Nihal KARAMAN

MAHMUT ŞAHİN 

Nihal KARAMAN

MAHMUT ŞAHİN 
Devlet memuru nedir?
Ya da soruyu şöyle sorayım…
Devlet memuru deyince aklınıza ilk olarak ne geliyor? 
Benim aklımdan geçen ilk şey “Sabah 8’den akşam 5’e kadar kamu kurumlarında çalışan kişi”  oluyor.
Her ne kadar bu kabul edilmek istenmese de…
Sığ bir bakış açısı olarak görülse de…
Eminim çoğunuzun aklından geçen budur? 
Bartın’da bu algının dışında çalışan, ezberleri bozan bir devlet memurumuz var.
Daha doğrusu bir kurum müdürümüz. 
İl olarak böyle bir müdüre sahip olduğumuz için şanslıyız. 
Tabi bunun ne kadar farkındayız? 
O müdürümüze ne kadar destek oluyoruz?
Bu da ayrı bir tartışma konusu olsun…
Bu Müdürümüzle ilgili düşüncelerim tamamen şahsi…
Bana katılan da olabilir, katılmayan da…
Ha bunları yazmakta herhangi bir amacım da yok.
Sadece gözlemlerimi ve ortadaki çabanın bende bıraktığı etkileri paylaşıyorum.
Kim mi bu müdür? 
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürümüz Mahmut Şahin…
İlk olarak Mahmut Şahin için mesai kavramı diye bir şey yok. 
Günün 24 saati ne zaman ararsanız arayın ona ulaşabildiğiniz gibi sorumluluk alanında bulunan her konuyla sadece işi gereği değil, büyük bir istek ve özveriyle ilgileniyor. 
Bir bakıyorsunuz kendisi huzurevinde, bir bakıyorsunuz Kurumdan destek gören aileleri ziyaret etmiş, bir bakıyorsunuz Sosyal Hizmetler Gözde Birsöz Çocuk Esirgeme Kurumunda. 
“Ha bunda ne var?” diyeceksiniz. “Zaten bu yerler onun sorumluluğunda yapmak zorunda” diyeceksiniz? 
Evet yapmak zorunda da Pazar günü de yapmak zorunda değil ya. 
Kendisiyle bu Pazar Sosyal Hizmetler Gözde Birsöz  Çocuk Esirgeme Kurumunda karşılaştık.
Gidiş nedenime gelince bir açıdan üzücü ama oradaki ortamı gördükten sonra ise bir o kadar sevindirici. 
Tanıdığım bir ailenin çocukları ebeveynlerinden ne yazık ki şiddet görüyor.
Durum kolluk güçlerine yansıyınca Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü duruma hemen müdahil oluyor ve çocuklarımız devletimizin güvencesi altına  Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu yerleştiriyor. 
Oraya gitmeden önce çocukların durumuyla ilgili kafamda bir sürü soru işareti vardı.
Bu sorulardan en önemlisi de “Acaba doğru olan bu mu?” oldu. 
Çünkü her ne da çocuklar devletin güvencesi altına alınsa da her çocuğun bir aile ortamına ve anne ve baba sevgisine ihtiyacı vardır. 
Bir çocuk için bunlardan yoksun kalmak büyük bir eksikliktir.
En azından gitmeden önce böyle düşüyordum.
Ama oraya gittiğimde bütün bu düşüncelerimde ne kadar yanıldığımı ve bazen en iyisinin bu olabileceğini gördüm.
Hele çocuklar ebeveynleri tarafından yaşadıklarını anlatınca böyle korkunç bir olayı yaşayan çocukların Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu yerleştikten sonra gözlerindeki sevinci, mutluğu ve hiçbir şeyden korkmamanın verdiği huzuru görünce çok mutlu oldum…
Her şeyden önemlisi çocuklar bulundukları ortamı evleri olarak benimsemiş. 
Ödevlerini yaptıktan sonra gönüllerince oyun oynayabiliyor.
Sosyal aktivite olarak onlar için her imkan sunulmuş.
Kurum personelini belki de kendi ailelerinden çok seviyorlar. 
Personelel gösterdikleri sıcaklık gerçekten görülmeye değer.
Aynı şekilde personel de onlara karşı öyle. 
Çocukların Mahmut Şahin’e olan sevgisi ise bir başka.
Onun kapıdan girdiğini görünce “Müdürüm” diye koşup ona bir sarılışları var anlatamam. 
Şahin’in buradaki çocuklara ilgisi sadece Kurum’la da sınırlı değil.
Onların sosyal yaşama uyum sağlayabilmeleri, çevreyle ve insanlarla iletişimlerini güçlendirebilmeleri, her şeyden önemlisi dış dünyayı okul dışında onlara tanıtabilmek için de onlarla birlikte bir sürü aktivite gerçekleştiriyor. 
Mesela benim ziyaret ettiğim çocuklarla birlikte hem çocukların yaşadığı travmayı atlatabilmesi hem de bu saydıklarımı onlara kazandırabilmek için Bartın Irmağında tekne gezisi bile yapan bir Müdür o. 
Ya da onları zaman zaman bir Restaurant’ta götürüp onlarla yemek yiyen biri. 
Yani demem o ki Mahmut Şahin işini sadece bir vazife olarak görmüyor. 
Oradaki çocukları da bakılması gereken bireyler olarak değerlendirmiyor. 
Her şeyden önce işini seviyor. Ve oradaki her çocuk onun için sanki kendi çocuğu.
Bunun için hafta sonu izinli olduğu günde bile vaktini onlarla geçiriyor. 
Ya da bir babanın çocuklarıyla yapacağı şeyleri mesaisi dışında onlarla yapıyor. 
Personelini de bu bakış açısıyla harmanlıyor. 
Bunun adı sevgi ve fedakarlıktır. 
Mahmut Şahin ve personeline teşekkür etmek istemiyorum. 
Çünkü onlar en güzel teşekkürü o çocukların kendilerine gösterdikleri sevgiden alıyorlar. 
Bence böyle bir teşekkürün üstüne daha söz söylenmez.
Benim tek bir sözüm var. 
Dilerim Mahmut Şahin’deki bu azim diğer daire amirlerimizde de olur. 
Zira Bartın’ın buna ihtiyacı var. 


 

Yazarın Diğer Yazıları