması için vardır. İyi anayasalar bilgiyi, hikmeti esas alır.  İyi anayasalar, hırslardan arınmış, aklı esas alır.  İyi anayasalar, tüm toplumun menfaatini esas alır.  İyi anayasalar, toplum içinde ayrılık, kutuplaşma, çatışma tohumları ekmez.  İyi anayasalar, iyiliğin, hakkın, adaletin toplumda yeşermesine hizmet eder. Unutmayalım! Referandumda partilere veya adaylara oy vermeyeceğiz. Anayasa değişikliği partiler üstü bir meseledir. Unutmayalım!  Anayasa değişikliği bizim ve çocuklarımızın geleceğini derinden etkileyecektir.

“DÜŞÜNEREK KARAR VERELİM”

Birbirimizi kırmadan, itham etmeden hep birlikte düşünmeye, istişare etmeye ihtiyacımız var! Şuurlu bir şekilde tercihimizi yapmak için gel kardeşim, beraber düşünelim! Düşünmeden değil düşünerek karar verelim.  Ülkemizin huzuru, refahı, saadeti ve akıbeti için niyet hayır, akıbet hayır! Şüphesiz ki, mutlak güç ve kudret sahibi yalnızca Cenab-ı Hakk’tır. Allah ülkemizin ve milletimizin yardımcısı olsun.”