Tahsin ÖTGÜÇ

       ÇANAKKALE ZAFERİ VE ŞEHİTLİK               

Tahsin ÖTGÜÇ

                                         ÇANAKKALE ZAFERİ VE ŞEHİTLİK       

       

            

         Bundan 102 yıl önce 18 Mart 1915 tarihinde Rusya, İngiltere, Fransa, Yunanistan, Belçika gibi devletlerden oluşan ihtilaf birliklerinin Çanakkale Boğazında başlattıkları taarruzu kahraman Türk ordusu 250 bin şehit vererek bozguna uğratmıştır. Müslüman Türk ordusu bu üstün başarısıyla “Çanakkale geçilmez” destanını yazdırmıştır. 1912 yılında Balkan Savaşlarından mağlup ayrılan Osmanlı ordusu dünyanın en büyük harbi olan Birinci Dünya Savaşına katılmak istemiyordu. 1914 yılında başlayıp 1918 yılının  sonuna kadar devam eden mezkûr harbe 24 ülke katılmıştır. Devrin başkomutan vekili olan Enver Paşa balkanlardaki yenilgiyi hafifletmek için 1914 yılındaki Birinci Dünya Harbine katılmak taraftarıydı. Osmanlı Devletinin müttefiki bulunan Almanya devletine ait bir savaş gemisi, Fransa devletinin sahillerini bombalalıyıp Çanakkale Boğazından içeri girdi. İhtilaf Devletleri bunu, savaş sebebi sayarak Çanakkale Boğazına taarruza girdiler. Böylece Osmanlı Devleti fiilen savaşa katılmış oldu.

……………..

                             Çanakkale Boğazını geçmek için bütün güçlerini kullanan İhtilaf Devletleri orduları, günlerce boğazı top mermisi ve diğer silahlarla adeta ateş çemberine almışlardı. Buna karşılık veren Osmanlı Müslüman Türk ordusu yorgundu ama pes etmemişti. Zira bu ordu içinde görev yapan askerler “ölürsem şehit, kalırsam gazi olurum” düşüncesine hâkimdi. İşti bu ruhla Balıkesirli Seyit Onbaşı, yanındaki 250 kiloluk tek bir top mermisini topun ağzına yerleştirip  “Bismillah Ya Allah!” diyerek topu ateşlemiştir. Bu ateş sonucunda İngiliz savaş gemisi isabet aldı ve batmaya başladı. Bu durumu gören diğer birlikler Osmanlı ordusuna yeni birlikler geldi diye Çanakkale Boğazından geri çekildiler.  Netice olarak Müslüman Türk ordusu ve onun güzide askerleri üzerlerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirdiler ve ehli küfrü Çanakkale Boğazına dolayısıyla İstanbul’a  sokmadılar. Canları pahasına direndiler. Binlerce şehit verdiler, yüz binlerce gazi oldular ama  ezanımızı susturmadılar. Müslüman Türk milletini tutsak yaptırmadılar. Osmanlı Devletinin topraklarını böldürmediler. Müslüman Türklerin düşmanlarını sevindirmediler. Müslüman Türklerin gücünü ve vatanseverliğini dünyaya ilan ettiler. İşte bunun için onları daime şükranla, minnetle yad ediyoruz.

……………

                          Şehitlik: dinimizde fevkalade yüce bir mertebedir. Peygamberlik mertebesinden sonra gelir. Allah yolunda hayatını feda eden Müslüman kimseye şehit denir. Böylelerine şehit denmesi ya C-cennete gireceklerine şahadet edildiği, yahut  vefat anında  bir kısım rahmet meleklerinin hazır bulundukları yahut da kendisi için Allah’ın huzurunda olduğu halde rızıklandırıla  cağı içindir.  Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde şöyle buyurmaktadır. “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Onlar Rableri katında diridirler ve rızıklanmaktadırlar” Ali İmran,169. Allah yolunda mücadele ederken hayatını feda eden kimseye Allah’ın verdiği büyük bir nimettir şehitlik. Peygamberlikten sonra gelen yüce bir mertebedir. Tabidir ki bu mertebeye, ancak Müslüman olduğu Allah yolunda cihat ederek öldürülen ulaşabilir. Said ibni Zeyd (r.a.) anlatıyor. “Allah’ın elçisini dinledim. şöyle buyurdular; “ Malını müdafaa ederken öldürülen şehittir. Nefsini müdafaa ederken öldürülen şehittir. Dinini müdafaa ederken öldürülen şehittir. Ehlini (eşini ) müdafaa ederken öldürülen şehittir. Kütübi  Sitte 1152. Yüce Allah şefatlarına nail eylesin. Şehidin yeri cennettir.” Allah (cc) şehidin, kul hakkı dışında tüm günahlarını bağışlamıştır. Çanakkale zaferinin yüz ikinci yılında tüm şehit ve gazilerimizi, şükranla ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.

                        

                                                                                                                  Tahsin ÖTGÜÇ

                                                                                                                 İl Müftü Yardımcısı

Yazarın Diğer Yazıları