Yalçınkaya'dan referanduma saatler kala halka mesajlar

'Son söz artık halkta'

Yalçınkaya'dan referanduma saatler kala halka mesajlar

CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, referandumla ilgili yazılı açıklamada bulundu. 18 maddelik anayasa değişikliğinin halktan geri döneceğine inandığını ifade eden Yalçınkaya, “Buna tüm kalbimle inanıyorum. Son sözü sandıkta halk söyleyecek” dedi. Yalçınkaya, bu referandumun aynın zamanda bir siyasi parti yarışı olmadığını da vurguladı.

CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, referandumla ilgili yazılı açıklamada bulundu. 18 maddelik anayasa değişikliğinin halktan geri döneceğine inandığını ifade eden Yalçınkaya,  “Vatandaşlarımız, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti olan cumhuriyetimize ve onun kazanımlarına, laik, sosyal hukuk devletine ve parlamenter sisteme sahip çıkacaktır. Buna tüm kalbimle inanıyorum. Son sözü sandıkta halk söyleyecek” dedi.

“PARTİ YARIŞI DEĞİL”

Referanduma saatler kala halka mesajlar veren Rıza Yalçınkaya, şunları söyledi:

“ Bu değişiklik, bir parti veya parti genel başkanları arasında bir yarış veya bir seçim değil. Hukuk ve demokrasi açısından son derece sorunlu olan anayasa değişiklik paketi, Meclis’i etkisizleştirerek, cumhuriyeti ve cumhuriyetin kazanımlarını tasfiye etmeyi amaçlıyor.

“KEYFİ İDAREYE İZİN VEREMEYİZ”

Ülkemizin anayasal düzeninin temelinde millet egemenliği anlayışı vardır. Anayasa değişiklik paketiyle bu temel kural bozulmak istenmektedir. Devletimizi ayakta tutan üç temel organ olan Yasama, Yürütme ve Yargı’nın birleştirilmesi öngörülmektedir. Oysa bu organlardan birisinin yaptığı bir hatayı, diğeri denetler ve uyarır. Güçler tek bir elde toplanırsa orada artık demokratik cumhuriyetten bahsedilemez.

“DENETİM OLMADAN”

Getirilmek istenen sistemde kuvvetler ayrılığı ortadan kaldırılarak, çok geniş yetkiler denetim olmadan tek bir kişiye verilmek istenmektedir. O kişi de devlet yönetiminde tek söz sahibi olacak ve tek bir kişi olarak devlet idaresinde yetkili olacaktır. Bir diğer deyişle, devlet idaresi keyfi yönetime dönüşecektir. Milleti devreden çıkarıp, bir kişiye yetki verildi mi; o kişi kim olursa olsun mutlaka hata ve yanlış yapar. Bir kişinin yapacağı hatayı bütün milletin ödememesi için hayır diyoruz.

“GAZİ MECLİS ETKİSİZ OLACAK”

Anayasa değişikliği kabul edilirse, devletin bütün işleri, bir kişinin kararına bağlı olacak. Hesap sorulması son derece güç, neredeyse imkansız şartlara bağlanacak. Meclis’te gensoru ve güvenoyu olmayacak. Yani, milletvekillerinin vatandaşın hakkını gözetmek için bir bakan hakkında yaptığı işlemlerde usulsüzlük varsa, o bakana hesap sormak adına kullandığı denetim hakkı ortadan kaldırılacaktır. Milletvekilinin bir bakana seçim bölgesiyle ya da seçmeninin sorunlarıyla ilgili bir konuda sözlü soru sorma hakkı da ortadan kaldırılacaktır. Örneğin bir milletvekili bundan sonra ilinin sorunlarına yönelik herhangi bir bakana sözlü soramayacak, sorgulayamayacaktır. Yani halka karşı, sorumluluğunu yerine getirmeyen bir milletin vekili olarak TBMM’de iş yapamaz hale gelecektir. Milletvekilinin, vatandaş adına denetim hakkı elinden alınmış olan bir Gazi Meclis, etkisiz bir hale dönüşecektir. Yetkisiz, etkisiz, denetimsiz bir devlet yönetimi Türkiye’nin sorunlarını daha da büyütecektir.

“İSTİKRAR YOKSA SORUMLUSU KİM ELBETTE SİYASİ İKTİDAR”

Siyasi iktidar Türkiye’de istikrarı sağlamak istemiş de elini kolunu bağlayan,  iş yapamaz hale getiren bir yönetim sistemi mi vardı? 15 yıldır tek başlarına iktidar, ülke yönetiminde tek güç kendileri, dolayısıyla da istikrarı sağlayacaklar da kendileridir. Şimdiye kadar bunu yapamayıp, bunu 16 Nisan’dan sonra yapacağız demek pek inandırıcı değil. Görünen köy kılavuz istemez; 2002 yılında 149 milyar dolar olan Türkiye’nin dış borcu bugün 411.5 milyar dolar. İşsiz sayısı 7 milyona yaklaştı. Her dört gençten biri işsiz.  İcradaki dosya sayısı 10 milyondan, 24 milyona çıktı. Geçen yıl, ülkemizin ekonomisi sadece yüzde 2.9 oranında büyüdü. Bu oran, son 7 yılın en düşük büyümesiydi. Enflasyon,  yeniden iki hanelere çıktı ve yüzde 11.2 oldu. Ülkeyi getirdikleri nokta bu.

“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDE HALK YOK, HALKIN TALEPLERİ YOK”

16 Nisan, ne terörü, ne de ekonomik sorunları, ne de halkın sorunlarını bitirecek bir anahtar değil. Çünkü, anayasa değişiklik düzenlemesinin içinde halkın, ülkenin sorunlarını içeren tek bir madde yok. Günlerdir, haftalardır vatandaşlarımıza yaptığımız sohbetlerde, Cumhurbaşkanı’na önemli ve sınırsız yetkilerin verildiğini, ülkemizin dönüşü olmayan bir belirsizliğin içine sokulmaya çalışıldığını anlatma gayretindeyiz.

“SORUMLULUK HEPİMİZİN”

16 Nisan’da kadını, erkeği, yaşlısı, genci, işçisi, memuru, çiftçisi, emeklisi hepimize büyük sorumluluk düşüyor. Bu ülkenin birliği ve bütünlüğü için, devletimizin bekası ve Cumhuriyetimizin kazanımlarına sahip çıkmak için, hep birlikte özgürce yaşamak için hayırlı bir iş yapacağız. Ülkemize, çocuklarımızın geleceğine sahip çıkacağız.”