Bilgehan BULUT

KÜFÜR

Bilgehan BULUT

Küfür hayatın içinde olmaması gereken ama olan, hepimizin az çok kullandığı bir şeydir. Hepimizin derken istisnalar kaideyi bozmaz, tabii ki hiç kullanmayanlar da vardır. Tebrik ediyor ve önlerinde saygı ile eğiliyorum. Küfür etmek iyi bir şey değildir. Tüm dinler tarafından yasaktır ve en önemlisi insanın kalitesini düşüren bir şeydir. Bir insanın kalite seviyesi ile küfür seviyesi ters orantılıdır. Yani ne kadar az küfür ediyorsa o kadar çok kalitelidir.

Peki tüm bunlara rağmen, bir gece yarısı, ben uyurken, bir peri kızı gelse, beni uyandırsa ve dese ki “Bilgehan sana bir sihir yapacağım. Bundan sonra hayatının sonuna kadar hiç küfür etmeyeceksin. Kabul ediyor musun?” Çok net bir şekilde kabul etmem. “Sayın peri kızı hanım, çok güzelsiniz, teklifiniz için teşekkür ederim ama sakın öyle bir şey yapmayın.” Derim.

Bilmem belki varoşik ruhuma terstir, belki de yeteri kadar kaliteli bir insan değilimdir. Her ne kadar bilinçli bir şekilde küfür kullanmayı azaltmaya çalışsam da yeri geldiğinde de küfretmeyi severim. Özellikle samimi arkadaşlarımla bir aradayken kriz dönemlerinde küfür etmeye bayılırım. Zaten küfür bir nevi samimiyet göstergesidir. Bir insan sizin yanınızda rahatça küfür edebiliyorsa sizi samimi buluyor demektir. Olaya bu kadar basit bakmak gerekir. Küfür etmek övünülecek bir şey de değildir, utanılacak bir şey de ama dikkat edilmesi gereken bir şeydir. Olur olmaz yerde, olur olmaz durumda küfür edilmez.

Küfür etmenin bir de adabı vardır. Aile büyüklerinin yanında küfür edilmez. Çocuklara küfür edilmez, çocukların yanında da küfür edilmez. Kadınlara küfür edilmez. Samimi arkadaşın olmayan kadınların yanında küfür edilmez. Sana cevap veremeyecek insana, güçsüz insana küfür edilmez. Arkadaşlarının babasının yanında da küfür edilmez. Küfür konusunda bu hayattaki tek pişmanlığımdır. Bir Fenerbahçe – Beşiktaş maçı izlerken, arkadaşımın babasının yanında, bir Fenerbahçeli futbolcunun yakın akrabaları hakkında konuştum. Sonra çok üzüldüm, Amcayı gördüğüm her yerde, defalarca kez özür diledim. Sağolsun çok muhterem bir Amca, “Takma kafana, olabilir böyle şeyler.” Dedi ama hala vicdanım rahat değil. Amcayı ömrümün sonuna kadar her gördüğümde özür dileyeceğim.

Küfür bir ihtiyaçtır. Oldukça keyif verir, tuhaf bir şekilde güçlülük hissi de verir. İnsanı rahatlatır. Meditasyon gibi, yoga gibi bir şeydir. Yemeğin baharatı gibidir. Halı sahada hayalarına çarpan toptan sonra işemek gibidir. Mukavemet sınavında otuzluk kağıt verdikten sonra, çan eğrisinin yirmi beş olduğunu öğrenmek gibidir.

Kul hakkı yemek büyük günahtır. Bu yüzden herkese hakkını vermek gerekir. Tecavüzlere, sübyancılara, hainlere, adam satanlara, çocuk satanlara, kadınların suratına asit dökenlere, yavru köpekleri diri diri yakanlara, bacaklarını kesenlere, türlü türlü pislik yapan ruh hastalarına küfür etmeyeceğiz de ne yapacağız? “Beyefendi o yavru köpeğin dört ayağını birden kesmeniz hiç hoş bir hareket değil.” Mi diyeceğiz? Bağrımıza mı basacağız?

Küfür etmek bir sanattır. Sanatçılarda küfür eder. Mesela, Can Yücel çok güzel küfür eder. Hatta meşhur bir Can Yücel sözü vardır. “Bana şiirlerinde küfür etme diyorlar usulsüz, ulan bu kadar…”  Bir de şu çocukluğumuzun küfürlü Yeşilçam filmleri vardır. Şimdi o filmleri izlerken Kemal Sunal’ın, Şener Şen’in, o güzel insanların ettikleri o güzel küfürleri duyamıyoruz ve bu yüzden o filmlerden eski keyfi alamıyoruz.

Sonuç olarak küfür kullanmayı desteklemiyorum ama topyekünde karşı değilim. Azı karar, çoğu zarar. Hiç kullanmayana da saygılar, hörmetler…

Sevdiğim söz: "Günün birinde son yemeğini yiyip son çiçeğini koklayıp bir arkadaşına son kez sarılacaksın. Son kez olduğundan haberin olmayacak. O yüzden sevdiğin her şeyi tutkuyla yapmalısın işte. Kalan yıllarının kıymetini bilmelisin çünkü devamı yok — After Life Dizisinden.

Tavsiye film: Mr. Nobody – (Yedi yaşında bir çocuk, tren istasyonunda annesini mi seçecek, babasını mı?)

Tavsiye Şarkı: Benden Öte Benden Ziyade – Barış Manço (Nasıl söylemiş öyle. Sabaha karşı yalnızken muazzam gidiyor.)

Tavsiye Kitap: Aklını Kullan Aksini Düşün – Paul Arden (Belki de yaptıklarınızın tam tersini yapmanız gerekiyordur.)

Konu hakkındaki düşüncelerinizi aşağıdaki e-mail adresine yazabilirsiniz. Diğer görüş ve önerileriniz için de yazabilirsiniz.

e-mail: [email protected]

 

 

Yazarın Diğer Yazıları