Tahsin ÖTGÜÇ

KUDÜS İSLAM ÂLEMİNİN ORTAK DEĞERİDİR

Tahsin ÖTGÜÇ

Dünya sahnesine Allah’a teslim olmak üzere gelen insanoğlu yaratılış gayesine göre yaşamak zorundadır. Zira yaşamanın bir sebebi vardır, oda Allah’a kulluktur. Kelimeyi tevhidi ( la ilahe illallah, Muhammed ün Resalüllah) söyleyerek Yaratana teslim olanlara Allah, Müslüman adını vermiştir. Müslüman ismini alamayanlar ise gayri Müslim ismiyle anılmışlardır. Hz Âdem aleyhi selamdan itibaren Müslümanlarla gayri Müslimler arasında bir takım problemler süregelmiştir. Hakla batıl mücadelesi her zaman ve mekânda kendisini göstermiştir. Müslümanlar Hak sahayı, gayri Müslimler ise batıl sahayı temsil etmekteler. Allah’a saygısı olmayanların, insanlara da saygısı yoktur. Bundan dolayı dostları şeytan olan gayri Müslimler, şeytanların sürekli Müslümanları rahatsız ettikleri gibi, müminleri rahatsız etmekteler, İslam âlemine çeşitli bahanelerle saldırarak İslam ülkelerini birbirlerine düşürerek savaşa varan eylemler yapmaya zorlamaktalar. Bazen aralarına nifak tohumu ekerek dargın ve küskün olmalarına sebep olmaktalar. Böylece İslam ülkelerinin kendi aralarında yardımlaşma ve dayanışma duygularını körelterek zayıflamalarına, güçsüz kalmalarına sebep oluyorlar. Bu gerçeği dünya Müslümanların görmesi gerekiyor. Mezhep taassubundan vaz geçerek tüm Müslümanların ehli küfre karşı tek vücut haline gelmeleri bir zarurettir.

                Allah Kuran’ında “ Ey iman edenler! Benim de sizin de düşmanınız olanları dost edinmeyin” buyurmuştur. Mümtehine,1. Cenab-ı Hak uyarıyor, bana düşman olanlar sizin de düşmanınızdır. Onları dost kabul etmeyin. Allah’ın düşmanları şeytan ve kâfirlerdir. Bunlardan Müslümanlara fayda gelmez. Şeytanlar da kâfirler de inananların zararına çalışır. Irak, Suriye ve Filistin’de meydana gelen olayların müsebbibi dış güçlerdir. Yani kâfirlerdir. Silah satmak için kendi menfaattarı uğruna Müslüman ülkelerinde sürekli olaylar çıkararak hayatı çekilmez hale getiriyorlar. İnsanların yararına olacak işler yaptıkları yok denecek kadar azdır.  ABD nin Kudüs’ü İsraillin başkenti ilan etmesi bardağı taşıran eylem olarak tarihe geçti. Dünya evrensel hukuka aykırı bu eylem karşısında tüm dünya Müslümanlarının tek vücut halinde tepki göstermeleri tabii haklarıdır. Çünkü Kudüs ve burada bulunan Mescidi Aksa Müslümanların ilk kıblesi ve peygamberler şehridir. Aynı zamanda peygamberimizin miracına şahitlik yapan kutsal mekândır. Kudüs, Filistin halkına aittir. Müslümanlara ait olan bir yerin İsraillin başkenti yapılması kimin hakkınadır. Bu bir hak ihlali ve barbarlıktır. 21. Yüzyılda böyle hukuk dışı bir eylemin var olması utanç verici değilimdir. Bu karardan dönülmesi ve bu karara uyulmaması bir erdemliktir.

                 Yüce Allah Kuran’ında,” Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin” buyurmuştur. Nisa, 144. Asırlar boyu Allah’ın çağrısına uyulmadığı içindir ki, İslam âlemi kendi aralarında birlik ve bütünlüğü sağlayamamıştır. Bundan dolayı ehli küfür her defasında Müslümanların zararına olacak eylemlerde dayanışma içinde olabilmişlerdir. Genel ahlak ve insanlık dışı olaylar karşısında kendi lehlerinde olan durumlarda olayları görmezlikten gelmişler ve gelmeye devam etmekteler. Dünyanın her tarafında Müslümanlara yapılan zulümleri görmüyorlar, görmek istemiyorlar. Onlar sadece Müslümanları birbirine düşürüp sonra seyrediyorlar. ABD başkanı hangi İslam ülkesine gitse, arkasından mutlaka bir kargaşa çıkıyor. ABD İslam ülkelerini iç huzursuzluklarla zayıflatıp orta doğuda İsraillin elini güçlendirmektedir. İsrail de ABD’nin bu durumundan yararlanarak Filistin halkına zulmetmeye devam ediyor. Mazlum ve mağdur Filistin halkını evinden, yerinden ve yurdundan edebiliyor. En son evrensel hukuka aykırı olarak Kudüs şehrini İsraillin başkenti ilan etme eylemidir. ABD nin ve İsraillin buna hakları yoktur. Kudüs ve burada bulunan Mescidi Aksa, İslam ümmetinin ilk kıblesidir. Mescidi Aksanın bulunduğu bir yerde gayr Müslim bir devletin başkentinin var olması akıl ve mantıkla izahı mümkün değildir. Filistin halkının topraklarını zorla işgal edip buralara Yahudileri yerleştiren İsrail’in bu girişimine dur demenin zamanı gelmiştir.  Ehli küfür her geçen gün güç ve kuvvet kazanırken İslam devletleri neyi bekliyor. Kıyama kalkmanın zamanı gelmiştir.

                Yüce Allah’ın şu çağrısına kulak vererek gereğini yapmak lazım gelir.” Hep birlikte Allah’ın ipine (Kurana) sımsıkı sarılın. Ayrılığa düşmeyin”. Al-İ İmran, 103 İslam ümmeti kuranda buluşarak kendi aralarındaki birlikteliği, dayanışma ve yardımlaşmayı sağlayacaktır. Çünkü Kuranı Kerim, kalplerdeki kin ve nefreti yok ederek buralara sevgi, saygı ve hoşgörü duygularını yerleştirir. Bu gün İslam ümmetinin buna çok ihtiyacı vardır. Müslüman ülkeleri güçlü hale geldiklerinde İsrail, Filistin halkının haklarını gasp edemeyecektir. Kudüs şehrini başkent ilan etmek gibi gayri hukuki bir eyleme yeltenemeyecektir. Tüm mağdur ve mazlum Müslümanların haklarını korumak, İsraillin Kudüs’ü başkent ilan etme eylemini durdurmak için hep birlikte Allah’ın ipine (kurana) sarılarak küffara karşı tek yürek olalım inşallah.

 

                                                                                                        Tahsin ÖTGÜÇ

Emekli Müftü

                                                                                                                                

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları