Tahsin ÖTGÜÇ

İSLAMDA HİCRETİN ÖNEMİ          

Tahsin ÖTGÜÇ

İSLAMDA HİCRETİN ÖNEMİ                      
Peygamberimiz (sav) efendimiz Mekke'de dini tebliğ etme ve yaşama görevini ifa ederken düşmandan gelen mukabil tehdit ve tehlikelere karşı üç şekilde karşı koymuştu. Sabır, hicret, cihat. Efendimiz Mekke'de kaldığı 13 yıl boyunca müşriklerden gelen her türlü baskı, tehdit ve baskılara karşı sabır ve sebatla üslendiği risalet görevini fasılasız sürdürmüştü. Ancak her geçen gün baskılar artmakta, tehditler çoğalmakta, yarına güvenle bakmak oldukça zor. Bundan dolayı ashaptan bazıları Peygamberimiz (sav) efendimizden Medine'ye          gitmek üzere izin aldılar. Doğup büyüdükleri, ev- bark sahibi oldukları, çok sevdikleri yer (Mekke) den bir dava için Medine'ye hicret (göç) ettiler. Muharrem ayının başında miladi 622 tarihinde efendimiz de Hz Ebu Bekir'le beraber daha uygun bir ortamda İslam dinini tebliğ etme ve yaşamak için Medine'ye hicret ettiler.  
……………………..
               Yüce Allah, bu ulvi dava için Mekke'den Medine'ye hicret edenler hakkında Kuran'ında şöyle buyurmaktadır. " Her kim Allah       yolunda hicret ederse yeryüzünde bereketli yer ve genişlik bulur. Allah ve Resulüne hicret ederek evinden çıkan kimseye ölüm gelirse, onun ecrini vermek Allah'a düşer. Allah çok bağışlayan ve çok esirgeyendir. Nisa,100. Mekke'den Medine'ye hicret eden Müslümanlara, muhacir, Medine'deki Müslümanlara ensar denir. Her şeyini öz yurdunda bırakıp Allah için Medine'ye gelen muhacirler başlangıçta muhtaç durumda idiler. Ensarla kardeş olup kendilerine bir takım imkânlar  sunuldu. Kısa bir zaman içinde ev ve arazi sahibi oldular. Bir kısmı zekât verecek duruma geldi. Dünya hayatı noktasında rahata kavuşan muhacirler, dini tebliğ ve yaşama hususunda da huzurlu bir ortama sahip olmuşlardır.
     Mekke'de İslam'ı tebliğ edip yaşarken müşrikler tarafından zulme uğrayan, inancında zerre kadar taviz vermeyen ve Allah için hicret edenler hakkında, Cenabı Hak Kuran'ında şöyle buyurmuştur." Zulme uğradıktan sonra Allah yolunda hicret edenlere gelince, onları dünyada güzel bir şekilde yerleştireceğiz. Eğer bilirlerse hicretin ahiret mükâfatı daha büyüktür." Nahl, 41  Din için Mekke'den Medine'ye göç  eden Müslümanların, Allah dünyasını güzelleştiriyor. Ahirette ise bol mükâfat veriyor. Dolayısıyla muhacirin, dünyasını ve ahretini kazanmış olmaktadır. Muhacir kardeşlerine huzur ve güven içinde hayat sürdürmelerine imkân sağlayan Ensar da Allah'ın övgüsüne mazhar olmuştur. 
…………………….
                 Yüce Yaratan Kuran'ında şöyle buyurdu. "İman edip hicret eden ve Allah yolunda cihat edenler ve (muhacirleri) barındırıp (onlara) yardım edenler var ya; işte gerçek müminler onlardır. Onlar için bağışlanma ve bol bir rızık vardır." Enfal, 74. Allah için Mekke'den Medine'ye gelen muhacirler de, Medine'de                 kendilerine yardım eden Ensar da Mevlalarından karşılığını almışlardır. Aynı zamanda hicret, İslam'ın cemaat halinden devlet haline gelmesine, Mekke'de doğan dinin tüm dünyaya inkişafına vesile olmuştur. Bu yönüyle hicret, maddi ve manevi yönden özelde Müslümanlara, genelde insanlığa pek çok faydalar sağlamıştır. Müslümanların birliğini ve dirliğini sağlamış, cihat ruhunu geliştirmiştir. Hakkın batıla galip gelmesi için Medine'deki Müslümanların gücüne güç katmıştır. Müslümanlar                 devlet kurma imkânına sahip olmuşlardır. Müslümanlar bu sayede kâfirlere karşı her zaman                       tek yürek olmuşlardır.  Medine'de efendimizin kurduğu İslam devleti bünyesinde oluşan huzurlu devir, 10 yıl boyunca devam etmiştir. Hicret, Hakkın batıla, imanın küfre, galip gelmesine zemin hazırlamıştır. Bu yönüyle İslam da hicretin yeri  önemlidir.
                                                                                                                                          Tahsin ÖTGÜÇ   
İl Müftü Yardımcısı     

Yazarın Diğer Yazıları